Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
kurşunkalem

Sunay Akin

Recommended Posts

Kabuğunu koparmadan

Ne bir elmayı soyabildim

Ne de iyileştirebildim bir yaramı

Ama karşıma çıkınca

Kızmadım hiç elma kurduna

Bendim çünkü bıçağı saplayan

Onun yurduna

 

Şair diyorlar benim için

Bilmiyorum oysa

Her şiire konmalı mı uyak

Her yere nedense

Konamıyor tayyare

Hay dilimi

Arı türkçe soksun; uçak

 

Kaptan olmak isterdim ...

Aynanın karşısında

Eski bir sinema yıldızı

Gibi ağlayan

İstanbul hatlarında

Bir fırça hafifliğiyle gidip

Gelen vapurlara

 

Eskimo bir şair dokunuyor omuzuma

Ve Kız Kulesi'ni göstererek

Bırak artık diyor üzülmeyi

Yedi tepeli bu şehirde

Şiir okunacak tek yer

Elbette denizin ortasındaki

Şu küçük buz dağı

 

Terzi olsa da babam

Sökük dikmesini beceremem

Beni yalnızca sen anlarsın

İğnenin deliğinden geçsin

Diye ipliklerin

Bir anlık ıslatıldığı dudaklara

Takılıp kalan annem

Share this post


Link to post
Share on other sites

Şu başlığa ne zamandır atmak istediğim yazıyı sonunda buldum. Çok mes'ûdum. Ehl-i keyf abimizden gelsin.

 

Sunay Akın'dan Sakın!

 

Tahayyül edelim, hemen her konuda bir anı, bir anektod bilip muhabbete serpiştirebilen bir ahbabımız olsa, yeri geldikçe anlatsa, arada şiirler okusa o muhabbet ne latif, ne leziz olur değil mi?

 

Bu keyfi istisna kılacak bir adam var. Adı Sunay Akın! Bir sürü anektod ezberleyip zerre fikir eklemeden o şöyle dedi, bu böyle dedi, o şurdayken şurası şöyleydi nevinden gevezelik eden, malumatfuruşluk taslayan bir adam. Bu, hasreti çekilen bir muhabbet türü olsa da müşarunileyh o kadar sevimsiz ve yapay bir eda takınıyor, o sese, mimiklere öyle mübağalalı bir teatrallik sıkıştırıyor ki tadınızın kaçmaması imkansız. Suni, itici bir gevezelik.

 

Hazretin şairliği de var ama şiirden hayli uzak.

Cümlenin ya da şiirin başındaki imgeyi sona doğru başka bir mecraya tahvil etme, o benzeşme ya da kesişme noktasına gönderme yapma pratiğine bağlı bir şairlik. İlgisiz iki nesne arasında bir dönüşme, çakışma anı tesis edip bir ölçek dramatize ettin mi al sana Sunay Akın, al sana şiir.

 

Sunay Akının

"Kamaralarında çıplak

Kadın resimlerinin asıldığı

Savaş gemisinden

Bozma bir jilet

Her traş oluşumda

Hem okşar

Hem kanatır

Tenimi"

 

gibi şiirlerini misal verip

 

"Yüzümden akan kan değil

Kafama vurulan odunu

Elde etmek için kesilen ağaç

Üzüyor beni"

şeklinde taklit ederek tesbit etmiştik vaktiyle bu vaziyeti.

 

Peki şimdi nerden çıktı durup dururken Sunay Akından sakının ihtarı çekmek? Az evvel bir televizyon konukluğu esnasında o anlı şanlı bilgili adam tavrıyla birbirinden ilgisiz, kopuk anektodları peşpeşe sıralarken Michelangeloya ait bir sözü "ünlü heykeltraş rodin demiş ki" diye anlatıverip isbat-ı vücut eyledi hazret.

 

Ne demiş eskiler? "Çok konuşan çok yanılır"

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...