Miralay

Arkadaşlar elinde cd'siz çalışan Dr.Mehmet Doğan'ın sözlüğü olan var mı? Bende cd şeklinde var. Çalıştırmak için cdsini takman gerekir. O yüzden kullanmadığım bir yere koydum. Orada duruyor. Mehmet Doğan'ın cdsiz çalışan versiyonu elinde olan varsa paylaşırsa sevinirim

Not: Başlığı açan arkadaştan konuyla alakasız birşeyler karaladığımı için özür diliyorum. Umarım benim isteğimi mazur görür.

Saygı ve Sevgiyle

Merhaba;

Öncelikle Üstad'ın Alparslan Türkeş ve Necmettin Erbakan hakkındaki düşüncelerini okudum. Üstadın o zamanki adıyla Msp'lilerden memnun olmadıklarını gördüm. Hatta bir yazısında Büyük doğunun düşük çocuğu diye başlar. Ama Alparslan Türkeş ile ilgili yazısında ise tam tersine bu davanın büyük savunucusu olarak görüyor. Acaba bu nedenleri nelerdir? O zamanki Msp'lilerin yaptığı hatalar nelerki? Üstadın Mhp'ye bu kadar bel bağlamasının nedeni ne olabilir? İslama hizmet konusunda diğerlerinden daha mı faallardi? Bu konuyu yorumlarla değilde Üstad'ın ağzından açıklarsanız sevinirim. Anlaşılan Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in eserlerini tamamını okumadan kafandaki soru işaretlerine cevap bulamayacağım. Bu konuda Üstad'ın neden böyle söylediğini bilen arkadaş, bizleri de bilgilendirirse sevinirim.

Sevgi ve Saygılarımla

Arkadaşlar bütün yorumlarınız için çok teşekkür ediyorum. Zaten Üstad'ın milliyetçilik ve Türkçülük ile vurguladığı şeylerin bende farklı olduğunu düşünmemiştim. Bu konuda sadece Üstad'ı benden daha iyi tanıyan arkadaşların ne düşündüğünü merak etmiştim. Bunu o yüzden sordum. Üstad'ın birkaç kitabını okuduğunuzda bunu net bir şekilde görebiliyoruz. Uzun lafın kısası Üstad'ın söylediği bu konuda sizden farklı düşünmüyorum. Üstad hakkında kafamda oluşan soru işaretlerinin Üstad'ın kitaplarını okudukça azalacağını düşünüyorum. Ve tekrardan bu konudaki yorumlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.

Saygı ve Sevgilerimle

Selamun Aleyküm;

Arkadaşlar, Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in kitaplarını okumaya yaklaşık 1 sene önce başladım. Üniversite yılarımda ya da lise yıllarımda çokça şiirini okumuştum ama bana göre Üstad ile tanışmam yaklaşık 1 sene öncesine rastlıyor. Üstad'ın adını çok duymuştum. Hatta ortaokuldayken Türkçe öğretmenimiz bana sınıfta yaramazlık yaptım diye Sakarya Türküsünü ezberlememi ve sınıfta okumamı söylemişti. Yıllar geçti lise bitti, ortaokul bitti, üniversite bitti, askerlik bitti. Benim Üstad ile tanışmam geçen seneye rast geldi. Adını çok duymama rağmen, bazı şiirlerini ezbere bilmeme rağmen.... Üstad ile tanışmamdan beri geçen bir sene boyunca Üstad'ın birçok yazdığı eseri okuma fırsatı buldum. Allah izin verirse bütün eserlerini okumak ve kütüphanemde gelecek nesillere de bu kitapları aktarmak istiyorum. Benim okuduğum kitaplarladaki genel olarak geçen bazı kelimeler hakkında Üstad'ı benden daha iyi tanıyanlardan birkaç bilgi almak istiyorum. Üstad'ın kitaplarını okuyan herkes onun saf ve katıksız Ehl-i Sünnet savunucusu olduğunu rahatlıkla anlayabilir. Bunu birçok kitabında defalarca dile getiriyor. Fakat bana göre de bazı olumsuz yönleri de yok değil. Onlardan birisi her kitabında hemen hemen vurguladığı "Türkçülük" vurgusudur. Bana göre İslami bir kişi kendi milletini sevebilir. Fakat bunu bu şekilde belirtmesi iyi niyette olsa bile İslam birliğini yaralayan düşüncelerden birisidir. Sürekli Türkçülük lafını kullanması Üstad'ın 80 öncesi ülkede var olan Komünizm tehlikesine karşı ülkede örgütlenen Ülkücülerin etkisinde mi kalmıştır diye düşünüyorum. Acaba şu an Üstad hayatta olsaydı gene aynı düşünceleri savunur muydu? Bu konuda arkadaşların ne düşündüğünü merak ediyorum.

