Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
muazsel

"halkların Kardeşliği" Hilesi

Recommended Posts

Balın içindeki zehiri göstermeyenler sadece kendilerini kandırmaktadırlar.

 

Barış içinde yaşamak her insanın hakkıdır. İnsanlar güvenle yaşadıkça bulundukları toplulukları,kurumları ve devletleri yüceltirler.Nitekim Şeyh Edebali’nin: “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” Sözü yönetici konumundakilerin yaşamasının insana bağlı olduğunu gösterir. Şeyh Edebali’nin sözünde ırk ismi geçmemiş, “insan” her renkten her ırktan insan…

 

İnsanların huzur içinde yaşamaları ancak birbirlerine insan gözüyle bakmaklarıyla olur.Alemlerin Üstadı(sav) yahudi cenazesi geçerken ayağa kalkmıştı.Keza Alemlerin Üstadı’nın(sav) yolundan giden Mevlana Hz.leri de papazdan daha fazla eğilebilmişti.Asillik müslümana daha çok yakışır…

 

Son zamanlarda insanların birbirleriyle ilişkilerini düzeltmek için “Yaşasın halkların kardeşliği” sözü çoğaldı.Bu sloganı genellikle ülkemizde babası masonlar olan ermeni çocukları pekkaka ve siyasi uzantıları dile getirmekte.Amaçları ne olabilir? Gerçekten de bebek katilleri kardeşlik istiyor olabilir mi? Vicdanımızın dile getirdiği bu sorulara cevabı vicdanımızın aklı veriyor: hayır, niyetleri zehirlemek ama önce şekerlenmiş balı veriyorlar.Sahte balı…

 

“Yaşasın halkların kardeşliği” sloganı bu coğrafyaya ait değil.Bu sloganı yahudi Karl Marks ve yahudi Lenin’in izini takip edenler dile getirir.Sloganın bize ait olup-olmaması önemli görünmese de bir yahudi niyetini daima gizli tutar.Sanırsın sana ekmek veriyor ama bakarsın ki ekmeğin içinde uyku hapı var. “Halkların kardeşliği” sloganı büyük bir hiledir. Masonlar dünyayı tek bir çatı altında toplamayı düşündükleri için bu sloganı uygun görmüşlerdir. “Ne var bunda kötü düşünce mi” diyenlerimiz olabilir ama unutulmaması gereken şey şu; masonlar tek çatı altında toplamayı düşünürken insanlardan ALLAH’ı düşman saymalarını istiyorlar. Keza bunları isterken şeytana da hizmet etmeyi uygun görüyorlar. İslam’da “kafir tek millettir” ifadesinin doğruluğunu görmüş oluyoruz.

 

Yahudilerin yıkılmış devleti Sovyetlerde çoğalan “halkların kardeşliği” sözü özgürlükle anılır.Oysa ki Sovyetlerin yapmış olduğu özgürlük “Sadece benimkiler doğru her şey bana bağlı” anlayışındadır. Marks bir masondu nitekim; "Komünist Derneği'ni yöneten illümine masonlar Karl Marx'dan Bavyera İllümineleri'nin programını bir manifesto şeklinde hazırlamasını istediler. Marx, 1847 Aralığı'nda çalışmalarına başladı. Çalışmanın adı da Komünist Manifesto oldu. Marx'ın burada yaptığı, Bavyera İllüminelerinin kurucusu olan Adam Weishaupt tarafından 70 yıl önce geliştirilen devrimci prensip ve programları gün ışığına çıkarıp düzenlemekti." (Le Pouvoir Occulte, Fourrier du Communisme, Jacques Bordiot, sf.102, 103) gerçeği bunu ortaya koymaktadır.

