Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

turkerdokur

Editor
  • Content Count

    141
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by turkerdokur


  1. Bu yaz okuduğum "İsmailağa oyuncakçısında tesettürlü bebekler mi var" başlıklı yazısıyla kendisini ilk kez tanımış oldum..

    Bu ve benzeri insanların, İslam'ı hele de "İslam'da kadın mefhumunu" temsil etmesi içime sinmiyor..

    Bulunduğu çevre medya çevresi ve orada din namına öylesine cahil insanlar varken birilerinin de çıkıp İslam'ı olduğundan farkı göstermeye çalışması korkunç.

    Gitar çalınan, Leonard Cohen dinlenilen, batı tarzı entellektüelliğin olduğu bir İslam anlayışı mı var?

    Malayani'yi insanlara servis edeceksin ardından da "bizim camiadaki olumsuzluklar" gibi bir tabir kullanacaksın ve kendini olgun mümin olarak görebilecek misin?

    Sen gerçekten bizim camiada duruyor musun bilmem ama "Bizim camiada bir olumsuzluk yok" olumsuzluk diğer camianın hislerine göre Hoca(!)'lık yapanlarda, Yaşar Nuri'de, Zekeriya Beyaz'da ve taviz veren, reform seven, bidat içinde yüzenlerde..

    Bizim camia "EHL-İ SÜNNET VEL CEMAAT" ve bu camiada 1 tane dahi olumsuzluk yok.

    İmam Hatip'li olmakla gurur duyman güzel ama Ahmet Hakan da senin gibi, İmam Hatip'liydi, Kanal 7'li Haber 7'liydi. Şimdi Hürriyet'li ama aslında prangalar içinde... Bukağılı hürriyet?

     

    İslam helaller ile, haramlar ile, farz, vacip, sünnet, müstehap, mendup, mekruhları vd. ile ortadadır.

    Ve kimsenin de bunu, velev ki birilerinin kalbini İslam'a ısındırmak için olsun, içte ve dışta diyalog için olsun "yumuşatması, hafifletmesi, gevşetmesi" gibi bir hakkı yoktur..

    İslam zaten tertemiz, huzurlu bir yaşam tarzı sunar insana..

    Yeter ki insan kendini modernist havalara, ehl-i bidat akımlara kaptırıp taviz vermesin..

    İSLAM'DAN TAVİZ VERİLEMEZ..

    Bu din muazzam bir dindir ve hükümleri gevşetilemez.. (Zaten başka da hak din yoktur, Yahudilik ve Hıristiyanlık da hak değillerdir).

     

    Bilirsiniz, son yıllarda bir furyadır gidiyor; Yahudi ve Hıristiyanların'da imanın 2 şartını kabul etmekle, sadece Allah'a ve ahiret gününe inanmakla, cennete girebilecekleri iddiaları ortada dolaşıyor.

    Bilenler bilir bunun öncülüğünü de Türkiye'de çok tanınan ve garip fikirlere sahip olduğu çok az kişi tarafından bilinen bir isim yapıyor.

    Merak edenlere özelden söylerim, eserlerinden ve konuşmalarından uzak dururlar..

    (Hatta gerekirse açıktan da yazar birkaç da link verebilirim)

     

    Size Türkiye'de İslamiyetin yaşandığı harika bir koordinat vereyim:

    İstanbul --> Fatih --> Çarşamba --> İsmailağa. (NOT: Kendim orada yaşamıyorum, ama çok isterdim..)

    Bugün dünyanın, İsmailağa'dan ve dünyaca ünlü Allah Dostu, büyük alim Mahmud Efendi Hazretleri'nden (kuddise sirruhu) öğrenecekleri çok şey var...

    O'nun yolu Rasullulah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) yolu ve ufacık bir sapma yok..


  2. Ruhu'l Furkan Tefsiri'ni tavsiye ederim...

     

    1. Cilt Linki: http://www.kitapkalbi.com/ruhul-furkan-tef...-1cilt-618.html (Diğer ciltler de aynı sitede mevcuttur.)

     

    20 yılda 13 cilt çıkmıştır ve yakında (birkaç ay içinde) 14. cilt çıkacaktır.

    Eserin yazımına devam ediliyor.

    14 ciltte ilk 9 cüzün tefsiri vardır.

    Sonraki her cüzün 1 cilt olması ve böylece 35 ciltte bitmesi planlanmaktadır.

    Mahmud Ustaosmanoğlu Efendi Hazretleri'nin riyasetinde ilmi bir heyet tarafından yazılmaktadır.

    İleriki ciltlerin her birinin 1 ila 1,5 yıl içerisinde çıkabileceği hesap edildiğinden bitmesine 20 ila 30 yıl bulunmaktadır.

    Allah müellifine ve heyete uzun ömürler versin...


  3. Bu ne kadar kof-sığ laf yahu.. İlgilenme..Ben sürekli okuyorum ? N'olmuş.

    Darvin hakkında Türkiye de İslam çizgisinde kim yazıyor başka?

    Doğu Türkistan'ı kim anlattı O'ndan başka?

     

    Ha vardır ters kitapları aldırmazsın olur biter.Lakin bilimsel eserleri de var.ABnin dahi gündemine aldığı..

     

    H.Yahya Mehdi (aleyhisselam) hakkında YANLIŞ görüşlere sahiptir.

    Hadis uydurduğu da bilinmektedir.


  4. Arkadaşlar bu başlık "Vakit gazetesini değerlendirme" başlığı değildir...

    Bunu başka başlık altında değerlendiriniz..

     

    Bu başlık Bosh firmasının "Müslüman mahallesinde salyangoz satma" ya da daha başka deyişle "Müslüman mahallesinden Müslümanı atma" girişimini kınamak ve yek vücut olmak içindir...

    Bazılarınız da mezkur firmanın yaptığı adiliği onların açısından da olsa "doğru" görmekteler ve ılımlı karşılamaktalar..

    Bunlar, bir Vatikan projesi olan "Dinlerarası diyalog fitnesinin" ürünü ve "Ilımlı İslam" kavramının zuhurudur..

    Şunu bilelim ki İslam zaten ılımlıdır, genel manada (cihad vb. haricinde) şiddete karşıdır...

    Birilerinin ortaya attığı "İslami Terör" kavramı sanki varmış da buna karşı olarak "Ilımlı İslam" diye bir bakış açısı geliştirilmiş gibi gösterilmektedir..

    Kararlı, cesur ve otoriter ancak bir o kadar yumuşak ve tatlı sözlü olmak özetle DİK durmak her Müslüman'ın görevidir..

     

    Müslümanlar birbirine karşı VAV gibi başı eğik ve mütevazi, küffara karşı ise ELİf gibi dik başlı ve cesur olmalı...


  5. onu kullanmayacagim bunu kullanmayacagim derken neyi kullanacagiz. microsoft kullaniyoruz, google kullaniyoruz. bunlar en basit ornekler. demekki suc bizde, bosch'ta doluda onda bunda degil. bizim halkimizda ne rest cekecek iman var ne de rest cekip de nedenini ailesine, cocuguna anlatacak bilgi. yanlis anlasilmasin bosch'u desteklemiyorum ama bizde de suc yok degil.

     

    Rest çekmek gerekiyor evet.

    Her halde ve durumda bunlara rest çekecek iman Osmanlı'da vardı bizde de olmalı.

    Bunun için başımıza gerçekten cesur bir yönetici gerek.

    One Minute iyiydi ama yetmez...

     

    Bunun için de böyle yöneticiyi haketmek için de Rabbimiz'e karşı daha samimi olmalıyız, zira "hakettiğiniz gibi yönetilirsiniz" buyuruluyor..

     

    Allah bizi Yahudinin ve Hıristiyanın oyunlarına karşı teyakkuz halinde olanlardan etsin...

    Bunun için öncelikle Diyalog'a hayır kampanyası başlatılmalı....


  6. Arkadaşlar aşağıdaki haberi dikkatinize sunar hemen alt satırda verdiğim linkten BOSH firması İK bölümüne üslübunca ama ikaz eder mahiyette mesaj yağdırmanızı temenni ederim.. Mümin kardeşlerimizin namazlarını kazaya bırakmamaları ve bu şer güçlerin etkisinin azalması için. Allah rızası için..

     

    http://servicefunctions.bosch.com/user/con...%2Ehtm%23%23%23

     

     

     

    Bosch'da namaz kılmak yasak!

    Haber - YURTTAN

    Salı, 13 Ekim 2009 12:24

    ursa Robert Bosch'da namaz kılanlara inanılmaz baskı. Ekim ayı başında, fabrikadaki mescidleri kapatan yönetim, şimdi de makine araları ile soyunma dolapları bölümünde namaz kılmaya çalışan işçileri, "ihtar" cezası vermekle tehdit ediyor.

     

    Özellikle son bir yılda ekonomik krizi gerekçe göstererek işçileri psikolojik baskı altında tutan Bursa Bosch yönetiminin sergilediği tutum, işçiler arasında infiale yol açtı. Vakit'e konuşan bir Bosch çalışanı, fabrikada yaşanan olumsuzlukları anlattı. Ergenekon tutuklusu Mustafa Özbek'in sendikası Türk Metal Sen'in konuya duyarsız kalmasını da eleştiren çalışan, Bursa Bosch'daki işçilerin sendikası olan Türk Metal Sendikası Bursa 3 No'lu Şube Başkanlığı'nı, fabrika yönetimi nezdinde gerekli girişimlerde bulunmamakla suçladı.

     

    ÖNCE "SAKAL KES" DENİLDİ

     

    Adının açıklanmasını istemeyen Bosch çalışanı, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Ben, Bursa Robert Bosch fabrikasında 4-5 yıldan beri çalışmaktayım. İşe girdiğim aylarda işler çok yoğundu. Fazla mesai yapmaktan evimize gelemiyorduk. Sosyal hayatımız sıfırdı. Ama bizim fabrikamız vardı, müdürlerimiz vardı, ‘Biz bir aileyiz' cümlesini hiç ağızlarından düşürmezlerdi. 2-3 yıl önce, şöyle bir olay oldu. Sakallı çalışan arkadaşlar, sakallarını kesmeleri için uyarıldılar. Kesmeyenler, işten atıldı. O zaman anladım ki, ‘Biz bir aileyiz' cümlesi, farklı anlam taşıyormuş.

