Dervish 47 Report post Posted December 15, 2011 Geçen yaz okulunda meçhul bir mektup buldum Siyasal Düşünceler Tarihi adlı kitabımın içerisinde. Kim bilir kim ne zaman koymuştu o mektubu oraya. Taa 2010 Eylül başında aldığım kitabı ilk defa açıyordum temmuzda. Mektupta bir dipnot ve bir de şiir eki vardı. Dipnotta şahsıma ağır hakaretler edilmekteydi. Öyle mesut olmuştum ki, aleyhime konuşuluyordu çünkü. Son olarak birazdan ekleyeceğim şiiri, o meçhul mektup yazarıma göre Kaygusuz Abdal bana yazmış olmalıymış. Aldım, bir dal sigara ile okudum şiiri. O vakte kadar bu şiirden haberimin olmayışına çok üzüldüm. İki damla da gözyaşı döktüm o meçhul kişinin kim olduğunu anlarken mektubun sonunda. Nefsim, bana güzel bir ders vermişti. Gerçekten de alttaki edebi eser tam da beni anlatıyordu. Yüzlerce yıl evvelden gelen bir hediye. O günden beridir artık hiç ayık dolaşmadım. Anladım, Müslüman dediğin sürekli sarhoş olmalı. Yamru Yumru Söylerim Yamru yumru söylerim her sözüm kelek gibi Ben avare gezerim sahrada leylek gibi İşim kalp sözüm yalan ben değil adım filan Bu halk insana derim sözümü gerçek gibi Aşk kuşları derilse aşktan dane verilse Usulüm toya benzer avazım ördek gibi Terketmedim benliği bilmedim insanlığı Suretim adem veli her huyum eşek gibi Arifler sohbetinde marifet söyleseler Ben de hemen düşünmem ürerim köpek gibi Gerçi Hakk'ın halkıyım marifetsiz aylakım Arifler sohbetinden kaçarım ürkek gibi Bu marifet ilminden haberim yok cahilim Benden mana sorsalar sözlerim sürçek gibi Aşıklar can içinde aşikar gördü Hakk'ı İşitmenin manası olmıya görmek gibi Miskin Saryı kıydın kul oldun sen nefsinde Senin hırs ü hevesin tuttu seni fak gibi. 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites