El Si HayinKiKi

Allahım sana geliyoruz :) ben olmsuz bişey demedim ki başlık için salla(takma) demedim kişileride takma demedim sadece hayattaki menfi olgulara takılma dedim .. ben öyle yapardımda eskiden sonra tabi belli bir müddet sonra doktorluk oluyorsunuz :D

A yanlış anlamışım. Kusura bakmayın. Ama siz de sanki kiril alfabesiyle yazıyorsunuz. Daha açık yazsanız daha güzel olur bence :D Hayattaki menfi olgular mesela, çok kapalı bir ifade. Kamusal alanda kapalı ifade kullanmak yasak bilmiyo musun? :D Ayrıca doktorluk olmamak lazım. Dayım hastalandı bir ara doktora götürdük, özel doktora götürdük. Adamın muayenehanesinden içeri adım attık, doktorun odasına geçmeden bizden 150 tl aldı oradaki görevli. Dayım parayı verince az daha kalpten gidecekti yani o kadar. En iyisi hastalanmamak :D

ne derdi eskiden büşra : salla :)

Eskiyi yeniyi bilmem efendim, zaten yeni üyeyim. Ama bu başlıkla nasıl bir kaynaşma olacağını merak ediyorum? :D Ha ayrıca siz sallarsanız benim hiç de umurum olmaz bu konu. Bana ne ya... :D

başlıkta da belirttiğim üzere bayağı kaynaştık :)

Böyle kaynaşma düşman başına :D

Sizi bağladığını iddia etmediğim mantığımın sizi bağlamasını zaten beklemediğim gibi, kurduğunuz mantığınızın da beni bağlamasını zaten hiç ama hiç istemem. :D İmdi belirtmem icap eder ki, ufak bir aritmetik ortalama hesabını realiteye uydurmaya çalışmak istatistik biliminin ilgi alanında değil henüz. :D Bu arada 590.810 kişinin akıbetini merak ediyorum doğrusu, noldular ki acaba? :D

Velev ki öyle olsun (biraz başbakan tarzı oldu ama), kurduğum mantığımın sizi bağlaması iddianız da açıkçası beni bağlamaz. Sonuçta herkes kendi fikrini yaşıyo... Hem istatistikte standart sapma denen bişey var. Belki o 590.810 kişi hesaptan sapanlardı bilemem. Ben ayrıca akıbetlerini merak etmiyorum 590.810 kişinin. Belki göç etmişlerdir. :)

Bu mantığa göre Türkiye'de 15.000.000 insan İstanbul'ludur. Geriye kalan nüfusu (Takribi 55.000.000 insan) Türkiye'deki il sayısına (İstanbul'u çıkarsak 80 il kalır) böldüğümüz vakit, il başına 687.500 kişi düşer. Ne yani Türkiye'de 687.500 tane Ankara'lı mı var? Yazık lan..

Matematiğinizin iiyi olması beni bağlamaz. Kurduğum mantıkta sizi tabii.. 687.500 kişi il başına düşüyosa hesaba göre, mesela Şırnak il nüfusu resmi datalara göre 96.690 kişi. İl başına düşen sayıdan Şırnak resmi nüfusunu çıkarınca da ortaya 590.810 sayısı çıkıyor. Bu insanlar nerede o zaman?

İstanbul'da oturmak kafi gelirse İstanbul'lu olmak için İstanbulluyum.. :)

Can Veren Pervaneler diye bi program var TRT'de. Divan şiirleri okuyo bi amca. Şiirler ordan mı? Yoksa ben mi karıştıyorum...

Bu başlık kıyıda köşede kalmış. Ama çok hoş bir paylaşım doğrusu. Bize bazı şeylerin perde arkasını anlatıyor sanki.

Bende seninle aynı kaderi paylaşıyorum Azizim bu kadın kim? yalnız anladığım kadarıyla iyi bir küfür yobazı :)

 

 

 

Üstada sataşan nasibini fazlasıyla almıştır alamayanların hissesi ise bana göre; İlah-i Mahşere kalmış demektir.

Haklısınız doğrusu. Mahşerde hissler taksim edilir ne de olsa.

değiştirebiliyosun boş yere pişmanlık çekme :)

Allah iyiliğini versin. Ama nasıl değişiyo ki? Ya da kalsın. Sonuçta kendi tercihim. Hem biraz espirikte duruyo :)

Madalyam şiirinizi açık söyleyeyim baştan sona dek okuyamadım ama bi bölümünü okudum. Çok hoş. Ama baya uzun. Okuyup bitirene madalya verilse yeridir hani :)

Şuan kullandığım rumuzu almak benim için bir pişmanlık sayılabilir :) Nereden aklıma geldi bilmiyorum. Hayin mayin.. Hoş durmuyo ama artık iş işten geçti. Değiştirme imkanı yok sanırım. Böyle devam edicez artık :)

Büstlerin sevilecek tarafı yok ki.. Bence Üstad böyle bişeye cevaz vermezdi. Modern paganizm gibi bişey bu..

Mina Urgan kim ya? Ben niye bilmiyom? Adını daha yeni duyduk. Demek ki pek silik biri. Üstada sataşarak prim yaptığını mı zannediyo?

Bir şâha kulam kim kulu sultân-ı cihândır

Mihr-i ruhu şems-i feleğe nûr-efşândır

***

Kimsesiz bir kimse yok herkesin var kimsesi

Kimsesiz kaldım medet ey kimsesizler kimsesi

 

(Fatih Sultan Mehmed Han)

Güzel beyit arkadaşım. Paylaşımiçin teşekkürler.

Yolda karşıma çıksa heralde inme iner bana :) O derece dehşetengiz bir şaka.

İlk defa duydum doğrusu. Ama vakfın kısaltılmış hali ilginçmiş :)

Takıntılar.. Galiba en büyük takıntım mazide kalmış her şeyi psikopatça niteledirilebilecek bir şekilde hafızamda tutmam. En ufak bir hareket, bir kırık sandalye, buğulu bir cam, karlı mesafeler, hayırsız geceler, uzanılması zor hayaller... Arkadaşlar, akrabalar, mekanlar, o kırık dökük vakitler.. Hepsini olmasa da bende iz bırakan şeylerin büyük bir bölümünü hatırlıyorum. Zihnim o yüzden hep doludur.

Diğer bir takıntım da insanları belki bazen onlardan daha çok düşünmek. Düşünmek mevzuu şöyle. Onu, kendisinin bile farkında olmadığı halleriyle, hareketleriyle, teferruatlarıyla hayal edebilmem alakasız yerlerde.. Çok olur bana.

Daha başka.. Vardır herhalde..