bozkurt 70 Report post Posted July 6, 2013 Mısır ' da ki askeri darbe , yeniden tarih sahnesine çıkmaya hazırlanan Müslüman halklara karşı, tüm küresel güçler tarafından hazırlandı. Türkiye ,Mısır ve Suriye ' de kurulacak yeni devlet düzeni küresel güçleri rahatsız etti.Onlardan beklenen aslında buydu.Bakalım bundan sonraki süreç nasıl şekillenecek.İnşallah bu son atakları olur. 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ya-Leyl 333 Report post Posted July 10, 2013 Ordunun yönetime el koymasının ardından görevinden uzaklaştırılan seçilmiş ilk sivil Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi destekleyen yüzbinlerce kişi, ilk teravih namazında saf tuttu. Namaz sonrası Muhammed Mursi, şehit edilenler ve İslam alemi için gözyaşlarıyla dua edildi.Adeviye Meydanı'nda teravih namazı kılınırken, aynı saatte diğer tarafta darbecileri destekleyen kadınlı erkekli binlerce insan, katliamı ve darbeyi göbek atarak kutladı. -Güncel- 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ya-Leyl 333 Report post Posted July 10, 2013 Allah Mursi'ninin ve Mısır'ın yardımcısı olsun.Akbabalar pusu kurmuş bekliyor. 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
mumin 414 Report post Posted July 10, 2013 beni en çok sarsan suudi arabistanin desteğidir.müslüman bu denli satılmis olamaz.kafirin desteğinden ziyade bizi dost bildiğimızin attığı gül incitmistir. ıslam aleminin geldiği noktayı fark etmek ve acilen üzerimize düşeni yapmada hareket şarttır ve bilelim ki bu dua etmenin çok daha ötesinde olmalıdir. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Hâcegân 226 Report post Posted July 11, 2013 Evet, bir darbe oldu, ama bu darbe tam anlamı ile başarılamadı aslında. Darbe ters etki yapacak ve ora halkının iradesi tekrar işbaşına gelecek, böyle düşünüyorum. Suudi devletinin darbeye destek çıkması ise bizi şaşırtmamalı. Çünkü bu topraklara ait devletlerin halkı Müslüman olabilir ama yönetim kademesi o halkı temsil kabiliyeti olmayan azınlık... Bizim ülkemiz de dahil, bu topraklara ait ülkelerin sınırları belli merkezlerden nasıl çizilmişse, aynen böyle de o ülkelerin yönetim kademesi belirlendi. Suudi devleti de böyledir... Mesela Suriye de böyledir, Nuseyri inanca sahip azınlık bir gruba ülkeyi yönetme yetkisi vermişler de, peki bu yetkiyi veren kim? Bunun için tarihin derinliklerine inmek gerekir. Mesela Esat kendi ülkesinde seçimlere girse, o seçimlerden galip ayrılabilir miydi? Tabiki hayır!!! O zaman bu ülkelerin yönetimine geçen insanlar, o ülke halklarının iradesi dışında belirlendi ise gerçek nedir? Düşüne biliyor musunuz? Mübarek döneminde Gazze abluka altında idi, dünyaya açılan bir penceresi dahi yoktu. Sonra Mursi seçimle işbaşına gelince, yönetim kademesine halkının iradesini yansıtınca Gazze ablukasına bir kapı açtı ve ablukayı zayıflattı, İsrail'i zor durumda bıraktı. Mursi'ye darbe gelince, darbecilerin yaptığı ilk iş Gazze'y, yine abluka altına almak oldu. Her şey ortada... Ben asıl başka bir şey dile getireceğim... Atatürk serbest seçimlere girseydi zamanında, seçimleri kazanabilir miydi? Yaaa... 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites