isyanlı sükut 4 Report post Posted November 29, 2006 Yıl: 1965 "Karşıma âniden çıkınca ziyâdesiyle şaşakaldım.. Nasıl bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim. Buna mukâbil az bir müddet sonra kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı.. Üstümü başımı toparladım, kendinden emin bir sesle 'akşam-ı şerifleriniz hayrolsun' dedim.." Yıl: 1975 "Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Ne yapacağıma karar veremedim, Heyecandan ayaklarım titredi. Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, Kendinden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim.." Yıl: 1985 "Karşıma âniden çıkınca fevkalâde şaşırdım.. Nitekim ne yapacağıma hükûm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi. Amma ve lâkin kısa bir süre sonra kendime gelir gibi oldum, nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendinden emin bir sesle 'hayırlı akşamlar' dedim.." Yıl: 1995 "Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım.. Fenâ hâlde kal geldi yâni.. Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim.. Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle 'selâm' dedim.." Yıl: 2006 "Âbi onu karşımda öyle görünce oha falan oldum yâni.. Oğlum bu iş bizi kasar dedim, fenâ göçeriz dedim, enjoy durumları yâni.. Ama concon muyum ki ben, baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin.. 'Hav ar yu yavrum?'" Yıl: 2026 "Ven ay sov hör, ben çok yâni öyle işte birden.. Off, ay dont nov âbi yaa.. Ama o da bana öyle baktı, if so âşık len bu manita.. 'Hay beybi..'" Hâlâ vakit var!. TÜRKÇEMİZE SAHİP ÇIKALIM.... Quote Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted November 30, 2006 Hayati derecede önemli bir konu. isyanlı sükut'un temsili örneğinde de görüldüğü üzere sosyal hayatta can çekişen, temel değerlerinden mahrum bırakılan ve deyim yerindeyse hırpalanan bir Türkçe kullanılıyor.Özellikle genç kesimin dikkatli olması lazım... Quote Share this post Link to post Share on other sites
selahaddineyyubi 0 Report post Posted April 7, 2008 kitap okuma alışkanlığı kazandırılmazsa bizim kuşağa gidişat kötü.bunu yapacak olan anne ve babalar.nasıl oğlunu alıp maça götürüyorsa arada bir de olsa kütüphaneye de götürmeli.eh çocuklar her şeyin en iyisini annem babam bilir diye düşünürmüş belli bir yaşa kadar.anne baba düzgün olursa yavruları da düzgün olur inşallah yoksa on yirmi yıl içinde bize kaaal gelir çüş falan oluruz bütün dünya dillerinden benzersiz bir karışım olan evrensel türkçeyi kullanmayan kalmaz. Quote Share this post Link to post Share on other sites
babalarkulu 1 Report post Posted April 10, 2008 İngilizce kelimeler pek artmıyor ama eskiden kırsal kesimde kullanılan kentsel kesimde argo diye algılanan kelimeler gençlerin dilinde.Burası iyi bir gelişme öze dönmek açısından fakat anlatım kısırlaşıyor, Köktürk kitabelerindeki dille edebiyat nasıl yapabilirsinki? Quote Share this post Link to post Share on other sites
ilcege 36 Report post Posted April 10, 2008 Nerde eskinin o latif, edip Türkçe'siyle konuşan insanları...Şimdilerde durum pek iyi gözükmüyor.Dil bahsi üzerine ne kadar kalem oynatılsa azdır. Quote Share this post Link to post Share on other sites