 

Masonlar ermenilere ,Büyük Ermenistan vaadini yerine getiremedi. Bunun için ezilmesi gereken bir topluluk ve içten yıkacak bir kuvvet gerekliydi.İlkin masonların yönettiği kafir Türkler, Müslüman Türkleri ve Kürtleri ezdiler haksız yere öldürdüler.Masonlar yeni bir kuvvet için ezilen Müslüman Türklerden ve Kürtlerden doğacak çocukları yanlış bilgiler aşılayarak nefretle doldurabilirlerdi ama kuracakları kuvveti yönetecekler ermeni olmalıydı.Apo’da tek bir damla Kürt kanı yoktur ve ermenidir… Kafir Türkler, pekkaka’nın içinde yer almayacaklar ama bilgileri kafir kürtlere ve pekkaka’nın yöneticileri olan ermenilere sızdıracaklardı.Aynen böyle oldu…

 

Pekkaka doğu’da bebekleri öldürmüştü.Lakin siyasi uzantıları “halkların kardeşliği” sloganı atmaya devam etmeliydi.Çünkü zehirin üstünde şekerlenmiş bir bal gerekiyordu. “yaşasın halkların kardeşliği” sloganı atanlar “yaşasın Bediüzzaman yaşasın Mevlana” sloganını neden atmıyorlar? İstedikleri kardeşlik değil mi, Said Nursi bir Kürt ve Mevlana bir Türk olmakla beraber her ikisi de Kutup insanlar.Bu sloganı atamazlar çünkü “halkların kardeşliği” yalanı İslam’ın “Müslüman müslümanın kardeşidir böylece tüm müslümanlar kardeştir” sözüne karşı uydurulmuştur. Halkların kardeşliği sloganı atanlar halkların birbirlerine düşman olmalarını ister.Çünkü ceplerine para böyle akmaktadır.

 

Babası masonlar olan ermeni çocukları pekkaka ve siyasi uzantıları gerçekten de kardeşlik davasında olsalar “özerklik” demezler. Çünkü kardeşliğin amacı birliktir. Özerklik ise ayrımdır. Keza halkların kardeşliği sloganını başlatan komünistlerin ilkleri masondur ve dünyada kan akmasına sebebiyet vermişlerdir. Dinleri hedef alarak ilahları “tesadüf” olanlar ile gerçek ilah ALLAH’a inananlar arasında dünyanın çeşitli yerlerinde kanların akmasına sebebiyet vermişlerdir.pekkaka, bebekleri öldürmüştür,hamile kadınlara bile tecavüz etmiştir ve dahası İslam’a bile saldırmıştır. Bu insanların tutumu yılanların tatlı sözüne benzer… Tatlı söze kananlar ısırığa katlanmak zorundadır. “Peki pekkakanın ve siyasi uzantılarının bunca yıl amaçları Kürdistan değil miydi?”sorusu aklımıza gelir. Hayalleri Büyük Ermenistan’dı.Kürtlerden bir kısmını silahlı mücadelerinde kullanmak için bu yalanı ortaya attılar…Kürdistan yalanını…Adımları önce; kürdistan’ı kurmak sonra bir bahaneyle kürdistan’ı yıkarak toprakları ermenistan’a bağlamaktı.Bizler, babaları masonların kurmuş oldukları sahte vatanları İsrail’i dünya nazarında ezmeye başlayınca Kürdistan’dan vazgeçtiler…Çünkü Türkiye güçlenmekte para kaynaklarına rest çekebilmekte.Ülke kurmaktan özerkliğe düştüler.Özerkliğin boyutunu önce belirtmediler sonra Bengi Yıldız ile özerklik haritasını söylediler.Bu harita geçmişte masonların, ermenilere vaat ettiği Büyük Ermenistan haritasının Anadolu parçasıydı. Özerklikten sonra 5 yıl içinde Ermenilere bağlanmak isteyeceklerdir.Bağlandıktan sonra da kendilerini destekleyen kürt gruplarını çöpe atacaklardır.

