Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Hayy bin Yakzan

Kerimov Diktatörlüğü “nurcular”a Karşı

Recommended Posts

Kerimov diktatörlüğü “Nurcular”a karşı

 

 

Özbekistan'da bir grup “Nurcu”nun “fundamentalist” ve “Pan-Türkist” propaganda yaptıkları gerekçesiyle ağır hapis cezalarına çarptırıldığını televizyon haberlerinde duymuş veya gazetelerde okumuşsunuzdur.

 

Bir de Azeri kardeşlerimizin dilinden okuyun.

 

İslam-Azeri adlı internet sitesindeki haberi özgün diline fazla dokunmadan sunuyorum:

 

“Özbekistan'da Nurçuların mahkemesi keçirilib.

 

İslam-Azeri'nin NTV'ye istinadlı haberine göre Özbekistan'ın mahkemesi dünen Nurçuların işine bakıb.

 

2008 yılında habs edilen çok sayıda nurçu tarikatına mensub olan şahıslar dini gazetlerinde yazdıkları makalelere göre habs edilibler.

 

Habs edilen Nurçular hemçinin “Böyük türk” dövleti kurmak ve ülkedeki ananevi dinlere zidd dini faaliyyet etmekde ittiham edilirler.

 

Özbekistan kanunlarına göre ittiham edilenler 8 yıldan 12 yıla kimi habs cezası alıblar.

 

Dikkatinize çatdırak ki, Nurçulara karşı bu yılın en böyük mahkemesi Özbekistan'ın açdığı iddia esasında aparıldığı keyd edilir.

 

Habs edilenlerin ise Özbekistan'ın yüksek reytinge sahib Türk universitet v_ litsey mezunları oluğu öne çekilir.”

 

 

* * *

Büyük Türk Devleti kurmaya teşebbüs ve ülkedeki ananevi dinlere zıd dini faaliyetlerde bulunmak…

 

Bunlar nasıl suçlamalar?

 

“Büyük Türk Devleti” dedikleri, Turan Birliği.

 

“Ananevi dinlere zıd dini faaliyet” dedikleri ise bir İslam ülkesinde İslam'ı anlatmaktan başka bir şey değil.

 

Bunlar nasıl dava konusu olur?

 

Böyle saçmalık mı olur?

 

Kerimov diktatörlüğünde maalesef oluyor işte.

 

Savcıları ve hakimleri vasıtasıyla aslında şöyle diyor Kerimov:

 

“Tebamı büyük davalarla ayartarak benim küçük krallığımın karizmasını çizemezsiniz! Kurduğum zulüm düzenini tehdit eden dini telkinlerde bulunamazsınız! İslam'ın nerede başlayıp nerede bittiğini bile ben tayin ederim!”

 

 

* * *

Tunuslu mütefekkir ve siyasetçi Raşid Gannuşi anlatmıştı; Habib Burgiba diktatörlüğü döneminde tutuklanan bir âlime mahkemede şöyle bir 'suçlama' yöneltilmiş:

 

“Kur'an'ı Ulu Önder Habib Bugiba'dan farklı bir şekilde yorumlamaya cüret etmek…”

 

Diktatörler hep birbirine benziyor.

 

 

* * *

8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezalarına çarptırılan Özbekistanlı “Nurcu” kardeşlerime sabır diliyorum.

 

Ne yazık ki başka bir şey yapamıyorum.

 

Allah ecirlerini arttırsın.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Burdan aslında bir şey daha çıkıyor, Seyyid Ahmet Arvasi Rahimehullahu Tealanın büyüklüğü.Onun Türk-İslam davası gördüğünüz gibi Nurcuların dahi içinde MHPden ve BBpden daha yumuşak bir milliyetçilik olmasına ragmen tüm cemaatlerde var resmen özellikle Nurcularda çok.F.G.'nin(keşke itikadı doğru olsa ozaman herşey bambaşka olurdu=( )Türki Cumhuriyetlere bu kadar önem vermesi bir örnek mesela.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Hangi yetki ile Hocaefendi'nin itikadı hakkında doğru olsaydı diyebiliyorsunuz?

 

+1

Share this post


Link to post
Share on other sites

FETHULLAH GÜLEN

 

«SEN DE Mİ BRÜTÜS?»

