Üstad Ve Turgut Özal

ÜSTAD VE TURGUT ÖZAL

• TURGUT ÖZAL

TAVSİYE VE TALİMATLAR

(Partisinin kuruluş döneminde, kendisini sık sık evinde ziyaret ederek fikirlerine başvuran Turgut ÖZAL’a yazdırdığı bir nottan bölümler)

MANZARA

Bugünkü manzara en büyük ümit ile en derin imkansızlığı kavuşturacak kadar çetindir. Yani asla parti kurmaktan vazgeçmenin şartları ile, vatan kurtarıcılığı mahiyetinde ince ve dahiyane bir stratejiye sahip bir parti kurma mecburiyeti bir araya gelmiş gibidir. Bu bakımdan askerî idarenin Partilere müsaadesi bayram yerinde eğlencelik satan çığırtkanların hep birden ileriye atılması şeklinde mahrem manalara zıt bir rezalet ifade etmiştir. Cumhurbaşkanının bu manzarayı “yerden mantar biter gibi” tabiri, esasta kendi kendisini suçlandırdığı halde nasıl bir parti beklendiğini göstermesi noktasından yerindedir.

Tanzimat inkılabından beri Yeniçerilik hortlamakta devam etmiş ve aslında Avrupalı bir ithal malı olan ve dehasına malik bulunulmayan parti “Genç Osmanlılar”dan başlayarak “İttihat ve Terakki”, “Hürriyet ve İtilaf”, “Halk Partisi” ve etraflarındaki sürfe teşekküllerle beraber “Demokrat Parti”, “Adalet Partisi” ve yine etrafındakilerle beraber içten doğma, aslî ve orijinal bir köke ulaşamamış bir fesat ve tereddi ocağı rolünü oynamakta devam etmiştir. Bunun iç ve dış müessirlerini saymaya değmez. Fakat Batı Adamı’nın bizi içimizden devirmek ve çürütmek gayesi bütün bu partileşme cakasıyla yüzde yüz gerçekleşmiş ve nihayet bugünkü manzara doğmuştur. Bugünkü manzarada ana müessir, Demokrat Parti’nin işi inkılap çapında ele alamaması yüzünden Yeniçerilik ruhunun (sivil) insana karşı, ismine “Gece Baskını” dediğimiz bedavacı hareketiyle kendisini belirtir. Bu hareketin bütün oluş sebebi ise eski bir teşbihimizle “Yoğurttan bir hükümete mukavvadan hançer saplamak” marifetinden başka birşey olmamıştır. Hiçbir dünya görüşüne sahip olmıyan ve ne getirip ne götürdüğünü bilmeyen darbeci kadro dâvayı ezbere bir demokrasi düzenine bağlayıp bir kenara çekilmiş; ve işte ondan sonradır ki, bilhassa 1968 – 1980 arası müthiş bir hâile kopmuştur. Artık operet ihtilalleri halinde kapılar generallere açık tutulduğuna göre de 1980 teşebbüsü, hatta geç kalmış olarak meydana gelmiştir..

Bu meydana gelişte, 1960’a göre fark şu kadarcıktır: 1960 kadrosunun hatalarını görmek ve ona göre hiçbir yanlışa düşmeksizin halk iradesinin en abes şekilde sahipliğine yeltenmek…
Böylece isminin başında Cumhurbaşkanlığı ile Genel Kurmay Başkanlığını her cümle başında tekrar ettiren, kumpanyasına da aynı rolü oynatan misli ve menendi görülmemiş bir Devlet hezeyanı doğmuş oluyor.

YOL

Manzaranın ifade ettiği bu şartlar karşısında sırf dış politika alemine göstermelik diye çıkarılan Partiler reçetesinden hiçbir şey ümit etmemek lazımdır. Dış âlem gayet tabii olarak bu reçeteyi yutmayacak ve Türkiye’ye beslediği nefret hissini olup-bitenlere inanmış gibi görünerek devam ettirecektir. Askerî idare ise, “Ben parti-marti diye birşey takmam! Memleketi kuvvet kumandanları idare edecektir!” diyebilecek kadar cesaret ve samimiyet göstermeksizin saçma sapan olsa da rolünü sürdürmekten geri kalmayacaktır.
Bu yüzdendir ki, vatanı kurtarma dâvasında her fedakarlığa hazır ve bir kök telakkiye malik bir Partiye düşen borç, kimya tabiriyle “renksiz, kokusuz, tadsız” bir dış yüz peçesi altında, her tarafa güler yüz göstererek gayesini kalbinde muhafaza etmek, fincancı katırlarını ürkütmemek ve fırsat doğduğu, günü geldiği zaman nihaî atılışa girmektir.
Şurası muhakkaktır ki, bugünkü idare, tanzimattan beri gelen sahte inkılaplara zıt köklü ve dünya ötesi bir telakkiye sahip bir Parti’ye asla tahammül edemez ve o partiyi labaratuarda muayene etmeksizin imha eder. İhya etmek için ne kadar ilim lazımsa imha için de o kadar cehalet kafidir.

İşte bütün bunları bilmek yeniden doğacak partinin strateji ve tabiyesini tayin etmekte biricik kıstas mevkiindedir.

İSİM

İsim bahsinde fazla bir koku vermeden (Nötr) olmak ve ideolojik mânada bir dâva sahibi olunmadığını göstermek şarttır. Buna rağmen dâvadan yana bazı izler de bulundurmak yerinde olur.
12 isim takdim ediyorum:
Millî Güdüm
Toplum
Hizmet
Aydıntürk
Hak
Millî Kök
Hürriyet
Millî Düzen
Liberal
Millî Dâva
Doğruluş
Anadolu

Bu kelimelerin sonuna “Parti” ve “Partisi” eklerinin ilavesi gerekir. Seçmekte serbestsiniz.

TEŞKİLAT

34 İlde teşkilatlı olmak mecburiyeti karşısında fazla bölümlere ayrılarak her noktada zayıf kalmaktansa bu 34 şubeyi teşkilden sonra aralarından 10-15 kadarını seçip kat’i netice cephesi olarak faydalanmaya bakmak gerekir. Bugün için, sadece 4-5 aylık bir devre içinde partiye büyük bir başarı ümidi ile bakılamaz. Elverir ki, meclise kuvvetlice bir grupla girilebilinsin ve asıl ondan sonra büyük faaliyet başlasın…
Bu 4-5 aylık faaliyet içinde broşür, reklam, propaganda, slogan gibi halka nüfuz vasıtalarına pek büyük ehemmiyet atfetmek lazımdır. Bunların hususi ve emin kalemlere tevdii ve bir merkezden idaresi… Ayrı bir plan işi…

(………………….)

Meclise belli başlı bir kadro ile girdikten sonra orduda ve bilhassa ordunun gençlik kademesinde yetiştirici ve geliştirici bir rol sahibi olmak başta gelir. Bu gençlik kademesini ifade eden rütbeler Yüzbaşı -Albay arasıdır. Ayrıca ve en başta mukaddesatçı ve Anadolucu yüksek tahsil gençliğini hedef tutmalı…
Bütün meclis ve hükümet faaliyetlerine karşı sırasında kaypak ve çevik, sırasında atak ve gözü kara olma zamanlarını son derece ayarlı bir gözle yürütmek icap eder. Bunlar (statik) olmaktan ziyade (dinamik) meseleler teşkil ettiği için kararlar daima muayyen zaman ve mekanlarda ittihaz edilmelidir.

Hemen her parti başına bir General eskisi çıkardığına göre tavsiye edebileceğimiz emekliler arasında mazi ve şahsiyet sahibi tek insan Faik Türün Paşa’dır ve kendisi yüzde yüz tesir ve güdümümüz altındadır. Fakat bu zata doğrudan doğruya parti genel başkanlığı ve güdümcülüğü verilemez.

DIŞ POLİTİKA

Mukaddes gayeye erişmek için “El-harbü Hüd’atün” – Harp hiledir” kaidesince her yola başvurmak mübah ve hatta emir olduğuna göre, dış politikada partiyi desteklendirmek için Amerikan nufuzunu kullanmak ve bu mağrur, aynı zamanda ahmak filin ağırlığından faydalanmak gerekir. Arap ve İslâm âlemiyle temasta Amerikalıları ve Sovyetleri gocundurmayacak bir edaya bürünmek başlıca hedeftir.

MALİ KAYNAK

Partinin kendi içinde bir havas zümresi dokumaya bakmalı ve kanunla yasaklanan yardımlara mukabil bir takım yan teşekküllerle bol para tedarikine girişmeye dikkat edilmelidir. Malum kodaman gazetelerde ümit yoktur. Gazete ve dergi gibi mevkutelerin kabil olup olmıyacağını zaman ve mekan tayin edecektir. Bizim, çırıl çıplak isim ve hüviyetimizle peşinizde olduğumuzu göstermemeğe bilhassa dikkat olunmalı ve en mahrem temaslar neticesinde, meydan, tavsiye ettiklerimize bırakılmalıdır.

NETİCE

Netice olarak vecize şeklinde bir hükümle, Parti, başlangıçta bir solucan gibi kendisini araziye uydurarak ilerde tank halinde açacağı yolları her an düşünmek ve en “dinamik” çapta günü gününe tedbir sahibi olmak borcu altındadır.
Muvaffakiyet Allahdan…

Share

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.