babalarkulu 1 Report post Posted April 10, 2008 Tamamda hasib kardeş arapça farsçe kelimeler kabul ama osmanlıda bunun dozajı kaçırılmıştı..... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Dervish 47 Report post Posted April 11, 2008 Osmanlı zamanından kalma arkadaş(bak bu bir iltifattır farklı algılanmasın), madem o kadar iyi biliyorsun fazla kaçan dozajlar nelermiş söyle bakalım. Yes mr. I wait for your answers. (Bende dojazı fazla kaçmış gelecekten gelen biriyim yaa?) Yüzlerce yıl kullanılan bir dilin dozaj miktarı nasıl olmalıdır? Bu arada bu konuyu daha evvel defalarca gördüm. Defalarca görmem beni sevindiriyor. Daha fazla insan defalarca görmeli diye düşünüyorum. Konuyu açan arkadaşa sevgiler, saygılar :) Quote Share this post Link to post Share on other sites
babalarkulu 1 Report post Posted April 11, 2008 Acaba Nedimin Gazellerini mi Yoksa Karacoğlanın Koşmalarını mı halk daha iyi anlıyordu? O zamanın halkının çoğu kırsal kesimdeydi, bu inkar edilmez bir gerçektirki Şehir diliyle Kır dili farklıydı, O zamanda çoğunluk kırda yaşıyordu. Quote Share this post Link to post Share on other sites
ilcege 36 Report post Posted April 11, 2008 Ben yazımı en baştaki yazıya istinaden yazmıştım.Senin bahsettiğin mevzu çok farklı.O hususta fikir beyan edecek bilgi sahibi değilim babalarkulu... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Dervish 47 Report post Posted April 11, 2008 Acaba Nedimin Gazellerini mi Yoksa Karacoğlanın Koşmalarını mı halk daha iyi anlıyordu? O zamanın halkının çoğu kırsal kesimdeydi, bu inkar edilmez bir gerçektirki Şehir diliyle Kır dili farklıydı, O zamanda çoğunluk kırda yaşıyordu. Olay Osmanlı'nın dojazı kaçmış olan dili değilmiydi. Ama sen tutup Nedim ile Karacaoğlan'ı karşılaştırdın. Bak viki Nedim hakkında ne diyor: "NEDİM divan şiirinde çığır açmış büyük bir şairdir. Ne var ki onun değeri öldükten çok sonra anlaşılmıştır. Şair ayrıca İstanbul aşkıyla da tanınır. Zaten İstanbul şivesi akımının da öncüsü Nedim'den başkası olamaz" Bizim olayımız "Sanat için sanat - Halk için sanat" kavgası mı olmalı? Halka sorarsan tabiki halk için olmalıdır, sanatçıya sorarsan çoğu sanat için olmalıdır der. Bana sorarsan sanat, sanatçı içindir. Sanatçı isterse topluma yönelik yapar isterse sanata yönelik yapar. Toplum için yapanda sanatçıdır, sanat için yapanda. Birine sen iyisin diğerine sen kötüsün diyemem. Hem bu şu andaki konumuzun dışında kalıyor biraz. Hemen konunun aslına dönelim. Kaçan dojazlardan bahsedelim. Sen çok usta bir dilbilimci misin? Osmanlıcayı yalayıp yuttun mu? Sap gibi konuya atlayıp "arapça farsçe kelimeler kabul ama osmanlıda bunun dozajı kaçırılmıştı....." sözünü ne cüretle kurabiliyorsun? Bu yazını görünce "şu backzekalıya bak oha falan oldum yani, hayır backlik yapısında mı var sonradan mı eklediler bilemiyorum, sormam gerek" dedim kendime. Ve soruyorum küçüklükte unutmadığın sana kalıcı bir hasar veren bir olay mı yaşadın? Nobel edebiyat ve tarih ödülü adayı arkadaşım beni engin denizlerindeki bilgilerinle aydınlatmanı istihram ederken gözlerinizden sevgi ve ağzımın akan sularıyla öpüyorum. Quote Share this post Link to post Share on other sites
babalarkulu 1 Report post Posted April 12, 2008 Bilki ben Osmanlıca okuyup yazmasını biliyorum, Osmanlıcadan kitaplarda okudum.Acaba dili farsça kelimelerle doldurmakla ingilizce kelimelerle doldurmak arasında bir fark var mı? Quote Share this post Link to post Share on other sites
Dervish 47 Report post Posted April 13, 2008 111 mesajlı dedelerkulu Bende ingilizce okuyup yazabiliyorum. Okuyorum yazıyorum. Ben hiç demedim len ingilizler, dilinizin dojazı kaçmış kızılderilice ve aborjineden dilinize çok fazla kelime geçmiş. Özünüzü kaybediyorsunuz uleyn dikkat! Nolacak şimdi? Quote Share this post Link to post Share on other sites
