Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
mukarrabin

Notlarım...

Recommended Posts

Âşıkları Kınayanın Cezâsı

 

(Cüneyd-i Bağdâdî'nin dayısı ve mürşidi olan büyük veli) Seriyyü's-Sakatî (kuddise sirruh) Ya'kub (aleyhisselam)'u rüyasında görüp:

-Ey Allah'ın Peygamberi! Yûsuf için cihâna saldığın bu vâveyla nedir? Senin Hazret (cc) hakkında muhabbetin kâmil idiyse, şu Yûsuf meselesini ve tutkusunu defedip gitseydin ya! dedi. Bunun üzerine ruhuna:

-Ey Serî! Kalbini koru! diye bir nida erişti. Sonra ona Yûsuf'u gösterdiklerinde bir nâra atıp aklı başından gitti. 13 gün aklı başında olmadığı halde düşüp kalmıştı. Kendine gelince dediler ki:

-Dergâhımızda âşıkları kınayan bir kimsenin cezâsı işte budur!

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Altın Silsile'nin beşinci halkası, Nur Peygamber aleyhisselam'ın nur torunu ve sadık evladı Ca'fer b. Sâdık b. Muhammed radıyallahu anh buyuruyorlar ki:

 

Aşk, ilâhî bir cinnettir; övülen veya yerilen bir şey değildir

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Muhabbetin Şartı

 

Veysel Karânî, kendisine Rasulullahın (sav) hırkasını getiren Ali (ra) ve Ömer (ra)'e sordu:

-Siz Muhammed (sav)i seviyor musunuz?

-Evet

-Peki eğer sevginiz sıhhatli ise Onun mübarek dişlerini kırdıkları gün ona muvafakat etmiş olmanın gereği olarak (Onunla hemhâl olmak için ) niçin dişlerinizi kırmadınız? Çünkü muvafakat, muhabbetin şartıdır. Sonra kendi dişlerini gösterdi, ağzında bir tane bile diş yoktu. Sonra ekledi:

-Ben Onu sûret olarak görmedim, Ona muvafakat etmiş olmak için dişlerimi söktüm. Çünkü muvafakat dindendir.

 

Bu dokunaklı söz ikisinin de içini sızlatmıştı. Anladılar ki muvafakat ve edeb makamı ayrı bir makam olup, Rasûlullah (s.a.v.)'ı görmemiş bulunan birinden edeb öğrenmek gerekmektedir. Fâruk:

-Ey Veysel, bana dua et.

-Umumî olarak dua ettiğimde, sana da dua etmiş bulunuyorum. İmanda meyih ve (tashih) olmaz. Her namazda teşehhüde oturunca: "Allahım, bütün mü'minleri bağışla." (İbrahim, 14/41) diyorum. Eğer sizler, imanı selâmetle kabre kadar götürürseniz dua sizleri de bulur, eğer bunu yapamazsanız ben boşuna dua etmem. Fâruk:

-Nasihat et, dedi. Şöyle cevap verdi:

-Yâ Ömer! Allah'ı tanıyor musun?

-Evet.

-Eğer O'ndan gayrısını tanımazsan senin için daha iyi olur.

-Biraz daha öğüt vermez misin?

-İzzet ve Celâl sahibi Allah seni biliyor mu?

-Evet biliyor.

-Eğer diğer biri seni bilmezse senin için daha iyi olur. Fâruk:

-Biraz bekle, ta ki sana bir şeyler getirip takdim edeyim, deyince, Veysel elini koynuna sokarak iki gümüş para çıkardı ve:

-Bunları deve güderek kazanmışımdır. Şayet şu paraları harcayabilecek kadar yaşayacağıma dair bana teminat verirsen, ancak o vakit diğerlerini kabul ederim, dedi ve ekledi: Zahmet ettiniz, şimdi geri dönünüz, zira kıyâmet yakındır, bir daha ancak dönüşü mümkün olmayan o günde karşılaşırız. Ben şimdi kıyâmet yolunun azığını hazırlamakla meşgulüm.

 

Karen'liler, Kûfe'den döndükleri zaman Veysel, kavmi arasında hürmet ve itibar görmeye başladı. O ise bunu istemiyordu. Onun için oradan kaçtı, tekrar Kûfe'ye geldi. Bundan sonra Herem b. Heyyân hariç onu bir daha kimse görmedi. Herem diyor ki:

 

-Veysel'in şefaatteki derecesinin hangi hadde ulaştığını işitince, onu görme arzusu bana galebe çaldı. Kûfe'ye giderek kendisini aramaya koyuldum. Tesadüfen Fırat sahilinde abdest alıp elbise yıkarken buldum. Selâm verdim, selâmımı aldı ve bana baktı. Musafaha etmek istedim ama elini vermedi. Yâ Veysel! Allah'ın rahmeti üzerine olsun, Allah seni bağışlasın, nasılsın, dedim. Hâlinin zayıf olması ve ona olan muhabbet ve merhametin sebebiyle beni bir ağlama tuttu. O da ağladı ve:

-Ey Heyyân'ın oğlu Herem! Allah ömürler versin, nasılsın, seni bana kim kılavuzladı?

-Benim ve pederimin ismini nereden bildin, beni hiç görmediğin hâlde nasıl tanıdın?

-Hiçbir şey ilminin haricinde kalmayan ve her şeyden haberdar olan bildirdi ve de ruhum ruhunu tanıdı, zira mü'minlerin ruhları yekdiğerine âşinâdır.

-Bana Rasûlullah (s.a.v.)'tan bir hadis rivayet et.

-Ben O'nunla görüşmedim ama hadislerini başkalarından dinledim. Lâkin, muhaddis, müftü ve müzekkir (vaiz) olmak istemem. Zira benim işim nefsimledir, bundan vazgeçmem.

-Okuyacağın bir âyeti dinlemeyi arzu ediyorum. Veysel, bunun üzerine eûzüyü çekti, hıçkırarak ağladı ve: "İnsi ve cinni ancak bana ibadet etsinler diye yarattım" (Zariyât, 51/56). "Biz yeri, göğü ve ikisi arasındaki şeyleri oyuncak olsun diye yaratmadık, bunları ancak hak ile yarattık. Lâkin insanların çoğu bunu bilmezler." (Duhan, 44/38-48) meâlindeki âyetleri okudu. Ve öyle bir nâra attı ki az kalsın aklı başından gidiyordu. Sonra bana dönüp sordu:

-Ey Heyyân'ın oğlu, seni buraya getiren sebep nedir?

-Seninle huzur ve sükûn bulmak.

-Ulu ve Yüce Allah'ı tanıyıp da O'ndan başkasıyla huzur ve sükûn bulan birini hiç görmedim, tanımadım!

-Bana öğüt ver.

-Yattığında, ölümü yastığın altına koy, kalktığında göz önüne getir. Günahın küçüklüğüne bakma, kendisine karşı günah işlediğin zatın büyüklüğüne bak. Eğer günahı küçük görürsen Allah'ı küçük görmüş olursun.

-Nerede ikâmet etmemi emir buyursun?

-Şam'da.

-Orada maîşetimi nasıl temin edeceğim.

-Üzerinde şirk gâlib olan ve öğüt kabul etmeyen gönüllerden elaman!

-Diğer bir nasihat daha lütfeder misin?

-Ey Heyyân'ın oğlu! Banan öldü. Adem, Havva, Nuh, İbrahim, Musâ, Dâvud, Muhammed (s.a.v.) de vefat etti. Rasûlullah'ın hâlifesi Ebu Bekir irtihâl etti, biraderim Ömer de öldü. Vah, vah Ömer'im...

-Allah'ın rahmeti senin üzerine olsun, henüz Ömer ölmedi.

-Hakk Teâlâ bana Ömer'in acı haberini vermiştir. Sonra ben ve sen de öleceğiz, dedi ve salavât getirdi, dua etti. Benim sana nasihatim şu olsun, dedi:

-Ulu ve Yüce Allah'ın Kitab'ında gösterilen ve sâlihlerce tutulan yola sıkı şekilde sarıl, ölümü hatırlamaktan bir an dahi gâfil olma, kavmine varınca onlara nasihat et, Allah'ın mahlûkatına öğüt vermekten geri durma, ümmetin cemaatına (ve ehl-i sünnete) muvafakat etme hâlinden bir adım bile geri atma, aksi takdirde farkına varmadan derhâl dinden çıkar, cehenneme yuvarlanır gidersin.

Sonra bir miktar dua etti. Ve: "Ey Heyyân'ın oğlu, hadi şimdi buradan git, ne sen beni göreceksin, ne de ben seni! Seni hayır dua ile yâdedeceğim. Sen de beni duada unutma. Sen şu taraftan git, ben de bu taraftan gideyim." dedi. Bir süre kendisiyle gitmek istedim ama bana izin vermedi ve ağladı, beni de bir ağlama tuttu. Bana anlattıkları sözlerin ekserisi Ömer ve Ali (ra)'ye dairdi. Sonra ardı sıra ağladım ağladım. Nihâyet gözden kayboldu, bundan sonra bir daha kendisinden haber almadım.

  • Like 2

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çiğ Köfte Cemaati

 

(98 yılının Mayısı'nda, İsmailağa Camii'nde Duha namazını eda eder iken zahirine "7" kurşun sıkılarak Rabbisi'ne kavuşturulan Şehid) Hızır Ali Muratoğlu (Rha.)'nu, cematten 5-6 kişi bir gece çiğ köfte yemeye davet etti. Onlar evde hazırlık yaparken yatsı ezanı okundu, ancak onlar hazırlıkları bitirelim diye cemaate gitmediler. Hızır Efendi camide namazı bitirip geldiğinde bu arkadaşlar namaza durmuşlardı. Hızır Hoca sessizce çiğköfte tepsisini alarak sokağa çıktı ve camiden çıkan cemaate dağıtmaya başladı. "Cemaatimden altı kişi çiğ köfte cemaatidir, onların ikramıdır" diyerek herkese dağıttıktan sonra eve döndüler. Çoğu dağıtıldığı halde geri kalanlara da yetecek kadar bereketli olmuştu.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir Kalbde İki Sevgi Olmaz!

 

Vaktiyle Fudayl b. İyâz küçük çocuğunu kucaklamış bağrına basmış, babaların adeti üzerine okşamıştı. Küçük sormuş:

-Babacığım! Beni seviyor musun?

-Tabii seviyorum!

-Peki Allahı seviyor musun?

-Elbette ki seviyorum!

-Peki senin kaç tane kalbin var?

-Bir tane.

-Bir kalbe iki sevgiyi nasıl sığdırabiliyorsun?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Allah razı olsun...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...