Fransa'nın Ruanda Soykırımı Teferruatmış! (800000 Kişi Katledilmiş Ne Çıkar?)

[HİÇ 542]

SOYKIRIM TEFERRUAT

 

Ruanda'da 800 bin kişinin katledildiği olay sonrası, dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Mitterand, “O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli değil” diyerek, sözde medeni Batı'nın gerçek yüzünü gözler önüne sermişti.

Sözde Ermeni soykırımının inkarını suç sayan tasarıyı kabul eden Fransızların sadece Cezayir'de değil, neredeyse Afrika'nın yarısında soykırım yaptığı ortaya çıktı.

 

Fildişi, Sudanı, Nijer, Senegal'de binlerce insanı katlettiği belirtilen Fransız askerleri, son olarak 1994'te Raunda'da 800 bin insanın ölümünden sorumlu tutulurken, soykırımla ilgili dönemin Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın “O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil” dediği belirtildi.

 

DOĞUDA ERMENİLERLE, AFRİKA'DA HUTULARLA İŞBİRLİĞİ YAPMIŞLAR

1915'te Ermeni çetelerine destek olup Türk köylerine saldırtan Fransızların, 1994 yılında insanı yardım adı altında gittiği Ruanda'da 800.000 Tutsi ve ılımlı Hutunun, aşırı uç Hutular (Interahamwe) tarafından öldürülmesine destek olduğu ifade ediliyor. Fransızların seçkin lejyon birliği ‘1er RPIMA'nın 1994'de yaşanan iç savaşta BM Barış Gücü'yle birlikte ülkeye gittiği, sözde insani yardım faaliyeti adı altında ülkede yaşayan önemli etnik unsurlardan aşırı Hutuları silahlandırdığı vurgulanıyor. Ruanda'nın Murambi, Kigali, Bisessero, Nyamata, Ntarama, Nyarubuye bölgelerine yerleşen Fransız ordusuna bağlı birliklerin bizzat Hutularla birlikte katilam yaptığı, Ntarama'da öldürülen binlerce kişinin kireç ocaklarından getirilen kireç blokları ile birlikte gömüldüğü belirtiliyor.

 

MİTTERRAND: O ÜLKELERDEKİ SOYKIRIM O KADAR DA ÖNEMLİ DEĞİL

Katliam sonrası BM'ye bağlı Savaş Suçları Mahkemesi'nde görülen davayla ilgili dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın Le Figaro gazetesine verdiği demeçe, Fransa'nın soykırım konusundaki hassasiyetini ortaya koyuyor. Mitterrand 12 Ocak 1998'de verdiği demeçte, 800 bin kişinin acımasızca öldürüldüğü katliam ile ilgili, “O ülkelerde bir soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil” diyor.

 

33 ÜST DÜZEY FRANSIZ SUÇLANIYOR

Fransa'nın soykırımdaki rolünü araştırmak için kurulan bağımsız komisyon tarafından yayımlanan raporda, “Fransız desteğinin siyasi, askeri, diplomatik ve lojistik doğasının bulunduğu” ifade ediliyor. Raporda, suçlanan 33 Fransız siyasi ve askeri yetkilinin adalet önüne çıkarılmaları istenirken, Fransa ise bu suçlamaları kabul etmiyor ve birliklerinin o dönemde söylenenlerin aksine halka yardım ettiğini belirtiyor. Bu kişileri adalet önüne teslim etmeyen Fransa, taraf olduğu antlaşmalara da aykırı davranıyor. Yayınlanan raporda komisyonun vardığı sonuçlara göre, bölgedeki “insani yardım operasyonlarına” katılan Fransız askeri birimleri, soykırıma doğrudan destek vermekle suçlanıyor. Fransa, çeşitli yöntemlerle Ruanda hükümetine baskılar yaparak söz konusu soykırım suçlamalarına resmiyet kazandırılmaması için çaba harcıyor.

 

SOYKIRIM ANITINDA FRANSIZ ASKERLERİ

İşlenen insanlık suçu sonrası yapılan araştırmalarda yüzlerce toplu mezara ulaşılırken Murambi, Kigali, Bisessero, Nyamata, Ntarama, Nyarubuye bölgelerinden çıkartılan cesetlere ait resimler ve insan kalıntıları yine bu bölgelerde açılan soykırım müzelerinde sergileniyor. Binlerce kafatasının bulunduğu alana konulan soykırım anıtında ise ‘Fransız askerleri burada kafatasları ile voleybol oynadı' ifadesi bulunuyor. Açılan 4 soykırım müzesinde, Fransız askerlerinin Hutularla birlikte katliama giderken çekilen resimleri ve binlerce kafatası bulunuyor.

 

YENİAKİT

 

http://www.habervaktim.com/haber/216727/soykirim_teferruat.html

[Dervish 47]

Bir derste bu dönemki araştırma konum Ruanda ve orada yaşanan soykırımdı. Yaşananlardan az buçuk haberim vardı. Araştırmalarımı derinleştirince başta Belçika olmak üzere önce kendi halkını sömüren ardından da diğer halklara yönelen batı zihniyetine en ağır küfürleri savurmak zorunda kaldım.

[HİÇ 542]

sözde medeni olan Avrupa, mevzubahis kendi çıkarları olunca "hayvandan da aşağı" noktalara düşmüştür. bunun tarihteki örneklerini yazsak ciltlerle ansiklopedi ortaya çıkar.

 

600 küsür senelik Osmanlı gittiği her beldeye, adaleti, huzuru, sevgiyi, barışı götürdü. hiçbir beldeyi, memleketi sömürmedi, kaynaklarını Anadoluya taşımadı. onlara da insan muamelesi yaptı. İslam dinini tebliğ etti ama kendi dinini yaşamak isteyene de hoşgörülü davrandı. Avrupa milletlerinin tarihine bakın sömürgeyle doludur. zulümle doludur.

 

O bizans patriği ki "Konstantinapolis te kardinal külahı görmektense , Osmanlı sarığını tercih ederim" diyerekten Osmanlının adaletini, Avrupalı ağzıyla ortaya dökmüştür.

 

fransa önce kendi kara tarihine baksın , kendi tarihinin hesabını versin...