Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
HİÇ

Safer Ayında Hergün Okunacak Dua (27.12.2011 Gecesi Ilk Çarşamba)

Recommended Posts

yarın safer ayının 1. günüdür. (26.12.2011-pazartesi)

 

SAFER AYINDA HER GÜN OKUNACAK DUÂ

 

Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm

E'ûzü billahi min şerri hâzâ'z-zamâni ve este'izu bi-hi min şürûri sâiri'z-zamâni ve e'ûzu bi-celâli vechike ve cemâli kudsike en tüctrent mine'l-belâi fi hâzihi's-seneti ve kına min şerri mâ-kadayte fîhâ ve ekrimnâ fî's-saferi yâ ekreme'l-ekremine. Ezhir vahtim hâzihi'ş-şuhûre 'aleyye bi's-selâmeti ve's-sa'âdeti ve li-ehli beyti ve li-'akribât ve li-cemVi ümmeti Muhammedin 'aleyhi's-salâtü ve's-selâmu bi-rahmetike yâ erhame'r-râhimine. Allâhümme ferricnâ bi-duhûli's-saferi vahtimlenâ bi'l-hayri ve'z-zaferi.

 

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Bu zamanın ve diğer zamanların şerrinden Allah'a sığınıyorum. Senin celâlin ve cemâline sığınıyorum. Bu yılın belâlarından ve o yıl içerisinde hükmettiğin sıkıntılardan Sana sığınıyorum. Ey ikramı bol olan Allah'ım! Bize Safer ayında ikram et. Ey merhametlilerin en merhametlisi, merhametin hürmetine bu ayları bize, ailemize, akrabamıza ve tüm ümmeti Muhammed'e bereket ve aydınlık kıl. Allah'ım! Safer'in gelişini bize rahatlık kıl. Hayır ve zaferle bitmesini nasib eyle.

 

(Misvak Neşriyat, ibâdet Takvimi ve Dualar, 30-31.s.)

  • Like 4

Share this post


Link to post
Share on other sites

saferin ilk çarşamba gecesi bu gecedir arkadaşlar...

 

SAFER AYI NAMAZI VE DUALARI

 

Safer ayının ilk ve son çarşamba gecesi, gece yarısından son­ra yeryüzüne inecek belâlardan Allah (c.c.)'nun izniyle korunmak için imsakten önce dört rek'at nafile namazı kılıp Fâtiha'dan son­ra zamm-ı sûre olarak, birinci rek'atte 17 "Kevser"; ikinci rek'atte 5 "ihlâs"; üçüncü rek'atte 1 "Felâk"; dördüncü rek'atte 1 "Nâs" sûrelerini okuyup selâmdan sonra duâ edilecektir.

 

Safer'in son çarşambasının gecesi veya gündüzü iki rek'at namaz kılıp birinci ve ikinci rek'atte Fâtiha'dan sonra 11'er "ihlâs" okunacak. Namazdan sonra 7 defa istiğfar edilecek ve el kaldı­rıp 11 defa Salât-ı Münciye ve sonlarında "inneke 'alâ külli şeydin kadir" okunacaktır. Bu dualarda, "Allâhü Te'âlâ'nın, kendimizi, aile fertlerimizi ve bütün Mü'minleri gökten inen belâlardan, yerden ge­len belâlardan ve bütün belâlardan muhafaza buyurması" için niyaz edilecektir. Yine Safer ayının son çarşamba gecesi veya gündüzü iki rek'at namaz kılınıp, birinci rek'atta Fâtiha'dan sonra 7 "Kadir" , ikinci rek'atta Fâtiha'dan sonra 5 "Kevser" okunacaktır.

 

SALÂT-I MÜNCİYE: 'Allâhümme salliala seyyidinâ Muhamme-din ve ala âli seyyidinâ Muhammed. Salâten tüncînâ bihâ min cemVil ahvâl-i vel- 'âfât ve takdî lenâ bihâ cemVal hâcât ve tütahhiriinâ bihâ min cemîis-seyyiât ve terfe'ûnâ bihâ a'le'd-derecât ve tübelliğunâ bihâ aksal-gâyât min cemîil-hayrâti frl-hayâti ve ba'del-memât."

