Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

furkan-NFK

Editor
  • Content Count

    344
  • Joined

  • Last visited

  • Days Won

    2

Posts posted by furkan-NFK


  1. bence böyle bir başlığın atılması yanlış.kanaatimce önemli olan zihniyettir.bi insanın gıyabında bunun başı açık bununla evlenilmez diye birşey söyleyemeyiz.daha söyleyecek çok şey var ama bu konularda biraz daha hassas davranmak lazım bence.benim söyleyeceğim bu kadar..saygılar


  2. çok sevdiğim bir radyo burç fm hem sohbet programlarıyla hemde diğer öğretici programlarla bide radyo tiyatroları var tabi onlarda mükemmel...

     

    bu mavera yolculuğunda, bilmem hatırlarmısınız rasim özdenörenle üstadın 100. yıldönümünde 1 yıl hep üstad anlatıldı.sonradan başka şairler yazarlar konuşuldu şimdi gelecek haftada heralde üstad anlatılmaya devam edilecek.paylaşım için sağolun


  3. BAŞÖRTÜSÜ

     

     

     

    Ne demekmiş

     

    “Yasak! ”

     

    İşiniz mi kalmadı

     

    Yapacak?

     

     

     

    Ne diye karışırsınız

     

    Saçımıza-başımıza,

     

    Bizi oyuncağınız mı sandınız

     

    Bakıp yaşımıza?

     

     

     

    Sebebini anlatamayacağınız

     

    Çocukça bir devrin hevesinden

     

    Karşınızdaki en güzel portreleri

     

    Mahrum ettiniz çerçevesinden!

     

     

     

    Kim demiş, ki:

     

    “Başörtüsüydü o! ”

     

    Başımızın -renk renk-

     

    Süsüydü o!

     

     

     

    Altında saçlarımız,

     

    Arkadan, ne hoş sarkardı;

     

    Kimimizde -örgü örgü- sarmaşıklaşır...

     

    Kimimizde, su olup akardı!

     

     

     

     

     

     

     

    Şu, bu nâmına “Yasak! ” demiş

     

    Bulundunuz, tezelden;

     

    Ne olurdu, anlasaydınız biraz da,

     

    Güzellikten, güzelden!

     

     

     

     

     

     

     

    Siz, bizden değilsiniz,

     

    Tanımıyoruz hiç birinizi,

     

    Çekin başımızdan

     

    Ellerinizi!

     

     

     

    Bir gericilik tutturmuşsunuz;

     

    Gericilik değil, Türk'ün köy modasıdır bu...

     

    Üstelik, ninemizin başımızda

     

    Taşıdığımız hatırasıdır bu!

     

     

     

    Dediniz: “Çıkacak başınızdan

     

    Başörtünüz! ”

     

    Alın -öyleyse- onunla

     

    Yüzünüzü örtünüz!

     

     

     

     

    Arif Nihat Asya


  4. Aynalar Koridoru

     

    Zihnimin merkezinde aynalar koridoru

    Hangi ben,gerçek benim;bulandı düşünceler

    Zikzakları çizmeye müsait birkaç soru

    Hakikate tutunmuş hücrelerimi eler

     

    Kimliğim kimlikse de görüntüm buzlu camda

    Silueti belirsiz;renk,desen,nakış serap

    Bir kâmet görüyorum gözüm açık,rüyamda

    Yanıma yaklaşmakta;adımlarıysa raap raap!

     

    Omuzuma dokunan kâmetin tek namesi

    Gerçek beni bildirdi,yıktı tüm aynaları

    Bildirdiği o name tespihin imamesi

    Bir dokunuş etti ki bitirdi naraları

     

    Aynalar koridoru;çıkılmaz yol değilsin

    Tutunacak dallara uzatmışsın elini

    Sanma eğileceğim,imansızlar eğilsin

    Peşine takılanlar doğrultamaz belini

     

     

    Mustafa Yılmaz

     

     

    çok akıcı ve anlamlı bir şiir olmuş yüreğinize sağlık


  5. bir gün bir vatandaş her zaman yaptığı gibi saç ve sakal tıraşı olmak için berbere gider.onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başlarlar.değişik konular üzerinde konuşurlar.birden Allah ile ilgili konu açılır.

     

    berber: ' bak,ben senin söylediğin gibi Allah'ın varlığına inanmıyorum.'

    adam: ' peki neden ?'

    berber: ' bunu açıklamak çok kolay. bunu görmek için dışarıya çıkmalısın.lütfen bana söyler misin, eğer Allah var olsaydı,bu kadar çok sorunlu, sıkıntılı, hasta insan olur muydu, terk edilmiş çocuklar olur muydu? Allah olsaydı, kimse acı çekmez,birbirini üzmezdi.' der.,

     

    adam bir an durur düşünür,ama gereksiz bir tartışmaya girmek istemediği için cevap vermez.berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıkar.tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam görür. bu kadar dağınık göründüğüne göre belli ki tıraş olmayalı uzun süre geçmiştir diye düşünür. adam berberin dükkanına geri döner.

     

    adam: ' biliyor musun bence berber diye bir şey yok?'

