Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Fedai

Osmanlı'da Taht Savaşı

Recommended Posts

Anlayamadığım bir konu var:

İslam dinine dayanan yönetimi bulunan bir devlette nasıl padişah olmak için diğer sadrazamları öldürme yasallaşıyor?

İslamın neresinde var bu?

Share this post


Link to post
Share on other sites
Anlayamadığım bir konu var:

İslam dinine dayanan yönetimi bulunan bir devlette nasıl padişah olmak için diğer sadrazamları öldürme yasallaşıyor?

İslamın neresinde var bu?

diğer şehzadeleri demek istedin herhalde...

öncelikle bir konuya açıklık getirelim...Fatihin Kanunnamesinde yazıldığı söylenen “Hangi evladıma saltanat müyesser ola, karındaşlarını nizâm-ı âlem içün katlede” gibisinden sözler tamamiyle Sultan Fatih'İn ve Osmanlı'nın kötülenmesi için uydurulumuş mesnetsiz iftiralardır.Zira Fatih'İn Kanunnamesi diye birşey zaten yoktur,olmamıştır.

İnternet ortamında kanunname'nin var oldğuna dair türlü rivayetler dolanıyor olsa da(isteyene konuyu aydınlatıcı makale gönderebilirim)Kanunname'nin varlığı ispatlanmamıştır.

Hz. Peygamber'in senasına mazhar olmuş bir Padişah'ın, şartları tahakkuk etmeyen bir cezayı tatbik edeceğine ihtimal vermiyorum...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Okullarda Fatih zamanında yasallaştı diye öğretiliyor. Eğitime bak be kaynağı bile belli değil

Share this post


Link to post
Share on other sites
diğer şehzadeleri demek istedin herhalde...

öncelikle bir konuya açıklık getirelim...Fatihin Kanunnamesinde yazıldığı söylenen “Hangi evladıma saltanat müyesser ola, karındaşlarını nizâm-ı âlem içün katlede” gibisinden sözler tamamiyle Sultan Fatih'İn ve Osmanlı'nın kötülenmesi için uydurulumuş mesnetsiz iftiralardır.Zira Fatih'İn Kanunnamesi diye birşey zaten yoktur,olmamıştır.

İnternet ortamında kanunname'nin var oldğuna dair türlü rivayetler dolanıyor olsa da(isteyene konuyu aydınlatıcı makale gönderebilirim)Kanunname'nin varlığı ispatlanmamıştır.

Hz. Peygamber'in senasına mazhar olmuş bir Padişah'ın, şartları tahakkuk etmeyen bir cezayı tatbik edeceğine ihtimal vermiyorum...

Evet özür dilerim sadrazam yazmışım dalgınlık lütfen bakmayın kusura. Şeyhzade diyecektim

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hz.Ali'den (kv) bu yana İslami hukukla/kurallarla yönetilen hiç bir devlet olmamıştır. Bakalım: Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Devlet-i Ali...

 

Ortak özellikleri nedir bu devletlerin? Tabi ki hanedan sistemidir, yani bir soydan devam eden iktidar silsilesi. Onun içindir ki tam bir İslami devlet anlayışı oluşmamıştır, oluşamamıştır.

 

İslam'da şura, istişare, kanaat, ulemanın veya ileri gelenlerin oluru ve içtihad vardır. (Halifelik konusunda)

 

Taht mücadelesi ve iktidarı sahiplenme uğruna verilen mücadeleleri, savaşları, baba-oğul, abi-kardeş kavgalarını hepimiz biliyoruz. Çelebi Mehmet ve kardeşleri, Yavuz Selim ve II.Bayezid/kardeşi Korkut, Genç Osman'ın durumu vs.

 

Bunun sebeblerinin bir kısmını, dönemin siyasi, dini ve coğrafi etkilerine de bağlayabiliriz belki. Getirisi ve götürüsü tartışılır/tartışılmaya da devam ediyor zaten. İttihad'ı (birliği) sağlama uğruna elbette gerekli ve olması gereken bir durumdu bu.