     

    Derken kriz ayları geldi. İşler iyice azaldı. Hatta, haftada 2-3 gün çalışmıyorduk. Fabrika yönetimi, bizim gelmediğimiz günler için sıfır ücret vermek istedi. Ayrıca işçi çıkarmamaya söz verdiler. Ama Kasım 2008'de 117 arkadaşı işten attılar. Sonra baskılar başladı. Psikolojik baskı olsun diye WC'ye bile saat koydular.

     

    "MAAŞIMIZDAN ‘NAMAZ KESİNTİSİ' YAPILIYORDU"

     

    En son yapılan faaliyet ise çok ilginç. Fabrikada değişik binalarda birkaç tane mescid var. Namaz formu doldurarak üretimi aksatmadan ve doldurduğumuz formlarla, maaşımızdan bir miktar kesilmesine razı olarak namazlarımızı kılıyorduk. 4 Ekim'de, kimseye bilgi verilmeden mescidleri kullanıma kapattılar. Hâlâ hiçbir açıklama yapılmıyor. Sendikaya sorduğumuzda ise, yönetimin bu kararı aldığını söylüyorlar. Hatta; makine aralarında ve soyunma dolaplarının olduğu bölümlerde namaz kılan birini görürlerse, ihtar vereceklermiş. Avrupa ülkelerinde, dininin gereklerini yaptığı için hor görülüp, işten atılan Müslümanları gördükçe canımız sıkılırken, Bursa'daki bu uygulama bizi çok şaşırttı."

     

    BOSCH'TAN "BİZDE MESCİD OLMAZ" İTİRAFI

     

    Çalışanların şikâyetleri ile ilgili Vakit'e açıklamada bulunan Bosch Kurumsal İletişim Koordinatörü Belin Alev, "Bursa'daki Bosch fabrikasında zaten mescid yoktu. İşçilerin izinsiz olarak kullandıkları bir mekan vardı. Fabrika yönetimi de genel güvenlik amacıyla o yerde ibadet yapılmasına izin vermedi" dedi. Bosch Bursa Dizel Fabrikaları Yönetimi ise, konuyla ilgili gazetemize yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Bosch Bursa Dizel Fabrikalarında bir mescid bulunmamaktadır. Dünyanın pek çok ülkesinde imalat yapan Bosch, diğer tüm iş süreçlerinde olduğu gibi İnsan Kaynakları süreçlerini de belli standartlar dahilinde yönetmektedir. Çalışanlara karşı adil ve eşit davranmayı ilke edinen Bosch'un, dünyada üretim yaptığı hiçbir fabrikasında, ibadet için tahsis edilmiş özel bir alan yoktur. Bu uygulama Türkiye için de geçerlidir. Toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre çalışanlarımızın günlük 7.5 saat çalışma ve 20 dakika dinlenme süreleri belirlenmiştir. Belirlenmiş olan çalışma saatleri, mesai harici etkinliklere imkân vermemektedir."

     

    Kaynak: Vakit


  7. Hocam , bu sonuncu olan nedense bizim cenah tarafından pek bi sevilir. Postmodern yaklaşımları birçok mümini tuzağına düşürmüştür. Meğer, refah şahsında islam düşmanıymış kerata...

     

    Benim de bu beş isim içinden tek tanıdığım bu. tanımak da değil duyduğum diyeyim.

    Allah şerlerinden korusun.

     

    Bu arada Yahudi'nin yukarıdaki faaliyetlerini ve amaçlarını okuyunca aşağıdaki linkte BOSH firmasının neden namazı yasakladığını, sakalı yasakladığını anlıyoruz. Bosh Yahudi midir Hıristiyan mıdır bilmiyorum. Netice de ikisi de şerli..

     

    İşte BOSH firmasını gözümüzde ismi ile müsemma kılan ve "BOŞ"a çeviren haber:

    http://www.itibarhaber.com/haber-arsivi/yu...az-kilmak-yasak

     

    İyi oldu, 7-8 ay sonra evleneceğim kısmetse. Ev eşyası için BOSH'u kara listeye ekledim.

     

    Rabbim biz Müslümanları samimi, ihlaslı ve şuurlu eylesin..

     

    1) Müslümanlar olarak birbirimize karşı VAV gibi başı eğik ve mütevazi olmalıyız.

    2) Kafire karşı ise ELİF gibi dik başlı ve cesur olmalıyız.

     

    Birincisi için önce cemaatler birbiriyle iyi geçinmeli ve EHL-İ SÜNNET üst kimliğinde buluşmalıyız.

    İkincisi için ise bir Vatikan Projesi olan, Yahudi ve Hıristiyan ortak yapımı olan DİYALOG FİTNESİNE "DUR" demeliiz.