 

Bu oyuna geçmişte ceddimiz izin vermedi biz de vermemeliyiz. “Halkların kardeşliği” hilesini anlatmalıyız. Çünkü bizler “Fatih Sultan Mehmed kadar Türküz, Said Nursi kadar Kürdüz.” Bizleri kardeş eyleyen dinimizdir. pekkaka’nın ve siyasi uzantılarının düşmanı İslamiyettir. Oyunlar aynı oyuncular farklı bizim kim olduğumuzu göstermenin zamanı gelmedi mi? Birileri ülkemizin şahlanmasını istemeyeceklerdir. Çünkü İslamiyet bu ülkede yavaşladı ve bu ülkede hızlanırsa dünyada da hızlanır. Surda gedik açanlar suru yıkma zamanına yaklaşıyoruz.Büyük Ermenistan hayaliyle yaşayanlar bilsinler ki sonun başlangıcındalar… Ellerimizi eğitiyoruz Osmanlı tokadını iyi atabilmek için…

 

Bizler kardeşiz ama şeytanın dostlarını kardeş edinecek değiliz. “Şeytanın dostu da kardeşim olabilir” diyenler en zehirli yılanla yatmayı denesinler. Bizler her insana masumsa saygı duyarız lakin her masumu kardeş ilan etmeyiz. Bizler komşuluk hakkını biliriz komşumuz kafir de olsa ziyaret ederiz.Bizler kul hakkını biliriz kafir de olsa gidip kafirin evini soymayız. Bizler tebessüm etmeyi biliriz kafir de olsa gönül kırmanın yanlış olduğunu biliriz.

 

Hileleri bilelim ki zehiri görebilelim.Zehiri görebilelim ki zehiri almayalım.Zehiri almayalım ki pişmanlıkları onlara yaşatalım.

 

25 Temmuz 2011

muazsel

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bu sözü bugüne kadar kullanılageldiği bağlam içerisinde tetkik ettiğimizde sloganik solcu jargonunun bayıcılığı ile karşılaşıyoruz. Temel olarak bu söz diyor ki "devleti yönetenlerle halk tamamen ayrıdır, her halk birbirine yakın görüş ve amaçlara sahiptir". Fazla sathi, fazla afaki bir iddia. Varlık sebebi her ne olursa olsun, dünya üzerindeki halklar arasında dipdiri yaşayan uçurumları görmezden gelmek, gerçek'ten uzaklaşmakla eşdeğerdir. Demokrasinin az çok hüküm sürdüğü bir ortamda halkların yönetenlerinden keskin çizgilerle ayrıldığını savunmak pek mümkün değil. Tercihini politik aktörlerden biri üzerinde kullanması için, yığınla ikna çabasına ve manipülasyona maruz bırakılan halkların görüşlerinin kontrol edildiğini iddia etseniz dahi, bu hakikat cemiyetler arasındaki ideolojik ve karakteristik farklılıkları yoksaymayı mümkün kılmıyor. Sebebi ne olursa olsun, hangi tesire maruz bırakılırsa bırakılsın, halklar farklı amaçların peşinden koşuyor ve yöneticileriyle de aralarında büyük zihinsel farklar yok aslında.

 

Mavi Marmara'nın maruz kaldığı haydutluğun ardından, solcunun bol yetiştiği ODTÜ'de galeyana gelen bir kısım şahıs bir facebook grubu açmış, kendilerince Türk halkını yahudi düşmanlığından geri koymaya çalışıyordu. "Zalim olan İsrail hükümetidir, Yahudi düşmanlığı yapıp faşistleşmeyin, aman masum yahudi kardeşlerimize ilişmeyin" gibisinden bir sürü tavsiyenin sıralandığı sayfanın bitiş cümleleri Türkiye ve İsrail halklarının dost olduğunu bildiriyor ve halkların kardeşliğine uzun ömürler diliyordu. Değil dünyadan, ağızlarından çıkandan dahi haberi olmayan bu arkadaşlara göre İsrail halkı da Mavi Marmara gemisine saldıran devletlerine karşı kızgınlık duyuyordu. Fakat 3-4 gün sonra yayınlanan bir ankette İsrail halkının %90'ından daha fazlasının saldırı dolayısıyla Türkiye'yi suçladığı ortaya çıktı. O apaçık haydutluğa rağmen, ömrü uzun olasıca kardeşliğimizin pek bir tezahürünü göremedik. Elbette ki beş parmağın beşi de bir değil, fakat üzerinde yeterince düşünülmemiş bu içi boş klişeler insanın damağında pörsümüş domates huzursuzluğu bırakmaktan öte bir manaya sahip olamıyor. Ezber solcularının tekerlemeleri çok ham.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...