Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Kalemdar

İstiklâl Marşı'nın 90. Yılı Kutlanıyor

Recommended Posts

Ankara'da Mehmet Akif Ersoy adına müze kütüphane açılıyor. İstanbul'daki Ali Emiri Kültür Merkezi ise 'İstiklâl Marşı Hatıraları Sergisi'ne ev sahipliği yapacak.

 

 

İstiklâl Marşı'nın kabulünün 90. yılı münasebetiyle yurdun dört bir yanında etkinlikler düzenleniyor. Dün Ankara'da Türkiye Yazarlar Birliği tarafından düzenlenen 'Mehmet Akif Bilgi Şöleni' kapsamında, 'Mehmet Akif Eserleri Kütüphanesi'nin açılışı yapıldı.

 

Bugün saat 12.00'de Türkiye'nin ilk edebiyat müze kütüphanesi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından İstiklâl Marşı şairi adına yine Ankara'da hizmete açılacak. İstanbul'da ise Fatih Ali Emiri Kültür Merkezi 'İstiklâl Marşı Hatıraları Sergisi'ne ev sahipliği yapacak. Saat 14.00'te açılışı yapılacak sergi Yusuf Çağlar'ın 15 yılda bir araya getirdiği belgelerden oluşuyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından gerçekleştirilen sergi, 27 Mart'a kadar açık kalacak. Sergide İstiklâl Marşı ile ilgili kartlar, taş plaklar, hatıra paraları, farklı zamanlarda basılmış İstiklâl Marşı sözleri ve besteleri, Âkif'in Safahat'ta yer almayan bir şiirinin orijinal nüshası, Mehmet Rüyan Soydan'ın arşivinden imzalı resmi, oğullarının fotoğrafları gibi pek çok hatıra yer alıyor. Sergide dört farklı İstiklâl Marşı notasının tıpkıbasımı da ziyaretçilere sunulacak. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü ile Zeytinburnu Belediyesi'nin düzenlediği iki günlük 'Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu' ise Zeytinburnu Kültür Sanat Merkezi'nde bugün başlıyor.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çok güzel gelişmeler. Gerçek halk kahramanları, Milli Mücadelenin çilesini çekmiş dava adamları hakettiği ilgiyi görecektir İnşallah.. Buna vesile olanlara ne kadar teşekkür etsek azdır.. teşekkürler..

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Mısır'da 11 yıl kaldım, 11 gün daha kalsam çıldırabilirdim!" diyen Akif'imizin'in Türk milletine kazandırdığı İstiklal Marşı'nı şüphesiz hiçbir söz methini ya da takdirini yapmaya kifayet edemez.

 

"Milletler kahramanlarıyla yaşarlar. Ve bu kahramanların yaşı yoktur." demiş Karl Line. Ve Milli Şairimiz şüphesiz ki, bunlardan biridir. Her yıl vefatı ya da İstiklal Marşı'nın milli marş olarak kabulunu kutlama ile yad eder, hatırlarız. Gerçekten her okuduğumda, tüylerimi diken diken edebilmiş, sonsuz vecd ve de aşk menbaıdır İstiklal Marşı şairi.

 

Karakter olarak mükemmelliği son derece veciz nükteleri tarihe kazandırmıştır. Baytar bahsinde, "Ne o bir yeriniz mi ağrıyor?" yanıtını bilmeyen yoktur. Hele biri vardı ki, Sayın Bülent Bakiler anlattığında ince zekasına hayran kalmıştım. O seminerden de aklımda kalanları ufakça yazayım. Sizler de istifade edin inşallah.

 

O zamanın frenklik, alafrangalık temeyülü toprağımızda fazla, malum. Herkesde bir batı hayranlığı. Tabi bir Türk kanı taşıyan Akif'imiz bu vaziyetten son derece müteessir. Bir Paris hastası şahsiyet gezmiş, görmüş olmaktan gelen havasıyla, anlattığı şahısları adeta ezmekte, onları rencide etmektedir. En son sözlerini zıvanadan çıkarır ve "Paris'e gitmeyen eşektir!" der. Akif'imiz ayağa fırlar, der ki; "Senin baban da gitti mi Paris'e?" Adam gayet rahat "hayır" der. Akif; "Belli, otur." der. Adama dolaylı yoldan lafını yedirir yani.

 

Bir de zamanın sıkı yazılarını kaleme alan Akif bilindiği gibi hocalık da yapmıştır. Mısır'dayken Ezher üniversitesinde Türkoloji dersleri vermiştir. Kendisini tam da Kurtuluş Savaşı olduğu zamanlarda Almanya'ya davet ederler. Bir otel ayarlanır kalması için.Ve kendisinden bir yazı hazırlamasını isterler. Gecenin ilerleyen vakitlerine doğru, Almanya sokaklarında bir festival havası eser. Akif direk savaşta lehimize bir hadise yaşandığı doğrultusunda düşünür ve hemen sokağa atar kendini. Milletin sevinci had safhada. Sorar, "Almanya cephelerde başarı mı aldı?" O zamanın Osmanlısı da Almanya ile ittifak halinde olduğu için Almanya'nın başarısı bizim, bizim başarımız da onların başarısıdır dolayısıyla. O kafir olacak ne dese; "Filistin Osmanlı'nın elinden düştü.!" Akif şaşar, donar."Buna siz neden seviniyorsunuz? Osmanlı ile Almanya aynı cephede değil mi?" Kafir sinsi sinsi güler. "Neticede siz müslümansınız. Filistin'in sizden çıkması, Hristiyanların elinde geçmesi, elbette bize zaferdir!" der. Akif odasına döner ve sabaha kadar ağlar. İttifak olur gibi görünüp arkadan kuyu kazan, murai yüzlerin de acizliğine, Osmanlı'nın yalnız kalmışlığına ağlar ağlar durur. Ve gözyaşları içinde yazısını hazırlar.