 

Hemen her hocanın her müftünün mezhebsiz olabileceği akıldan geçebilirdi de, sizin gibi Risale-i Nur okumuş bir kimsenin Vehhâbileri övmesi aklımızın kenarından geçmezdi. Risale-i Nur okuyup inanan ve onunla amel eden kimsenin mezhebsiz veya Vehhâbi meşrebli olmasma imkan var mıdır? Risale-i Nur'da Vehhâbilik aleyhine ve ictihad edecek müctehid taslakları aleyhine yazılar vardır. Nurcu denilen kimselerin Vehhâbileri övmesi mezhebleri inkar etmesi veya muctehidlik taslaması düşünülebilir mi? Risale-i Nurları istismar edenler hariç, hiç kimsenin yukarıda zikredilen vasıflarda olabileceğini tahmin etmek mümkün müdür?

 

Almanya'da çalışan bir okuyucumuz sizin bir bantınızı göndermiş. Kulaklarımıza inanamadık. Bu ses Fethullah Hoca'nın olabilir mi diye düşündük. Sesin size ait oldugunu zannettik. Okuyucumuz da sizin sesiniz diye bize gönderdi. Biz bantta olanları yazalım, eğer size ait değilse bize bildirin memnuniyetle neşredelim. Gönlümüz sizin gibi bir kimsenin Vehhâbileri sevmesini asla istemiyor.

 

Bantta Vehhâbi Kral Faysal'ı bir Ehl-i sünnet âlimi gibi övüyorsunuz. Kral Faysal gibi meşhur bir Vehhâbiyi övmeniz üzerine vaaz veya konuşmanızı dinleyen bir kardeşimiz size şöyle nazik bir sual tevcih ediyor:

 

«Kral Faysal'ın çok iyi bir İslâm Halifesi olduğunu söylediniz. Faysal'ın Vehhâbi olduğu söyleniyor, buna ne dersiniz?

 

Zatınızın verdiği cevab hulâsa olarak şöyle :

 

«Bizim bir kısım mutaassıp hocalarımız olmasa Suudî Arabistanda bir tane Vehhâbi olmayacak. Üniversiteyi idare eden üç-beş hocadan başka ve belki üç-beş tane halktan başka Vehhâbi yok. Fakat bizde Vehhâbiliğin aleyhinde uluorta yazı yazmalar var ya... Bunlar orada Vehhâbilerin mevcudiyetini muhafaza ettiriyor. BU HAKSIZ VE YERİNDE OLMAYAN HÜCUMLAR, onları mudafaa etme maksadı ile bir kısım hakperestleri harekete getiriyor ve yaşama hakkına sahip oluyorlar.

 

Büyük bir zat diyor ki: «İslâmın dışından olsaydı düşündürürdü. İçten olduğu için İslâmın arz-ı kebiri içinde Vehhâbilik erir. Harici değildir, kökü dışarda değildir, içtendir.»

 

Merhum Faysal'ın Vehhâbiliğine gelince, Faysal'da zerre kadar Vehhâbilik yoktur. »

 

Bu sözler size ait midir? Değilse derhal bildirin size ait olmadığını neşredelim ki okuyucumuz hakkınızda suizan etmiş olmasın. Eğer bu sözler size aitse ve bu fikirlerden dolayi tövbe etmediyseniz yine bize bildirin de okuyucularımız sizi tanısın.

 

İlk cümlenizde ne diyorsunuz? Eğer bizde bir kısım mutaassıb hocalar olmasaymış, Suudi Arabistanda bir tane Vehhâbi olmayacakmış.

 

Bu cümlede birbirinden büyük birkaç hatâ vardır. En mühimi itikadî olanıdır. Gaipten haber vermek küfürdür. Mesela bir kimse dese ki «Turkiye'de Vehhâbi meşrebli hocalar olmasa, bir tane komunist olmayacak.» Komünistin mevcudiyeti Vehhâbi hocaların olup olmamasına bağlı değildir. Belki bunlar komünistliği körükliyebilirler veya tersine mevcudiyetlerini azaltabilirler. Türkiye'de mutaassıb hoca olmasa, demek Medine'de bir tane Vehhâbi olmayacak. Demek suç bizim mutaassıb hocalarda. Yani bu mutaassıb hocalar ölse veya mezhepsizler bu hocaları öldürse, anlaşılan Suudî Arabistan'da tek Vehhâbi kalmayacak. Bu mantığınıza, bu kıyasınıza. kargalar değil, komünistler bile güler. Mutaassıb hocaların tesiri nedir? Belki mutaasıb hocalar, Vehhâbilik akımını körükliyebilirler veya tesirini azaltabilirler. Biz belki diyoruz, sizin gibi kat'i olarak konuşmuyoruz. Kimler olmasa komünistler olmayacak? Kimler olmasa kapitalistler olmayacak?