buyukdogu 529 Report post Posted April 14, 2008 Bilki ben Osmanlıca okuyup yazmasını biliyorum, Osmanlıcadan kitaplarda okudum.Acaba dili farsça kelimelerle doldurmakla ingilizce kelimelerle doldurmak arasında bir fark var mı? Hemde öyle bir fark/farklar varki Biz bu Araplar'la/Fars'larla önce savaşmışız, sonra bir olup Çinli'lere karşı Talas'ta birlikte vuruşmuşuz. Sosyal, idari, iktisadi ve kültürel o kadar etkileşimde olmuşuzki; kimi Arap'lar/Fars'lar Türk'leşmiş, kimi Türk'lerde Arap'laşmış/Fars'laşmış. Komşuluk yapmışız, kız alıp vermişiz, aynı çadırı paylaşmışız vs. say say bitmez. Lakin İngiliz'le, Frenk'le, bilmem kimlerle zerre kadar münasebetimiz olmamıştır; onların bizlere karşı beslediği ve geliştirdiği güzel emellerden başka (!) Şimdi burada Arap'ları/Fars'ları savunacak, İngiliz'leri yerecek değilim; fakat ne olursa olsun aralarında bir fark olduğunu ve olması gerektiğinide söylemekten kendimi alıkoyamam. Karahanlı'lardan başlayarak Osmanlı'ya kadar devam eden coğrafi birliktelik ve etnik zenginliklerin elbette Türkçe'yi değiştirmesini/etkilemesini mantıklı görmeli ve kabul etmeliyiz. Örnek vereyim; Selçuklu'larda sarayın, ordunun, sanat kesiminin ve halkın tercih ettiği diller farklı farklıydı (Farşça, Türkçe, Arapça vs.) Quote Share this post Link to post Share on other sites
babalarkulu 1 Report post Posted April 15, 2008 Tamam kardeşim Farsça kelimeler atılsın demiyorun amma Osmanlıdaki Saray Çevresinin konuştuğu dildeki farisi kelime miktarı ne kadar halk dilindeki ne kadardı? Quote Share this post Link to post Share on other sites
buyukdogu 529 Report post Posted April 18, 2008 Mesala dün merhum Cemil Meriç'in kızı Prof.Dr.Ümit Meriç'in konferansı vardı. Tabi dinlenilmesi gereken bir şahsiyettir ve gittik dinlemeye. İran'la alakalı izlenimlerini aktarırken şöyle birşey dedi: Farsça Türkçe olduğu kadar, Türkçe'de Farsça'dır. Yani bu iki dili birbirinden ayrı tutmamak gerekir. Sosyal, kültürel ve dini birlikteliğimiz olduğu için; bu iki dilin birbirinden etkilenmesi kadar doğal birşey yoktur dedi. Sormak yetkim ve haddim değildir belki ama, babalarkulu nikli şahsın atılma sebebini öğrenebilirmiyim acaba? Quote Share this post Link to post Share on other sites
Muvazene 190 Report post Posted April 18, 2008 Selamlar, Elbette ki sorma hakkına sahipsiniz. Babalarkulu rumuzlu üyemiz, rahatsız edici, saygısız, kaba üslupla yazılan mesajlarından ötürü defaatle uyarılmasına rağmen bu üsluptan vazgeçmemiş ve vazgeçmeyeceğini söylemiş olması ve son olarak da, sizlerin görmediği, yönetimin yazıldığı anda müdahale ettiği ‘Şeyh Bedreddin Hazretlerine Yapılan İftiralar’ isimli başlıkta üslup bilmez mesajları ve o başlıkta tartışmaya girdiği bir üyemize özel mesaj ile yakışıksız, uygunsuz, çirkin kelamlar göndermesi hasebiyle, forum ahlakına ve çizgisine uymayan davranışları neticesinde forumdan uzaklaştırılmıştır. Üslubunu bu yönde devam ettirmeseydi atılmayacaktı, lakin kendisi ne yazık ki, bu gayri nezih üslupta berdevam vaziyette kalmakta ısrar etmiştir ve yönetimin kendisine hem özelden hem genelden ulaştırdığı ihtarlarına kulaklarını tıkamış ve malum neticeye ulaşmıştır. Saygılarımızla Quote Share this post Link to post Share on other sites
buyukdogu 529 Report post Posted April 18, 2008 ‘Şeyh Bedreddin Hazretlerine Yapılan İftiralar’ isimli başlıkta üslup bilmez mesajları ve o başlıkta tartışmaya girdiği bir üyemize özel mesaj ile yakışıksız, uygunsuz, çirkin kelamlar göndermesi hasebiyle, forum ahlakına ve çizgisine uymayan davranışları neticesinde forumdan uzaklaştırılmıştır. Anladım sağolun. Quote Share this post Link to post Share on other sites