Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Kalemdar

Savcılar, Maraş Olaylarını Ve Kanlı 1 Mayıs'ı Sordu

Recommended Posts

Savcılar, Maraş olaylarını ve kanlı 1 Mayıs'ı sordu

 

12 Eylül askerî darbesine yönelik tarihî soruşturmada en önemli adım dün atıldı. Darbenin mimarlarından dönemin Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Kenan Evren'in ifadesi, Merkez Orduevi'ndeki lojmanında alındı.

 

Türk siyasî tarihinde ilk kez darbe yaparak yönetime el koyan eski bir Genelkurmay başkanı yargıya hesap verdi. 2,5 saat süren sorguda Evren'e 12 soru yöneltilirken, bunlar arasında Maraş olayları ve kanlı 1 Mayıs gösterisi de yer aldı. Savcıların, Evren'e, 12 Eylül'ün yol haritası niteliğindeki 'Bayrak' planını gösterdiği iddia edildi. "Darbe süreci bir tertip miydi?" şeklindeki soruya cevap veren Evren'in, iddiaları kabul etmediği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre Evren, darbenin gerekçesini TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesine bağladı. Kendisini, "Anayasal kurumlar işlemez hale geldi, devlet nizamı bozuldu. Biz de 35. maddeyi uygulamak zorunda kaldık." sözleriyle savundu.

 

Kenan Evren'in avukatı Ömer Nihat Özgün, "Basına yansıyan bilgilerin hemen hemen hepsi konuşuldu." dedi. Özgün, Tahsin Şahinkaya'nın ifadesinin alınmadığı ve soruşturmanın devam ettiği gerekçesiyle zamanaşımı taleplerini yazılı olarak vermediklerini söyledi ve ekledi: "Şahinkaya'nın ifadesinin ardından zamanaşımı konusunu yazılı olarak vereceğiz."

 

12 Eylül askerî darbesini soruşturan özel yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen ile özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, Evren'e darbe ve hazırlık süreciyle ilgili 12 soru sordu. Evren, 21 sayfalık ifadesinde darbe süreciyle ilgili kendisine yöneltilen soruları kahve ve çay içerek cevapladı. Evren'in avukatı Ömer Nihat Özgün ile bir avukat ve savcıların zabıt kâtibi de sorguda hazır bulundu. Savcılar Evren'e, "Komuta kademesi olarak 12 Eylül darbesini neden yaptınız, darbe için bir tertip içerisine girdiniz mi?" sorularını yöneltti. Darbe ortamına zemin hazırlayan Maraş ve kanlı 1 Mayıs olaylarında dönemin askerî yönetiminin payı olup olmadığı da soruldu. Evren'in, "Neden darbe yaptınız?" sorusuna, "Anayasal kurumlar işlemez hale gelmiş, devlet nizamı bozulmuştu. Biz de İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini uygulamak zorunda kaldık." şeklinde cevap verdiği bildirildi. TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde, "Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır." deniliyor. Evren'in, "Darbeye zemin hazırladınız mı?" sorusuna net bir cevap vermediği aktarıldı. Darbeye gerekçe olarak ülkedeki genel durumun kötü olduğunu anlattığı, Maraş, Çorum ve kanlı 1 Mayıs olaylarına vurgu yaptığı belirtildi. Olayların süreç içerisinde işlediğini kendilerinin bir tertibin içerisinde bulunmadıklarını söylediği belirtildi.

 

Pişman değilim, Bugün olsa yine yaparım

 

7. Cumhurbaşkanı Evren'in savcıların, "Pişman mısınız?" sorusuna, "Değilim. Ülkenin o şartlarında yine yetkili olsam yine bu işi yapardım." dediği öğrenildi. İfadesinde, "Ülkede bir eski başbakan Nihat Erim ölmüştü. Bir orgeneral, emekli Oramiral Kemal Kayacan ölmüştü." dediği belirtildi. Evren'in, Başsavcı Vekili Görüşen'e ülke yönetimine el koymak istemediklerini, olayların durulması için uzun süre beklediklerini dile getirdiği ifade edildi. Edinilen bilgiye göre, "Meclis çalışamaz haldeydi, her gün 20-30 kişi ölüyordu, zorunlu kaldık." değerlendirmesinde bulundu. Evren'in, pantolon gömlek ve fulardan oluşan kıyafet giydiği kaydedildi.

 

İşte darbenin ağır bilançosu

 

650 bin kişi gözaltına alındı.

 

1 milyon 683 bin kişi fişlendi.

 

210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.

 

7 bin kişinin idamı istendi.

 

517 kişiye idam cezası verildi.

 

50 siyasi tutuklu idam edildi.

 

71 bin kişi TCK'nın 141, 142 ve 163.maddelerinden yargılandı.

 

98 bin 404 kişi 'örgüt üyesi'suçlamasıyla yargılandı.

 

388 bin kişiye pasaport verilmedi.

 

299 kişi cezaevlerinde, 144 kişi ise kuşkulu şekilde öldü.

 

16 kişi "kaçarken" vuruldu.

 

95 kişi "çatışmada" öldü.

 

43 kişinin "intihar ettiği" bildirildi.

 

30 bin kişi "sakıncalı" olduğu için işten atıldı.

 

14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.

 

30 bin kişi "siyasî mülteci" olarak yurtdışına gitti.

 

171 kişinin "işkenceden öldüğü" belgelendi.

 

937 film "sakıncalı" bulunduğu için yasaklandı.

 

23 bin 677 dernek kapatıldı.

 

3 bin 854 öğretmen, 120 öğretim üyesinin işine son verildi.

 

400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.

 

31 gazeteci cezaevine atıldı.

 

300 gazeteci saldırıya uğradı.

 

3 gazeteci silahla öldürüldü. 39 ton gazete ve dergi imha edildi.

 

Zaman

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstadı ilerlemiş yaşına rağmen affetmeyen Kenan Evreni inşallah elleri kelepçeli hakim karşısında görürüz. Şu yaptıklarına bak, çarşaf liste olmuş... Hala da bütün bunlar için mecburdum ifadesini kullanabilmekte...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kenan Evren'e verilebilecek en büyük ceza herhalde onu vicdanıyla başbaşa bırakabilmektir. Ama onda o vicdanda bulunmadığı için ne ceza verseler hafif gelir. Zaten bu yaşından sonra ceza çekecek hali de yok ya neyse... Şimdiye kadar yapılmalıydı bu. Yaptığını bugün bile mazur göstermeye çalışan bu adama ne sorarsan sor yine pişkinlikle diretip hakkını savunacaktır. O kadar mazlumun günahının ağırlığı altında ölürde kimileri ders çıkarır belki.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ne dersi Eşref gönüldaş, bunun kimilerini teneşir paklar, daha geçtiğimiz aylarda camide toplu suikast planlamalarına şahit olmak mı? Kenan Evren de muhterem zatları Marmaris'te denize nazır resim yapıyorlardı, hani fena da fırçası yok değil. Astığı onca gencin hakkı daha evvel korunmalıydı. Onca ananın, babanın bağrı yanık yıllar geçti. Biz inanlarız ki öteki dünya vardır, asıl hakim asıl mahkame orada ialn edilecek. Bugün elinde kelepçe olsun olmasın, kodese girsin girmesin bir hiçtir nezdimde. Biraz soylu tavrını takdir ettim aslında. İçeriye atılacak olursam hiç fırsat tanımam kafama kurşunu sıkarım demişti. Bence bu da meccani kahramanlığa model olabilir.

 

Bir de şunu düşünmüyor değilim, hani arkadaşlar biraz pencereleri açarak düşünecek olursak. Gerçekten ciddi bir muharebe, kaos ortamı. Üniversiteler, sokaklar cehennem gibi kaynıyor, kardeş kavgas almış başını Marsa'a çıkıyor, kardeş kanı desen hakeza.. Siyasiler, bürokratlar desen keseye doldurma, paçayı kurtarma derdinde, bir askeri müdahele belki de olmalıydı ama bu yolla mı "ben varım!" demeliydi orası tartışılır. Baksanıza bugün olsa yine yaparım diyor. Vicdan olarak da müsterih belli ki. Bir sağdan bir solda diyor oyun mu be bu! Hop bir iki üç..Yok yok aklım almıyor, fazla da bulaşmadan sıvışıyam diyorum. Allah'ın adalete tecelli edecektir ama buna inancım sonsuz.

 

Çıkış

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...