 

Mutaassıb hocalardan maksadınız nedir? Taassub, salâbet yerine kullanılan bir tabirdir. Mukaddesatı korumak hususunda fazfa sebat ve taraftarlık göstermek demektir. Ama bugün bu kelime mukaddesata değil de hurafelere sıkı sıkıya bağlanma mânâsına gelmektedir. Siz mutaassıp kelimesini birinci mânâda söylemiş iseniz böyle mübarek kimselere dil uzatmanız affedilir mi? Yok kelimenin ikinci mânâsını kullanmışsanız, yani sapık kimselerin Türkiye'de bulunması, Suudî Arabistan'da Vehhâbiliğin yayılmasına sebep oluyor, demek istiyorsunuz. Öyle mi?

 

Türkiye'deki bir kısım mutaassıb hocalar ne yapıyor da Suudî Arabistan da Vehhâbileri çoğaltıyorlar? Bilelim de bu işe mani olmaya çalışalım.

 

Suudî Arabistan'da Vehhâbilerin çok az olduğunu, üçbeş tane olduğunu söylüyorsunuz. Haydi biz bu rakamın onkatını alalım ve diyelim ki Suudun memleketinde 50 tane Vehhâbi var. Bunlar da üniversite hocası falan... Diğer halk Ehl-i sünnet demek?.. Peki bu kadar Ehl-i sünnet ne diye bir avuç Vehhâbiyi üniversitesine hoca olarak tayin ediyor? Bu işin kaynağı yoksa bu bir avuç Vehhâbiyi kim yetiştirmiş, nerede yetişmiş?

 

Teypteki ifadeye göre Fethullah Hoca Medine'de birisine Vehhâbi olup olmadığını sormuş da az kalsın ağzının üstüne vuracakmış. Komünist faaliyetlerin en güçlü olduğu şu günlerde hangi insanın ben komünistim dediği duyulmuştur? Kamufle şekli olan sosyalistim diyor. Bugün yerli ve yabanci Vehhâbiler bir tane itikad mezhebi varken, ikiye ayırıyorlar, bir de Selefiyye diye bir şey çıkarıyorlar. Bu selefiyye Vehhâbiliğin kamufle adıdır. Nasıl sosyalizm, komünizmin kamufle adı ise...

 

Bir insanın komünist veya Vehhâbi olduğu alnında yazmaz. İtikad ve ameline bakılır. Bir kimse dine inanmıyor, afyon diyor ve sosyalizmi savunuyorsa o komunisttir. Bir kimse de dört hak mezhebin ictihadları ile amel etmek lazındır. Her mukallidin mutlaka bir hak mezhebe baglanması zaruridir demiyorsa, delil olarak mezhep hükümlerinden bahsetmiyor da devamlı âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden bahsediyorsa o kimse katıksız vehhabidir. Ancak bugün Vehhâbiliğe karşı oldugu halde Vehhâbi metoduyla vaaz eden, konusan, konferans veren kimseler az degildir, Onları ikaz ediyoruz. Mukallid için delil âyet-i kerîme vehadîs-i şerif değildir. Mezhebin müftabih kavilleridir

 

Fethullah Hoca da diğer vaaz hocaları gibi aynen Vehhâbi metodu ile konuşmaktadır. Eğer Fethullah Hoca Vehhâbiliğe gerçekten düşman ise, Vehhâbi metodu ile konuşmayı ve Vehhâbi Kralı Faysal'ı övmeyi bırakmalıdır.

 

Bizde ulu-orta vehhâbilik aleyhinde yazı yazılıyormuş. İşte bu sebepten dolayı Suudistan'daki Vehhâbilerin mevcudiyeti muhafaza edilmiş... Yani Vehhâbilik aleyhinde yazı yazılmasaymış? orada Vehhâbi kalmayacakmış,.yani komünizim aleyhine yazi yazmasak komünizm bertaraf olacaktır, öyle mi? Bu sözleri beşikteki çocuk bile söylemez, Fethullah Hoca'nın nasıl söyleyebildiğine hayret ettik.