  8. DUNYADA YASADIGIMIZ MUDDETCE, OSMANLIYI YIKAN,ÜLKEMİZİN BUGÜNKÜ DURUMA DÜŞMESİNİN PLANLARINI YAPAN BEŞ YAHUDİ'Yİ COK İYİ TANIYALIM!

     

     

    1.Theodor Herzl;1897'de Yahudileri baselde topladı şu kararları almıştır;

     

    1.Sultan Abdulhamid tahtan indirilecek

    2.Osmanlı Devleti yıkılacak

    3.İslam dini 100 senede içinde ortadan kalkacak.

    Bu kararları kim uyguladı.

     

     

    2.Emenuel Carrasu(Emin Karasu); italyan hahambaşıdır.1903'te seleniğe yerleşti.Mason localarını ve ittihat ve terakki partisini kurdu.Abdulhamit 1871' meclisi kapattı,çünkü çoğunluk gayri müslimlerdi. Emanuel karasu askerleri kullanarak ,Sultan sıkıştırılarak meclis açtırttı.Milletvekili seçildi.sultan indirildi 1909.. Sultan selaniğe sürüldü,oraya yerleştirildi. Osmanlı savaşa sokuldu.1911'de Trablusgarb'ı italyanlar aldı.1914'de ı.dünya savaşına sokuldu.30 cephede Osmanlı savaşmak zorunda kaldı.Osmanlı 1. dünya savaşı sonunda sevr antlaşması yapıldı.Fransızlar Kahramanamaraşı bizim olsun diye işgal etmedi,Arz-ı mevduda verelim diye işgal etti.Papa Lermit İsa(as) yeryüzüne gelmesi için bu şavaşları yapıyoruz dedi.18 Haclı seferleri bunun için yapılmıştır.Ecdadımız 18 Haclı seferinide geri püskürtmüştür.Mikrobu bilmeden o hastalıklar tedavi olmaz. Ama osmanlı sevr'i kabul etmedi.Kahramanmaraşta sütcü imam,Rıdvan hoca,İzmirde hasan Basri Çantay zeybeklerden milis teşkilatı kurdu yunanı denize döktü.1919 da bunlar oldu.1920'demeclis kurularak Anadolu kurtuldu.Güneydoğu israilin olacak diğer bölgeler israilin güvenliği için parçalanacak.Sevr israilin güvenliği için getirildi.1. dünya savaşı başlayalı beş senedir uğraştılar yutamadılar.

     

     

    3.Hayım Nahum (Bu kişinin torunu Jan Nahum şu an Petrol ofisinin CEO su.Daha önce TOFAŞ CEO su idi.);Lozan da,İnönü'nün müşaviri Lorc Corc'un ve Klemenson'un müşaviri.Diyor ki;I.dünya savaşını niçin yaptık,pontus kurulsun,egeyi yunana verelim ortada bir şey kalmasın Büyük İsrail devletini kurmak için engek kalmasın.Hayıma Nahum,bu isteklerinizin yanında kalbinizi kullanırken aklınızıda kullanalım.Şartlı lozanı imzalayalım.Burada şu kararları aldılar,

    1.Anadolu insanını aç bırakalım

    2.Anadolu insanını işsiz bırakalım

    3.Anadolu insanını borca esir edelim

    4. Anadolu insanını diniden uzaklaştıralım,yumuşak lokma yapalım.İşte dinler arası hoşgörü bu planın bir parçasıdır.

     

     

    4.Zbingniew Bırzezinski; Teoder Herz'in asistanıdır.ABD'de savunma bakanlığı yapmış.Beni İsrailin son hedefine yaklaşması için siyonizmin5765 yıldan beri en kuvvetli noktasındayız.

    1-ABD avucumuzun içinde ancak, geliniz diktatörlüğe dönüşmeyelim.Dünyayı yönetenler klübünün başkanı olmaya çalışın.

    2-Orada Irakta yaptığımız gibi gibi tepki alırız.Onları ortak olacağınız bir klüpte tutunuz.İslam aleminde iki çeşit inanışta insanlar var.Bunlar;

    1.Dünyalıkçılar

    2.Aşırı dinciler, radikaller.

    ''Biz dünyalıklarla işbirliği yapalım'' diyen kişidir.

    Bunlar bu planları yaparken 54. hükümet iş başına geldi. Geldide ne oldu. 50 milyar $ bütçeye 35 milyar cek gelir getirdi. Nereden geldi ,Canab-ı Hakkın bu millete verdiği nimetlerden. 26 milyar borç,14 milyar $ faize gitti.10 milyar $ kurtuldu.

    7 milyar $ kitler kara geçti. Altı ayda zarar eden kitler kara geçti. 17 milyar $ oldu.

    13 milyar $ kaynak paketlerden elde edildi.

     

     

    5.Noam Chomsky; ''Refah partisinin gelişmesini mutlaka önlememiz lazım''diye 18 madde hazırladı. Refah partisi iktidardan uzaklaştırılacak,partisi ikiye bölünecek,baş örtüsü yasak olacak sakallıların dolaşması yasak olacak...


  9. Allah razı olsun Darül Hikme yi bilmiyordum..

    linke tıklayıp en başta E.Sıfil ve T.H.Alp'i görünce sevindim..

    Sitedeki Seminer kategorisinde yer alan akaid-kelam-fıkıh ve tefsir seminerleri de ilgimi çekti indirdim ve E.Sıgil Hoca'dan başladım dinlemeye...

    Hatta İstanbul'a geldiğimde katılmak için derneğin adresini aldım...

    İnkişaf'ı biliyorduk.. Rıhle de hoşumuza gitti..

    Ben de size Kasr-ı Arifan'ı tavsiye ederim..

    Hele Eylül Sayısında Mehmet Emin ER Hocaefendi ile yapılan röportaj çok güzel..

    Kendisi Ank.da hemen arkamızdaki caddede otururlar...

     

    Link için tekrar teşekkürler...


  10. Son zamanlarda çıktığı tv programlarındaki performansınıda çok beğeniyorum.Hem hakkı konuşuyor hemde sevdiriyor.:))))

     

    Cübbeli'de taviz yoktur.

    Bu sebeple Rabbim sevdiğini sevdiriyor diye düşünüyorum...

     

    Bazı cahillerin iddia ettiği gibi cübbesinin ardında çevirdiği olumsuz işler de yoktur.

    Onlar kendi batıllarını hak göstermek için iftira etmektedirler.

    Tıpkı çarşaflı kadınlardan bahsedildi mi "Evet ama çarşaflı olup, çarşafın ardında olmaz işler çevirenler de var" dedikleri gibi.

     

    Evet taviz yoktur.

    Ehl-i sünnet dışına tahammül de yoktur. Küfre rıza da yoktur. Doğrusu da budur.

    Bu işin tek doğrusu var: o da ehl-i sünnet itikadı.

     

    Cemaat taassubu da yoktur.

    Olsaydı Necip Fazıl'ı, Abdülhakim Arvasi'yi, Sami Efendiyi, M.Z.Kotku'yu, M.E.Coşan'ı vb. taltif etmezdi.

     

    Yegane bakış açısı ehl-i sünnet midir, değil midir?

    Buna bakar.

    Doğru da yapar, buna bakılmalıdır.

    İlahiyatta Prof.muş, bilmemnerede Doç.muş bu değil mühim olan.

     

    Yaşar Nuri Öztürk de Prof. ama neler zırvaladığı ortada.

    Star'da, Kanal D'de.

    Star ne? Kanal D ne? bunu herkes biliyor ortada.

    Kime hizmet ettiği de ortada.

     

    Merhum Mahmud Esad Coşan Hocaefendi de (RhA) Prof. idi, neler yaptığı, nasıl hizmet ettiği, nasıl tavizsiz yaşadığı ve irşad ettiği ortada. Halen ortada, Ank. FM 107.4'te, İst. FM 107.6'da Akra'da...

     

    İki Prof. arasındaki yedi farkı bulunuz diye sorsalar, ne yedisi yedi bin fark çıkar...

    Rabbim farkı fark edenlerden eylesin.

    Farkında olmayanlara da farkındalık halk etsin.

     

    Merhum ve muvazzaf Ehl-i sünnet tüm alimlere selam ederim, merhumlara ayrıca Cenab-ı Hakk'tan rahmet dilerim.

    Hepsi başımızın tacı..

     

    Bu vesile ile Hicri 1430 Ramazan Bayramınızı tebrik ederim.

    Fi Emanillah...


  11. http://www.mustafaislamoglu.com/462_Ahmed-...-Roportaj-.html

     

    Hocam, Ahmet İslamoğlu ile yapılan şu röportajı gördünüz mü? Burdaki tezatlık nedir?

     

    Vesilenizle görmüş oldum.

    Anlayamadığım bir tenakuz sözkonusu.

     

    Ahmed Hoca, evladı olması hasebiyle hissi davranıyor olabilir?

    Bu, Mustafa İslamoğlu'nun ayan-beyan sergilediği hataları meşrulaştırmaz.

     

    Batılı terkedip hakk'ı söylemedikçe, Mustafa İslamoğlu'ndan uzak durmalı.


  12. Kıymetli n-f-k.com üyeleri,

    Merhum Şehit Bayram Ali Öztürk Hoca'nın (Rahmetullahi Aleyh) vefatına yakın yapmış olduğu 2 saatlik Kadir Gecesi Sohbeti'ni istifadelerinize sunarım.

    Aşağıdaki link vasıtasıyla ulaşabileceğiniz video sohbeti ister site üzerinden izleyebilir isterseniz bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

     

    http://www.itibarhaber.com/video/video-soh...06-kadir-gecesi

     

    Rabbim ehl-i sünnet itikadından ve bu mübarek gecenin idrakinden ayırmasın.

    Amin...

     

     

    [bayram Ali Hoca'nın sohbet külliyatı için: http://www.itibarhaber.com/video/video-soh...am-ali-oeztuerk]


  13. Yazının başlığını okuyunca bir haber gibi değil de sitemizden bir üyenin yaşadığı bir deneyim olduğunu sandım ilk başta.