     

    berber: ' bu nasıl olabilir ki? ben buradayım ve bir berberim.'

     

    adam: ' hayır, yok. çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı.'

     

    berber: ' hımmm... berber diye bir şey var ama o insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki? '

     

    adam: ' kesinlikle doğru! püf noktası bu! Allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa, bu gitmeyenlerin

    tercihidir.(ayrıca gitmeyenlerin tercihine saygı duyarız her akıllı insan gibi)

     

    Gerçi o kadar kör insanlar var ki bu kadar anlamlı bi olayı anlatsanda düşünmezler tatmin olmazlar ezber yapma derler aslında daha söylencek çok daha ağır sözler var ama neyse değmez.selametle

     

    bunun yanında bide şöyle birşey var tabiiki

     

    Allah yoktur diyenler için Allah yoktur...

    Allah vardır diyenler için Allah vardır.....

     

    bu ikiside kendi Zannını söyler Şahit olmamıştır bu yüzdende yok diyen için yokdur var diyen için vardır...

     

    Allahda öyle diyor zaten... "Ben kulumun zannındaki gibiyim"

     

    yani size biri Allah yok derse... doğru söyledin diyebilirsiniz :)


  6. Ağlayabilmek için ille yılanlı kuyuya düşmek mi lazım?... Asıl dünyanın en korkunç bir yılanlı kuyu olduğunu anlamak yetmez mi?"

     

    Zor, çok zor bir gün.. Ama Allah, verdiği her zorluğu misillerce fazla kolaylıkla takip edecektir. Öyleyse kumbara gibi biriktiriyorum. Dayanmalıyım.. Sarfedenler! İflâs edeceksiniz. Biriktirenler! Kazanacaksınız!"

     

    Karpuz...Hayatımın en büyük hediyesi...Ramazandı.Oruçluydum.Tanıdığım bir tüccar iftar yemeğimi hergün evinden,hususi otomobiliyle gönderirdi.Bende hapishane kapısının yanındaki ilk telörgüde yemeğimi beklerdim.Herkesin deliğine çekildiği o saatlerde bana izin verirlerdi.Yine böyle beklerken, bir gün ihtiyar bir adam telörgüye sokuldı.Üstü başı dökülen,amele kılıklı bir ihtiyar...Beni asla tanımadan "oğlum içeride bir Necip Fazıl varmış!...Şu karpuzu ona hediye getirdim;Allah rızası içingötürüp verir misin?" dedi.Gözlerim, hücum eden yaşlardan yangın içinde "ver, baba,hemen götüreyim!" dedim ve aldım.İşte,hasbi,her türlü nefis oyunundan uzak,Allah için verilen hediye...Bu meçhul Müslümandan tüten edayı ömrümce unutamam!...Keşke o karpuzu kesmeseydim;hep ona bakıp düşünseydim,İslam ahlakını fikretseydim,ağlasaydım,ağlasaydım.

     

    Bunlar ve diğer anılar olsun beni benden alan düşündüren,gözlerimi dolduran;zannımca üstadın en çarpıcı kitabı.Ruhu şad olsun...


  7. bir gün bir vatandaş her zaman yaptığı gibi saç ve sakal tıraşı olmak için berbere gider.onunla ilgilenen berberle güzel bir sohbete başlarlar.değişik konular üzerinde konuşurlar.birden Allah ile ilgili konu açılır.

     

    berber: ' bak,ben senin söylediğin gibi Allah'ın varlığına inanmıyorum.'

    adam: ' peki neden ?'

    berber: ' bunu açıklamak çok kolay. bunu görmek için dışarıya çıkmalısın.lütfen bana söyler misin, eğer Allah var olsaydı,bu kadar çok sorunlu, sıkıntılı, hasta insan olur muydu, terk edilmiş çocuklar olur muydu? Allah olsaydı, kimse acı çekmez,birbirini üzmezdi.' der.,

     

    adam bir an durur düşünür,ama gereksiz bir tartışmaya girmek istemediği için cevap vermez.berber işini bitirdikten sonra adam dışarıya çıkar.tam o anda caddede uzun saçlı ve sakallı bir adam görür. bu kadar dağınık göründüğüne göre belli ki tıraş olmayalı uzun süre geçmiştir diye düşünür. adam berberin dükkanına geri döner.

     

    adam: ' biliyor musun bence berber diye bir şey yok?'

     

    berber: ' bu nasıl olabilir ki? ben buradayım ve bir berberim.'

     

    adam: ' hayır, yok. çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı.'

     

    berber: ' hımmm... berber diye bir şey var ama o insanlar bana gelmiyorsa, ben ne yapabilirim ki? '

     

    adam: ' kesinlikle doğru! püf noktası bu! Allah var, ve insanlar ona gitmiyorsa, bu gitmeyenlerin

    tercihidir.(ayrıca gitmeyenlerin tercihine saygı duyarız her akıllı insan gibi)

     

    Gerçi o kadar kör insanlar var ki bu kadar anlamlı bi olayı anlatsanda düşünmezler tatmin olmazlar ezber yapma derler aslında daha söylencek çok daha ağır sözler var ama neyse değmez.selametle

×
×
  • Create New...