gulbeyaz3424 78 Report post Posted January 23, 2012 Aşağıdaki metni biraz önce okudum sitenin birinde ve çok çok üzüldüm.Resmen gözlerimden düşen yaşlara engel olamadım.Rabbim o müstesna insanın emanetinin naaşını bu şekilde göstermiş bizlere?Rabbim onun değil bizim taksiratımızı affetsin.Mekanı cennet olsun... Yıl 1966 sonları. Kapınıza bir adam gelir. Adı Emin Ersoy’dur. Merhum Akif’in oğlu. Bir öğle sonrası odamdayım. ”Sizi biri görmek istiyor” dediler. “Buyursun” dedim. İçeri tıraşı uzamış, üstü başı bakımsız, yaşlıca, çelimsiz bir adam girdi. Hazırolu andıran bir duruş ve hafif bükük bir boyunla ”Bendeniz Mehmet Akif’i...n oğluyum” dedi. Bir anda ne olduğumu şaşırdım. Nasıl şaşırdım bilemezsiniz. Eski bir dostluk havası yaratmak istercesine ”Oooo buyurun buyurun, nasılsınız” türünden bir yakınlık göstermeye çalıştım. O, tavrını bozmadı “Rahatsız etmeyeyim. Sizden ufak bir yardım rica etmeye gelmiştim.” dedi. Gökler mi tepeme yıkıldı, yer mi yarıldı da, ben mi yerin dibine geçtim; doğrusu fena allak bullak oldum. Ve tek yapabileceğim şeyi yaptım, cüzdanımı çıkartıp uzattım. O, bükük boynuyla ”Siz ne münasip görürseniz.” dedi. Cinnet cehennemlerinin tüm yıldırımları düşüyordu yüreğime. ”Durun bakalım neyimiz varmış” gibilerden cüzdanı açtım; içinde ne varsa çıkardım, fazla bir şey de yoktu. Bir iki adım attı. Sanırım sadece bir 10, yahut 20 lira aldı. “Çok çok teşekkür ederim, rahatsız ettim.” dedi ve çıktı. Aradan bir ay geçti geçmedi; gazetelerde küçük bir haber ilişti gözüme Beşiktaş’taki çöp bidonlarından birinde Mehmet Akif’in oğlunun ölüsü bulunmuştu... Quote Share this post Link to post Share on other sites