Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Kureyşi

Bediüzzaman Ve Atatürk

Recommended Posts

Şumüli ile bilen arkdaşlar var ise, eksikliklerimi tamamlasınlar Allah rızası için..

 

 

 

Gazi Paşa, mecliste konuşma yapması için, Bediüzzaman hazretlerini davet eder. 

 

Hazret kürsüye çıkar ve beklenmedik bir vaaz gerçekleştirir. Yalnız namazdan bahsetmiştir. Gazi paşa buna hiddetlenir ve hazreti kürsüden indirdikten sonra:

 

"Biz sana, birlik beraberliğimizi sağlaman için tavsiye ver diye kürsüye çıkma hakkı verdik, sen namazdan bahsedip aramıza ikilik sokuyorsun." der. Paşanın, (sahiden de sonradan iyice baktım, inandım) tesiri kuvvetli bakışlarına, işaret ve ortanca parmağını yaklaştırarak, nazarının tesirini çekmeye çalıştıktan sonra:

 

"Paşa! Paşa! Namaz kılmayan haindir. Hainin hükmü merduttur der."

 

.............

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites
Şumüli ile bilen arkdaşlar var ise, eksikliklerimi tamamlasınlar Allah rızası için..

 

 

 

Gazi Paşa, mecliste konuşma yapması için, Bediüzzaman hazretlerini davet eder. 

 

Hazret kürsüye çıkar ve beklenmedik bir vaaz gerçekleştirir. Yalnız namazdan bahsetmiştir. Gazi paşa buna hiddetlenir ve hazreti kürsüden indirdikten sonra:

 

"Biz sana, birlik beraberliğimizi sağlaman için tavsiye ver diye kürsüye çıkma hakkı verdik, sen namazdan bahsedip aramıza ikilik sokuyorsun." der. Paşanın, (sahiden de sonradan iyice baktım, inandım) tesiri kuvvetli bakışlarına, işaret ve ortanca parmağını yaklaştırarak, nazarının tesirini çekmeye çalıştıktan sonra:

 

"Paşa! Paşa! Namaz kılmayan haindir. Hainin hükmü merduttur der."

 

.............

üstad Bediüzzamanın hayatında böyle bir kesit yok. sadece Atatürk kendisiyle özel görüşme yapıp birkaç teklifte bulunuyor fakat Bediüzzamn kabul etmiyor..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Dersanede hocam anlatmıştı, sanırımsan Risale de de geçiyor demişti..

Share this post


Link to post
Share on other sites

arada böyle bir konuşma geçsede özelde geçti diye biliyorum kürsüden indirilme olmadıbildiğim kadarıyla...Tarihçe-i Hayatta geçiyodur muhtemelen, kaynak olarak orayada bakabilirsiniz..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hazret kendisi indikten sonra, M. Kemal konuşmaya başlıyor..

 

Kaynak için teşekkürler

Share this post


Link to post
Share on other sites

MECLİS'TEKİ TÖREN

9 Kasım 1922 günü Bediüzzaman, Meclis'te 'hoşamedi' edildi. Yani resmi bir 'hoş geldin töreni' düzenlendi. Alkışlarla karşılandı. Dua etmesi için kürsüye davet edildi. Said Nursi kürsüye çıkarak Anadolu gazilerini kutladı, zafere ulaşmaları için dua etti. Dışarıdan bakıldığında bir sorun yoktu. Kurtuluş Savaşı başarıya koşuyordu. Millet Ankara hükümetinin çevresinde yeniden birlik oluyordu. Meclis 1 Kasım 1922'de saltanatı kaldırdığını resmen açıklamıştı. Cumhuriyetin ilanına doğru kaçınılmaz bir süreç başlamıştı. Daha önce, 1908'de Meşrutiyet'i destekleyen, halkın yönetime katılımını arzulayan Said Nursi için saltanatın kaldırılması karşı çıkacağı bir durum değildi. Ancak bir nokta vardı... Bu kritik nokta Said Nursi'nin fikir ve inanç alemine uygun değildi. Bediüzzaman, Ankara'da dinden uzaklaşıldığını görmüştü. Mesela milletvekillerinin çoğu namaz kılmıyordu. Dine ve dini değerlere karşı bir ilgisizlik görülüyordu.

 

 

GAZİ'YLE TARTIŞMA

Gidişattan memnun olmayan Said Nursi 19 Ocak 1923'te 10 maddelik bir bildiri yayınladı. Tek cümleyle özetlersek bildiri yöneticileri dine davet ediyordu. Bildiri etkili olmuş, bazı milletvekilleri tekrar namaza başlamıştı. Hatta eski mescit artık yetmiyordu. Bu gelişme başta Mustafa Kemal Paşa olmak üzere başka planları olan önder kadroyu rahatsız etmişti. Çünkü onlar egemenliği dinle değil milliyetçilikle pekiştirmek istiyordu. Birlik ve bütünlük böyle sağlanacaktı. Mustafa Kemal Paşa, Said Nursi'ye çıkışmıştı. Özetle, "Biz senden neler bekliyoruz, sen neler yapıyorsun; yapıyorsun; aramızda ihtilaf yaratıyorsun" demişti. Said Nursi ise ona namazı savunan sert bir cevap vermişti. Onun 'Hubab Risalesi'ni matbaasında basan muhalif ikinci gruptan Ali Şükrü Bey'in öldürülmesi bardağı taşıran damla oldu. Said Nursi artık Ankara'da bir yerinin kalmadığını anlamıştı. İstanbul'- a gitmesinin de bir anlamı yoktu. Yeni düzende onun sözünü dinleyecek kimse olmayacaktı.

 

 

 

inşallah işinize yarar:)..saygılarımla....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu olayı Son Devrin Din Mazlumları'nda okumuştum:

 

Bir gün, Bediüzzaman, Meclisin Riyaset Divanı salonunda, kalabalık bir mebus halkası içinde, Mustafa Kemal Paşa’nın su sözlerine muhatab oluyor:

«— Sizin gibi kahraman bir hoca bize lâzımdır! Sizi, yüksek fikirlerinizden istifade etmek için buraya çağırdık. Geldiniz ve en evvel namaza dair telkinlerde bulundunuz, aramıza ihtilâflar soktunuz!»

Bediüzzaman gereken cevabı verdikten sonra iki parmağını ileriye uzatarak su cevabı verir:

«— Pasa, Pasa!.,İslâmiyet’te imandan sonra en yüksek hakikat namazdın Namaz kılmayan haindir.Hainin ise hükmü merduttur.» ( Son Devrin Din Mazlumları )

 

Muhabbetle ..

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

birbirini destekliyor yukardakiyle.. ama meselenin aslı Atatürk'ün Bediüzzaman hazretlerinin siyasete din sokmaya çalıştığını düşünmesi ve bu onu ciddi anlamda rahatsız ediyordu.En son aşamada birebir konuşmaları olmuş ve o konuşmadan sonra Üstad Bediüzzaman siyasetten çekilmiştir..(o konuşmada Bediüzzaman 'a çeşitli vazifeler teklif edilmişti diyanet başkanlığı gibi).ayrılma sebebide siyaseti menfaatten ibaret görmüş ve o yolda siyasetin bir araç olamıycağını görmüş..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Eskişehir mahkemesi.......yıl 1935....Bedizüzzaman mahkemede ve idam talebiyle yargılanıyor. İlginçtir ki savcının Said Nursi'ye yüklemiş oldukları şuçlardan birisi de ''Atatürk'ü sevmiyor '' olmasıdır. Bediüzzaman mahkemede savunma olarak şunu söylüyor.

 

''-Bir milletin ,bir ordunun kazandığı zaferi tek başına kendine mal eden bir adamı biz sevmeyiz.Dünyada hiçbir kanun yoktur ki bizi sevmeye mecbur etsin.''

 

Kaynak:Metin Karabaşoğlu

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hür Adam filminde Kureyşi kardeşimin yazdıklarının aynısı geçmektedir.

olay doğrudur.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...