 

Böyle olmasına rağmen adalet, hukuk, hoşgörü anlamında en ileri düzeyi yakalamıştır Devlet-i Ali. Bu sadece bizim değil, pek çok ecnebi devlet ve bilim adamlarının da ortak görüşüdür.

 

Hakan Albayrak'ın dediği gibi:

 

''İmam Hüseyin devrimini (Yezid' karşı) gerçekleştirseydi, hanedan yönet(e)meyecekti İslam beldelerini''

...

 

ALİ

Share this post


Link to post
Share on other sites
Hz.Ali'den (kv) bu yana İslami hukukla/kurallarla yönetilen hiç bir devlet olmamıştır. Bakalım: Emeviler, Abbasiler, Selçuklular, Devlet-i Ali...

 

Ortak özellikleri nedir bu devletlerin? Tabi ki hanedan sistemidir, yani bir soydan devam eden iktidar silsilesi. Onun içindir ki tam bir İslami devlet anlayışı oluşmamıştır, oluşamamıştır.

 

İslam'da şura, istişare, kanaat, ulemanın veya ileri gelenlerin oluru ve içtihad vardır. (Halifelik konusunda)

 

Taht mücadelesi ve iktidarı sahiplenme uğruna verilen mücadeleleri, savaşları, baba-oğul, abi-kardeş kavgalarını hepimiz biliyoruz. Çelebi Mehmet ve kardeşleri, Yavuz Selim ve II.Bayezid/kardeşi Korkut, Genç Osman'ın durumu vs.

 

Bunun sebeblerinin bir kısmını, dönemin siyasi, dini ve coğrafi etkilerine de bağlayabiliriz belki. Getirisi ve götürüsü tartışılır/tartışılmaya da devam ediyor zaten. İttihad'ı (birliği) sağlama uğruna elbette gerekli ve olması gereken bir durumdu bu.

 

Böyle olmasına rağmen adalet, hukuk, hoşgörü anlamında en ileri düzeyi yakalamıştır Devlet-i Ali. Bu sadece bizim değil, pek çok ecnebi devlet ve bilim adamlarının da ortak görüşüdür.

 

Hakan Albayrak'ın dediği gibi:

 

''İmam Hüseyin devrimini (Yezid' karşı) gerçekleştirseydi, hanedan yönet(e)meyecekti İslam beldelerini''

...

 

ALİ

.İslâm'da Emîr vardır.Hz.Ebû Bekir Hz.Ömeri Aleyhimarrıdvan bizzat kendisi ta'yin etti.Hani dört halife seçimle Direk Tayin etti hazret..Emîr şer'î mevzûları uyguluyorsa o Emîrul Mu'minindir.Bir devlette Şerî mevzûların uygulanması ve akidelerinin sağlam olması o devleti İslâm devleti yapmak için yeterlidir.Hz.Huseyn Aleyhirrıdvan devrim için falan gitmedi Kerbelâ ovasına.Kûfelilerin tuzağına düştü.Halife Yezid onun bi'at etmesini istedi.O bunu kabul etmedi yolda Yezîdin Komutanıyla karşılaştı, o sırada içlerindeki Kûfeliler ihânet etti.Ve bu vak'a gerçekleşti.Hz.Zeyneb Radıyallahu Teala Anha Katilimiz Kûfedendir buyurdu.Osmnalı halifeleride Hak Halifedir, Abbasilerde.Hz.Ebû Bekr Radıyallahu Anh'ın ictihâdıyla halifeliklerini devretmişlerdir.Hz.Alîden bu yana diyorsunuz Kerremallahu Teala Vecheh, Hz.Muâviye Radıyallahu Teala Anh'da Hak Halîfe idi.Ehli Sünnet'in Halîfe için olana tüm koşullarına uymaktaydı.Burada nakil makilsiz ahkâm kesiyorsunuz.Acabâ hilâfet hukuk vs ile ilgili hangi Ehli Sünnet âlimini okudunuz?Bi'at gibi bir mevzûuyu Hanedânlık karşıtı göstermek düpedüz reformculuktur.Neyse fazla uzatmıyalım.Elhamdulillah-u Teala 4 halifeden sonra hilâfet İslâm'a göre değildi saltanattı diyenlere uymadık.Zâten Şarkdaki Saltanatla Garbtaki Sarayları feodaliteyi bir görmekte herhalde araştırmasızlık olur.

Share this post


Link to post
Share on other sites
.İslâm'da Emîr vardır.Hz.Ebû Bekir Hz.Ömeri Aleyhimarrıdvan bizzat kendisi ta'yin etti.Hani dört halife seçimle Direk Tayin etti hazret..Emîr şer'î mevzûları uyguluyorsa o Emîrul Mu'minindir.Bir devlette Şerî mevzûların uygulanması ve akidelerinin sağlam olması o devleti İslâm devleti yapmak için yeterlidir.Hz.Huseyn Aleyhirrıdvan devrim için falan gitmedi Kerbelâ ovasına.Kûfelilerin tuzağına düştü.Halife Yezid onun bi'at etmesini istedi.O bunu kabul etmedi yolda Yezîdin Komutanıyla karşılaştı, o sırada içlerindeki Kûfeliler ihânet etti.Ve bu vak'a gerçekleşti.Hz.Zeyneb Radıyallahu Teala Anha Katilimiz Kûfedendir buyurdu.Osmnalı halifeleride Hak Halifedir, Abbasilerde.Hz.Ebû Bekr Radıyallahu Anh'ın ictihâdıyla halifeliklerini devretmişlerdir.Hz.Alîden bu yana diyorsunuz Kerremallahu Teala Vecheh, Hz.Muâviye Radıyallahu Teala Anh'da Hak Halîfe idi.Ehli Sünnet'in Halîfe için olana tüm koşullarına uymaktaydı.Burada nakil makilsiz ahkâm kesiyorsunuz.Acabâ hilâfet hukuk vs ile ilgili hangi Ehli Sünnet âlimini okudunuz?Bi'at gibi bir mevzûuyu Hanedânlık karşıtı göstermek düpedüz reformculuktur.Neyse fazla uzatmıyalım.Elhamdulillah-u Teala 4 halifeden sonra hilâfet İslâm'a göre değildi saltanattı diyenlere uymadık.Zâten Şarkdaki Saltanatla Garbtaki Sarayları feodaliteyi bir görmekte herhalde araştırmasızlık olur.

 

Şimdi de Tot-i Zori olmuş, bizim Ostrojen hormonu meraklısı babalarkulu/ehli kalender/şeksiz abdal nik değiştirme ve bunu sözlerine yansıtma meyilli yüce şahsiyet, ultra dindar ve insan üstü varlık olan arkadaşımız.

 

Benim yazdıklarımı nasıl ve ne şekilde anlıyorsun sen? Hanedanlığı, yönetimi, devrim derken iktibas yaptığım parafı nasıl analiz ediyorsun bilmiyorum? Yahut şura, istişare ve olur derken neyi anladığını?Zekeriya Beyaz mısın, Özdemir İnce misin?

 

Sanki ben onlar hak halife değil, islam dışılar gibi ifadeler kullanmışım gibi (!) Biatsız halifelik olmayacağını ''taze ve yeni'' bilgi gibi sunma. Biat kime yapılır, nasıl yapılır, hangi şartlarda yapılır?

 

Sana yazdıklarım ve diğer yazılanlar arsız ve yağmur meselesine dönmüş sanırım. Senin ne biçim yazma, tartışma ve paylaşma ölçün/anlayşın var anlamakta zorlanıyorum.

 

Çürük malını satmaya kalkan ve olmadık üç kağıtçılığı yapan ucuz pazar tellalları gibisin; nerede bir yamukluk, nerede bir arıza, nerede bir çamurluk varsa sende.

 

Cehennem ya da cennet, hangisine gidersen git be adam (!) Nereden ve nasıl bulaştın bu siteye. Yoksa, yeni bir virüs türümüsün sen? Konu hastası, karıştırma sempatizanı, bulandırma meraklısı , nik sevdalısı, baların kulu, şeksizlerin abdalı, kalenderin ehli...

 

Onu mezhepsiz, öbürünü sünnetsiz, beni ehl-i beyt düşmanı/Ak Partici/Saadetçi ve reformcu diye etiket vurmaktan haya etmez ev Allah'tan korkmaz mısın sen?

 

Sabır, sabır, sabır. Sabır da, edepsizliğe kadar. Yazdığın ker konun içerisinde, biri ve birilerine çamur atmaktan başka bir meziyetin yok. Bu ne menem bir vaziyettir, psikolojidir, ruh halidir?

 

Karakterine parelel, nik değiştirmeye devam etmen bile senin ne olduğunu ve ne olmadığını ayan beyan gösteriyor aslında. Senin bu ucuz, köksüz, yeni Türk parasıyla beş lira etmez, çamura atsan çamuru bozar türünden sözlerinden/yakıştırmalarından/hakaretlerinden midem bulandı artık.

 

Adam gibi, insan gibi, delikanlı gibi yaz. Çirkefleşme ve çirkefleştirme buraları. Sürdürdüğün bu çizgide ısrarcı olursan, senin ve profilin adına katma değer düşüklüğü yaşayabilirsin, onuda belirteyim.

 

-Böyle bir konuşma yapmaya mecbur kaldığım içinse, herkesten özür dilerim-

...

 

ALİ

Share this post


Link to post
Share on other sites

15'imde girdim siteye şuan 18'imdeyim.Yazdığınız yazının yanlış olduğunu çok uzun bir şekilde deililleriyle bildirdim.Ama hafif ağıra kaçan ifâdeler olduğunu görerek kırptım.Fakat sizi anlamalıymışızki buna dahi sinirlenicekmişsiniz.Size soruyorum; yazıma niye cevap vermediniz, bu kadar uzun yazıya bir cümleyle mi cevâp verilir?Yaptığınız sadece ve sadece beni eleştirmek.Onun yerine yazıma cevâp verin.Büyük bir felsefeci aklın anlıyacağı hiçbr şeyi anlıyamayacağını anlamasıdır demiş.Biz bunu çok önceden fark ettik şükür.Bir karalamamda bunu şöyle ifâde etmişim:

Çeşme mildir kalbe oddur gizli gamdır bu belâ

Gelse derler bilmeyenler "Aklı yok!" sevdâ kula

Siz yaşınız benden kat be kat büyük olmasına rağmen hilâfet mevzuunda bu dertten müzdarip olduğunuzu adetâ kelimelerinizle ifâde etmişsiniz.Size duâ edeiyorum sâdece, siteye girdiğim 15 yaşımdan itibâren sitede beni o kadar çok ezdinizki, size yaptığınız akılcılıklardan ötürü kızmalarıma âdetâ söver gibi cevâp verdiniz.Üstünden 3 sene geçti.Bakıyorum hâlâ aynısınız.Napalım insânda birşeyler kemikleşince değişmesi zor oluyormuş.Bid'at olduğu besbelli olan bir şeyi onu 50 senedir işliyen bir insâna anlatınca daha dinlemeden bağırıp çağırmağa başlar, sizdekide o hesap.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sende alışkanlık/huy haline gelen mezhepsizlik, sünnetsizlik, ehl-i beytsizlik, reformcular, şuncular, buncular, hatta din dışılık gibi yaftalama merakı ve iştahı gitmediği sürece, bu devam edecek Tot-i Zari/ehl-i kalender/babalarkulu/şeksiz abdal.

 

Bu sitede dine soktuğun ve dinden çıkarmadığın kaç kişi kaldı söylesene bana? Sana evvelce de dedim, demeye de devam edeceğim: Fetva veya cevaz makamı mısın sen? Hangi içtihad kapısının anahtarısın yahut? Bu kadar otorite ve netice malumu bildirecek bir söylemde ve ruh halinde bulunmanın sebebi nedir?

