Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

BDHABER

Üye
  • Content Count

    12
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    1

Posts posted by BDHABER


  1. Üstad Necip Fazıl Kısakürek doğumunun 108. yıldönümünde, Kayseri'de programla anılacak.

     

    Büyük Doğu Fikir Ocakları Kayseri temsilciliği tarafından düzenlenen programda konuşmacılar Erciyes Üniversitesinden Doç. Dr. Veysel Aslantaş ve Büyük Doğu Haber Genel Yayın Yönetmeni Arş. Yazar Erdinç Trabzon olacak.

     

    Program 26 Mayıs Cumartesi günü saat 18:00'de Melikgazi Belediyesi Kültür Merkezinde gerçekleşecek.

     

     

    zza.png


  2. Kayseri MHP Mitingi Gelişi…

     

     

    http://www.buyukdogu...syalarim/K2.bmp

     

    http://www.buyukdogu...syalarim/K1.bmp

     

     

     

    17 Mayıs1977, Mustafa Cabat o zamanki adıyla Erkilet Havaalanı’nda yaptığı telefon görüşmesi üzerine Büyük Doğu'cu arkadaşlarıyla beraber Üstad'ı karşılıyorlar. MHP mitinginde konuşma yapmak için gelen Üstad telefonda kendisine şu talimatı vermişti."Beni partililere bırakma arkadaşlarınla havaalanına gel!" Nitekim fotoğrafta görüleceği üzere Mustafa Cabat Üstad’ın koluna girdiği gibi onu havaalanına gelen bir sürü insanın şaşkın bakışları arasında Ali Pehlivanoğlu'nun otomobiline bindiriyor.

     

    Mustafa Cabat MHP'lilerin Üstad'a verdikleri çiçeği alıyor, o esnada Üstad aracın nerede olduğunu soruyor. Cabat, Ali Pehlivanoğlu'nun aracına doğru üstadı götürüyor.Üstad’ın solunda Bekir Yıldız gözüküyor.

     

    http://www.buyukdogu...syalarim/K3.bmp

     

     

    18 Mayıs1977, cuma günü o zamanki Kayseri'nin en meşhur lokantası Millet Caddesi'ndeki İskender Kebap Salonu'na partililerle birlikte öğle yemeğindeler. Yemektekileri sol üstten başlayarak Kenan Kuzuimam, Mustafa Cabat, Ali Pehlivanoğlu, Üstad, Dr.Mustafa Mıhçıoğlu ve Mhp Milletvekili adayı Mehmet Doğan.

     

     

    http://www.buyukdogu...syalarim/K4.bmp

     

     

    Aynı yemekte Üstad’ın karşısında o zaman Alpaslan Türkeş'in Üstadın yanına mihmandar olarak görevlendirdiği Taha Akyol göze çarpıyor.Mustafa Cabat yemekten sonra merdivenlerden aşağı indiğinde Taha Akyol siz de MHP'ye üye olmalısınız demiş, bizim parti hakkındaki görüşümüz belli, Üstad "Parti yoluyla bize zuhur planı açılmamıştır!.." diye yazdı. Onun için bizden partili olmamızı beklemeyiniz cevabını alıyor. Fotoğrafın sol köşesinde Yazarımız Ahmet Kocaoğlu görünüyor.

     

     

    MTTB’nin Milli Gençlik Gecesinde…

     

     

    http://www.buyukdogu...syalarim/K5.bmp

     

     

    25 Nisan 1975, MTTB'nin o dönem başkanı Konyalı Abit Özmen Üstad’ı takdim ederken...

     

     

    http://www.buyukdogu...syalarim/K6.bmp

     

     

    Üstad Abit'e talimatını veriyor.Kürsünün solundaki Büyük Doğu panosunun başında Fikret Karakaya öbür başta Mustafa Tekelioğlu var...

     

     

    Fotoğraf ve bilgileri için Mustafa Cabat ve yazarımız Ahmet Kocaoğlu'na teşekkürler.

     

    Büyük Doğu Haber

     

    http://www.buyukdogu...tad-1-h172.html


  3. Fikirden yana kel-keleş, çıkartma kağıdı orjinaliğinden mürekkep ve ruhî alaka mevceleri bakımından soysuz ve ancak gulu gulu kabilesi çapında zekâları ile mefluç bir zümre, 1959 yılında (Ahmed) Necip Fazıl Kısakürek’in Büyük Doğu Dergisi’nde yazdığı baş makaleyi istismar etmek ve bu yolla itibarsızlaştırmak alçak taktiğini bilmem kaçıncı kez tekrarlıyorlar.

