Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
kaldırım

T.Şen Şİİrlerİ

Recommended Posts

Seyelan

 

Kaç kez vurdular beni... kaç kez

 

Yürünmeden önce kızıllığına fecrin

 

Gömerim yüreğime heyecanlarımı

 

Ve tüm acılarım soluklanır bedenimde

 

O kutlu vaade koşarken her an

 

İyi bilirim,

 

Yeni yolcular beklerken bir kervan

 

Hep birlikte söylenen

 

Asırlardır bildiğimiz ezgidir bizi çeken

 

...

 

Şimdi

 

Kanımın her damlası bir seyelan

 

Şirkin sığınaklarında patlayan

 

El değmemiş tek kitabı açsan

 

Derki:

 

Bu O'nun vaadidir

 

Ulaşılacaktır bir an...

 

Sabret bu vaade, sabret...

 

Sabret ki, gelsin geciktirdiğimiz özlem...

 

...

 

Şimdi,

 

Haykır sen de!..

 

Haykır ey!

 

Sözleri nehirler gibi çağlayan, haykır

 

Haykır da gel yanımıza

 

T.ŞEN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir Gece Mezarlıkta Çözülen Bilmece Gibi Masalım

 

Fakat ey derviş sözlü şairler

 

çoğunuz unuttunuz dönemeci

 

yanıldınız!..

 

 

 

Ölüm bir bilmeceydi hep çocuksu düşlerimi yoran

 

bir dönemeçtir derdi rahmetli dedem

 

yolumuzun üstünde bizi habersiz bekleyen

 

 

 

neden tüccar kesilirdi mezarlıkta imamlar

 

neden hep alıngandı suratlar

 

merasim sonu telkinleri sordukça

 

neden ilgisiz kalmazdım

 

dâvûdî makâmıyla arkaya atılana

 

inadına

 

ve neden ölüler, fatihalar dilenirdi dirilerden

 

neden ?

 

 

 

söyleyin bana ey derviş sözlü şairler

 

ölüm bana ne kadar uzak

 

ve ne kadar yakın bana ölüm

 

 

 

Derken

 

günler ve geceler hep böyle sürerken

 

bir kovalamaca noktalandı, bir gece mezarlıkta

 

korktum ilk kez ölümden

 

hangisini seçsem acaba, şu mezarlardan hangisine

 

yatsam, oracıkta donakalsam upuzun

 

farketmez hepsi birbirinden felaket!..

 

Kaçsam, nereye kaçsam?

 

bu sûr öncesi sessizlik yakalar boğar bent

 

oysa bir zamanlar sultan değil miydi

 

şimdi burada yatan bendegân...

 

 

 

zaman inadına akışkandır mezarlıkta

 

bir geriye akar, bir ileriye

 

meğer gurbetteymişim ben

 

mezara girmeden önce

 

isyankâr bedenim yavaş yavaş bükülür

 

anladım ki

 

işte bilmece böyle çözülür:

 

 

 

Şiirdeki mısra gibidir mezarlar

 

ardısıra gelen, birbirini bütünleyen

 

anlama anlam katan

 

anlamı çoğaltan

 

virgülse eğer, mezar taşları ölümün

 

şu selviler de ünlem işareti

 

hayat? hayat zaten üç noktadan ibaret

 

 

 

Beyhude deli gönlüm

 

beyhude debelenme

 

ramak kaldı artık hazırlan

 

bir tesadüf değil bu

 

bir lütuftur sana sunulan...

 

 

 

safra atıyorum artık nefsime, geçmişime gülerken

 

yapmalıyım artık bîr yığınak

 

ve boş kalmamalı bu sığınak

 

fakat ey bağışlaması bol rabbim

 

dinsin artık bu sağanak

 

dinsin.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Dünün Eskimiş Kirleriydi Gözlerimde Kanattığım Düşler

 

Şeni, dünün burgacına gömdüm

 

Çünkü, uzakça kaldın sevdanın şahikasına

 

Çünkü, haykırtı indirdin geceme

 

Dostluğun da batkın çıktı, şaşmaz.

 

Sen, yanağımda bir ığıl serinliği

 

Bir silgeçte eriyiveren

 

Sen, ilk yazımın şergili

 

Güneşimden kaçkın.

 

Düşümün ürkek yazgısıymış

 

Gönlüme açtığın bıçılgan

 

Bak, nasılda siliverdim nazını

 

Ördüğün perdelerde şavkı vuran gürlek çığlığımla

 

Ve suskun görüngünde koptu ılgımın hengamesi

 

Nihayet soluk alabildim.