     

    27 Ağustos 2009 Perşembe günü Sultanahmet fuarınnda kendisiyle ben de tanıştım.

    Tanrı Kulundan Dinlediklerim kitabının sayfa sayısının neden son yıllarda 60 sf. düştüğünü danışıyordum standan birilerine. O sırada tam fuardan ayrılmak üzere olan yayın editörü Suat Ak devreye girdi ve tatmin edici açıklamayı yaptı.

     

    Akabinde de posterleri görünce hemen birer tane aldım ve Osman Kısakürek ile de ayak üstü 1-15 dk sohbet etme fırsatı oldu.


  14. Cübbeli işi niye çarpıtsın ?

     

    Adam'ın kendi sitesinde şia'ya "ehli Beyt mezhebi" denmiyor mu ?

     

    Mut'a nikahını temize çıkarma gayretlerini görmüyor muyuz ?

     

    O kibar Mustafa'nın Afgani'yi eleştirenleri neye benzettiğini işitmedik mi ?

     

    ***

     

    Allah bizleri Ehli Sünnet dairesinden ayırmadı/sın ve sahabi-evliyaullah muhabbetini içimizden eksik etmedi/sin.

     

    Size katılıyorum.

    İslamoğlu'nu savunan arkadaş lütfen Arifan'ın Ağustos sayısındaki Ali Eren'in yazısını okuyunuz ve Ahmet İslamoğlu Hoca'nın mektubunu da inceleyiniz. Ahmet İslamoğlu Hoca ilmi ile amil ehl-i sünnet bir Hoca'dır(hemşehrim de olurlar) ve oğlu Mustafa İslamoğlu'ndan şikayetçidirler.


  15. Evvelen;

     

    Büyük Doğu Yayınevi Sultanahmet kitap fuarına özel olarak %40 indirim uyguluyor.

    Bildiğiniz üzere normalde indirim %25 civarında.

    Fırsattan istifade ederek Üstad'ın 3 kitabını aldım, etiket fiyatı 29 TL idi ve 17 TL'ye aldım.

    Üstad'ın Küçük oğlu Osman Kısakürek ile de ayaküstü sohbet etme imkanımız oldu.

    Tanrı Kulundan Dinlediklerim kitabının da neden geçmişteki baskılara göre 60 sf. eksik olduğunu sorduğumda Suat AK'tan tatmin edici bir cevap alabildim.

     

    Saniyen;

     

    Fuardan değil ama Sultanahmet'e çıkarken (sanırım Cağaloğlu) Bedir Yayınevi var, oradan Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi (Rh.a)'nin "Ehl-i Sünnet İtikadı" eserini edindim. etiket fiyatı 19 TL, indirimli fiyatı ise 7,5 TL.

    Aynı yayınevinden çıkan Ahmed Davudoğlu'nun "Dini Tamir Davasında Din Tahripçileri" isimli eserini de tavsiye ederim. Önsözünü Üstad NFK yazmıştır. Ben daha evvel okumuştum, etiketi 13 TL, ben ankarada 10 TL'ye almıştım, ama yayınevinde 5 TL'ye veriyorlar...


  16. arkadaşım uydurmayın..

    bilmeden de atıp tutmayın..

    cübbeli hoca dediğiniz adamın h.h.ışık efendi ve seadet-i ebdeiyye için söylediği iftira ve attığı çamurlardan haberdar değilseniz iyi niyetli olmak adına uydurmayın..

     

    Kırmızı ifadeleriniz çok nazik(!), eksik olmayın...

     

    Eski sohbet kayıtlarında nerede ne dediğini bulmak zor.

    Zira videoya "ctrl-f" uygulanamıyor.

    Ancak 2009 sohbet kayıtlarında 2 yerde H.H.Işık hakkındaki görüşünü hatırlıyorum.

    Aklımda olsun bir daha denk gelirse sohbet tarihini ve sohbet videosunda kaçıncı dakikada yer aldığını tarif ederim.


  17. çok iyi yaa ...canım cekti valla :)maklube sevenlere selamlar :)

     

     

    Çok da mühim bir hata değil ancak çoğu arkadaş "makrube" yazmış doğrusunu siz yaşmışsınız.

     

    Maklube, kalp, inkılap, kelimeleri ile aynı kökten geliyor.

    Çevirmek döndürmek.


  18. FLÖRT

     

    Kadın-erkek arasındaki duygusal ilişki. Flört etmek, kadın ve erkeğin duygusal ilişki kurması. Batı toplumlarında flört, gençlerin duygusal açıdan olgunlaşmalarını, çeşitli komplekslerinden kurtulmalarını, cinsellik konusunda bilgilenmelerini, eşlerin evlilik öncesinde birbirlerini tanıyarak bilinçli bir beraberlik oluşturmalarını sağlayacak bir tecrübe ve eğitim biçimi olarak kabul edilmiş ve hoş görülmüştü. Fakat duygusal ilişkiler, kendisine ilişkin bütün düşünce ve varsayımların iflasını ilan edercesine büyük bir hızla fiziksel ilişkiye dönüşerek gündemden düştü. Batılı toplumlar günümüzde bir yandan bir süre önce son derece masumane ilişkiler olarak baktığı flört olayının önüne yığdığı toplumsal sorunlarla boğuşurken, bir yandan da artık duygusal ilişkinin yerini alan cinsel özgürlük gibi kavram ve olguları tartışmaya başladı.