     

    Bunlar en az kendileri kadar çukur bir acuzenin ruhundan istimdat dilenen (elbette fikirde çukur) ve en son merhalelerinde “Aydınlık” adlı neşriyattan beslenen bir zümredir. Düştükleri hale bakınız ki, istimdat istedikleri mevtadan fayda bulamayınca, müslümanlık peçesine bürünmeyi, ancak idealist bir ruhun rahatını bulabileceği ve gerçek yerine oturtabileceği milliyetçiliği bayraklaştırmayı, sonra kürt ırkçılığının teşkilat ve ruhunun kapısında dilenmeyi, bütün bunların yanına en adî bir çıkartma kağıdı keyfiyetinde ucuz (!) Amerika karşıtlığını katıştırmayı ve nihayetinde bu yolla eski haşmetli ve mutak iktidarını millete şifa diye yutturmayı tek metod bilmiş, kıçı kırık tipleridir.

     

    İttihat ve Terakki sülbünün aralarında bazı müsbet şahsiyet belirtilerini -şüphesiz ahmâk- tasfiye etmesi neticesinde artık tezatsız bir bütün haline gelen bu prototip, devr-i iktidarında milleti medenîleştirmek (muasır medeniyet denilen batılı hayat ve değerler bütününe bağlamak) için yine milletin bağlı bulunduğu İslamiyeti doğrudan ve bu mümkün olmadığı durumlarda içini boşaltarak hedef almış tam anlamıyla ucu ve kıçı dışarıya bağlı bir hiziptir.

     

    Allah Rasûlünün “Harp hiledir” hikmetinden habersiz bu hizip, Üstad’ın takip ettiği bir siyasetin tesiriyle bir zamanlar kendilerinin millete reva gördükleri akibetin hedefi haline gelince hıncını ağzından kan tükürerek fakat en adî bir istismar yolu ile göstermeyi seçti. Şimdi köşesinde tırnakları sökülmüş bir kediciktir ve Üstad’ın tüm alaka ve nisbetini İslamiyete bağladığı devirden öncesine ait çöplükten medet ve hayat bulmak ümidine düşmüştür.

     

    Teselliye bakınız ve ibret alınız!..

     

    Şüphesiz taklit züppeliğinden ibaret, kılığında, zevkinde, rejiminde, siyasetinde ve dil ve diyalektiğinde dibine kadar batı devşirmesi bu hizip -kendi kıçı açıkta haliyle- amerikan karşıtlığı peşinde pek gülünç bir sefalet manzarası arz etmektedir. Çöplükte nasibini arayan -ahmâk ıslatan yağmuru altında- titrek ve tüyleri diken diken bir kedicik şekinde misalini billurlaştırdığımız bu dünün gizli ukdesi, bugün tüm ruhunu ele veren müşahhas tezahürleriyle de ortalık yere saçılmış bulunmaktadır.

     

    Aşağıda aynen yayınlayacağımız Üstad’ın “Amerika Dünya ve Biz” adlı makalesini okumanızı dilerim. Fakat bundan önce yazıda dikkat nazarınızı çekmek istediğim bir hususu belirteyim. Zuhur edeceği güne kadar bir solucan gibi toprak altında ve peçeli ve o gün geldiğinde tanklaşıp paletleri altında ezmeyi hedef tutucu bu taktiğin altında ancak iman ferasetinin nazarlarına kendisini teslim etmiş, bilhassa son 150 yıllık fiili batı işgaline karşı hem maddî ve hemde mânevi hıncını ve intikâmını gözleyen bir kurtuluş hamlesinin yattığını görünüz.

     

    Bu kurtuluş hamlesi satıhta vatanı kurtardıktan sonra, asılda da kurtarmanın küllî ifadesi halinde İdeolocya Örgüsü adlı eserinde ortaya konmuş, ispatlı ve itirazı kabil olmayan bir husustur. İşte tamda bu yüzden; bütün maksadı, düşman elinde ırzına el atılmak üzere ve adı “İslam milleti” olan masumun (vücudunu) kurtarmak sonra bizzat (vücuduyla birlikte ruhunun) ırzına geçmek ve bu yolla “Bu körpede asıl benim gözüm vardı” demekten ibaret olan ağzı salyalı ve beli kamalı türedisi tiplerin Üstad’ı hedef tutmasından daha tabiî ne olabilir?.. Şunu da belirtmekte fayda vardır ki, bu eşkiya ısrarı karşısında zaten el atılmaya karar verilmiş milletin vücudunun, bedavadan mesuliyetini yüklenici bir damar bulan batı, sevinç çığlıkları atmaktaydı. Zira batı iyi bilmekteydi ki doğrudan eliyle bunu yaptığı takdirde, vücudunu ele geçirdiği milletin ruhunun hıncına hedef olacaktı. Bu gönüllü eşkiya hizip ise, “vücuduna aynısını yapmak karşılığında, ruhunu da sana teslim ederim” teklifiyle, bizzat Batıyı bile şaşkına çeviren bir küfür azgınlığını sahnelemeyi vaad etti.

