Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
sancı

Birilerine Söyleyin Burda Olduğumu!

Recommended Posts

Ense Arkası -I-

 

Duyamıyorum bir radyo cızıltısında modernist bir ses

Kulaklarım kusuyor her şeyin güzel olduğu kanısı veriyormuş.

Nefret ederdi kulaklarım bundan

Çünkü yenildik, yıkıntılar arasında bir ceset

Bu sese mi uyanacak?

 

Konuşmanın vakti bu sesler tuvaletinde çok asil kalıyor

Susuyorum o yüzden.

Konuşmak zahmeti bir milyonluk parçası bozulmuş yapbozu kurtarmaz.

 

Sabah kalkarken 3 saatin sonunda gördüğüm neydi?

Ben kalkarken neden ağlıyorsun?

Uyumam canımı acıttığından mı?

 

O ve onlar oralara yakışmaz

Beyinleri öksüz, ruhları da sahteliği öğrenmişler

dört duvar bir arada tutan taban gibi

Yutmuş onları da Niyorklu bir lağım zengini

Gitmişler oraya öğrendim.

Pembe giymiş o unutmuş Arjantinde karlı günü

Niyorka inmiş, bir plastik şişe hatta teneke

de olabilir ikram etmiş lağım zengini cebinden.

 

Ve ateşteki yumurtaları izledim

Bekliyorum o gölgeye bakarak

soğuk yok ama titreyenler arasından

bir civciv çıkacak mı?

ateşte yumurta ve kurallar,o işaretlemeler

ve bir İstanbul

bu bedenden istifaya başvurdu

Ben mi?Bilmem..Bilmiyorum..Bulantının zevki gibiyim biraz.

 

Ense Arkası -II-

 

Dokunduğum siyah bir ışığın bilinmezliğinde

Ama acıyor hissizliğimin gölgesinde kilitli

parmak uçlarım benliğime siyah bir çorap giydiriyor

Bakıyorum düşmeyen yer kadar uzaktayım

Bilinmezlik hücrelerimde

Uzaklaşıyorum..

 

Her gün bitişsiz.

Tutuyorum o parmaklarından

bugün günlerden ne?Hangi aydayız?

Birileri söylesin hangi yıla geldik?

ve birilerine haber salın..

Ben kaçıncı yüzyıldayım?

 

Yabancı bir boyunun sıcaklığında başladı...

O güne kadar değil miydim?Anımsamıyorum

Fakat burdayım..Yabancıda...

 

Dokunmak alıp giden ve bırakmaz bir kirli sel

Çirkinlikler akıyor sağımdan solumdan

Fakat tutan o dalgalı seyiriş pisliğimde...

 

Bilinmiyorum.Bilmiyorum.

Kaç kere dün oldu?

Kaç kere bugün?

ve yarın kaç kere olacak?

 

Sayızlığı öğreniyorum.Aklın intiharında sayı yok

Agustin tutuyor beyaz buzun üzerinden

Yarın diyor İnşallahını duyamıyorum?

 

Bilinmez bir ensede, arkalardayım

Yabancılaşıyorum,dedem yok artık.

Kaleme açılan pencereme rüzgarlar fırlatan

gözüme bir uğultu bırakan dedem..

Yok..

 

Ense Arkası -III-

 

Asfur parmağımda ağlıyor..Ölüyormuş bilmiyorum

Pamuk perdelerimi yıktı balyoz

Ardından bilinmezlikteyim.

Ve ardından süzgeçsiz yabancılıkta..

Ve ardı..

Balyoz da yıkıldı...

Mayın ''may'' kibarlığının tezatında

bir kaba ölüm

Kanatlarım mayınlara çarpıyor.

 

Sen..Böyle değildin..

Seni böyle gördüğümde ben böyle olamazdım.

 

Niçin ve neden demiyorum.

Sebebsizliğe öylesine inanmışım ki?

Bilinmezlik kuşatmasında Gandileşiyorum.

 

Araf kusuyor...

Arkalarda bir yalnızılık..

Araf kusuyor...

Ruhum yalnızlığı kusuyor...

 

Sadece noktalar kaldı virgülsüz, üstsüz, üçsüz...

Bilmiyorum.Nerdeyim?

 

Yalvaran bir ses ensemin arkasında

Yutkunamıyorum ensemin arkası acıyor...

Kökleri toprağın altında yanıyorum.

Nerdeyim?

Ensemin arkası neden yok Baudalaire?Kedilerini bırak!

Nerdeyim?Nerede?

 

Ense Arkası -IV-

 

Çatının dört direği yıkıldı..

Ben ilkinde öldüm..

İkincisinde de

Üçüncüsünde de...

Ve dördüncü

Onu unutmadım hatırladım hep yıkılan

her çatıda

 

Üç katlı çatının

Ense arkaları yanıyor..

Zarifçe bir masal..

Ense arkası nerdeyim, nerede olmadığını bilmediğim

sen söyle!

 

Ense arkasında hangi Tanrıya başvuracağım?

Ense arkasında dipliğin yüksekliğinde

bilmiyorum..

Yabancı bir ses inceliyor?

Bilmiyorum...

Ense arkasındayım...

 

osman hulusi hayrullah. 2009-Haziran-

Share this post


Link to post
Share on other sites
18 yaşında bu kadar olabiliyor.

 

hiç farketmez çok güzel olmuş yüregine sağlık devamını bekliyoruz

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...