 

SAFER AYININ İLK VE SON ÇARŞAMBA GÜNÜNDE OKUNACAK DUÂ

Bi’smi’llâhi’r-rahmâni’r-rahîm

"Allâhümme salli alâ Muhammedin abdike ve nebiyyike ve resûlike ve alââlihî ve bârik ve settim. Alâhümme innî e'ûzü bike min şerri hâze'l yevmi ve min külli şirretin ve belâin ve beliyyetin-riletî fihi ve yekûnu fi llmike yâ Dehru, yâ Deyhânı, yâ Keynânü, yâ Keynûnü, yâ Evvelü, yâ Ebedü, yâ Mübdiü, yâ Muldü, yâ Zel-celâli ve ikram. Yâ Ze'l-arşi'l mecîdi ente tefalü mâ nürîdü. Attâhümma'hrüsnî bi-aynike'lletî lâ-tenâmü fi nefsi ve mâli ve evlâdı ve dinî ve dünyâye'lletTbtelânî bi-suhbetihim bi-hurmetil ebrâri vel- ahyâri bi- rahmetike yâ Azîzü, yâ Ğaffâru, yâ Kerîmü, yâ Settâru, bi-rahmetike yâ Erhame'r Râhimîn. Allâhümme şedîdül kuvâ yâ Şedidü, yâ Azîzü, yâ Kerîmü, yâ Kebîru, yâ Müteâlü! Zelleltü bi-ızzetike, cem ve

halkike yâ Muhsinü, yâ Mücmilü, yâ Mütefaddılü, yâ Müriımü, yâ Mükrimü lâilâhe illâ ente. Allâhümme yâ Latîfü letafte bi-halki's semâvâti vel-ardıültuf bina fî kadâike ve âfınâ min belâike ve la­- havle ve lâ- kuvvete illâ bike bi-rahmetike yâ Erhame'r Râhimîne. Hasbünallâhü ve ni'mel vekil lâ-havle ve lâ-kuvvete illâ bi'llâhi'l Aliyyi'l Azîm. Ve sallallâhu alâ seyyidinâ Muhammedin ve alââlihî ve sahbihî ve sellim."

 

27.12.2011 mevlana takvimi

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Rabbim hakkıyla yaşamayı nasib eylesin

Allah razı olsun...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hadis hocamız safer ayına atfedılen bu musibetlerin indiğine dair, bir takım ezkar ve ibadetin yapılması lazım geldiğine delil yoktur hadislerde dedi. Bizde bu algı nasıl, nereden gelmiş? Bil malumatınız var mı tazir hocam?

Share this post


Link to post
Share on other sites

sayın mümin;

 

yukarıdaki takvim alıntısı olan yazıların kaynağı Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.) ' nun "Dualar ve Zikirler" kitabıdır (Erkam Yayınevi). Bu "Dualar ve Zikirler" adlı eser bende mevcut açtım baktım ancak Safer Ayı ile ilgili kısımda herhangi bir hadisi şerife atıf görmedim.

 

elimdeki diğer Hadisi Şerif kitaplarına (Rudani(Büyük Hadis Külliyatı), İmam Nevevi(Riyazus Salihin), Sahihi Buhari (1 cilt)) ve konu ile alakalı olabilecek siyer ve fıkıh kitaplarına göz gezdirdim bu kaynaklarda da bulamadım.

 

öncelikli olarak şu hususa vurgu yapmakta fayda var. Hadis hocanıza sormanızı istirham ederim, şu anda toplam kaç tane hadisi şerif metni var elimizde? Benim bildiğim 30bin-60bin arası. Hanbeli Mezhebinin öncüsü İmam Ahmed bin Hanbel Hazretleri hakkında "senetleriyle beraber 300bin den fazla hadisi hıfzetmişti.yine rivayetlerde 1 milyon hadis ezberlediği rivayet edilir"(Mezhepler Tarihi/M.Necati Bursalı) ibaresi bu tip kitaplarda geçmektedir. İmamı Azam Hazretleri de hadis hafızıydı yani 100binden fazla hadisi rivayet zincirleri ile birlikte ezbere bilirdi.

 

yani demek istediğim şudur, birkaç hadis kitabı karıştırıp "ben böyle bir hususa rastlamadım" demek günümüzde ilim adamlığı değildir.

 

ayrıca Mahmud Sami Ramazanoğlu Hazretleri gibi son devrin yetiştidiği müstesna bir zatın eserinde geçmesi bence safer ayı bahsi noktasında son derece yeterli bir durumdur.

 

bir de şu husus var tabi...

 

Allah dostu zatlar eserlerini ne şekilde kaleme alırlardı...

 

bunun en mükemmel örneğini Konyamızın Hadim ilçesinde metfun bulunan, ve fakirin de kabrini bir kaç defa ziyaret etme bahtiyarlığına erdiği Muhammed Hadimi Hazretleri'nin hayatında görebiliriz.

