Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
dedektifx

Büyük Doğu Gençlik Hareketi Temel Strateji Ve Politika Belgeleri

Recommended Posts

Malumunuzdur yeni yeni şekillenen Büyük Doğu Gençlik Hareketi adında bir hareket var. İfade Dergisi'de yayın organları. Şimdi İfade Dergisi 5. Sayı'ında yayınladıkları "Temel Strateji ve Politika Belgeleri"ni veriyorum.

 

 

Büyük Doğu Gençlik Hareketi Temel Strateji ve Politika Belgeleri

 

 

Büyük Doğu Gençlik Hareketinin nihai gayesi Büyük Doğu-İbda dünya görüşünün teklifi olarak Başyücelik Devlet şeklini ÖNCELİKLE Anadolu’dan başlamak üzere tüm dünyaya hakim kılmaktır. Bu cümleden anlaşılacağı üzere demokrasi-diktatörlük arası yalpalanan dünya küfür cephesinin tüm tekliflerini baştan red eder.

Tüm mensupları, istikbalde vücut bulması için çalıştıkları Büyük Doğu Devleti’ine peşinen bağlıdır. Başka bir devlete bağlılık ve mesuliyet duygusu içinde olamazlar!.. Zira bir müslümanın ancak ve ancak Allah ve Rasûlü’nün ortaya koyduğu MUTLAK ÖLÇÜLERE bağlı DEVLETE bağlılığı olabileceğinin şuuruna kayıtsız ve şartsız ermişlerdir.

 

Bu gözle; Her şey Büyük Doğu için, Büyük Doğu’ya göre ve Büyük Doğu’ya doğrudur!..

 

Hareketimiz ne bir dernek, ne bir vakıf ne de bir parti değildir. O bir ruhtur ve nihaî gayesi uğruna FAYDA ümid ettiği her türlü oluş ve buluş yollarını kendisine bağlı bir şube olarak görür. Buradan da anlaşılacağı üzere, nihaî gayesine erme yollarını tıkayan bir hal ve durum karşısında kendi öz evladı hükmündeki tüm tezahür zeminlerini kendi öz eliyle imha etmekten çekinmez!..

 

Büyük Doğu Devleti, ümmetin geleceğe sarkan kurtuluş iradesinin elle tutulur tek ifadesidir!.. Kemalist rejimin üzerine çöreklendiği Türkiye Cumhuriyeti ancak ve ancak topyekûn Büyük Doğu Devleti’ne inkilâp ettiği gün ÜMMET DEVLETİ OLABİLİR!..

 

Merkezi Anadolu kabul edersek, merkez ve çevremizde bütün olamayışları, eremeyişleri ve varamayışları bu temel eksikliğin tezahürleri olarak görmemiz gerektiği anlaşılır. Öyle ise mevcut halde kim nerede ve nasıl bulunuyorsa bulunsun, bu temel irade etrafında SAMİMİYET ve İSTİKAMET sahibi olmak müslümanlığın bir namus ve şeref borcudur.

 

Eşya ve hadiseleri değerlendirirken – dış ve iç- temel ölçümüz Büyük Doğu Devleti’nin faydasından ibarettir. Mevcut süreç “kuruluş ve bu yolla kurtuluş” süreci olduğuna göre, tüm politik mevzilenmeler bu stratejik ana hedefin gerçekleştirilmesi uğrunda mevziî iniş ve çıkışları temsil ederler. Buradan anlaşılması gereken de, politik “kavram”ların yaşanan sürece bağlı olarak değiştirilebilir vasıfta olabileceğidir.

Genelde yaşanan krizlerin ve şuur burkulmalarının sebebi bu sahada değişim zaruretinin anlaşılamamasından doğmaktadır. “Vatan”, “namus”, “emperyalizim”, “ hürriyet”, “demokrasi”, “otorite”… vs gibi yaşanan değişime bağlı olarak politik mahiyet kazanan kavramlar ve buna bağlı akımlar bizim için temel stratejimizin emrine alabileceğimiz veya terk edebileceğimiz kavram ve akımlardır. Burada almaktan ve terk etmekten kasıt yaşanan mevziî sürecin bir HALİNDE “asıllaştırılması zarurî” olan kastıyladır.

 

Mübahların zaruret belirttikçe farza yaklaşması, terki zaruret belirttikçe harama yaklaşması gibi, mübâh hiç bir zaman dinin değişmeyen aslî farz ve haram ölçülerine dahil olmamak kaydı ile nasıl farz gibi-haram gibi sınıfı içinde dereceleniyorsa, bizim dünya görüşümüzün aslından olmayan tüm politik halihazır kavram ve akımlar HALE göre içi tarafımızdan doldurularak kullanıma alınması gerekli olanlar veya tersi içi tarafımızdan doldurularak terki gerekli olanlar şeklinde zarurete bağlı olarak kıymetlendirilmesi gerekenler olarak görülmelidirler.

 

İslam hakimiyeti idealine “duygu”da –kalben- bağlanan her müslüman bizim için mübarektir. Fakat bu duygu ve bağlanışın şuur seviyesine bağlı olarak müşahhas tezahürlerinin bir derecelenme içinde olduğu da bir bedahattir. Kimisinin şuuru bu duygu ve bağlanışı işlenmemiş bir maden gibi ham ve kaba haliyle temsil ederken, kimisi mücerret bir söz sahipliği sınırında temsil ediyor. Kimisi reformcu ve tedrici bir ilerlemeyi esas kabul ederken, diğer kısmı devrimci ve hepci bir usûlü benimsemiş bulunuyor.

 

“Su bulunmadan boru döşenmez!..”Kök, gövde, dal ve yapraklarına kadar bir ağaç bütünlüğünü tasavvur edersek, Büyük Doğu Devlet ideali bahsini ettiğimiz tüm derecelenmeleri hasrında bütünleyen en üstün ŞUUR DURUMUNU temsil eder.Büyük Doğu Devlet’ine bağlılık bu tasvir içinde Allah ve Rasûl’üne kayıtsız ve şartsız teslim olmak kökünden temellenen sonrasında çağının zarurî kıldığı dünya görüşü ve yine buna bağlı siyasî ve politik mücadelesiyle genişliğine tezahür eden bir BÜTÜNE BAĞLILIKTIR!.. ÖYLE ise;Peşinen anlaşılması gereken; BÜTÜNLENMEDEN bütünleyemezsin.

 

Büyük Doğu Gençlik Hareketine mensubiyet tavizsiz ve yekpâre bir iman, ideoloji ve siyaset bütünlüğüne erebilenlerin mensubiyetidir. Gerisi ancak sempati empati düzeyinde cılız ve ham duygulanmalardan ibaret!..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...