 

Vehhâbileri ve Vehhâbiliği öven şu cümleleri tekrar okuyalım:

 

«Bu haksız ve yerinde olmayan hücumlar, onları müdafaa etme maksadı ile bir kısım hakperestleri harekete getiriyor ve yaşama hakkına sahip oluyorlar.»

 

Diyelim ki biz uluorta Vehhâbileri tenkid ediyoruz, ne diye o hakperestler bizi degil de Vehhâbileri mudafaa ediyorlar. Yoksa hakperest diye Vehhâbilere mi denmek isteniyor? Bu takdirde daha büyuk gaf yapılmıs olur. Hakperestler eger Vehhâbi degil de Ehl-i sünnet ise bu alçak adamlar ne diye Vehhâbileri mudafaa ediyorlar? Biz uluorta komunizmin aleyhine yazı yazsak Fethullah Hoca çıkıp da komunizmi mi mudafaa edecektir? Aslında Vehhâbilik komunizmden daha tehlikelidir. Vehhâbi insanın itikadını bozar, komunist ise insanı öldurür, o zaman belki de şehit olarak ölür insan. Fakat itikadı bozulan insan oldüğü zaman sapık veya kafir olur. Vehhâbiler aleyhine haksız hücumlar yapılıyormus, kim nasıl bir hücum yapmış? Komünizm aleyhine haksız hücum yapılsa komunist mi mudafaa edilir? Nedir Fethullah Hoca'nın bu kadar Vehhâbi taraftarlığı?

 

Bir de buyük zat diye birisinden bahsediyorsunuz, eger Vehhâbilik İslâmın dışından olsaymıs tehlikeli olabilirmis içinden oldugu için erirmis. Bunu hiç bir büyük söylemez. Bunu ancak mezhepsiz birisi söyleyebilir. Aslında içte olan hastalık daha tehlikelidir. Dıstaki bir yaranın tedavisi daha kolay olur. Mesela elde bir kanser olsa icabında kesilip atılabilir. Mide veya kalbde kanser olsa kesilip atılması neye mal olur? 72 sapık fırkayı dinîmizin içinde diye küçük görmek gaflet mi, dalalet mi, yoksa hıyanet midir? Lütfen büyük zat denilen mezhepsizin kimliğinin açıklanmasını istiyoruz. Bir insanın büyüklüğü dine olan bağlılığı ile olçülür, Vehhâbilik kendi kendine mi erir, yoksa hiç aleyhinde konusmamakla mi erir? Evet İslâm'ın havz-ı kebiri vardır. Vehhâbiliği o havuza atsak erir. Fakat bazı mezhebsizler Vehhâbileri o havuza atmak istemiyorlar, bunun için durmadan ürüyorlar. Vehhâbilik, kökü dışarıda (İngiltere'de) olan bir iç yaradır.

 

Vehhâbilik hakkında bir hadîs-i serif yazalım :

 

“Arabistanın doğusunda bazı kimseler zuhur edecek, bunların okuduğu Kur'an-ı kerîm bogazlarından aşağı geçmez. Okun yaydan çıktığı gibi bunlar dinden çıkarlar. Yüzlerini kazırlar.” Yüzlerini kazıyıp çenelerinin uclarında biraz kıl bırakırlar.

 

Hiç bir Vehhâbi kendisine Vehhâbi demiyor. O halde Fethullah Hoca üç-beş Vehhâbinin bulunduğunu nasil bilmis? Nerede nasıl saymış?

 

Bir fıkracık: Adamın biri trenle giderken bir bahçedeki 305 koyunu bir bakışta saydığını iddia eder. Arkadası nasıl olur? diye itiraz edince yine bir ağılın önünden gegerken sayayım da gör der. Tamm agılın önünden geçerken arkadası say bakalım der. Hemen bir anda saydım 270 tane koyun vardı, der. Nasıl saydığını sorunca, bundan kolay ne var, ayaklarını saydım dörde böldüm, buldum der.

 

Acaba Fethullah Hoca kaç tane Vehhâbi ayağı saymış da ikiye bölmüş ki?

 

Bilindigi gibi Vehhâbilik hadîs-i serîfte bildirildigi gibi Arabistanın doğusundan çıkmıstır. Haşa Allahü teâlânın gökte olduğunu, Arş'ta oturduğunu söylemekle okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkmışlardır. Üç-beş Vehhâbi için hadîs-i şerif söylenir mi? Demek tehlike olacak kadar çok fazla ki tehlike ikaz edilmiştir.

 

Fethullah Hoca, Kral Faysalda zerre kadar Vehhâbilik yoktur diyor. Hiç suratına bakmadı mı: Resmini de mi görmedi? Vehhâbi sakalını da mı inkar edecektir? Sünneti tağyir etmek ne demektir? Amerikan züppeleri gibi çenede sakal bırakmak hangi hak mezhebde vardır? Hangi İslâm Halifesi böyle züppe bir kılığa girmistir?

 

Fethullah Hoca bu ifadelerine göre İslâmı bilmedigi gibi Halifeliğin de ne demek olduğunu bilmemektedir. Vehhabiligin ne demek olduğunu da hiç bilmedigi anlaşılmaktadır.

 

Her memlekette bir Halife olmaz. Kimi Halifenin Türkiye'de olduğunu söylüyor, kimi Libya'da diyor. Kaddafi Halife diyor. Kimi de Vehhâbi Faysal'a Halife diyor. Dünyada İslâm devleti olmadığı için Halife de yoktur.

 

Suudî Arabistan'da ileri gelenler, geri kalanlar Vehhâbidir. Biz iddiamızı her zaman ispatlayabiliriz. Suudî Arabistan'ın neşrettiği bütün kitaplar Vehhâbi kitabıdır. Vehhâbi metoduyla yazi1mıştır. Ehl-i sünnet itikadına uygun olarak, dört hak mezhebe göre veya birisine göre yazılmış tek kitap gösterilemez. Meselâ Hac rehberleri vardır, Hanefilere göre Hac böyledlr demiyor. İslâma göre Hac şöyledir diyor. Bu kitab, İbni Teymiye ve İbni Abdulvehhabın fikirleriyle doludur. Bu sapiklari ve Vehhâbileri övmek de kasıt yoksa gaflet degil midir?

 

Fethullah Hoca'dan suallerimize cevap vermesini bekliyoruz. Cevap verirlerse memnuniyetle neşrederiz. Vermezlerse vehhabiliği seviyor demektir. Kişi sevdiği ile beraberdir. Cevab vermediği takdirde, bütün konuşmalarını toplayıp dinimize aykırı olan yerlerini tespit ederek mecmuada neşredebiliriz. Hatırlatmak bizden...

 

BAŞLANGIÇTAN BUGÜNE MEZHEPSİZLER (CİLT:1-2) Mehmet Ali Demirbaş

 

İtikadı bozuk olan küfre köprü kurar - İmam-ı Rabbani Hz.

Vesselam...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ben bu monologdan ciddiye alınabilecek bir argüman çıkaramadım ne yazık ki. Keşke kitabın yazarı sadece soru sorup itham etmek ve söylendiğini iddia ettiği bazı sözler üzerine beyin fırtınası yapmak yerine, Hocaefendiye cevap hakkı tanısaymış ve cevaplarını da yazabilseymiş ama belki de herhangi bir cevap almak mümkün olmamıştır.

 

Ben açıkçası dedikodu tarzındaki "o bunu demiş, şunu kastetmiş vs" gibi iddialardan çok "Fethullah Gülen şunu şunu yapmıştır ve bu da ehl-i sünnet itikadına ters bir durumdur" şeklindeki somut delilleri ciddiye alırım. İddia eden ispat etmeli. Herhangi bir önyargım da yok ayrıca, ispat edilirse kimin gerçekte ne olduğunu görme fırsatım olur. Hatta bu konuda bağnazlık yapılmamalı kesinlikle. Ama bu kadar kolay da adam harcanmamalı.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Fethullahçıların Orta Asya ve Kafkaslar politikası her türlü tavizi verme ve her durumda alttan alma ve hakim yönetimle her türlü işbirliği üzerine kurulu olduğundan dolayı bu hapis olayının halledileceğini düşünüyorum. Ayrıca bu tür haberleri yani çeşitli yerlerdeki nurcu öğretmenlerin başlarına gelen talihsiz olaylar bahane edilerek kamuoyunda bu haberleri kullanarak cemaate yardımlarda bulunan sahısların motive olmalarının sağlanması da söz konusu. Şimdi millet bu tür haberleri okuyarak vah vah diyecek. Yani bana göre alelade bir pazarlama yöntemi. Fethullahçıların kendi aralarında bu tür haberleri kullanmaları bir yana bir sürü de hurafe uydurduklarını da biliyoruz.

 

Kimse merak etmesin zaten Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti işe el atacaktır.

 

Hatırlıyorum da bir hanım gazeteci Fethullah Gülenle bir rörörtaj yapmıştı. Bu röpörtaj zaman gazetesinde yayınlandı ve bir çok köşe yazarı da bu röpörtajı konu alan köşe yazısı yazdı. İki durumu takılmıştım. Bir tanesi Fethullah Gülen'in Çeçen Mücahitlere terörist demesi diğeri de 80 öncesinde Ülkücülere terörist demesi idi. Yani kimse merak etmesin gerekirse Putin bile devreye girip o nurcuları Kerimovun elinden kurtarır. Nurcular 8-10 yıl hapis yatması söz konusu olan 3-5 nurcuya gösterdikleri ilgiyi Çeçenlere gösterseler daha hayırlı bir iş yapmış olurlar. Hem 8-10 yıl yatsınlar nedir yani Fethullahçılar cami köşelerinde salya sümük ağlarken Ülkücüler zindanlarda ömür tüketiyorlardı.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Hem 8-10 yıl yatsınlar nedir yani Fethullahçılar cami köşelerinde salya sümük ağlarken Ülkücüler zindanlarda ömür tüketiyorlardı.

 

Bravo, tartışma etiğinize hayran kaldım(!).

 

karşılaştırmak gibi olmasın ama (kesinlikle olmasın hatta) bizim oralarda ülkücüler adam toplayıp mekan basmalarıyla ünlüler. Ayrıca başkalarının karısına kızına laf atabilecek kadar da ülkülerine bağlılar. Yukarıda bir arkadaş üniversitelerdeki ülkücü yapılanmadan ve uğraştıkları işlerden bahsetmişti. Emin olun eksiği yok fazlası var. Şimdi bu kahraman ülkücü adamlar hapislerde "çürüyor" mu? Nalet(!) olsun öyle adalete ya...

 

Bu arada acaba bahsettiğiniz röportajı okuma şansımız var mıdır? Birileri en azından bana özelden gönderebilir mi?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sayın üyelerimiz,

Açılan başlık, forum kurallarını ihlal eden bir mevzu üzerinde şekillenmeye başlamıştır. Lütfen konuyu bu tartışmanın ekseninde sürdürmeyiniz, aksi takdirde konu kilitlenmek durumunda kalacaktır.

Ayrıca Tıklayınız: Forumda Uyulması Gereken Kurallar

Saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yanlış anlaşılmasın ben Ülkücüleri savunmuyorum, Ülkücüler hakkında yazdıklarınız ve size söylenenler de doğrudur hatta daha da fazlasıyla. Ancaka karıştırmamak gerekir ki her grupta olduğu gibi Ülkücülerde de iyisi var kötüsü var ama bu durumlar Ülkücülerin 80 öncesinde -bilinçli veya bilinçsiz- mücadele ettikleri, hapislerde süründükleri gerçeğini değiştirmez.

 

Ayrıca şu unutulmamalıdır ki bir hareket, çekilen çilenin ödenen bedelin ve feda edilen canın, dökülen kanın üzerinde büyür ve ayakta kalır. Eğer bu gün Ülkücüler ve Ülkücülük denen bir şey varsa bu da şehitlerin kanları sayesindedir. Uğruna feda edilen can ve çekilen bir çile yoksa; büyük ihtimalle orada ya çıkar ilişkisi vardır veya çile çekmeye değecek bir şey yoktur. Ve insanları olgunlaştıran yegane şey de çiledir. Fethullah Gülen hareketi el bebek gül bebek büyütülmüş, iktidarlardan her türlü desteği görmüş bir balondan başka bir şey değildir. Ne çilesi vardır, ne şehidi vardır, ne de cefası vardır. Fethullah Gülen de Amerikalarda güya hicrette gurbette çiledeyim ayaklarındadır.

 

Orta Asya'da Pantürkizmden ve Fundamentalizmden gözaltına alınma olayında da şunu söylemekten geçemeyeceğim hiç kimse merak etmesin bu dava düşer. Nurcuların ne Türkçülük-Turancılıkla ne de Fundamentalizmle bir alakaları yok.

 

Ayrıca bu ropörtajı Ali Bulaç Amerika ziyaretinde yapmıştı sanırım araştırırsanız bulabilirsiniz özetle Kafkasyada direnmenin, bağımsız olmanın gereği yok Rusya güçlü Çeçenler güçsüz cihada ne gerek var gibi şeylerde Fethullah Gülenle mutabık kalmışlardı.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mücahit Aktepe'nin bu kadar tahrikkar, saldırgan ve hakarete varan ifadeler kullanmasını nedense anlayamadım !?

