Çilekeş 5 Report post Posted July 18, 2005 Nâzım Hikmet! Nafile çabalıyorsun. Sana kızmıyorum. Kızmıyacağım. Hiç bir operatör, ameliyat masasından kendisini yumruklıyan kanserliye, hiç bir gardiyan, parmaklığı içinden kendisine deli diye bağıran çılgına, hiç bir hâkim darağacı önünde küfürler savuran mahkûma kızamaz. Ben kendimi, ne kanser operatörü, ne deli gardiyanı, ne de ağır ceza hâkimi şeklinde görmüyorum. Fakat görüyorum ki her hareketim, seninle hiç de alâkadar olmadığı halde, ciğerine neşter gibi saplanıyor, seni delilerin parmaklığı gibi bir azap çerçevesine hapsediyor ve başının üstünde ip varmış gibi kudurtuyor. Beni, doktor, gardiyan ve hâkim şeklinde gören sensin! Senin bu halini sezer sezmez artık sana kızmıyorum. Merhamet ediyorum. Sanma ki ben öfke kabiliyetini kaybetmiş bir adamım. İnsan başiyle fare kafasını birbirinden ayıran tek hassa, bence fikir öfkesidir. Bir hiç için ölçüsüz öfkeler duyacak kadar alıngan ve hassas bir mizaç taşıdığımı sen de bilirsin. Fakat bu öfke, iyi kötü bir kudreti, bir şahsiyeti, bir mesuliyeti kalmış insanlara ve hadiselere karşıdır. Sen mazursun. Çünkü iflâs nedir, onu bütün hacmiyle idrak ettin. O kadar yalnızsın ki, etrafında bir sürü (namı müstear) dan başka kimse yok. O kadar konuşulmuyorsun ki, isminden ancak kendi (namı müstear) ların bahsediyor. Eskiden herkesin dilinde bir problem gibi gezinmeyi tercih eder ve bir dedikoduya, bir ankete doğrudan doğruya iştirak etmeyi Greta Garbo esrarına aykırı bulurdun. Şimdi bir yerde anket oldu mu, kıymeti ve seviyesi nedir, hiç düşünmeden, kapısı önünde aç biilâç bekleşen yedi sekiz kişinin başına en evvel sen geçiyorsun ve sıranı kaybetmemek için kimbilir nelere baş vuruyorsun? Fıkraların baş sahifelerden moda sahifelerine atılıyor, gene yazıyorsun. Hatırlanmak şartı ile ne hakaretlere razı değilsin? Tükürüğü bile uzun zaman gıda edindin. Şimdi o da yok. Bir zamanlar, şiirlerinde (kıllı ve kalın) olduğunu ilân ettiğin sarışın ve pembe ensenden, şunun bunun tokat izleri bile uçmuş. Zaman seni değil, yüz karalarını bile götürmüş. Ne hazin bir manzaran var. Akşamları, beyoğlu sokaklarında, yüzlerinde kalın bir duvak, ayaklarında bir çift siyah bot, ellerinde köpek başlı bir şemsiye, ağır ağır geçen sabık Rum aşüfteleri bile senin kadar merhamete şayan değildir. Artık nefret vermiyorsun. Zamanın hainliği önünde insanları tefekkür ve merhamete çağırıyorsun. Bundan bir kaç ay evvel Bâbıâlide, Ştaynburg lokantasında seninle şöyle konuşmadık mı: Ben - Gazetelere yazdığın bu fıkraları nasıl yazıyorsun, bu kadar adileşmeye nasıl tahammül ediyorsun? Sen - Ne yapayım, ekmek paramı kazanıyorum. Başka ne yapabilirim? Ben - Kendinden ve haysiyetinden bu kadar fedakârlık edeceğine niçin potin boyacılığı etmeyi tercih etmiyorsun? Sen - Potin boyacılığı etsem, bir şey zannederler de beni bu işten menederler. Kendisini bu kadar saçma bir mazeretle teselli ediveren, hakikatte tesellisi olmıyan seninle görüyorsun ki ben hiç bir gün kavga etmedim. Sana selâm verdim. Sana acıdım. Bu kadar düşmene -acısını ben duyuyormuşum gibi- razı olmadım. Şimdi bana -tam da senden bekliyebileceğim bir tarzda- çatıyorsun. Devlet günlerinde seni rakip