Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Horanta

Biz Bu Davanın Enayisiyiz!

Recommended Posts

203569_139976821757_4595145_q.jpg

 

 

“Çok yakın mesafede birbirini takip eden arabalar... Arkamdaki gri-siyah bir araba, birkaç keredir beni sollamaya çalışıyor... Oysa, mecburi istikamet olarak asıl ana caddeye çıkacağımız yolun köşe yerinden dolayı, zaten dur-kalk ilerliyoruz ve beni sollamasının bir manası yok... "Salak herif!" diye düşünüyorum... Nihayet beni solladı ve muradına erdi... Yanımdan geçerken, salak herifin arabasında kendinden başka iki kişi daha olduğunu gördüm... Hissimin tercümanı halinde, belli belirsiz bir düdük sesiyle protesto ediyorum... Araba önüme geçer geçmez, şoförün yanındaki hızla kapıdan fırladı ve silahını çekerek 4-5 metre mesafede, ayakları nişan alma vaziyetinde yana açık, sol eliyle silah bulunan sağ elinin bileğini kavramış, tam karşımda dikildi... Hiddetten çok, korku ve heyecan taşıyan bir insanın telaşeli suratı... İlk anda aklıma gelen şey, benim düdük çalmamın kabadayılığına dokunduğu bir tip olması... Beni vurmak isteyen bir örgüt elemanı da olabilir... Kuzu kuzu vurulmaktansa, onu ezmek için şansımı deneyeyim mi?.. Hafif sakallı, meşin ceketli, şişmanca iri ve yuvarlakça suratlı tip, bir yandan "in aşağı!" diye bağırırken, öte yandan elindeki silahla işaret ediyor... Acaba bu, protestom cakasına dokunan bir sivil polis mi?.. Belki 5-10 saniye içinde cereyan eden bu sahneye, birden arabamın kapısının açılması, arkadan gelmiş üç dört adamın beni arabadan dışarı çekmesi ekleniyor... Müthiş bir telaş içindeler. "Kimsiniz siz?" diyorum ve yarı mukavemet ediyorum... "Yakasını tut, paçasını tut!" gibi bir heyecan içinde, üstümde silah araması yapıyorlar... O arada "Silah ihbarı var!" diye bir laf... Demek bunlar polis... "Polis misiniz siz?"... İçlerinden biri "polis!" deyip kimlik gösterse, mesele tamam. Oysa benle güreşir gibi bir halleri var ve o anda korkudan beni vurabileceklerini düşünüyorum... "Kim olduğumuzu görürsün!" diye bir söz sırıtıyor gürültü arasında... "Beni kaçırmak isteyen bir örgüt olmasın?.." Kafamdan şimşek gibi geçen bu ihtimal üzerine, "kimsiniz ulan siz orospu çocukları!" diye bir küfürle ümitsiz bir mücadeleye giriyorum... Biri benim altımda ve arabanın kaportasının üstünde... Kafama inen tabanca kabzası... "Polise mukavemet ha!" diye sesler... Karga tulumba, evin orada gördüğüm arabanın içine sokulurken, birkaç kişi de benim arabamın arkasındaki bu arabanın arkasındaki arabaya binmek üzere koşuyor... "Demek bunlar polis!"... Arabanın arka koltuğundayım; sağımda ve solumda, silahlarını kafama dayamış iki kişi... Sırtımdaki paltoyu kafama geçirdiler ve öndeki iki koltuk arasına doğru eğdiler... İçimde bir kurt; bunlar gerçekten polis mi?... Arabayı kullanana saldırıp, bir yere çarpmasını sağlamak veya en azından arabanın yalpalamasından çevrenin dikkatini çekeceğini düşünüyorum; çünkü, eğer kaçırılıyorsam, nasıl olsa beni öldürecekler... "Polisseniz kimlik gösterin!" diyorum. Şoför telsizi gösteriyor ve açıp konuşmaya başlıyor;

 

-"Emaneti aldık, tamam!"

 

Hududunu aşan her şeyin tersine inkılap etmesi gibi, hadise boyunca duyduğum korku ve heyecan, yerini "her şey olacağına varır!" ve "inceldiği yerden kopsun" hissinin umursamazlığına bırakıyor... O anda kendimi değil de evdeki eşimin bana ne olduğunu bilmemesinin telaşesini, kendisini karşılayacağım misafirlerin yanında bizim evin adresinin olup olmadığını düşünüyorum... Acaba içlerinde insani bir duygu kıvılcımı varmı ümidiyle, yaralı kekliğin kendini yakalayan köpeklerin merhametine hitabetmesi şeklinde sesleniyorum:

 

-"Şuradan eve bir telefon edin, sonra nereye götürürseniz götürün!"

 

-"Merak etme, kolay iş!"

 

Arabanın içine kafamdan kan damlıyor... Dilimde, düşüncemde ve kalbimde, "La havle"den başka bir mana mevcut değil... Allah'tan başka davranış ve kuvvet sahibi yoktur!..

