Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Eşref Bey

şair Padişahlar

Recommended Posts

Arkadaşlar bildiğiniz gibi Osmanlı padişahlarının çoğu değişik mahlaslar kullanarak şiirler yazardı.Bu bölümde onların yazdıkları şiirlerde bulunsun tabiki.Bazı padişahların yazdığı şiirler olsada olmayanları da paylaşalım.İlk olarak Kanuni Sultan Süleyman'ın bir şiirini yayınlayalım.

 

Celis-i halvetim, varım, habibim mah-ı tabanım

Enisim, mahremim, varım, güzeller şahı sultanım

 

Hayatım hasılım,ömrüm, şarab-ı kevserim, adnim

Baharım, behçetim, rüzum, nigarım verd-i handanım

 

Neşatım, işretim, bezmim, çerağım, neyyirim, şem’im

Turuncu u nar u narencim, benim şem’-i şebistanım

 

Nebatım, sükkerim, genc,m, cihan içinde bi-rencim

Azizim, Yusuf’um varım, gönül Mısr’ındaki hanım

 

Stanbulum, Karaman’ım, diyar-ı milket-i Rum’um

Bedahşan’ım ve Kıpçağım ve Bağdad’ım, Horasanım

 

Saçı varım, kaşı yayım, gözü pür fitne, bimarım

Ölürsem boynuna kanım, meded he na-müsülmanım

 

Kapında çünki meddahım, seni medh ederim daim

Yürek pür gam, gözüm pür nem, Muhibbi’yim hoş halim!

 

Muhibbi (Kanuni Sultan Süleyman’ın mahlası)

 

 

Bugünkü dille:

 

Benim birlikte olduğum, sevgilim, parıldayan ayım,

Can dostum, en yakınım, güzellerin şahı sultanım.

 

Hayatımın, yaşamımın sebebi Cennetim, Kevser şarabım

Baharım, sevincim, günlerimin anlamı, gönlüme nakşolmuş resim gibi sevgilim, benim gülen gülüm,

 

Sevinç kaynağım, içkimdeki lezzet, eğlenceli meclisim, nurlu parlak ışığım, meş’alem.

Turuncum, narım, narencim, benim gecelerimin, visal odamın aydınlığı,

 

Nebatım, şekerim, hazinem, cihanda hiç örselenmemiş, el değmemiş sevgilim.

Gönlümdeki Mısır’ın Sultanı, Hazret-i Yusuf’um, varlığımın anlamı,

 

İstanbul’um, Karaman’ım, Bütün Anadolu ve Rum ülkesindeki diyara bedel sevgilim.

Değerli lal madeninin çıktığı yer olan Bedahşan’ım ve Kıpçağım, Bağdad’ım, Horasan’ım.

 

Güzel saçlım, yay kaşlım, gözleri ışıl ışıl fitneler koparan sevgilim, hastayım!

Eğer ölürsem benim vebalim senin boynunadır, çünkü bana eza ederek kanıma sen girdin, bana imdad et, ey Müslüman olmayan güzel sevgilim.

 

Kapında, devamlı olarak seni medhederim, seni överim, sanki hep seni öğmek için görevlendirilmiş gibiyim.

Yüreğim gam ile, gözlerim yaşlarla dolu, ben Muhibbi’yim, sevgi adamıyım, bana bir şeyler oldu, sarhoş gibiyim. Bir hoş hale geldim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hemen hemen herkesin bileceği üzre Fatih Sultan Mehmet Han da Avnî mahlasını kullanır.

Fatih Sultan Mehmet in yazmış olduğu bir şiir:

 

Ağlasa Derd-i Derûnum Çeşm-i Giryânım Sana

 

Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana

Âşikâr olurdu gâlib râz-ı pinhânım sana

 

(Sevgili!) İçimdeki dertler ile, yaş dolu gözlerim senin için ağlayacak olsa, (gönlümdeki) gizli sırlarım (gözyaşlarıma) gâlip gelir ve (sırlar) sana aşikâr olurdu.

 

Mesned-i hüsn üzre sen ben hâk-i rehde pâymâl

Mûr hâlin nice arz ede Süleyman'ım sana

 

Sen güzellik tahtında (oturuyorsun): bense yolunun toprağında pâymâl (ayaklar altında) kalmışım. Hâl bu iken a Süleyman'ım, sana bir karınca (denli âciz olan) durumumu nasıl arz edeyim? ' Divân edebiyatında Süleyman ihtişâmı; karınca da acziyet ve zayıflığı temsil ettiği için şair de kendini karınca; sevgilisini Süleyman olarak nitelendirmiştir.'

 

Şem'i gör kim meclisinde ağlayıp başdan çıkar

Hoş yanar yıkılır ey şem'-i şebistânım sana

 

Muma da bak! Senin (bulunduğun) meclisinde ağlayıp baştan çıkmakta. Ey odamı aydınlatan! O mum senin için ne de hoş yanıp yıkılıyor. 'Mum yanarken, baştaki fitilin kenarlarından ağlıyormuş gibi akar. Şair buna gıpta ediyor ve onu sevgilinin aşkı ile baştan çıkmış veya o uğurda başını vermiş olarak gösteriyor.'

 

Subh gibi sâdık olduğum gam-ı aşkında ben

Gün gibi rûşen durur ey mâh-ı tâbânım sana

 

Ey ay gibi parlayan sevgilim! Benin sana karşı, aşkının yolunda sabah kadar sâdık olduğum, (doğrusu) gün gibi âşikârdır.

 

Dün rakîbin cevrini men' eyledin ben hastadan

Eyledi te'sir gûyâ âh u efgânım sana

 

Dün rakiplerimin, aşkının hastası olan bana yaptıkları eziyetleri meneyledin. Galiba âh ve feryatlarım sana tesir etmiş!

 

Zahm-ı hicrân şerhi çün mümkün değildir dostum

Sîne-çâkinden haber versin girîbânım sana

 

Dostum! Anlaşılan o ki (bağrımdaki) ayrılık yarasının şerh etmek mümkün görünmüyor. (Bari) açık duran şu yakam, (aşkından dolayı) göğsümdeki (şerha şerha olmuş) yarıkları sana göstersin (de insafa gel!)

 

Eyleme gönlün gözün cevr ile Avnî'nin harâb

Dürr ü gevherler verir bu bahr ile kânım sana

 

(Sevgilim!) Eziyetlerinle Avnî'nin gözlerini ve gönlünü harap etme! Zira bu deniz (gibi coşkun gözlerim) , sana inciler; bu maden ocağı (gibi gönlüm) de mücevherler sunar.

 

Avnî (Fatih Sultan Mehmet)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...