Aynanın Karşısına Geçip Süslenmekten Uzak Duralım

[sumisali 2]

Hoca, medresede ders verirken talebenin biri bazen ayağa kalkar. Hoca sebebini sorar.

 

Talebe:

 

Efendim Hızır geliyor da ondan. Hoca:

 

Ben niçin görmüyorum.

 

Talebe:

 

Sorayım efendim, deyip tekrar geldiğinde sorar.

 

Hızır Aleyhisselâm'ın:

 

Hocan süsü ile çok uğraşıyor. Medreseye gelirken ayna önünde, cübbe sarık şöyle mi yakıştı, böyle mi yakıştı, diye fazla meşgul oluyor. Bu gibi haller mânevî terakkiye mânidir, buyurduğunu hocaya bildirdiği günden itibaren, ayna karşısına geçmeyi terkedip, süslenmekten uzak kalan hoca efendinin, sarığı eskiyip sallanmaya başladığından Saçaklı Hoca ismi verilmiştir. (Rahmetullahi aleyh)

 

Manevi Hastalıkları unutup bedenin Guzelliği İle Meşgul Olmak Ona Cok Fazla Vakit Ayırmak...baskalarına Guzel Görunmek İçin suslu puslu olup bunu ziyade etmek...ama Kalb Cilagını unutup Onu bir harabe Misali Terk Etmek...

 

Bizi Buyuklerin Ehlullahın Manevi huzuruna gitmemize ve Manevi dereceler katetmemize Mani olur...

 

Hz Allahın Sevdigi Kullarının O kişiyi kabul etmemesi Cenab-ı Hakk'ın onu kabul etmemesi demektir...

 

Temiz ve bakımlı olmak tabiki Elzemdir..Musluman temiz olmalıdır..

 

Ama Ay Saçım Şöyle Oldu Kaşım nasıl Gibi Ziayedelerden Uzak Kalmak Manevi yondeki gelişimimiz İçin Hepimizin Uzak Olması gerekn önemsiz gibi yada farkında olmadıgımız önemli bir husustur...

 

Mânevî Terakkiyeye mâni olan zînetten uzak kalmalı.

 

Measselam...

[nedmanün 13]

ne güzel nasihatler.. insan beden ve ruhtan ibarettir ama malesef herkes bedenin peşinde .. ruhumuzu ne besliyor ne de süslüyoruz .. Rabbimizin sevgili kullarının sevgilerine maddi şeyleri tercih etmek ne büyük bir gaflettir ... Allahü teala hepimizi gafletten uyandırsın inşallah ..

[serdengeçti 10]

Çok haklı

 

Abdülhalik Gücdüvani Hz.lerinin nasihatleri arasında da "dışını süsleyenin içi virandır."buyruluyor.

[gardenya 11]

İmam-ı Gazalî dışı süslemenin için harabeliğine işaret ettiğini söyler,ama gelin görün ki bir Hadis bize Allah'ın verdiği nimeti kulunda görmeyi sevdiğini bildiriyor.

Bunlar aslında zıt gibi görünse de nefsin oyunları her yönden olduğundan ona karşı alınan önlemler ve o oyunlar için yapılan tespitler de her yönden oluyor.

Mesela bir kimse yaşama gayesi haline getirdiyse aynanın karşısında süslenmeyi,bu onun dünyası olur.Büyüklerin çok güzel bir tanımı vardır dünyayla ilgili,”Dünya seni Allah’tan alıkoyan şeydir” derler.Aynanın karşısına geçip süslenmek evet güzeldir,ama her konuda olduğu gibi burada da yine ölçü demek lazım,ölçüyü kaçırdık mı yukarıda bahsettiğimiz Hadise muhatapken kendimizi Gazalî’nin sözüne muhatap buluruz.

Efendimizin yanında taşıdığı eşyasından olan ayna ,belli bir manevi olgunluğa erişememiş olan kimsenin yanında taşımasıyla onun dünyası oluveriyor.Düşündükçe bu gibi meselelerde İslam alimlerinin büyüklüğünü görüyoruz,her meselede Allah Resulü’nün varisleri ve bizim için de kandiller olmuşlar.İslam alimleri İsrailoğullarının Peygamberleri (a.s.) gibidir hadisini tekrar hatırlayalım ve O’nun (s.a.v.) ümmeti olduğumuz için şükredelim,nice Peygamber (a.s.) O’nun zamanına yetişip de ona tabi olmayı dilemişken bizler O’nun kardeşlerim diye övdüğü zümredeniz inşallah,Allah (c.c.)şefaatlerine nail eylesin.

[KURT 0]

Müslüman, temiz ve güzel görünmelidir ama elbette islami çerçeve içerisinde.

 

Güzelliğin tarifinin vücudu sergilemek olarak algılandığı ve açmanın serbest, kapanmanın ayıp sayıldığı bir devirde yaşıyoruz.

[nedmanün 13]

(Herkes baksın diye [süslü] elbise giyen, onu çıkartıp atıncaya kadar, Allahü teâlânın rahmetinden uzak olur.) [Taberani]

 

Bu hadis-i şerifleri İslam âlimleri şöyle açıklıyor:

Cemal ile ziyneti [süsü], birbirine karıştırmamalıdır! Cemal, çirkinliği gidermek, vakar sahibi olmak ve şükretmek için nimeti göstermek demektir.

 

Gösteriş için, öğünmek için güzel giyinmek cemal değil, kibir olur. Nefsin azgın olduğunu gösterir. Cemal ise, nefsin terbiye edilmiş olduğunu gösterir. Cemal için güzel giyinmek iyidir. (Allahü teâlâ cemildir, cemal sahiplerini sever) hadis-i şerifi, cemal sahibi olmayı övmektedir. (Bahr-ür raik)

 

Güzel elbise giymek müstehaptır. İmam-ı a'zam hazretleri 400 altın kıymetinde elbise giyerdi. Talebelerine de güzel giyinmelerini emrederdi. (Tahtavi)

 

Cemal, çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine, hakaret etmelerine sebep olacak şeyleri yapmamak, bunları izale yani yok etmektir.

 

Ziynet, başkalarını imrendirecek, onlara üstünlük sağlayacak, öğünecek şeyleri yapmaktır. Bu bakımdan erkeklerin ipek hariç, kadınların kürk hariç, cemal niyetiyle güzel giyinmeleri iyidir. (S.Ebediyye)

[Cile54 23]

Güzellik, insanın içindedir.

[isyanlı sükut 4]

bir insanın ruhu kötüyse ne kadar dış görünüşüne önem versede faydası olmaz .boşuna dememişler kalbinin güzelliği yüzüne yansımış.bizde ruhu güzel olanlardan oluruz inş.

[Cile54 23]

bir insanın ruhu kötüyse ne kadar dış görünüşüne önem versede faydası olmaz .boşuna dememişler kalbinin güzelliği yüzüne yansımış.bizde ruhu güzel olanlardan oluruz inş.

 

Ruhu güzel olmak demek, iç güzelliği demek yada kalbinin güzelliği yüzüne yansımış olmak demek, insanın islamiyete (yani ahkam-ı ilahiye) uyduğu ölçüde kazandığı güzelliktir. Ve o güzellik bir başkadır... Hormon güzelliğine benzemez ve o güzelliği de herkes göremez.