Saygı ve Sevgilerimle

Çok güzel bir konu. Çok teşekkür ediyorum bizimle paylaştığın için. Böyle büyük insanların hayatlarını ve eserlerini sürekli okumak gerekir.

bazılarının müslümanım dedikten sonra bazı sahabeleri red etmeye kadar varması...arkadaşlar benim arkadaşlarımdan bazıları,müslüman olduğu halde eşitlik taraftarı ve islamın sınıfsız toplum olduğunu vurgulamakta? (islam sınıfsız toplum ise sahabe döneminin manası ne? (SM)) bunun için bu konuyu bilgilerinize sunayım dedim...

Genel ifadesiyle;

"İbn-i Hacer (ra) diyor ki; sahâbî konusunda vâkıf olduğum en sahih tarif şöyledir: "Sahâbî, Peygamber (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)'e iman (edip), iman ettiği halde kendisiyle bir araya gelen ve İslâm üzere ölen kişidir". Tarifte yer alan; "Peygamberle bir araya gelen" ifadesinin genellemesine göre; sohbetinde uzun veya kısa bir süre mecliste bulunmuş olsun, O'ndan hadis rivayet etsin veya etmesin, O'nunla savaşa katılmış olsun veya olmasın, ancak yine meclisinde bulunmamış olsa dahi de bir defa görmüş olsun veya körlük gibi bir sebepten dolayı O'nu görmemiş olsun, dolayısıyla sadece onunla karşılaşmış olan bir kimseye de sahâbî denir."

İslam onların anladığı manada eşit bir toplum öngörmüyor. Eşitlik var ama, onların anladığı şekilde ekonomik olarak herkesin eşit olması diye bir durum yok. İslam'da zenginde vardır, fakirde. Yani sosyalistlerin öngördüğü gibi bir ekonomik eşitlik söz konusu değildir. Bunları söyledik diye sakın ha, beni kapitalist olarak görmeyin. İslam ne sosyalizme ve ne de kapitalizme uyarlanabilir. İslam kendisi başlı başına bir sistem ifade eder. İslam sosyalistlerin anladığı manada sınırsız ve sınıfsız toplum yapısı hiçbir zaman öngörmez. Senin o şekilde diyen arkadaşlarına şunu demen lazım. İslamın hangi emir ve yasakları eşitlik taraftarı ve sınırsız toplum modelini öngördüğünü ispatlamanız lazım. Yani o arkadaşlardan delil istemen gerekir. İslam toplumu fakir-zengin diye ekonomik olarak ayırmaz. Onları Müslüman-Gayri Müslim diye ayırır. Bunun haricinde İslam ekonomik bi

O arkadaşına şunları sorabilirsin. Basit bir şekilde.

-Kadınların mirasdaki payı

-Kadınların şahitliği

-Gayrimüslimlerden cizye alınması ve askerlik yapmaması

---Evet geldik zekat konusuna. Eğer İslam toplumanda bütün herkes eşitse neden İslamda zekat sadece neden en düşük malının sadece "40'da 1'i" alınarak yapılıyor. İsteyen fazla verebilir. Fakat bunun hükmü en az bu şekilde koyulmuştur. Bunun fazlasını isteyen kişi vermeyebilir. Görevli zorla alamaz.

-Peygamber Efendimizin, bu konuda yaptığı şeyler ekonomik anlamda sınıfsız ve sınırsız bir toplum oluşturmak mıydı?

Böyle arkadaşlarına bunları sorabilirsin. Göreceksin ki, lafı çevirmekten başka birşey yapmayacaklardır.

Zaten bilseler İslam'da olmayan bir şeyi İslam'da varmış gibi göstermek, mazallah insanı kafirliğe kadar götürecek kadar tehlikeli bir macera olduğu, bunları yapmazlar. Bunlara İslam'da olmayan birşeyi İslam'daymış gibi göstermenin tehlikeli olduğunu Müslümana yakışır şekilde açıklamak gerekir.

Daha çok şeyler söylenebilir bu konuda. Ama lafı fazla uzatıp toptan herşeyi çorba etmek istemiyorum. Lafı burda kesiyorum.

Umarım meramımı anlatabilmişimdir...

