Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Muvazene

Üstad'ın Ankara'daki Konferansı

Recommended Posts

1975 Yılı idi. Ankara'da G.M.K. (Gazi Mustafa Kemal) bulvarında nokta durağına gelirken sağ tarafta Gölbaşı sineması vardı. Burada Necip Fazıl Kısakürek tarafından verilen konferansa gittim. Salon tamamen dolmuştu. Necip Fazılı ilk defa burada görecektim. Kendisini yazıları ve fikirlerinden tanıyordum.

 

Necip Fazıl salona alkışlar ile girerek kürsüde yerini aldı. Konferanstan hatırladığım birkaç anekdotu sizlerle paylaşacağım:

 

Arkadaşlar kusura bakmayın ben bu sigaranın müptelasıyım. Bırakmak istiyorum bırakamıyorum. Bu bana hapishane hayatının mirasıdır. Konuşmama sigara ile devam edeceğim. Dedi ve konuşmasına başladı.

 

Salona bu kadar hâkim olan hatip görmemiştim. Necip Fazıl konuşurken solandan tık sesi çıkmıyor, adeta herkes nefesini tutuyor onu dinliyordu. Ne zaman konuşmasına ara verirse salonda alkış tufanı kopuyor, arkası kesilmiyordu. Devam eden alkışı yine Necip Fazıl susturuyordu. Hapishane günlerini, bohem hayatındaki değişikliğin nedenini, Allah dediği için kendisine çektirilen çileyi anlatıyordu.

 

Konuşması sırasında balkondan birisi yaşa, burova diye bağırdı. Bu öyle anlamsız bir bağırıştı ki salon adeta buz kesti.

 

Necip Fazıl - Ne diye diye bağırıyorsun. Bunu söyleyecek bir şey söylemedim ki! Vazifeli olarak bağırıyorsan git dışarıda bağır, burada değil. Dedi.

 

Konuşması sırasında Sakarya şiirini okudu. Bir üstadın kendi ağzından, muhteşem bir şiirini okuması ve bunu dinlemek anlatılmaz bir duygu idi. Her dörtlüğün bitiminde alkışlar kopuyor, sanki salon yerinden oynuyordu.

 

Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes!

Ey kahpe rüzgâr artık ne yandan esersen es!

 

Diyordu konuşması sırasında.

 

İkinci konferansı 1976 yılında Bahçelievler'de Arı Stüdyosun'da olmuştu. Bu konferans da çok muhteşemdi. Daha kalabalıktı. İnsanlar tarihe şahitlik eden birinin ağzından tarihi dinliyordu.

 

Yıllar sonra öğreniyoruz ki bu konferansı dinlemeye Abdullah Öcalan da gelmiş. Bu konferans ile ilgili olarak Kendi açımdan çok etkilendim. Diyor.

 

1983 Yılında Necip Fazıl çok hastadır. Davalar da peşini bırakmamaktadır. Hasta yatağında yatarken yargılanması devam edip, avukatı davayı takip ediyor. Mahkeme sonucu kendisine hapis cezası veriliyor. Cezanın iptali konsey başkanından talep ediliyor, savcı diyor ki - Gitsin hapishanede yatsın. Orada da revir var, hastaya revirde bakarlar. Avukatın ceza iptali talepi reddediliyor.

 

Necip Fazıl 1983 yılında vefat etti. Cenazesi Fatih camiin de kılınarak, Eyüp mezarlığına defnedildi. Daha sonraki yıllarda müebbet hapse mahkûm bazı bölücüler ise hasta diye affedilerek hapishaneden çıkarılmışlardı.

 

Necip Fazıl geriye Büyük Doğu neslini bıraktı. Büyük Doğu'dan su içenler, onun suyu ile serpilip büyüdüler. Doğruyu öğrenip, farkına varıp doğrunun yanında, milletin cumhurun yanında yer aldılar.

 

 

Kaynak: http://www.kanal46.com/haber.php?h=23117&a.....K%FDsak%FCrek...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...