Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
yavuzlenk

Attila İlhan:hangi Batı...

Recommended Posts

Solcu olmasına solcu bir yazarımız lakin ideolojik görüşü hakikati çözümlemesine engel olmamış...Hangi Batı adlı kitabını uzun zaman önce okumuştum,bilgisayarda notlarıma rastladım az önce,sizlerinde istifadesine sunayım dedim.

Selametle...

 

‘Lisede Sophokles okuduk,klasik Türk sanat musikisine sövmeyi,Divan şiirini hor görmeyi,buna karşılık devletin yayınladığı kötü çevrilmiş batı klasiklerine körü körüne hayranlık göstermeyi öğrendik.Sanki Sinan Leonardo’dan önemsiz,Mevlana,Dante’den küçüktü.Itri ise Bach’ın eline su dökemezdi.Aslında kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle boynumuza geçiriyorduk,ulusal bileşim arama yerine hazır bileşimleri aktarmak hastalığımız tepmişti…’

 

 

‘Oysa bir kere yaptığımız batılılaşmak değildi,ikincisi batı bizim sandığımız gibi değildi,üçüncü batının ulaştığı yer özenilecek bir yer değildi.’

 

‘Irkçılık,Batılı beyaz Hıristiyanların önce semit Yahudilere,sonra siyah,kırmızı ve sarılara karşı yükselttiği bir uygarlaşma ayrıcalığı duvarıdır.’

 

‘Türkiye’nin sorunu batılılaşmak sorunu değildir,modern kişiliğini bulmak sorunudur.Bu arada yoksulluktan kurtulmak,endüstrileşmek,şehirleşmek sorunudur.’

 

‘Çağdaş ve gelişmiş denilen batı toplumu yaşadığımız yüzyılı bir dünya savaşları dönemi yapmakta yetinmemiş,kendi içinde sürekli mutsuzlular yaratarak kendi bireylerini kendisine yabancılaştırıp umutsuzluğun götüreceği en son iskeleye,ölüme sürüklemiştir.’

 

‘Dün Batılı gibi hissedemediğinden,Batılı gibi giyinemediğinden,Batılı yaşantısına uyamadığından eksiklenen nice halk,bugün Batı’nın normlarını ve değerlerini bir yana itmiş,en azından onları kendi kişiliğinin potasında eriterek,yeni bileşimler yapmanın gereğini anlamıştır.’

 

‘Türkiye’nin sorunu batılılaşma değil,çağdaşlaşma,.çağdaş kimliğini bulma sorunudur.’

 

‘…Batılılaşmaysa,Türkiye’de emperyalizmin görülmesiyle ortaya çıkmış müthiş bir aldatmacadır.Nasıl Tanzimat gerçekte bir çökertme hareketi olduğu halde kurtuluş gibi gösterilmişse,batılılaşma da Tanzimat esprisinin olmazsa olmaz bir öğesi olduğu halde,kurtuluşun ikinci koşulu olarak ileri sürülmüştür.Gerçekte Batılılık,emperyalizmin Türkiye’deki elemanları olan Levanten ve kompradorların enayi aydınlar aracılığıyla geliştirdiği,yaman bir sınıfsal araçtır.’

 

‘Türk aydını kültür emperyalizminin ajanı durumuna düşürülmüş,üreticisiyle bağları koparılmış.Aslında kozmopolit kıyı şehirlerindeki Levanten kompradorları nasıl emperyalizmin ekonomik ayakları ise,yine bu şehirlerde üstelik o Levanten kompradorlarla aynı hayatı paylaşan aydınlar kültürel ayakları olmuştur.’

 

‘…yasakçı toplumlarda siyasal otoritenin görevi sanatçıyı ya evcilleştirmektir,ya da etkisizleştirmek!’

 

‘Ümmet toplumlarında aydının ilericiliği,eğer ulusal burjuvazi gelişmemişse,üstyapısal kalıyor;ister istemez yabancı kültürlerin çığırtkanlığını yapıyor.İktidarın ondan istediği,ya mutlak itaattır,ya da rütbe,mansıp,para mukabilinde susması.’

 

 

 

 

‘Emperyalizm ilkin dinsel ve kültürel kurumlarını iletiyor,orada batı kültürüne uygun bir aydın tabakası yetiştiriyor,sonra da bu tabakayı ülkesini sömürmek için maşa olarak kullanıyor.Osmanlı’da emperyalizm için daha da elverişli bir ortam bulunuyordu,zira Müslüman olmayan hayli büyük bir halk kalabalığı emperyalizmin bu yöredeki temsilcisi olmaya dünden razıydı.’

 

‘Osmanlı’da komprador tüccarı ile komprador aydını iç içe yetişmiştir.’

 

‘Üzerinde yetiştiği toprakta ulusal-sınıfsal kökenini bulamayan aydınlar,devimci olsalar da,ya kendi ülkelerini yabancılara peşkeş çekmek gibi bir ihanete düşerler,bunu devrimcilik sanırlar,ya da sonunda gelir ülkelerindeki kurulu istibdat düzeninin buyruğuna girerler.’

 

‘Cumhuriyet devrimi,tıpkı Rusya’da sosyalist devrimin yaptığı gibi önce sınıfsal tabanının yaratmaya çalışır.Ruslar,kalabalık bir işçi sınıfı yaratmayı iş edinmişlerdi,Türkler ise ulusal bir burjuvazi yaratmayı iş edindiler.Gel gör ki,bu arada yaratılmak istenen ulusal kültür,Beyoğlu alafrangalığı ile Ziya Gökalp Anadoluculuğu arasında kaldı.’

 

‘İnönü kalkınmayı,ülkenin gelişmesini bir ekonomi sorunu olarak almamış,bir kültür sorunu olarak almıştır.Böyle olunca döneminin belirleyici niteliği,köylere zorla okul götürmek,konservatuar açmak,opera kurmak,devlet radyolarını batı müziğine tahsis etmek,Milli Eğitim Bakanlığı yayınlarıyla batılı kültürü Türkçeye aktarmak,işi liselerde Yunanca ve Latince derslerinin konulmasına kadar götürmek olmuştur.’

 

‘İnönü dönemi,ümmet dönemi kültürünü halka bırakmış,tıpkı Tanzimat sonrasında olduğu gibi,batılı kültür çevresine mensubiyeti,kalkınmanın ve uygarlaşmanın tek yolu saymıştır.’

 

‘Osmanlı aydınları nasıl batılılara bakarak liberal oluyorlardıysa,aynı biçimde batılılara bakarak sosyalist oluyorlardı.Sosyalizm Osmanlı toplumunun nesnel koşullarında,bir gereksinim haline geldiği için değil!’

 

‘Tanzimat dediğimiz inkılap hareketi,o zamana kadar tam bir ortaçağ cemiyeti mahiyetinde olan Osmanlı cemiyetinin tabii ve dahili tekamülü neticesi olarak değil de,bu emperyalist ve kapitalist medeniyetin zorla kendini kabul ettirmesi neticesi ortaya çıktı.’

 

‘Tanzimat Devlet-i Aliyye’nin önce gizli bir sömürge olmasını hazırlamış,sonra da paylaşılmasını sağlamıştır.Hal böyleyken,okul kitaplarında niye önemli ve büyük bir devrimmiş gibi yazıldığını,anlayabilmek mümkün değildir.

Bir de Tanzimat-ı Hayriye demişler!Hayır neresinde bunun,tepesinden tırnağa şer!’

 

‘…,hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir sloganıyla yola çıkan ulusal demokratik bir devrimin;güpegündüz faşizan bir seçkinler istibdadına yozlaşmasına kimse sesini çıkarmamıştır.Tek tük çıkaran olduysa da fena halde susturdular.’

 

‘…öyleyse Cumhuriyet Türkiye’si,İnönü’nün Perikles Devri’nde Yunan/Latin tabanını benimseyecek,batılı kültür ve sanatı yaygınlaşacaktır.Pratikte bunun aşka düzeyde,üstelik daha da kötü bir Tanzimatçılık olduğunu kimse fark etmiyordu;kültür emperyalizminin sömürgelerde cebren ve hile ile gerçekleştirebildiği uygulamaları,Türkiye gönüllü olarak yapmaya başladı.’

 

 

‘Milli Şef ve takımının savaş ertesinde kerhen gerçekleştirdiği demokrasi,gerçek bir sivil toplum,gerçekten özgür bir siyasal rejim değil,özünde aynı merkeziyetçi bürokrat çekirdeğini muhafaza eden,o çekirdeğin oluşturduğu evcilleşmiş demokratik kurum ve kuruluşlarla demokrasicilik oynaya siyasal bir düzendir.’

 

(Attila İlhan,Hangi Batı)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Daha önce başka düşünüyordum Atilla İlhan hakkında..

 

Güzel gerçektende, mertçe yazmış.Kitabını okumak gerek.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...