diye almaya tenezzül etmeyen adam, bu perişan halinde sana nasıl tenezzül eder? Artık sen benim gözümde hiç bir şeyi temsil etmiyorsun. Ne hokkabaz şiirini, ne işporta komünizmanı, ne hile ustalığını, ne 24 saatlık reklâm açık gözlülüğünü... Senin nene mukabele edeyim? Aynı ideoloji içinde vaktiyle sarma dolaş olduğun ve içlerinde fikirlerine taban tabana zıt olmama rağmen konuşulabilecek insanlar bulduğum gruplar, yani sana benden daha yakın zümreler bile seni, fikir ve sanat âdiliğinin, dolandırıcılığının prototipi diye gösteriyorlar. Bana ne düşer? İşte açıkça söylüyorum: Ben senin kâbusun, geceleri uykuna giren umacın, her an yokluğunu hissettiren şeytanınım. Sana acıyorum. Fakat elimden ne gelir? Çektiğin yokluk ıstırabına hürmeten, sana vaktile vermediğim şerefi veriyorum. Seninle ilk ve son defa olarak konuşuyorum. Fakat hepsi bu kadar. Dediğim gibi sen, bence artık mazursun. Seni affediyorum, ve ne yapsan affedeceğim. Bu vaade güvenerek istediğini yap! Sakın bu fırsatı kullanmamazlık etme! Yalnız bil ki, sönmüş ve pörsümüş hüviyetine, o kadar muhtaç olduğun ve elde etmek için ne yapacağını bilemediğin hayatı nefhedemiyeceğim. Ölü diriltmek ve müflis kurtarmaktan âcizim. Benim hakkımda, içinde hapsettiğin şeylerin hacmini bilmiyorum. Rivayete göre üç perdelik bir piyes, rivayete göre bir roman... Fakat sana karşı hiçbir taktiği kalmamış adamın, bütün bir samimiyet ve açıklıkla içini tasfiye etmesine rağmen söyleyebileceği her şey ve sırf sana hitap etmekle düşebileceği bayağılık burada toptan ve ebediyen nihayete eriyor. İşte görüp göreceğin rahmet! (11 Nisan 1936) Quote Share this post Link to post Share on other sites
Çilekeş 5 Report post Posted July 18, 2005 S.A bu yazıya ne yorum yapılabilir ki?? selam ve dua ile.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
NFK-Fan 285 Report post Posted July 19, 2005 Selamlar, Üstad'ın polemiklerinde bile öyle bir üslup var ki, insanı kendisinden alıyor... Polemikteki büyük edebi değeri bir yana bırakalım, okunduğunda üzerinizde bıraktığı tat ve gülümseme hâlini başkalarından almak pek de mümkün değil. Büyüksün Üstad... Saygı ve selamlarımla. Quote Share this post Link to post Share on other sites
ToKSiN 6 Report post Posted July 19, 2005 S.A. Üstad'a hayran kaldım. Gerçekten mükemmel bir yazı. İnşallah yazıları sayesinde ben de bu bozuk Türkçe'mi bir nebze düzeltebilirim. Ayrıca Nazım'ın yerinde olmak istemezdim :) Selametle... Quote Share this post Link to post Share on other sites
luchesse 4 Report post Posted July 26, 2005 Gerçekten Türk Edebiyatının Yetiştirmiş olduğu en kuvvetli şair olduğunu bu cümlelerden anlamaktayız. Keşke Şu içinde bulunduğumuz dönem içerisinde yaşasaydı da yüz yüze görüşme imkanımız olsaydı bunun için her şeyimi verirdim. seLametLe Quote Share this post Link to post Share on other sites
anahtarci 0 Report post Posted September 19, 2005 İŞTE BU ADAMI BİTİRİR ALLAH SENDEN RAZI OLSUN ÜSTAD Quote Share this post Link to post Share on other sites
aksu67 0 Report post Posted October 5, 2005 bu yaziyi okurken Üstadla ,Nazim Hikmet'i kirkpinarda ermeydanina cikmis iki pehlivan gibi hayal ettim gözlerimin önünde .üstad üst de Nazim HIkmet 'tus olmus vaziyette sirt üst ü yerde yatiyor.tesbihte hata olmaz derler ne bileyim birden beynimde böyle canlandi :) ;) :P :( Quote Share this post Link to post Share on other sites