     

    İşte Üstad’ın bu tutumu ile bu hizbin vaadi arasındaki tam ve kâmil zıtlığın tezahüründen ibaret saldırıların iç yüzü bundan ibarettir.

     

    Abdullah Kuloğlu / Büyük Doğu Haber

     

     

    “Amerika Dünya ve Biz”

     

    Necip Fazıl KISAKÜREK

     

    http://www.n-f-k.com/nfkforum/index.php?/topic/2248-ustad-ve-amerika/

     

    Büyük Doğu Haber:

    http://www.buyukdogu.net/kose-yazilari/%E2%80%9Camerika-dunya-ve-biz%E2%80%9D-ve-gizli-ukde-makale,25.html

    • Like 1

  4. İlk sorduğum sorunun cevabı "hayır" galiba :)

     

     

     

    Evvela teşekkürler,

    Cumhuriyet, yaklaşık on yıldır takibettiğim birkaç gazeteden biri, bu süre zarfında yüzlerle ifade edilebilecek kadar müslüman türk mukaddesatına dil uzatan yazısı resmi veya çizgisine şahidim. Onun safını belirtmek dışında ondan tek kelime ne yazdım ne söyledim. Sitenizde bu istikamette bir iktibasta bulunmuş olsaydı ne habercilik adına nede temsil ettiğiniz cizgi adına menfi birşey ifade etmnezdi elbet. Ancak site kendi fikrini desteklemek için cumhuriyet gazetesinin haberini-fikrini kullanıyorsa-sahipleniyorsa en masum tabirle "düşmanımın düşmanı dostumdur" düstüruna malik demektir. Bu belki habercilik açısından bir mahsur ifade etmeyebilir ama bana samimi değilmiş gibi geldi.

     

    Ama dediğim gibi çokda erken konuşmamak lazım.

    Allah hak olan davanızda yâr ve yardımcınız olsun.

     

    Erkenden konuşalım isterseniz,

    "fikrini kullanıyorsa-sahipleniyorsa" ifadenizi müşahhas olarak ıspatlar mısınız?

     

    "düşmanımın düşmanı dostumdur" burdaki ifadenizde "düşmanımın" derken kimi-neyi kastediyorsunuz?

     

    Malum haberi iktibas ederseniz üzerinden de konuşabiliriz.

     

    Buyrun:


  5. DOST SESİ

     

    -Duyan Kulak İstiyoruz !-

    Engerekler esiyor Tayyib'e (eee normal.. -başlık Necip Fazıl)

    Liberaller pek kızgın aba altından sopa gösteriyor (aman çizgiden çıkmasın.. -başlık Necip Fazıl)

    Derin emniyete dönüşen Gülen somurtuyor, niye efendiliğimi kabul etmiyorsun diye (alternatifi olmadığından içeriden oynuyor... -başlık Necip Fazıl)

    Yobaz takımı tepiniyor bu adam Truva Atı (-başlık Necip Fazıl)

     

    Bütün bu esmeler, sopa göstermeler, somurtmalar ve tepinmeler arasında öyle bir mânâ tütüyor ki kimse bunu görmüyor!..

     

    One Minute, Mavi Marmara, Arap Baharı, Davudoğlu vs derken sonunda bütün bunları toplulaştıran, bütünleyen "Son Devrin Din Mazlumları" kitabı çıkışıyla NECİP FAZIL KISAKÜREK.

     

    Engerekler baş nefret kutbumuz Ahbes'i,

    Liberaller kozmopolit batıcılığı,

    Gülen dinde reformacılığı, nefsanî tefsirciyi,

    Yobaz takımı, "ham yofta kaba yobaz" zihniyetini...

     

    Böyle bir sınıflama içerisinde NECİP FAZIL KISAKÜREK'in GÜVENİLİR LİMAN olduğunu sezmenin, bilerek veya bilmeyerek bu limana istikamet kırmanın bedeli işte Tayyib'in şahsında ödettirilmeye çalışılıyor.

     

    Bunu Tayyib Erdoğan'ın ne ölçüde şuurlu yaptığı ayrı mesele, fakat eşya ve hadiselerin RTE'na "bütün yollar Roma'ya çıkar" ihtarını görmezden gelmesi bu saatten sonra felekat olur.

     

    Engereklerin Necip Fazıl'ı amerikancı olmakla suçlamaları ile aynı şeyi Tayyib'te bulmaları bir tesadüf müdür?..

     

    Liberallerin Necip Fazıl'ı ortak rejim muhalefetinin meseleleri bakımından anlayışla karşılarken, anti demokratik bulmaları ile Tayyib'e son süreçte anti demokratik eğilimler yakıştırmaları...