 

Seni eleştirmiyorum; eleştiri fikrini ve niyetini ''samimi'' ve ''çatışmasız'' bir düzlemde ifşa edenlere getirilir. Fakat, sende ne samimiyeti ne de ortamı gerginleştirmeyen bir niyet yok. Tahrik gücü yüksek bomba gibisin; bir yerde duruyorsun ve uygun patlama anını bekliyorsun sanki.

 

Son olarakta; bir bayan üyeye karşı kullanmış olduğun (n-f-k.com'da ilktir her halde) bir kelime yüzünden de iyice boşandı öfke yağmurlarım. Dini, diyaneti, ehl-i sünneti bu kadar çok dile getireceksin, sonrada böyle şeylere tevessül edeceksin tartışma anında !? Bu nedir?

 

Eee? Ezilen ne, ezilen kim bana desene?

 

Siteye vira bismillah diye üye olduğum ilk günden, bu güne kadar hep söyledim: Dini konularda tartışmaktan/konuşmaktan kaçınırım diye, çünkü din ehil adamların işidir. Bize doğru ve hakikatı yaşamak ve yaşamaya da devam etmek düşer. Kurcalamak, karıştırmak, kafamıza göre beyanat vermek, bana göre şöyledir, sana göre şeydir demek değil.

 

Sen ne yapıyorsun? Kafaya yatmayanı, fikrini beğenmediğini, hoşuna gitmeyen görüşlerin sahiplerini şusun, busun diye resmen ''etiketliyorsun'' ve bundan zerre kadar imtina duymuyorsun.

 

15 yaş, 18 yaş gibi dost beni bahçede görsün niyetinden, aslında ben buydum/buyum dercesine güzellemeler ve arayı düzeltici teşebbüslere neden girdin onuda anlamış değilim?

 

Ben seni tanımam ve bilmem; yani 18 yaşındayken de tanımadım seni, 15 yaşındayken de. Ne demek istedin, neyi ima ettin, neyi amaçlıyorsun bilmiyorum.

 

Konuya dönersek:

Biat, şura, istişare, hanedanlık ve şer'i kuralların uygulanması gibi konularda söylediklerimi '' anlamadığın, anlamak istediğin belli'' oluyor zaten.

 

Hz.Ali'den sonra diye başlayan sözlerimi, Emevileri ve Abbasileri diye devam eden cümleleri nasıl idrak ettin bilmiyorum? Ya da neye göre değerlendirdin?

 

Hz. Hüseyin'in devrimi derken de, ''Yezid'in hilafetini onaylamadığını, dedesinin (s.a.s) ve babasınınında (kv) yaşasaydı şayet, böyle bir şeye izin vermeyeceklerini, Yezid'in biat et diye olmadık baskı yapmasına rağmen; bir avuç hak ve hakikat dostu insanla ''haksızlığa ve din dışılığa'' boyun eğmeme yolunu seçtiklerini ve yine bir avuç insanla hak bildiği ve hak olan bir doğru üzerine mücadeleye giriştiğini ve mübarek kafası, mübarek gövdesinden ayrılıncaya kadar savaştığını'' ifade ettiğimi/özetlediğimi (ki Hakan Albayrak'tan iktibas yaptım) anlaman gerekirdi ama anlamadın, anlamak yerine, beni reformcu ettin küfreder gibi (ne demekse bu).

 

Hakikaten, seni ciddiye alıp yazmak istemem; çünkü ciddiye alınacak düzeyde tartışmıyor ve fikir beyan etmiyorsun. Kronik bir vak'a haline gelmiş üslub ve yakıştırmalarınla aynı şeyleri söyleyip duruyorsun.

 

Fakat son vediğin cevaptaki usül ve niyete biraz itimat/itibar ettim. Onun için yazma ihyitacı hissettim tekrar. Neyse, bu hakikaten son olsun ve son bulsun (bak bende indirdim yelkenleri). Artık bunları yazmaktan ve dile getirmekten nakaratçıya çıkacak adım. Neyle ve nasıl isnad edersen milleti, bu cevaz ve fetva makamını kendinde görüyorsun o zaman. Milletin kafasını şişirmeye ve gözlerini yormaya devam etmek istemiyorum.

...

 

ALİ

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...