     

    Kadın-erkek arasında serbestçe kurulan ilişkilerin farklı bir sonuca varması mümkün değildir. Çağımızın önde gelen ruhbilimcilerinden Erich Fromm izlenerek söylenirse, karşıt cinsler arasındaki duvarın yıkılması durumunda duygusal ilişkilerin karşı konulmaz bir cinsel isteğe dönüşmesi kaçınılmazdır. Bu cinsel isteğin tek amacı da birleşmektir. Bu nedenle bu tür ilişkiler düşünüldüğünün tersine sürekli değildir ve utanç, umut kırıklığı, nefret ve düşmanlıkla noktalanır. Böylesine olumsuz bir biçimde sonuçlanan ilişkiler doğal olarak birçok bireysel ve toplumsal soruna neden olur. Ruhsal bunalımlar, aileden kopmalar, kötü yollara düşmeler, çocuk denilecek yaşta ortaya çıkan gebelikler, terkedilmiş gayr-i meşrû çocuklar, intiharlar bu tür ilişkilerin Batı toplumlarının önüne yığdığı sayısız sorundan yalnızca birkaçıdır.

     

    Islam Açısından Flört

     

    Islâm, yalnızca ortaya çıkan sorunlara çözümler getiren bir inanç ve hukuk sistemi değil, aksine, getirdiği kurallarla öncelikle sorunların ortaya çıkmasını önleyen bir dindir. İslam'ın bu özelliği kadın-erkek ilişkileri alanında da kendini göstermekte, Islâm toplumlarında, Batı örneği câhili toplumların karşı karşıya geldiği sorunların ortaya çıkmasına imkan tanımamaktadır.

     

    Islâm, toplumun çürümesine neden olan başlıca amillerden birisi kadın-erkek arasındaki gayr-i meşrû cinsel ilişkiyi (zina, fuhuş) yasaklamış, caydırıcı bir etken olarak cezaî müeyyideler getirmiştir. Fakat asıl önemlisi bireyleri bu tür fiillere götürecek bütün yolları kapatması, oluşmasını önleyici tedbirler almasıdır. Bu tedbirlerin başında karşıt cinsteki yabancı kişilerin yalnız başlarına bir arada bulunmaması kuralı gelir. Hz. Peygamber, böyle bir durumun doğuracağı tehlikeli sonuçlara dikkat çekmek üzere, "Çünkü -bu takdirde- üçüncüleri şeytandır" (Ibn Hanbel, Müsned, I, 227, III, 339) buyurur. Diğer bir önleyici kural da tesettür ve sürekli bakış gibi uyarıcı davranışlardan kaçınma (en-Nur, 24/30-31) kuralıdır. Dokunma, el sikisma ve benzeri fiziki temas yasağı da başka bir önlemdir (el-. Mavsılî, el-Ihtiyarî Ta'lili'l-Muhtar, IV, 156). İslam'ın kadın-erkek ilişkileri hakkında getirdiği hüküm ve kurallar açısından bakıldığında flörtün bütünüyle Islâm sınırlan dışında kaldığı görülür: Çünkü, biçimi, şartlan ve sonuçlan bakımından İslam'ın hüküm ve kurallarına ters düşen bir ilişki biçimi olarak ortaya çıkmaktadır.

     

    Islâm insanın cinsel yönünü görmezden gelip bu alandaki ihtiyaçlarını yok saymaz. Tersine, bu yönünün meşrû' ve hem birey, hem de toplum için yararlı olabilecek biçimde tatminini öngörür. Evlilik kurumunun önemli varlık nedenlerinden birisi de insanın cinsel ihtiyaçlarının böyle bir yönde karşılanmasıdır. Bu nedenle Islâm'da evlilik teşvik edilmiş, olabildiğince kolaylaştırılmaya çalışılmıştır.

    (ALINTI)

     

    Allah'in(c.c) emri Efendimizin (s.a.v.) sunnetine uymak geri kafaliksa bende geri kafaliyim ve bunu cok seviyorum :)

     

    Evet bu sırtını hakikate çevirenler için bir geri kafalılık.

    kendi eksenlerinde 180 derece döndüklerinde görecekler ki ilericilik de İslam'da terakki de.

     

    Yukarıdaki mesajda kırmızı kısım hakkında çok şey söylenebilir.

    Evet İslam'da evlilik teşvik edilmiş ve kolaylaştırılmıştır.

    Ancak bugünün ortalama bir düğünü bile lükslerle, israflarla ve haramlarla dolu.

    Çiçek, çikolata, takılar alınacak; söz için nişan için kına için düğün için ayrı ayrı kıyafetler alınacak; araba süslenecek; zarflara para konulacak, nişan için ayrı nikah için ayrı kına için ayrı düğün için ayrı salon tutulacak, düğünde dolarlar saçılacak, fotoğrafçısına ayrı ikramlara ayrı masraflar yapılacak ve daha neleeer neler.