 

 

Hâdimî hazretleri talebelere ders vermenin yanısıra, insanların hidâyete gelmesine, İslâm ahlâkını ve hukûkunu öğrenmesine vesîle olmak için çok çalıştı. Pekçok kitap yazdı. Bu eserlerden, İmâm-ı Birgivî hazretlerinin Tarîkat-ı Muhammediye isimli kitâbına yaptığı şerhi çok kıymetlidir. Bu şerhe Berîka ismini vermiştir. Muhtelif târihlerde sık sık basılmıştır.

Muhammed Hâdimî hazretleri, eserlerine aldığı hadîs-i şerîflerin, sahih olup olmadığını iyice araştırırdı. Eğer şüphelenirse, bizzat Peygamber efendimizden sorup öğrenirdi. Medîne-i münevverede, Ravda-i mutahhera harem ağalığı vazîfesini yapan Beşir Ağa, bu mevzûu şöyle anlattı: “İstanbul’a gelmiştim. Pâdişâh Birinci Mahmûd Han, Harem-i şerîften mâlûmât almak için beni huzûruna çağırmıştı. Hâl hatır sorduktan sonra; “Haremeyn-i şerîfeynde nelere muttalî oldun?” diye suâl ettiler. Ben de gördüklerimi şöyle anlattım: “Hayretle gördüğüm hâdiselerden biri şudur: Ravda-i mutahherada (Peygamber efendimizin mübârek kabr-i şerîflerinde) gece temizlik yapmak için çalışıyordum. Gece yarısına doğru Cebrâil aleyhisselâmın Resûlullah efendimizle görüşmek için geldiği Cibrîl kapısı birden açıldı. Bu saatte gelen kimdir? diye kapıya koştum. Sakallı, nûr yüzlü biri ile karşılaştım. Bana selâm verdi. Selamı aldım ve; “Hoşgeldiniz efendim.” dedim. Bana, gâyet sessiz bir şekilde cevap verdikten sonra, Peygamber efendimizin mübârek kabrinin ayak ucuna doğru gitti. Arkasından bakakalmıştım. Orada bir müddet bekledi. Kabr-i şerîfe karşı bâzı şeyler söyledi. Çok dikkat etmeme rağmen anlayamadım. İşi bitince arka arka giderek huzurdan ayrıldı. Çok merâk etmiştim. Yanıma geldiğinde büyük bir edeple; “Siz kimsiniz ve nerelisiniz?” diye sordum. O da; “İsmim Muhammed, Diyâr-ı Rûm’danım. Hâdim’de ikâmet ediyorum.” dedi. Bu gece yarısı ziyâretinizin hikmeti nedir?” diye suâl edince de; “İmâm-ı Birgivî’nin Tarîkat-ı Muhammediye isimli kitabını şerh ediyorum. Bir hadîs-i şerîfin sahih olup olmadığında şüpheye düştüm. Hemen gelip gördüğünüz gibi, Resûlullah efendimizin huzûr-ı şerîflerinde, bunu suâl eyledim. Sahih olduğu buyruldu.” dedi.

Ondan sonraki günlerde yine aynı saatlerde zaman zaman geldi. Geldiğinde odama götürür kısa bir süre de olsa sohbet ederdik. Artık onunla dost olmuştuk.”

Beşir Ağanın konuşmasını hayretle dinleyen Pâdişâh Birinci Mahmûd, Hâdim’e bir haberci göndererek, Muhammed Hâdimî’yi İstanbul’a dâvet etti. Dâvetnâmeyi bizzât Konya Vâlisi Ali Paşa, Hâdim’e giderek takdim etti. O geldiği gün, Pâdişâh ona simâ olarak çok benzeyen birkaç kimseyi daha saraya getirtti. Maksadı Beşir Ağayı imtihân etmekti. Beşir Ağayı da huzûruna çağırdı. Müsâfirlerin huzûra gelmesi bildirildi. Biraz sonra Muhammed Hâdimî ve ona çok benzeyenler odaya girdiler. Beşir Ağa, girenlerin arasından Muhammed Hâdimî’yi göstererek; “Bahsettiğim zât işte budur.” dedi. Birinci Mahmûd Han, Hâdimî hazretlerine çok iltifât edip ihsânlarda bulundu.

 

daha detaylı bilgi için;

 

http://evliyaikiram.wordpress.com/h/hadimi-muhammed-bin-mustafa/

 

Not:Allah dostlarının eserleri üzerinde de utanmadan kalem oynatanlar olduğu da malumdur. Buna da dikkat etmek lazımdır!

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...