 

Adına yakışır/yakışan gibi konuş kardaşım, biz de eyvallah diyelim.

 

Fethullah Gülen'i, hareketini ve mensublarını eleştir, kız, yer ama; mevzuyu alakasız bir yerlerle ilintilendirme.

Şimdi sen tutmuşsun 12 Eylül tertibini, ülkücüleri ve ülkücülerin neler yaptıklarını koymuşsun ortaya. Önce kafamızda 12 Eylül'ün ne olup olmadığı, ülkücülerin bu aşağılık tertipte nasıl kullanıldığını (samimi vatanseverlikleri yüzünden) ve bu durumun kime ne kazandırdığını muhasebe etmeliyiz ki, ondan sonra değişik konulara girelim.

 

Bırak kardaşım, hakikaten bırak. Halis ve karşılıksız aksiyonları yüzünden toprağa düşürülmüş insanları, böyle ulu orta ve alakası olmayan bir konuya dahil etme. Onların aksiyon anlayışıyla, şu anda ki bazılarının aksiyon anlayışı arasında epey fark var. Bunu hepimiz iyi biliyoruz.

 

Kerimov'un yaptığı sadece bir örnektir, daha nice nice şeyler oluyor oralarda. Azerbaycan'ın (şimdi de Kırgızistan başlamış) başörtüsü yasağı, dini cemaatlere baskı vs. vs. Gel Kazakistan'a; Rusya'nın ağır bir ekonomik/siyasal etkisi ve uzantıları, hadi geçelim Çeçenya'ya; işbirlikçi Kadirov'un direnen Çeçen'lere ve onlara destek olanlara yaptığı oyunlar, planlar, tezgahlar.

 

Bak kaç Çeçen öldürüldü İstanbul'da. Yani oralar karışık, hem de çok. Biraz genel ve gerçekci okumak lazım bu durumu.

 

Haksız mıyım !?

...

 

ALİ

Share this post


Link to post
Share on other sites

Öncelikle sen bu konularda böyle düşünüyorsan seninle kardeş olmamız mümkün değil ve de olmayalım zaten.

Bence sen benim ismime takılma ki biz rüştümüzü her platformda ıspatlamış bir şahsiyetiz ama sen rumuzuna layık ol, fikirde pasifizmi bırak, rumuzuna layık bir militan ol. Bediüzzamanın talipçisi olduklarını söyleyenler nasıl ki yenilmişliklerine başka bir sıfat bulmuşlarsa, Üstad'ın takipçileri olduklarını söyleyenler de üzülerek söylemeliyim ki bu sıfatsızlarla fikir birliği etmişler.

 

Bu memlekette Allah'a Peygambere dine diyanete küfretmek serbest, birilerini(!) eleştirmek bile yasak.

 

Neyse...

 

 

Şimdi buyuk(!)doğu bilader bana anlatmayacaksın 80 öncesini filan. Biz, en milliyetçiden daha milliyetçi en koyu İslamcıdan daha İslamcı bir şahsiyet olan ve o dönemde Ülkücülere önderlik etmiş Muhsin Yazıcıoğlu'nun rahle i tedrisatından geçmiş ve hala da geçmekte olan bir adamız.

 

 

80 öncesinin mücadelesini övüp de bu övgüden, genel olarak Ülkücüleri eleştirmek için mavzerine kurşun devşirme. Ne 80 önceki Ülkücüler senin sandığın kadar halis niyetli idiler ne de 80 sonrası Ülkücüler senin sandığın kadar zırzop.

 

Hain heryerde var kardeşim, burda da var, Orta Asya ülkelerinde de var, Kafkafya'da da var. Şimdi durum böyle diye ki bu çok doğal bir durum, Çeçen Mücadelesini gözardı mı edelim.

 

Bizim itirazımız buna senin itirazın neye onu anlamadım.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hangi yetki ile Hocaefendi'nin itikadı hakkında doğru olsaydı diyebiliyorsunuz?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sayın üyelerimiz,

Konu tamamen tartışma mevzuuna kaydığı için başlık kilitlenmiştir. Lütfen yasak kapsamına giren hassas mevzuular üzerinde tartışma yapmayınız.

Saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites
Guest
This topic is now closed to further replies.
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...