 

İşte, buradayım, izhara gerek yok

 

Doğrulup adım attığımda umuda

 

Göreceğim elbet

 

Güleç yüzüyle bekleyen sevda kucağını.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Dünün Eskimiş Kirleriydi Gözlerimde Kanattığım Düşler

 

Kendimden uzak yılların

 

Utançlığıyla uyandım bir sabah

 

Beynim çakırkeyf

 

düşüncelerim dumura uğramış...

 

yüzümde,

 

hırçın dalgaları eriten kulaçlarla

 

yüzdüğümüz denizin çirkefliği

 

boğazımda,

 

ütopyaya attığımız sloganların açtığı yaranın sancısı

 

geçmemiş henüz...

 

çıplak, yalnız ve çürümüş bedenimin

 

aynaları kirleten görüntüsünden iğrendim artık

 

ve fecr-i sadığın bakire ağartısında yıkanıp

 

La kılıcının bitmez dövüşkenliğiyle silkindim...

 

Silkindikçe birer birer döküldü

 

yanılgılarla tükettiğim ömrün ağırlığı

 

yüreğim,

 

ilk nefesimi çekerken ağladığım gün gibi atarken

 

yürüdüm aydınlığa

 

ardında fırtınalar estiren bir dünya bırakarak.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yüce Sevda

 

Artık kıyamlara gebedir bekleyişlerimiz

 

Adı konulmuş gecenin sabahında

 

Saçlarımızda ay ışığı

 

Başımız dimdik

 

Yumruğumuz sımsıkı

 

Ve dudaklarımızda dökülüyor

 

O kutlu günlerin parolası

 

 

 

Artık hissediyoruz

 

Damarlarımızı titreten kanın sıcaklığını

 

Artık

 

Kur'an'la öğreniyoruz

 

Suskunluğu ellerimizle öldürmeyi

 

 

 

Artık

 

Tevhidi bir gülümseyiştir

 

Solgun yüzlerimizde usul usul beliren

 

Ne yüce sevdadır

 

Yüreklerden yüreklere taşan

 

Erişildikçe erişilmez olan

Share this post


Link to post
Share on other sites

Onu Anlat İşte

 

İsmini almış tüm bebekler büyüdüğünde bir gün

 

diyecekler geride kalanlara

 

onu anlat işte!

 

Her adımında bir cemre bırakarak yeryüzüne

 

bir şehid bin acıyı boğarak geliyor

 

gözlerinde alışık olduğumuz o ışıltı

 

kervana eklenen bir yolcu gibi şahlanıyor

 

ve haykırıyor:

 

aydınlıktır, karanlığı yıkacak olan

 

aydınlıktır, muhtaç olduğumuz

 

Bize suikastler yazılmış

 

- dün de öyleydi

 

Kimbilir

 

belki yarında öyle olacak

 

kurnaz, modern, kahpe tuzaklar

 

elimizde patlıyor

 

ensemizde hissettiğimiz ihanetin soluğu

 

ağıtlarla susturmak isteyecektir

 

sert kayaları deşen

 

engin denizlerde köpüren dalgalara yazılmış

 

yürek sesimizi

 

 

 

Ama biz ö ağıtlara sürgün gitmeyeceğiz

 

ve o ihanet suretlerinin yanından

 

 

 

Gördük ve yaşıyoruz

 

artık bütün ölümlerimiz şiirlerle sırdaş

 

artık ölüm boy veriyor Filistin cephesinde,

 

dualarımızla suladığımız ve kızıla boyadığımız topraklarımızda...

 

 

 

anımsadığımız tüm destanlardan biriktirdiğimiz yiğitliği

 

alnında okuduk satır satır

 

biz şehadet dedik,

 

soğuk bir kış gününü sıcağa kardeş kılarak gidişine

 

Tüm sözcükler yetersiz kalıyor seni anlatmakta

 

zorlanıyorum

 

bu yüzden yapacağım tek şey var

 

gözlerindeki o ışıltıya yöneltmek tüm imgeleri

 

ve seni tanıyanları bulup,

 

ONU ANLAT İŞTE

 

Diyebilmek

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tanıklık

 

İsyan kucağında bir başkadır tanıklık

 

sesi gürdür

 

geçit vermez ihanetine yüzsüzlüğün

 

rengi aldır

 

merhem olur dünün yaralarına

 

ey şehid

 

senin tanıklığında perçinleşiyor sevdamız

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...