Sevgi ve Saygılarımla

Size çok basit bir soru? Sizce Müslümanların hangi kitaplara vakıf olması gerekir? Liste şeklinde hazırlarsak çok daha iyi olur.

1)Müslümanım diyen bir kişinin kesinlikle Kuran-ı Kerim'e vakıf olması gerekir

2)Hadis-i Şerifleri iyi bilmesi gerekir.

3)Peygamberler Tarihini iyi bilmesi gerekir.

4)Sahabe Tarihi'ni iyi bilmesi gerekir

5)Kendi yaşadığı toplumun tarihini iyi bilmesi, en azından bizim milletin Osmanlı tarihini genel hatlarıyla bilmesi gerekir.

6)Türkiye'nin Yakın Tarihi'ni iyi bilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Öncelikle benim aklıma gelenler bunlar. Peki Üstad Necip Fazıl Kısakürek Müslümanlardan nasıl Müslüman olmalarını istiyor. Sadece etiket Müslümanı mı? Yani lafı fazla uzatmak istimiyorum. Üstad'a göre bir Müslüman'da bulunması gereken vasıflar nelerdir?

Not: Konuyu yanlış yere açtıysam lütfen ilgili yere taşıyınız.

TAM OTUZ YIL SAATİM İŞLEMİŞ, BEN DURMUŞUM;

GÖKYZÜNDEN HABERSİZ, UÇURTMA UÇURMUŞUM...

 

....

 

 

ANLADIM İŞİ,SANAT ALLÂH'I ARAMAKMIŞ;

MARİFET BU, GERİSİ YALNIZ ÇELİK- ÇOMAKMIŞ...

 

...

Dizeler Üstadın kaleminden ne mükemmel anlamlara bürünüyor...

İnsan düşünüyor Üstad'dan başkası söyleseydi acaba bu dizeler bu kadar anlamlı olur muydu?

Sanmıyorum..

Üstad her söylediği şeyde adamın kafasına tokmak gibi indiriyor...

Gene bize söyleyecek söz bırakmamış...

İnşallah eserleri daha geniş kitlelerce okunur ve yayılır temennisiyle...

Ruhu şad olsun diyorum...

Arkadaşım bayağı emek vererek hazırlanmış bir çalışma olmuş. Eline sağlık. Bende arşivime aldım. Bu sitede Necip Fazıl Kısakürek ile ilgili insanı çok doyurucu bilgiler mevcuttur. Buda bunlardan birisi. Allah razı olsun diyorum.

Ortaokuldayken yaramazlık yaptım diye Türkçe hocamızın bana ezberlettiği ilk şiirdir

:) :) :)

Her zaman okurken beni başka diyarlara götürür

Bu yüzden hocamı saygıyla anıyorum

keske diyorum bana daha fazla Üstad şiirleri ezberletseydi

Şiirin yorumu için çok teşekkür ediyorum.

Ben tam olarak anlamamıştım.

Arkadaşlar güzel açıklamış.

Bu vesileyle Üstad'ı bu güzel şiiri için bir kez daha anmak istiyorum

Ruhun Şad olsun Üstad

Falan, dağın ardında;

Seslen, seslen, işitmez

Filan toprak altında;

Göz yaşları diriltmez

 

Neye vardın, vardın da?

Ufuk varmakla bitmez.

Bir şey göster kadında,

Tılsımını eskitmez

 

Yar o ki, hep yadında;

Eskimez ve eskitmez.

Muradı muradında,

Seni bırakıp gitmez..

 

N-F-K

Kelimeler nasılda aşka gelmiş üstadın kaleminde. Üstad dev bir hazine kazdıkça neler çıkıyor. Her şiirinde başka bir anlam var. Kardeş şiir için çok teşekkür ederim.

Saygılarımla

Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem!

Üst kat: Elinde tespih, ağlıyor babaannem,

 

Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları,

Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları;

Benimde en hoşuma giden dizeleri bunlardır. Bence günümüzde de yaşanan sıkıntıları üstad ne güzel bir şekilde dile getirmiştir. Bakıyorsunuz. Üstadın söylediğiyle paralel bir hayat yaşamıyor muyuz? Baktığımız zaman üstadın tasvirin canlı şahitleri olarak sokaklarda dolaşmaktayız. Ama farkında değiliz. Paylaşım için teşekkür ediyorum.

Kardeş çok teşekkür ederim. Ellerine sağlık harbiden biz neymişiz de şimdi ne olmuşuz. Kurtuluşu hep batıda arayanların birçoğu bunları görmemezlikten gelir. Allah razı olsun kardeş

Saygılarımla

Miralay