    Şimdi bunlara bakınca evlilik zor.

    Birileri mesela modernizm sizden bunları bekliyorsa evet evlilik zor.

    Modernizme göre zor.

    Dinimiz bizden bunları istemiyor.

     

    Rabbim modernizmden ve reformizmden korusun.

     

    Lütfen biraz daha tasarruf ve İslam Ahlakı...


  19. cübbeli , cübbesinin altından dalavere çeviren ve nefsi dürtülerinin peşi sıra giden bir holigandır.

    millete takvadan bahsediyor , kalkıp çarşaflı karılarıyla yurtdışında el alemin içinde denize girebiliyor.

    mustafa islamoğluna attığı iftiraların haddi var hesabı yok.

    ibn teymiyeyi zındık kabul eder mezhepsiz der (halbuki büyük İmam hanbelidir)

    mutasavvıf kimliğiyle tanınan biri olmasına rağmen , çığırtkan bir edayla sobet verir....

    bana göre efkarı ammenin teveccühünü kazanamadığı için histeri krizine tutulmuş bir meczup.

     

    İtikadınızı ve buna bağlı olarak amellerinizi gözden geçirin, tashih edin kıymetli "himyata"

     

    Zira, itikadı sağlam birisi mesajınızda tarafında yer aldığınız iki ismi taltif eylemez. Belki yermez de ama taltif etmez, hiç değilse sessiz kalır.

     

    "nefsi dürtülerinin peşi sıra giden bir holigandır" diyorsunuz.

    Lütfen kanıtlayıcı bir örnek gösteriniz. Bakın anlatınız demiyorum delilleri ile gösteriniz.

     

    "millete takvadan bahsediyor , kalkıp çarşaflı karılarıyla yurtdışında el alemin içinde denize girebiliyor." diyorsunuz.

    Bahsettiğiniz konuyu ve resimleri çok iyi hatırlıyorum. Maltada jetski meselesi. Orada denize girdiği sırada yanındakiler akıl baliğ olmayan kız ve erkek çocuklarıdır.

    Jetskide ise eşi iledir ve eşi orada bile çarşaflıdır. Yoksa siz de mi insanların mütedeyyin diye denize giremyeceğini iddia edenlerdensiniz? Mütedeyyin de helal dairede bunu yapabilir.

    Elalemin içinde değil ıssız bir yerde ve açıktadırlar.

    Ve bu halde bile setr-i avret'e dikkat etmektedirler.

     

    "mutasavvıf kimliğiyle tanınan biri olmasına rağmen , çığırtkan bir edayla sobet verir..." diyorsunuz.

    "Kürsü ağzı" başkadır halk arasında üslup başkadır. Size kürsülerden "çığırtkan" dediğiniz üslubun benzeri bir kaç örnek vereyim; Mehmed Zahid Kotku'yu, Bayram Ali Öztürk'ü, Timurtaş Uçar'ı (Rahmetullahi Aleyhim Ecmain) hiç dinlediniz mi? Bu merhumlar da kürsüde celali idiler. Çığırtkan değil. Siz TV'lerdeki Hocaların programlarıyla kıyaslıyorsunuz galiba bu Kürsü sohbetlerini. TV'lerden haftada 5.000-10.000 USD alıp yuvarlak ifadeler kullanan hocalar ne yanlışlar yapıyorlar bir bilseniz. Evet çok kıymetli hocalar çıkıyor TV'de ama her yeri haramlarla dolu olan, üstadın tabiri ile "kir olukları" olan, kanalların toplum nezdinde meşru görünmesine sebep oluyorlar...

     

    "bana göre efkarı ammenin teveccühünü kazanamadığı için histeri krizine tutulmuş bir meczup." demişsiniz

    Efkarı ammenin teveccühünü kazanıp kazanmadığını toplamda 8 saate yakın teke tek programı kayıtlarını izleyip akabinde de internette onlarca sitede yapılan yorumları okursanız göreceksiniz. Özellikle kendi sitesine mesaj yazarak, namaza başladıklarını, yanlış tanıdığını belirtip helallik dilediklerini belirten insanlar göreceksiniz. Hem de çok sayıda.

     

    Mezcup kelimesinin TDK Sözlüğünde iki anlamı bulunmaktadır.

     

    1 . Tanrı aşkıyla aklını yitirmiş kimse.

    2 . Aklını yitirmiş kimse, deli:

     

    Siz burada sanırım ikinci anlamı yani "deli" anlamını kullanmış olsanız gerek, zira birinci anlamı kullanmayacak kadar tepkilisiniz nedense. Yoksa siz de mi 5 vakit namaz kılıp Show TV izliyor Hürriyet okuyorsunuz? Ve buna rağmen kalkıp "ne olacak bu gençliğin hali, ahlak iyice sükut etti" ve benzeri cümleler kuruyorsunuz sayın himyata?

     

    Lütfen biraz daha uyanık olalım seni bana beni sana kırdırmak isteyenlere kanmayalım.

    Ne FUHŞ MEDYASI'na ne de batıl itikad meraklılarına.

     

    Vesselam.

×
×
  • Create New...