yeniceri38 1 Report post Posted June 28, 2009 Üstadın kaliteden ve güzel den taviz vermeyişi onun hayatında ki markalara da yansımış..Mesela roma dondurmalarını çok sevdiği veya sigara olarak bafra sigarası içtiğini okumuştum.Daha fazla örnek verebilecek arkadaşlar varsa seviniriz... Quote Share this post Link to post Share on other sites
müznib 84 Report post Posted June 28, 2009 markalara takılmayalım efendim icraat vuku bulmalı artık .. Quote Share this post Link to post Share on other sites
furkan-NFK 4 Report post Posted June 28, 2009 markalara takılmayalım efendim icraat vuku bulmalı artık .. +1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ali NFK 8 Report post Posted June 28, 2009 Ben yeniçeri gönüldaşı anlıyorum :D Bu yaklaşım yalnız Üstad için değildir. Dünyanın her yerinde insanlar sevdikleri şahısların eserleriyle beraber hayatlarının en ince ayrıntısını bile isterler. Bu hayranlığın göstergesidir ancak ÇİLE şairi bunu pek istemiyor. Selametle... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Murat Aydın 9 Report post Posted June 28, 2009 Üstad marka müslümanlığını hiç sevmiyor gönüldaş :D Nasıl anlarsak anlayalım... Hayırla... Quote Share this post Link to post Share on other sites
furkan-NFK 4 Report post Posted June 28, 2009 yav zaten yeniçeri kardeş geçenlerde üstadın kullandığı sigara markası diye bişey açıldı uzadıda uzadı muhabbet hem Ali-Nfk nın dediği gibi üstad bunu sevmiyor Quote Share this post Link to post Share on other sites
SaqoKahfKehf 0 Report post Posted July 2, 2009 eminim ki MARKAYA DEGIL kaliteye dikkat eden biriydi ÜSTAD yaptigi her isi anlinin aki ile yapmak isteyen biri ONUN icindir ki dönüsüde tam olmustur islama SELAMETLE Quote Share this post Link to post Share on other sites
nurulhak 22 Report post Posted July 2, 2009 bu konuyu müzakereye açmakta bir sakınca göremedim. Üstadın bahsettiği marka müslümanlık ayrı, ürünlerde ne markası kullandığı çok ayrı bir konu. Bununla nasıl kıyas ettiniz anlayamadım. Üstadın hayatındaki en ince ayrıntıları -kendine sakladığı mahrem hayatı dışında- bilmek isteriz,bu gayet normal. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Kureyşi 61 Report post Posted July 2, 2009 bu konuyu müzakereye açmakta bir sakınca göremedim. Üstadın bahsettiği marka müslümanlık ayrı, ürünlerde ne markası kullandığı çok ayrı bir konu. Bununla nasıl kıyas ettiniz anlayamadım.Üstadın hayatındaki en ince ayrıntıları -kendine sakladığı mahrem hayatı dışında- bilmek isteriz,bu gayet normal. başlığı okuyunca bende mübareğin günlük hayatında kullandığı markalar konudur diye düşünmüştüm ki hayal kırıklığına uğradım.. kardeşimiz doğru söylüyor... ne alaka marka müslümanlıkla..... roma dondurması güzel bir örnek...... mesela kaynar sularda dahi yıkansa kendisiyle içki içilen bir bardağı kullanmama titizliği..... Quote Share this post Link to post Share on other sites
yeniceri38 1 Report post Posted July 2, 2009 Üstad marka müslümanlığını hiç sevmiyor gönüldaş :DNasıl anlarsak anlayalım... Hayırla... başlıkta markalar ibaresini görüp marka müslümanı damgasını vurmak hiç zor olmasa gerek.biz dinimizi markalaştırmadık markalaştırana da izin vermiyeceğiz.samimiyetim sevgimden böyle bir konu açtım ama... (konuyu silmesini bilsem silecektim ama silemedim.marka müslümanı damgası ağır geldi.vesselam) Quote Share this post Link to post Share on other sites
Murat Aydın 9 Report post Posted July 2, 2009 başlıkta markalar ibaresini görüp marka müslümanı damgasını vurmak hiç zor olmasa gerek.biz dinimizi markalaştırmadık markalaştırana da izin vermiyeceğiz.samimiyetim sevgimden böyle bir konu açtım ama...(konuyu silmesini bilsem silecektim ama silemedim.marka müslümanı damgası ağır geldi.vesselam) Kardeşim; konuna marka müslümanlığı şeklinde cevap yazarken sonuna gülümseme koydum. orda amacım başka bir kesimi işaret etmekti, seni değil tabii ki. Sonra yanlış anlayacağın aklıma geldi. dedim bir gönüldaş öteki gönüldaşı böyle anlamaz. :D o yüzden de nasıl anlarsan anla dedim. yanlışımız varsa her hatalı sözümüze önce bir estağfirullah çeker sonra da senden yanlış anlaşıldığım için Hakk adına aff dilerim. vesselam. Quote Share this post Link to post Share on other sites
