kurşunkalem 56 Report post Posted April 11, 2011 Dört vesait değiştidikten sonra yolun verdiği yorgunlukla iki dakikalığına dinlenmek için Eyüp'ün bir bankına oturdum oturur oturmaz sersemletici karelerle burun buruna geldim. Oraya kadar her şey alışıldıktı; evler, yollar, sokaklar, insanlar. Herşey bilindik gibiydi ki beni şoke eden görüntüler hariç. Elele gelmiş sevgililer mi dersin,"dua edeyimde Eyüp Sultan dualarımı kabul etsin" bahtsızlığına uğramış insanlar mı dersin,kapalı mı açık mı ne olduğu anlamsız olan birbirinden ilginç giyimli genç kızlar mı dersin,pantolanları düşecek endişesi ile gördüğüm delikanlı müsfetteleri mi dersin.... Alıştığım bildiğim gibi değildi bu sefer Eyüp.... Kirlenmişti,huysuzdu sanki oradaki cennet mekan mevtler. Felaket olacak endişesi taşıdım birden içimden. Ne olmuşsa olmuştu oralara,kim ne yapmış kim ne etmişse yazık etmiş. Her ne olursa olsun yinede kokusu,ruhu,mükemmeliği yerindeydi olmasına da ,burnumun direği sızladı oradaki maneviyatsız alemi gördüğümde. Kendimi fazlalık hissettim. Dört vesaitin ilkine bindim, ikincisinde düşündüm, üçüncüsünde karar verdim, dördüncüsünden indiğimde dolmuşun, yazmamak için kendimi tutamadım koştum. 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites