Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
adıdeğmez

İdare Lambası Ve Güneş

Recommended Posts

İDARE LAMBASI VE GÜNEŞ

Üstad Necip Fazıl, “şairliği küçük ve adi hissiliklerin üzerinde gören, onu idrakin en ileri merhalesi sayan” bir şahsiyet olarak eser vermiş, poetikasını, şiir ve sanat düşüncesini bu anlayışa göre geliştirmiştir.

60 yıl şiir yazan, fikir üreten, eser veren Üstad Necip Fazıl, şiir dışında eser vermeseydi de, dünya çapında bir insan olarak anılırdı… Fakat o, şiirle yetinmemiş, başka alanlarda da, büyük çaplı ve kalıcı eserler vermiştir.

Üstad, eskilerin ifadesiyle, “Zülcenaheyn” (çift kanatlı) denilen türden bir şahsiyettir. Büyük şiir ve büyük tefekkür, onda, atbaşı gider. Şiiri tefekkürünü mayalarken, tefekkürü şiirini besler… Şiir ve tefekkür alanında derinliğine ve genişliğine, muhteşem bir yapı kurmuştur. Büyük Mürşid Seyyid Abdülhakim Arvasi Hazretleri’ni tanıdıktan sonra, hep “büyük memuriyet”ten bahsetmiş, “bu memuriyeti” yerine getirmek için çalışmıştır.

1939 da yazdığı, hem hayatı, hem de şiiri, sanatı ve tefekkürü için dönüm noktası olan “Çile” isimli şiirde:

 

“Ver cüceye, onu olsun şairlik,

Şimdi gözüm büyük sanatkârlıkta” der.

 

Bu mısralara bakıp da, onu “sabık şair” diye damgalayanları, bu tarihten sonra yazdığı

ölümsüz şiirlerle utandırmıştır.

Onu, şiirde Yunus Emre, Mevlânâ, Fuzûli, Şeyh Gâlip gibi ustalarla birlikte

düşünüyoruz… Büyük tefekküre gelince… Tanzimatla birlikte, “dalları bastı kiraz!” tekerlemesini andırırcasına, ortalığı “onbaşı kültürü” seviyesinde; reçetelik çapta adamlara “düşünce adamı” denilen bir çığır açıldı… “Yarım adamların, yarım adamları” şeklinde sürüp gitti bu çığır… Bu çığırdan gelip gidenler içinde, Türk cemiyetinin ne verdiği, ne aldığı, neyi tutup vermemesi ve neyi çekip alması gerektiği ve bunlarla iç içe, insan, cemiyet, dünya, tarih muhasebesi üzerinde, tek çilenin tek damla terini dökmüş tek kafa mevcut değildir… Yüzyıllardan beri beklediğimiz, büyük mütefekkir hasretimizi, 20.yüzyılda Üstad Necip Fazıl giderdi. Onun yeri, gözümüzde, İmam-ı Gazali’nin yanıbaşıdır.

Üstad, şiirde olduğu gibi, büyük fikirde de, “idare lambasına göre güneş” gibidir…

Gökyüzünde sayısız yıldız vardı ama, güneş “tek”tir. Güneş çıkınca, yıldızlar görünmez olur. 100. doğum ve 21. ölüm yıldönümünde onu Fatihalarla anıyoruz.

“Milyonlar var, adam yok; yetecek bir dolmuşa” diye hayıflanırdı sık sık… Gıdasını Üstad'dan alan yüz binlerce insandan bahsedilir! Bu insanlar nerededirler? Ne iş yaparlar? Kurusıkı pohpohlamaları saman alevi cinsinden anma toplantılarını bir kenara bırakalım. Üstad’ın uğruna bir ömür verdiği “dava” hâlâ “hor” ve “öksüz”…

Büyük şair, mütefekkir ve dava adamını gerçekten seviyorsak, onun şanına yaraşır işler yapalım!..

İşte meydan!..

 

................................................................................

................................................................................

.

....................

 

Yüzyıllardan beri beklediğimiz, büyük mütefekkir hasretimizi, 20.yüzyılda Üstad Necip Fazıl giderdi. Onun yeri, gözümüzde, İmam-ı Gazali’nin yanıbaşıdır.

 

 

 

 

Muzaffer DOĞAN

Vakit Gazetesi

- 26 Mayıs 2004 -

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...