NFK-Fan 285 Report post Posted October 6, 2005 bu yaziyi okurken Üstadla ,Nazim Hikmet'i kirkpinarda ermeydanina cikmis iki pehlivan gibi hayal ettim gözlerimin önünde .üstad üst de Nazim HIkmet 'tus olmus vaziyette sirt üst ü yerde yatiyor.tesbihte hata olmaz derler ne bileyim birden beynimde böyle canlandi :) :P :( :( Selamlar, Eee, ne de olsa Üstadın gözünde söz konusu eleman "00"dır neticede... ;) Saygı ve selamlarımla Quote Share this post Link to post Share on other sites
gardenya 11 Report post Posted December 24, 2005 gerçekten çok güzel ve etkileyici bir yazı.aslında böyle yazılar bir roman veya şiire kıyasla gerçek etkıisini daha zor gösterir.çünkü roman sonuçta romandır ne olsa az buçuk verir hissiyatı ama burda kullandığınız üslüp ,seçtiğiniz kelimeler hepsi çok önem taşır ve siz her anında dikkat etmek zorundasınızdır.bunu yapmak da ancak Necip Fazıl gibi gerçek sanat ve fikir insanlarının yapabileceği bir şey olsa gerek. ne diyelim ,gerçekten güzel ama ben bunu günümüzdeki nazım ve onun gibilerin hayranı olan ve herşeylerine rağmen onları büyük sanat ve fikir adamları olarak göstermeye kendini vakfetmişlere tekrar tekrar okutmak isterdim vesselam Quote Share this post Link to post Share on other sites
CUHA 0 Report post Posted February 17, 2006 ER ODUR Kİ DÜNYADA KOYA BİR ESER ERSİZ KİŞİNİN YERİNDE YELLER ESER... tıpkı burada oldugu gıbı... yuzeysel bakıldıgında kişiye yonelık olsada.. bu hıtabet yalnızca nazıma değil...butun insanlara yazılmıs. herkes bu hıtabın cvbını vicdanına yazmalı naçizane fikrimce... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Achar 116 Report post Posted March 28, 2006 Üstad nede güzel oturtmuş lafı gediğine :angry: şahısa al söz sende demiş ama söyleyecek bir şey bırakmamış.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
fazlı fatih 0 Report post Posted July 14, 2006 Ustad lafzına bu kadar yakışan başka biri tanımıyorum.. NazımHikmet 'in bu yazıyı okuduktan sonraki halini çok merak ediyorum doğrusu ..Eli kolu bağlı,çenesi kilitlenmiş.nitekim Hakk herzaman batıla karşı üstündür.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
yagmurcu 0 Report post Posted July 15, 2006 üzüldüm,,,, <<<<< bir anda üstad >>>>> bir yanda n.hikmet zümrütle, tenekeyi karşılaştırabilirmisiniz... zümrüt lütfetmiş, tenekenin tam tam sesine kulak vermiş, üstüne bir lütupta daha bulunup sesine ses vermiş... sizde verdiği sesi kaydetip tekrarlamışsınız.. gerek yok arkadaşlar ( zümrütle, tenekenin yanyana anılmasına dayanamam ). YAĞMURCU Quote Share this post Link to post Share on other sites
Cile54 23 Report post Posted July 17, 2006 Hani güreşci desem, iki pehlivan olur, kıyasıya yoğurur birbirlerini,saatlerce dövüşürler ama bunda öyle değil ki kardeşim, üstad sanatkar, nazım odun, üstad almış eline, habire yontuyor, keserliyor, ama en sonunda baktı ki, ağaç çürük, bir işe yaramıyor, atıyor yerdeki parazitlerin, kurtcukların beslenmesi için bir kuytu köşeye. Bilmem sanki böyle bir şey hissettim okurken. :lol: Bunlar teşbih, nazım hikmet severler alınmasın. :D Bu arada yağmurcu kardeşimin yazdıklarına harfiyen katılıyorum.. Güzel bir teşhis.. Teneke ve zümrüt.. :lol: Quote Share this post Link to post Share on other sites