 

Bir diğer hadise de Akif'imizin sözünde ne kadar sadık ve de samimi bir müslüman olduğunu kanıtlar niteliktedir. Yaz kış demeden okuluna maddi sıkıntıdan ötürü yürüyerek gidip gelen bir öğrencilik hayatı. Bir gün arkadaşları Akif'in yaklaşık 3 kilometre yolu yürüyerek okula geldiğini anlarlar ve aralarında onun için para toplarlar. Verme hususunda başlangıçte bir tereddüt yaşıyorlar, çünkü Akif'in vasıflı, gururlu ve de tavizsiz tavrı herkesçe bilinmektedir. En sonunda bir yolunu bulur ve keseyi uzatırlar. "Yol paran için, yanlış anlama senin her gün yorulmana içimiz el vermiyor." derler. Akif'imiz fena mahçup olur, utanır. Ve birden "Ben bunu her gün egzersiz amaçlı yapıyorum. Ben bir güreşçiyim. Vücudumu sürekli zinde tutmalıyım." der. Arkadaşları yanlış düşündükleri için özür diler ve de parayı geri alırlar. Akif haftalarca vicdan azabı çeker. Neden utandım, neden mahçup oldum durumumdan. Diye kendi kendini yer. Bir de işin ucunda yalan var tabi. Ve kısa zamanda gider ehlinden güreşçilik hususunda teknikleri öğrenir ve de güreşçi olur. Bu kadar da sözüne sadık, samimi bir müslümandır. Kış ortasında kabanını bir miskine vermesini ve de aylarca çetin kış günlerinde ceket ile gezmesini bilmeyen yoktur zaten.

 

Velhasılı hakiki müslüman, saf kan vatan aşığı bir Türk ve de vatansever ulvi bir ruhtur. Türk tarihine, milletine kazardırdığı kahraman şiirlerini hiçbir zaman unutmayacak, Türk genci ve gelecek nesilleri bunu her daim hatırlayacaktır. Kendisini vatanımıza yapmış olduğu hizmetlerden ötürü bir daha minnetle anıyoruz. Mekanı cennet olsun inşallah. Ve umarız bu hizmetlere layık Türk gençleri yetişsin..

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mehmet Akif Bey,İstikal Marşı'nı kitabına almamıştır.Gerekçesi tam da Akifçedir:"Bu şiir,artık bana ait değildir.Onu millete hediye ettim.Artık o milletindir.Benimle alakası kesilmiştir."

 

Millete ait olan bu şiirin nasıl ve hangi duygularla yazıldığını da şöyle anlatır:

"İstiklal Marşı...O günler ne samimi ne heyecanlı günlerdi.O şiir,milletin o gün ki heyecanının bir ifadesidir.Binbir facia karşısında bunalan ruhların,ıstırıplar içinde kurtuluş dakikalarnın beklediği bir zamanda yazılan o marş,o günlerin kıymetli bir hatırasıdır

O şiir bir daha yazılamaz... onu kimse yazamaz...Onu ben de yazamam...

Onu yazmak için o günleri görmek,o günleri yaşamak lazım.

Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!

 

Şairimiz,İstiklal Marşı'nı yazdığı sırada Yunanlıların attıkları top sesleri,Ankara'nın yanı başından duyuluyordu.

Bu sebeple "Korkma"diye başladı şiirine...Tıpkı Hicret sırasında düşman takibine uğrayarak mağaraya saklanan Efendimiz'in yol arkadaşı Hz.Ebubekir'e Korkma Allah bizimle beraberdir demesi gibi...

Zira imanı tam olanın,yüreğinde korkuya yer kalmaz.

Mu'min elinden geleni yapar ve sonra da tevekkül eder ve teslimiyyet duygusuyla Allah'a güvenip dayanarak huzur bulur.

 

İstiklal Marşı'nın yazıldığı günlerde Ankara bile tehlikedeydi.Batı'nın şımarık çocuğu Yunanlılar,yalnız,kimsesiz,bitkin Osmanlı'yı vatanında boğmaya gelmişlerdi.

Yunanlılar kanla,ateşle ve asırlık bir hınçla gelmişler ve neredeyse Ankara'ya dayanmışlardı.

Böyle bir ortamın ürünü olan İstiklal Marşı için, Akif onu ben bile bir daha yazamam,diyecektir.

O şartlar altında İstiklal Marşı'nı yazabilmek için sadece şair olmak yetmezdi elbette.

Aynı zamanda kesin ve keskin bir imanın sahibi olmak gerekirdi.

 

Her okuduğumuzda bizi derin bir mana mıknatısına çeken bu ulvi şiir elbette ki şerefli bir ömre talip olmuş olan Asım neslinin önderi Mehmet Akif Ersoy'a yakışır ve yaraşır idi.

Rabbim onun gibi kimlikli ve kişilikli olmayı nasip eylesin.Selam olsun Asım'ın nesline..

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet,Mehmet Akif Ersoy çok değerli bir şairimizdir.Konu ve paylaşım güzel olmuş.

 

Selametle kalın;

 

Saygılarımla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...