Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
gardenya

AŞk Mektupları

Recommended Posts

AŞK MEKTUPLARI

 

Rasim, bir aksam okuldan döndügü vakit, kendi ismine gelmis bir zarf buldu.

Içinde, çiçekli bir kagit üstüne, su satirlar yaziliydi:

"Rasim Bey, Ben sizi uzaktan uzağa seven bir genç kizim. Çok güzel oldugumu

korkmadan söyleyebilirim. Dünyada en büyük emelim sizin tarafinizdan

sevilmek ve

sizin esiniz olmaktir. Fakat yaslarimiz çok küçük oldugu için zannederim ki

birkaç sene beklemek gerekecek. Simdilik kendimi size tanitmayacagim.

Mektuplarinizi ..... adresine taahhütlü olarak gönderiniz. Benim çok

mutaassip bir beybabam

vardir ki,

çok az sokaga çikmama müsaade eder. Bununla birlikte belki bir gün ayaküstü

görüsebiliriz. Kendimi simdiden sevgiliniz ve nisanliniz saydigim için

sizinle görüsmeyi

fena ve ayip bir sey saymiyorum. Evde yalnizliktan çok canim sikiliyor.

Mektuplariniz benim için bir teselli olacaktir."

On alti yasina gelmis her okul çocugu gibi, Rasim için de hayatta sevilip

sevmekten

daha önemli bir sey yoktu. Bu mektubu okur okumaz yüregine bir ates düstü.

Tanimadigi bu kizi deli gibi sevmeye basladi.

O gece sinemaya gidecekti, vazgeçti, erkenden odasina çekilerek kendisini

seven bu

genç kiza uzun bir mektup yazdi. Mektubu posta kutusuna attigi zaman

birdenbire on

yas büyümüs gibi gurur duyuyordu. Isminin Bedia oldugunu söyleyen bu genç

kiz, Rasim in mektuplarina düzenli olarak cevap veriyor, eger bir iki gün

geciktirecek olursa kiyametleri kopariyordu.

"Sizi ne kadar sevdigini ve sizin mektuplarinizdan baska tesellisi

olmadigini söyleyen

bir zavalli kizin gözlerini yollarda birakmak dogru olur mu? Hem

mektuplarinizi çok

kisa yaziyorsunuz. Bir rica daha: mektuplarinizi biraz okunakli yaziyla

yazamaz misiniz?"

Genç okullu, aksamlari erkenden odasina kapaniyor, sevgilisine kendini

begendirmek

için saatlerce müsveddeler yaparak, kitaplar gibi uzun mektuplar yaziyordu.

Bedia

ayni zamanda merakli bir kizdi. Bazen söyle sorular sordugu da oluyordu:

"Evlendigimiz zaman balayimizi geçirmek için acaba Italya ya mi gidelim,

Isveç e mi?

Bu iki memleket acaba nasildir? Halki nasil yasar ne is görür? Oralara

gitmek için

hangi denizlerden hangi memleketlerden geçilir?" Yahut da "Sen Abdülhak

Hamit

Bey in Eşber ini okudun mu? Nerelerini en çok begendiysen yaz da ben de

okuyayim..." Genç okullu, nisanlisina karsi küçük düsmemek için, cografya

ve edebiyat kitaplari karistiriyor, onun istedigi bilgiyi toplamak için

günlerce çirpiniyordu.

Bedia bir mektubunda ona söyle darildi: "Sizinle muhakkak görüsmeye karar

vermistim. Dün okul dönüsünde yolunuzu bekledim. Fakat bir genç kizin

sevgilisi oldugunuzu hatirlamamis, çok fena giyinmistiniz. Üstünüz basiniz,

 

 

ayakkabiniz çamur

içindeydi. Çocuk gibi arkadaslarinizla mi bogustunuz acaba? Bunu görünce

sizi mahcup etmekten korkarak yaniniza gelemedim."

Rasim fena halde utandi ve üzüldü. O günden sonra olaganüstü dikkat ve

özenle giyinmeye basladi. Bedia bir kere de onun okuldan çikar çikmaz eve

gitmemesinden,

geceye kadar sokakta dolasmasindan sikayet etmisti. Acaba kendisi evde onun

için aglarken, o, baska kizlarin pesinde mi geziyordu?

Rasim dünyada Bedia sindan baska hiçbir kizi sevemeyecegini yeminlerle

yazdi ve

sokakta dolasmaya, tesadüf ettigi kizlara göz ucuyla bile bakmaya cesaret

edemez oldu.

Bir aksam, Rasim 'in annesi Nedime Hanim kocasi Ahmet Beyi matemli bir

çehre ile karsiladi, aglamakli bir tavirla: "Ah Bey, basimiza gelenleri

sorma.