Çilekeş 5 Report post Posted July 17, 2006 aaa vatan şairimiz(!) nazım hikmet hakkında nasıl konuşuyorsunuz siz :D ama adam gerçekten vatan şairi..millet vatanı için cephede savaşırken,canlarını ortaya koyarken o moskovada sözümona vatan şiirleri yazıyodu..Allah-azze ve celle- bizleri sahte kahramanlardan korusun selam ve dua ile.... Quote Share this post Link to post Share on other sites
KARAMURAD 0 Report post Posted July 20, 2006 Bence yorumsuz... Herşey sade ve mükemmel... Quote Share this post Link to post Share on other sites
volkan 0 Report post Posted August 3, 2006 Bu lezzetin tarifi imkansız Allah'ın rahmeti üzerinize olsun.... Quote Share this post Link to post Share on other sites
KURT 0 Report post Posted August 4, 2006 Peyami Safa'nın Sosyalizm-Komünizm-Marksizm adlı Ötüken Yayınlarından çıkan ve makalelerden oluşan kitabı tavsiye ederim. Orda da Nazım Hikmetof'a karşı hiciv oklarının sivriliğini görebilirsiniz... Quote Share this post Link to post Share on other sites
SİBEL 0 Report post Posted August 5, 2006 BİR İNSAN ANCAK BU KADAR REZİL EDİLİR ... NAZIM HİKMET NE HALE DÜŞMÜŞTÜR ACABA TABİ BU YAZIYI ANLAYABİLMEK DE Bİ OKADAR ÖNEMLİ UMARIM ÜSTÜNE ALMIŞTIR ... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ensâr 0 Report post Posted August 17, 2006 Üstad ... Quote Share this post Link to post Share on other sites
ahmetgazi 0 Report post Posted August 21, 2006 ÜSTAD seni birebir göremedik ama sen bizim üstadımızsın sen duygu ve düşüncelerimize tercüman oluyorsun şiirlerinle bizi aydınlattın inşallah nazım gibi zavallılarda biraz nasiplenir sen içimizdeki duyguların dışa vurumusun ALLAH SENDEN RAZI OLSUN,,,,, Quote Share this post Link to post Share on other sites
isra 1 Report post Posted April 4, 2007 AYNEN KATILIYORUM DÜZGÜN USLUP FAKAT DERİN VE DÜŞÜNDÜRÜCÜ HİTAP ŞEKLİ EEEEEE ÜSTAD İŞTE İYİKİDE SENİN VARLIĞINDAN HABERDARIZ. DÜŞÜNÜN BEN NE BÜYÜK RUTBEYE TUTUKULUYUM ÇÜNKÜ ONUN KULUNUN KÖLESİNİN KULUYUM. Quote Share this post Link to post Share on other sites
deniz_mavidir 8 Report post Posted April 4, 2007 AYNEN KATILIYORUM DÜZGÜN USLUP FAKAT DERİN VE DÜŞÜNDÜRÜCÜ HİTAP ŞEKLİ EEEEEE ÜSTAD İŞTE İYİKİDE SENİN VARLIĞINDAN HABERDARIZ. DÜŞÜNÜN BEN NE BÜYÜK RUTBEYE TUTUKULUYUM ÇÜNKÜ ONUN KULUNUN KÖLESİNİN KULUYUM. nazım hikmet adına da bir site var..orada da nazım hİkmetin mekupları vs. yer alıyor...ben o sitenin yöneticisine bu yazıyı sormuştum...neden yer vermiyorsunuz diye:)))ve bir cevap gelmişti..hiç ikna edici değildi:pP Quote Share this post Link to post Share on other sites
Vakıf Ahmet 36 Report post Posted February 16, 2008 Söz ola kese savaşı,Söz ola kestire başı,Söz ola ağulu aşı,Balıla yağ ede bir söz. Yunus Emre Quote Share this post Link to post Share on other sites
Metehan Osmanoğlu 0 Report post Posted June 11, 2008 Vatansız şair bozuntusuna ne de güzel cevap vermiş Üstad. Allah kimseyi vatansız kılmasın. Quote Share this post Link to post Share on other sites