     

    "Reformacı, Nefsanî Tefsirci" familyasına bağlı bir şube olan Gülen cenahının Necip Fazıl'ı müccerret iman bahsinde tasvib ederken, katı-radikal-tutucu bulmaları ile Tayyib'i"iflah olmaz, boyun bükmez, ben merkezli" şeklinde vasıflandırmaları..

     

    Yobaz takımının Necip Fazl'ı şiiriyle benimserken -ki ne yapsın çaresiz- "islam bizim dediğimiz" dedikten sonra bu anlayışa mahkûm bir tavrı kabul etmediği için ihanetle suçlaması ile Tayyib'i "gömlek çıkarmakla" suçlamaları..

     

    Evet bütün bunlar mânâsız, yersiz ve karşılığı olmayan hususlar mıdır?..

     

    Bütün bunlara nisbetle Üstad'ın "Benim Gözümde Menderes" diyerek BÜYÜK DOĞUgözüyle dünün kendi şartları içinde "bulduğu müştereklik", yani bu sınıflar nezdinde vehmedilenler bakımından oluşan zemin üzerinden EKSİĞİNİ İHTAR EDİCİ HAKİKİ DOSTtavrı..

     

    Ve sonuçta Üstad'ın "ya ol ya öl" ihtarına gözlerini kapayan Menderes'in "milletinin" sessiz çığlıkları arasında kurban edilmesi.. Ve Üstad'ın olabilecekken olamayışın bu manzarası karşısında "dememiş miydim?" dedikleri...

     

    Manzara açık değil mi?..

     

    Kurtuluşunun ve kurtuluşumuzun mukadder çizgisinin O'nu sürüklediği ve "SÖZ"üne kulak vermesini İHTAR ettiği adres bellidir.

     

    Yazıyoruz, çiziyoruz.

     

    "Niye demediniz" denilmemesi için...

     

     

    Abdullah Kuloğlu / Büyük Doğu Haber

     

    Kaynak: http://www.buyukdogu...-makale,22.html

    • Like 1

  6. Artık günden güne Üstad'ımıza ait gelişmelerin arttığını seyretmek gerçekten gurur verici. İnşallah oranın da yakın takipçisi olacağım. Müsait zamanımda bir şeyler karalayabilirsek elbet katkıda bulunmak borcumuzdur. Allah muvaffak eylesin.

     

    Katkılarınızı bekleriz, duanız için teşekkürler. (amin)


  7. Biraz dolaştımda açık konuşalım bana bu site pek samimi gelmedi.

     

    Ne AKParti partizanıyım nede diyalogcu hocanın mübtelası, ama ilk açtığım haberde referans olarak Cumhuriyet gibi bir gazetenin verilebiliyor olması...

    brrr! beni buz gibi soğuttu.

     

    Neyse çok erken konuşmamak lazım.

    Görelim mevlam neyler

     

    Sayın Mahlas, çeşitli gazete, haber sitesi ve ajanslardan haberler aktarmaktayız, bazılarına kendi başlık ve yorumlarımızı da ilave etmekteyiz.

    Cumhuriyet'ten iktibas yapılmasında "habercilik" açısından ne gibi bir mahsur görüyorsunuz?

    Mesela Cumhuriyet'in temsil ettiği değerleri benimsemek anlamına mı geliyor? Eğer öyleyse malum değerler açısından diğer haberlere göz atma fırsatınız olmadı mı?


  8. Sayın N-F-K.com yöneticisi ve üyesi gönüldaşlar,

     

    Büyük Doğu Haber sitesi yeni yayın dönemiyle okuyucuların karşısına çıkmış bulunuyor.

    Sitemizde çeşitli bölümlerde olmak üzere Üstad'a ilişkin paylaşımlar yapılmaktadır.

    "Büyük Doğu" bölümünde Üstad'ın hatırlanmasında fayda görüldüğümüz yazıları ve BD tarihiyle ilgili haberleri yayınlıyoruz.

     

    Aynı zamanda "Köşe Yazarları" kısmında Üstad'ımızı baş yazarımız olarak işaretleyerek gündemle örtüşen yazılarından istifade etmek niyetindeyiz.

     

    Üstad'a dair çalışmalarınızı bekliyoruz, gönderebilirsiniz. Yayın kurulu tarafından değerlendirilecek çalışmalar uygun görüldüğü takdirde ilgili bölümde sahibinin imzasıyla yayınlanacaktır.

     

    Ayrıca , yayıncılığımız hususunda öneri ve yorumlarınızı iletebilirsiniz.

     

    www.buyukdogu.net

     

    Büyük Doğu Haber

    • Like 1
×
×
  • Create New...