Oglumuza Bedia isminde bir kiz musallat olmus. Bugün Rasim in odasini

düzeltirken mektuplarini buldum.

Evladimiz elden gidiyor. Bir çare bul." Ahmet Bey de hiçbir meraklanma

isareti

görünmüyor, tersine kis kis gülüyordu. Sesini alçaltarak: "Korkma Hanim,"

dedi,

"oglana ask mektuplarini yazan kiz benim! Oglandaki haylazlik arttikça

artiyordu. Ne

okuldaki ögretmenler, ne ben, bütün gayretimize ragmen, ona dogru dürüst

yazmayi

bile ögretemiyorduk. Nihayet düsüne düsüne bu çareyi buldum. Rasim in kiza

yazdigi

mektuplar sayesinde yeni yaziyi mutlaka ögreneceginden ve bu sene sinifi

geçeceginden eminim. Dogrusunu istersen, ben de eski yaziyi bir zamanlar

sana mektup yaza yaza ögrenmistim."

 

 

REŞAT NURİ GÜNTEKİN*

Share this post


Link to post
Share on other sites
...

"oglana ask mektuplarini yazan kiz benim! Oglandaki haylazlik arttikça

artiyordu. Ne

okuldaki ögretmenler, ne ben, bütün gayretimize ragmen, ona dogru dürüst

yazmayi

bile ögretemiyorduk. Nihayet düsüne düsüne bu çareyi buldum. Rasim in kiza

yazdigi

mektuplar sayesinde yeni yaziyi mutlaka ögreneceginden ve bu sene sinifi

geçeceginden eminim. Dogrusunu istersen, ben de eski yaziyi bir zamanlar

sana mektup yaza yaza ögrenmistim."

REŞAT NURİ GÜNTEKİN*

Hikaye ilginç ve güzel giderken Reşat Nuri yapacağını yapmış yine. :)

Share this post


Link to post
Share on other sites
çocukcağızın duygularıyla oynamak değil midir bu? o mektupları yazanın babası olduğunu öğrenince o da babası gibi düşünüp "bu yazılar sayesinde sınıfımı geçeceğim.ne güzel" diyecek mi acaba? :)

der der sen merak etme :)

(ama iş güç sahibi olup daha güzel bir kızla tanışınca der)

Share this post


Link to post
Share on other sites

biz ilkokuldayken bu hikayeyi sene sonunda sahneye taşımıştık(!) batırmıştım piyesi şöyleki : gidip çocuğun odasında mektupları bulup telaşla kocama söylemem gerekiyodu .. ama ben dalmışım sahnede, öyyle oturuyorum :) gidip mektupları bulmayı unutmuştum bi baktım salonda uzun süren bi sessizlik meger beni bekliyolarmış.. hay Allah ya nerden getirdiniz aklıma şimdi :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çok hoştu yaa ne güzel yazmış.nedmanüncüm canım kardeşim mektupları unutmana hiç şaşrımadım :) piyesini izlemeyi çok isterdim kasete filan çekmişmiydiniz eğer varsa kaset bi ara yolla canımcımcımcımcım:D

Share this post


Link to post
Share on other sites
Hikaye ilginç ve güzel giderken Reşat Nuri yapacağını yapmış yine. :)

Selamlar,

 

Katılıyorum :) Harf devrimini bi şekilde oraya sıkıştırmasa ölürdü sanki. Neticede zaten öldü ama Allah gecinden verdi... :D

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

BUNA BENZER BİR ROMAN HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR'IN KUYRUKLU YILDIZ ALTINDA BİR İZDİVAÇ ROMANI... YAZIYI OKUMAYA BAŞLARKEN ACABA O MU DEDİM, BU ROMANIN İLK 30 SAYFASINDA GÜLME KRİZLERİNE GİRMİŞTİM, MÜTHİŞ KOMİKTİ, ZATEN HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR'IN OLAYLARI VE İNSANLARI MÜKEMMEL BİR ŞEKİLDE AYNIYLA TIPATIP (BİR BAKIMA FOTOĞRAF ÇEKER GİBİ) TAHLİL ETME YETENEĞİ VARDIR, GERÇİ SONRAKİ BÖLÜMLER OLDUKÇA SIKICIYDI, BU DA O DÖNEM YAZARLARININ ZAYIF TEKNİĞİNDEN KAYNAKLANAN BİR HASTALIK...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Selamlar,

 

Katılıyorum :D Harf devrimini bi şekilde oraya sıkıştırmasa ölürdü sanki. Neticede zaten öldü ama Allah gecinden verdi... :P

 

Saygı ve selamlarımla

 

 

:) :) :D :D

 

Allah gecinden verdi dogru :P vardir bir hikmeti patron

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...