yeniceri38 1 Report post Posted July 3, 2009 Kardeşim; konuna marka müslümanlığı şeklinde cevap yazarken sonuna gülümseme koydum. orda amacım başka bir kesimi işaret etmekti, seni değil tabii ki. Sonra yanlış anlayacağın aklıma geldi. dedim bir gönüldaş öteki gönüldaşı böyle anlamaz. :D o yüzden de nasıl anlarsan anla dedim. yanlışımız varsa her hatalı sözümüze önce bir estağfirullah çeker sonra da senden yanlış anlaşıldığım için Hakk adına aff dilerim. vesselam. önemli değil kardeşim.yanlış anlamışım.sen hakkını helal et.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Murat Aydın 9 Report post Posted July 3, 2009 önemli değil kardeşim.yanlış anlamışım.sen hakkını helal et.. varsa helali hoş olsun dua niyetiyle... Quote Share this post Link to post Share on other sites
mukarrabin 103 Report post Posted June 24, 2011 Allah'ın tescil ettiği bir marka, müslümana yaraşmaz olur mu!... Hem markasız müslümanlık mı olur?... İslam ve doğrudan müslüman; büsbütün ve en üstün marka değil midir?... İşi ticarete indirenler, yazdıklarımıza değil ceplerine, cüzdanlarına, yastıkaltlarına, kasalarına, yazarkasalarına, bankalarına ve yarın bir gün girecekleri toprağı şimdiden eşerek içine; kendilerinden evvel kendileriyle beraber gelmeyecek olan şeyleri koyarak gömdükleri küplere müplere baksınlar!... Her müslüman bu alemde bir marka olmalı, marka olabilmenin derdine düşmeli ve İslam'ı en güzel şekliyle; yani yaşayarak reklam(!) etmeli!... Gerçi çoğu insan televizyondan, bilboarddan, oktan, yoktan, ondan, bundan, şundan başını kaldırıp da bu bedava hizmeti, ücretsiz reklamı, Allah için olan bu tanıtımı görür ve görmekten ziyade taltif eder mi?... Zor, belki, bir ihtimal vesaire demiyeceğim ve kestirmeden hayır diyerek her şeyin apaçık ve noksansız yazıldığı Kitab'ı işaret edeceğim!... Zira Kur'an'da gün gibi ortada olan bir hakîkat zikredilir ki; insanların çoğu anlamazlar, inanmazlar ve layık olan şeye layık olduğu ilgiyi göstermezler!... Sözü uzatmadan markanın içini boşaltırken dolduralım ve perdesini yırtalım!... Marka; yani vasıf!... İyi marka; üstün vasıf... Ve reklam; yalnızca ve yalnızca şeriat!... Durun durun "şeriat"ı duyunca yerinden hoplayanlar!... Ya hu şeriat denilen hakîkat; iman ettiğiniz Allah'ın inandığınız kitabı; Kur'an-ı Kerim'den ve inanarak sevdiğiniz Allah'ın kulu ve elçisi ve habibi; yani Peygamber Efendimiz aleyhisselam'ın hayatından (sünnetinden) başka bir şey değil!... Sizi, şeriat korkunç bir şeydir, kara çarşaftır, taşlanmaktır diyerek; oturduğunuz yerden hoplamanıza, zıplamanıza, sıçramınıza sebep olanların yüzüne tükürün ve sakin sakin yerinize otururken tükürdüğünüz adamların yüzüne yüzüne konuşun: Alçaklar!... Beni şeriat, şeriat diyerek korkuttuğunuz ve uzaklaştırdığınız şey; aslında benim büsbütün ruhumdan ibaretmiş!... Tüh sizin sıfatınıza!... İşin muhabbet noktası yukarıda kalsın ama bir başka muhabbet için aşağıda devam etsin!... Kişinin sevdiği ile ilgili şeylerle ilgilenmesi; muhabbettendir!... Evet, Üstâd'ı seviyoruz!... Ve merak ediyoruz; Üstâd gibi "Kaliteli Bir Adam"ın şu dünya hayatında iken; bu hayatı bir zaman için "en güzel çerçeve içinde" sürdürürken ilgisinin aktığı, beğendiği, tercih ettiği şeyleri; yani markaları!... Bilen varsa söylesin?... Quote Share this post Link to post Share on other sites
mukarrabin 103 Report post Posted June 24, 2011 Düşünce ufkumuzu açmak için işin (yani İslâm'ın, Müslüman'ın, İslâm'ı yaşamanın) inceliği noktasında kaydedelim ki; En Güzel'e inanan ve En Güzel'i yaşayan, yaşamanın derdine düşen bir müslümanın Güzel'e doğru seyrinde; olabildiğince güzelleştirme derdine düştüğü bâtınına, maneviyatına, kalbine dair hassasiyeti; zamanla zahirine, maddiyatına ve kalıbına da sirayet eder!... Zira; samimiyetle Allah'ın, İslam'ın ve müslümanca bir hayat yaşamanın derdine düşen insan; bir yandan yalnızca "Allah için" bir hayatın sevgisini ve korkusunu duyarken öte yandan bir cemiyet içinde yaşamanın zorunluluğunu ve sorumluluğunu anlıyor, anlar gibi oluyor ve İslam'ı temsil noktasında bir misal olduğunun da farkına varıyor!... Ve giydiği pantolondan, içtiği içeceğe; ayağındaki ayakkabıdan, belindeki kemere; kullandığı otomobilden, izlediği televizyon kanalına ve diğer onca şeye dek her şeyin alelâde olmamasının icabına ve inceliğine eriyor, erer gibi oluyor!... Dağbaşlarındaki dervişlere diyecek sözümüz yok; selamdan gayrı!... Ama bizim yolumuzun esasları arasında bir kaide vardır: Halvet der encümen!... Yani hem halk ile olacağız; hem batın ve zahirde kalitenin, üstün kalitenin, en üstün vasfın, vasıfların derdinde olacağız; hem de Hakk ile olacağız!... Quote Share this post Link to post Share on other sites
mukarrabin 103 Report post Posted June 25, 2011 Marka müslüman ile marka(nın) müslümanı(!); marka müslümanlık ile marka(nın) müslümanlığı(!) ve İslâm'ın işareti ile işaretin İslâmı(!) arasındaki pek ince ve pek kalın olan farkın farkında olan Güzel'in âşığı arkadaşlar; soru (ve muhabbet); "Üstadın Kullandığı Markalar (neler idi?)..." Bilen, bulan, alan paylaşsın?... Paylaşsın ki; marifetimiz artsın!... Marifetimiz artsın ki; pek çok şeyle beraber muhabbetimiz de kuvvetlensin!... Quote Share this post Link to post Share on other sites
müznib 84 Report post Posted June 25, 2011 Konu yeniden hortlamış gibi sizlerde bilirsiniz Üstadı ziyarete bir kişi gelir sizi görmeye geldim der sadece bukadarmı evet Üstadım der bu kadar Üstadda bi sağdan, soldan, önden ve arkadan birer profil izlenimi sunar hadi uğurlar ola der. arkadaşına der bana fikir ile gelecek kişilerin özlemi içindeyim! Yine tam aklımda kalmadı ama şöyle bir anı daha vardır. Üstad ya evinin yahut büyükdoğu nun penceresinden gelenleri görünce yanındaki arkadaşına sorar kim bunlar diye ya Üstadım tanımadınızmı bunlar şu kişiler ( bu arada bu kişler kovboy vari giyimli v.s kişiler ama Üstada gönül vermiş kişiler ce Üstadda tanıyor normalde) ya öylemi der biz bunlarlamı bu davayı güdeceğiz der ve sinirlenir. Üstad hep fikir hep fikir hep fikir taraftarıydı. Bence Üstadı bu şelille anmak la; "heykel destek üstünde benim ruhum desteksiz" Üstadımızı heykelleştirme yolunda ilerleme neticesi sonucunda ruhun desteksiz bırakılmasından başka birşey değil bu ve bunun gibi tutumlar!... Üç İhlas Bir Fatiha hediye edelim Üstadımıza. (amin) Quote Share this post Link to post Share on other sites
mukarrabin 103 Report post Posted June 26, 2011 Amiiin!... Velhamdülillahirabbilalemin!... Ve dahi eyvallah!... Madem ki; mesele fikir ve madem ki hortlattığımız şey fikirden berî!... O halde fikirsizliği bu başlık altında fikredelim!... Ve fikir fikir diye dedikodusunu yaptığımız şeyin ruhundan dem vuralım!... Ve fikir; bir insan düşünün ki sevdiğinin zahirinden uzak!... İşte o adam; yani sevdiği, yolundayım dediği, seninleyim diyerek söylendiği "Üstâd"ın (yahut davanın, kadının, beşiktaşın, onun, bunun, şunun...) görüntüsünden, görünen tarafından, maddesinden habersizken; mânâsından ne kadar haberdar olabilir!... Bir şişenin içindeki balı gören fakat şişeye dahi el sürmemiş bir adamın baldan nasibi nedir?... Evet, (fikir) alalım?... Almadan evvel kaydedelim!... Kalın harflerle: Fikrin fikirsizliğini fikretmeden, fikredilenlerin fikirsizliklerini fikretmek (de bir) fikirdir!... Quote Share this post Link to post Share on other sites