 

Araba duruyor ve iniyoruz... Paltom, etrafımı göremeyeceğim şekilde kafama örtülü... Ve beni yere eğik vaziyette tutuyorlar... Sağımda ve solumda kollarımdan tutan iki adam ve bir kişi de ensemden bastırıyor... Karşılayan bir takım adamların sesleri... Beni yakalayanlardan biri, belki yaptıkları işi mühimsetmek ve mühim bir işi başarıyla gerçekleştirdiklerinin takdirini devşirmek üzere şöyle diyor:

 

-"Hayret yahu!... Ne kadar soğukkanlı adam!... Herifin umurunda değil!"

 

Bir diğeri onu destekliyor:

 

-"Helal olsun!.. Delikanlı adammış!"

 

Ortadan söyleniyormuş gibi serdedilen bu laflardan, karşılayıcılarım arasında amirlerinin olduğu neticesini çıkarıyorum... Gözlerimi bağlıyorlar.”

 

Gözlerimi bağlıyorlar... Ve MİT’te başlayan, Siyasî Şube’de devam eden işkence maceram... O hikâye de, bir vehim, bir hayal, bir misâl sırasında varolana döndü!.. (69)

 

Sene 1987... Ademe mahkûm edilmeye çalışıldığım dönem... Şimdi 1991... Gerisini işkencehâneden nakletmek lâzım!..

 

MİT’teki sorgulama gibi, Siyasî Şube’deki sorgulamada da hazır bulunan «Hoca» damdan düşercesine ve güya beni kıpırdıyamamacasına sıkıştırmış bir hakikati ifâde edercesine haykırıyor:

 

- «Senin üstünde kim var, senin üstünde olanın adını söyle!»

 

- «Benim üstümde hiç kimse yok!»

 

Hayvanî bir ses tonuyla bağrıyor:

 

- «Yalan söyleme! Senin üstünde Saddam var!.. Ondan emir alıyorsun!»

 

Irak Devlet Başkanı’ndan emir almam gibi ahmakça bir irtibat kuruş karşısında insan ne diyebilir ki?.. Sözün, bu hıyar keyfiyeti karşısında büsbütün âciz kalacağını gördüğüm için, ses çıkarmıyorum... Seninki büsbütün coşuyor:

 

- «Susuyorsun değil mi?.. Bilmiyoruz sandın!»

 

- «Ne söyleyebilirim ki?»

 

- «Yalan söyleme!.. Doğrudan doğruya ondan emir aldığını itiraf et!.. Ne yapmanı istiyordu, söyle!»

 

- «Ben bütün hayatım boyunca Üstadım’dan başka kimseye bağlı olmadım!»

 

Onun ahmaklığına mukabil Davut, biraz yontulmuş ve haberdar olduğunu gösterici şekilde araya giriyor:

 

- «Necip Fazıl ölünce, tek başına sen kaldın!.. Peki o senin ne yapmanı isterdi?»

 

O ânda da Üstadım’la sarmaş dolaş bir muhasebe içinde olduğumu, ondan cesaret ve mukavemetini dilediğimi anlayabilir miydi acaba?

 

«Hoca», benim «Tilki Günlüğü» isimli eserimdeki «İbda’nın Şark cephesini örgütleme» cümlesi etrafında perendeler atıyor... Tutturmuş, «E’den bahset, E’den» diyor... Ne E’si?..

 

- «Neyi kastetdiğinizi anlamıyorum?»

 

- «Bal gibi anlıyorsun!.. Sen anlatacaksın!»

 

Ivır zıvır tuzakların avladığı abur cubur lâflardan sonra, benim söylemediğimi(!) o söylüyor:

 

- «Erzurum, Erzurum!... Erzurum'u merkez almadınız mı?.. Doğu'daki olayları sen tertiplemedin mi?»

 

- «Nasıl ben tertipledim?»

 

- «Soru sorma!.. Herşeyi açıkça anlat!.. Batman olaylarını sen tertipledin; senin adamların yaptı!»

 

Vay canına!... İş, şakadan kakaya dönüyordu ve bu adamların meslekî başarı uğruna yapmayacağı şey yoktu... Benim, "neye dayandırarak bunu söylüyorsunuz?" sözüme, Davut hışımla cevap verdi:

 

- «Fikri sen üflüyorsun, ajite ediyorsun; ondan sonra da hiçbir şey yapmamış gibi kenara çekilip seyrediyorsun!.. Sen bir hâinsin, devlet düşmanısın!»

 

Ne garip bir durum!.. Dışarıda, fethettiğim alanda fatihçilik oynayan ve ittifak hâlinde "yediği çanağa sıçan soyu" olarak benim inkârıma giden lüpçü ve parsacılara karşılık, burada "davadaki telif hakkım" tescil ediliyor ve dışarıda o türlü, MİT ve Şube'de de bu türlü işkenceye maruz kalıyorum... Üstadım bir "Noktalama"sında şöyle diyordu:

 

-"Söyledik de söylenecek ne varsa, - Bize seyretmek düştü, elâleme parsa!"

 

Ve bana söylediği şu söz:

 

-"Biz bu davanın enayisiyiz!"

 

"Enayi" lâfı üzerine gayr-ı ihtiyarî "estağfurullah efendim!" deyince, hemen şu cevabı yapıştırmıştı:

 

-"Allah'a şükrederim!"

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...