Muvazene 190 Report post Posted January 27, 2009 Üstad, Büyük Doğu Dergisini çıkarmaya başladığında (1943) ruh ve fikir kimliğini iyice belli etmeye başlar ve o sırada cereyan eden bir hadisede Üstadın verdiği cevap, fildişi kuleden dava için agoraya inişini billurlaştıran bir tercihin beyanı mahiyetindedir: Şükrü Saraçoğlu imzasiyle basına "Allah ve ahlâktan bahsetmek yasaktır!" emri o sıralarda gelir, Hasan Ali Yücel Sabık Şair'e "Akademideki hocalığınızla Büyük Doğu'dan birini seçmenizi ihtar ederim!" fermanını o sıralarda yazar ve: "Elli kişilik bir sınıftansa bütün vatana hitap edici kürsüyü, yani Büyük Doğu'yu seçtiğimi ihtarınıza karşı ihtar ederim!" cevabını o sıralarda alır, bunun üzerine Sabık Şair o sıralarda Akademiden koğulur. (Bâbıâli'den) 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ali NFK 8 Report post Posted January 27, 2009 Bu ilkiydi... Daha neler görecekti sevgili Üstadım. Paylaşım için teşekkürler. Quote Share this post Link to post Share on other sites
yunuscoskun 4 Report post Posted April 14, 2009 laikliği savunan dünyada küfrün yanında olan herkese üstadın peşinde olan bir karıncayım ihtar ederim Quote Share this post Link to post Share on other sites
yavuzlenk 26 Report post Posted June 6, 2009 Şükrü Kaya Mason uşağı...Hasan Ali Yücel Garbı taklit etmeyi kendine vazife bilmiş,Yunan Medeniyeti sevdalısı alelade bir tip... ‘Hasan Ali Yücel der ki, ‘Yunan esatiri medeni insanların ebedi kitabıdır.’ (Cemil Meriç,Umrandan Uygarlığa s.26) Ne kadar kof insanlar değil mi? Quote Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted June 6, 2009 Şükrü Kaya Mason uşağı...Hasan Ali Yücel Garbı taklit etmeyi kendine vazife bilmiş,Yunan Medeniyeti sevdalısı alelade bir tip...‘Hasan Ali Yücel der ki, ‘Yunan esatiri medeni insanların ebedi kitabıdır.’ (Cemil Meriç,Umrandan Uygarlığa s.26) Ne kadar kof insanlar değil mi? Kof demek kifayet etseydi keşke. İslam'dan uzaklaşmak ana gayeleri olduğundan, ardına gizlenecek bir düşünce ve ölçü sistemi aradılar, imdatlarına o dönem tam bir cazibe mihrakı olan antik yunan ambalajlı Batı felsefesi yetişti. Batı felsefesinin o vakitki hümanist ağırlıklı fikir sisteminin ömrünün, ebediyeti ihata etmesi şöyle dursun, çoktan yakılmış bir kibrit çöpünün ömrü kadar olduğunu düşünemediler. Kütüphanelerden aldığım kitapların yaşları genellikle yarım asırlık oluyor. Hepsinin önsözünde İnönü ile birlikte H. Ali Yğcel'in Batı felsefesini pohpohlayan, ona ahmakça umut bağlayan yazıları var. İkisi de felaketi müjdeliyor. Okumak şöyle dursun, görmekten bile iğreniyorum. Quote Share this post Link to post Share on other sites
yavuzlenk 26 Report post Posted June 6, 2009 Kof demek kifayet etseydi keşke. İslam'dan uzaklaşmak ana gayeleri olduğundan, ardına gizlenecek bir düşünce ve ölçü sistemi aradılar, imdatlarına o dönem tam bir cazibe mihrakı olan antik yunan ambalajlı Batı felsefesi yetişti. Batı felsefesinin o vakitki hümanist ağırlıklı fikir sisteminin ömrünün, ebediyeti ihata etmesi şöyle dursun, çoktan yakılmış bir kibrit çöpünün ömrü kadar olduğunu düşünemediler. Kütüphanelerden aldığım kitapların yaşları genellikle yarım asırlık oluyor. Hepsinin önsözünde İnönü ile birlikte H. Ali Yğcel'in Batı felsefesini pohpohlayan, ona ahmakça umut bağlayan yazıları var. İkisi de felaketi müjdeliyor. Okumak şöyle dursun, görmekten bile iğreniyorum. Ahmet Kekeç duygularımıza tercüman olmuş... İnönü'ye göre çağdaşlaşmanın ölçütü birtakım uyduruk Grek filozoflarını okumak,Fransız musette havası dinlemek,gariban köylü çocuklarına mandolinle menuetto çaldırmaktır. Köy Enstitüleri ve Halkevleri tamamen bu amaca hizmet etmiştir.Tabii bütün bunlar Atatürkçülük adına yapılıyordu. Ahmet Kekeç(Maalesef Türkiye) Quote Share this post Link to post Share on other sites