deniz 2 Report post Posted June 17, 2007 Meydan şiirinden bir bölüm: Bu muydu Büyük Doğu, Kırk yıllık muhasebe? Deli olsa yanaşmaz İşlerini tasvibe! Bu bölümü okuyunca aklıma şu soru takıldı: ACABA üstada layık talebeler olabiliyormuyuz, veya olmaya çaba harcıyormuyuz? Quote Share this post Link to post Share on other sites
BDG 76 Report post Posted June 20, 2007 Büyük Doğu, yeni neslin gür sesi.Asırlara hükmedecek yeni neslin yüzlerce yıllık muhasebesi. İşte dava karşımızda ama, bu davayı yürütecek nesil nerede? Deli bile bu işe onay vermiyor... Anlayacağımız kainat çapında bir vaka ile karşı karşıyayız.Herşey daire diye düşünelim. Ve her ilk başta ilk daireden olmak üzere tüm kainatı kuşatan yaratılmış olan herşeye yaratanın yarattığı gayeyi görerek daireleri birleştirelim.Tâ ki son daireyeye kadar. İlk daire biziz.Kendimize madde üstüne taşımalıyız.Manayı madde ötesinde aramalıyız/bulmalıyız. Miyarımızda ruh tahlillerimiz/ kainatı kuşatan inancımız yer almalıdır. Ve sonrasında ilk daireyi tamamlayıp devamında daireleri birleştirmeye başlamalıyız.Aksiyona geçmeliyiz.Teşkilatlanmalıyız.Teşkilatlanmalıyız.Ve artık fikir boyutu aksiyon boyutunda hayat bulmaya başlamalıdır... Taif'te O'na atılan her taş sonsuzlukta kaybolup gidecek.Ama O(kainatın efendisi) hep yüce kalacak.Taşlanması pahasına da olsa inancı, davası kainatı titreten bir eda ile alemlerin tümünü kuşatmıştır ki, bize düşen İslamın emir subayına memurluk yapmak.Taşlanma pahasına da olsa...Allah nurunu tamamlayacaktır. Büyük Doğu'nun mis kokusunu ruhumuzda koklamak ve bizde olan güzellikleri bizim dışımızdakilerle paylaşmak zorundayız.Madem boşa yaratılmadık.O zaman boşa gitmemeliyiz.Yaşamak ve yaşatmak. Kainatı her noktası ile kuşatan nizamı ilk başta kendi nefsimizde inşası yapıp dairemizi genişletmeliyiz... Quote Share this post Link to post Share on other sites
www.radyoayasofya.com 0 Report post Posted June 20, 2007 teşekkürler Quote Share this post Link to post Share on other sites
hafakan 195 Report post Posted June 21, 2007 Madem boşa yaratılmadık.O zaman boşa gitmemeliyiz.Yaşamak ve yaşatmak. Kainatı her noktası ile kuşatan nizamı ilk başta kendi nefsimizde inşası yapıp dairemizi genişletmeliyiz... Ne güzel demişşin be arkadaşım. Quote Share this post Link to post Share on other sites
deniz 2 Report post Posted June 30, 2007 teşekkür ederim BDG kardeşim çok güzel yorumlamışsın Quote Share this post Link to post Share on other sites
Uzaklaştırılmış Üye 0 Report post Posted June 30, 2007 Davamız uğruna hiç birşey yapmıyoruz.Yaptığımız herşey hiç birşeyden öteye geçmiyor.Yani çalışıyoruz ama ilerlemiyoruz.Şu ana kadar bir somut örnek çıkarabilirmiyiz.Biz şunu değiştirdik diye? Ben düşünüyorum da hiç bir şeyi değiştirememişim...Kendimi bile... Çözüm yolumuz var mı? Elbette.İnsanoğlu şeytan ve nefsi ile mücadele içinde.Sürekli bahaneler üretiyoruz yuvarlak yaşıyoruz.Şimdi işim var şudur budur.Birşeye başlamak için en iyi zaman içinde bulunulan zamandır.Köşeli olmamız gerekir.Yani keskin.Bu mudur?Budur ! Üzerime düşen nedir ? Şudur. Başla.Bunun böyle olması gerekir.Yani biz sürekli nefsimiz ve şeytana uyarak, başlıyorum; 1-Aman ne adamlar gelip geçmiş değiştirememiş şu dünyayı ben mi değiştireceğim? 2-Şimdi işim var, yorgunum vs. 3-Kim laf anatacak bu kıt adama şimdi; 4-Ne olduğu belli anlatsam ne olacak değişecek mi sanki? Heh.. vs. vs. vs. bunlar yalnızca bir kaç örnek...Hayatımız bunlarla dolu...İşte yuvarlak kavramlar bunlar...Keskin olmak derken kasteddiğim şey."Yapmalıyım hiç birşey engel değil." fikri... Ders çalışamıyorum gürültü var, ortam yok, içimden gelmiyor vs. vs. vs. görsel materyal yok falan filan... "Arkadaş bana bak ! Ders çalışmak için kitabı açacaksın okuyacaksın.Öğrenene kadar okuyacaksın." ki günümüzde bu bahsettiğimden kat kat daha fazla imkan var elinde. Bahane üretmemeliyiz...Şeytana uymamalıyız.Tokadı yapıştırmalıyız şeytanın ve nefisimizin yüzsüz yüzüne... Nefis "makine" gibi...Şeytan kontrol ediyor.O makinenin fişi sizin elinizde.Çekin o fişi. Ayrıca büyük şeyler yapmak için çığır açmak maceralarla uğraşmayalım.Yapacağımız en büyük iş üzerimize düşen iştir.Bu davada üzerimize düşen neyse onu yapalım.. Vesselam Quote Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted June 30, 2007 Davamız uğruna hiç birşey yapmıyoruz.Yaptığımız herşey hiç birşeyden öteye geçmiyor.Yani çalışıyoruz ama ilerlemiyoruz.Şu ana kadar bir somut örnek çıkarabilirmiyiz.Biz şunu değiştirdik diye? Ben düşünüyorum da hiç bir şeyi değiştirememişim...Kendimi bile... selamlar, muhasebe, bu ve diğer yazılarınızda sürekli üzerinde durduğunuz bir mesele halini almış vaziyette . sürekli mevcut olandan yakınıp, ideal olanı gerçekleştirememe serzenişini dile getirmektesiniz... Muhasebe, bir fikriyatın altyapısıdır.Yaşanması bir teferruat ya da ayrıcalık değil, olmazsa olmazdır. Düşüncelerinize bu noktaya kadar laf yok... fakat ; ruh ve kafa olarak bunu bir takıntı haline getirmişseniz biraz daha açarsak; enerjinizi çözüm üretmek yerine problem kaşifliği yapmak için kullanırsanız kendi yolunuza barikat kurmuş olursunuz. ki bu da size faydadan ziyade zarar getirecektir.Unutulmamalı ki müslüman problem yaratan değil çözen kişidir... serzeniş, kişiyi yarı yolda bırakacak kadar mevzubahis olmamalıdır diye düşünüyorum... Umarım düşüncelerimi yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek şekilde aktarabilmişimdir. saygı ve selamlarımla.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
deniz 2 Report post Posted July 2, 2007 BİZE KALAN AZİZ BORÇ ASIRLIK ZAMANLARDAN; TARİHİ TEMİZLEMEK SAHTE KAHRAMANLARDAN... üstadın tek başına aldığı mesafeyi bizler bunca kişi alamadık. fakat yapmamız gereken karamsar olmak değil sadece daha fazla çaba sarfetmek. O gün elbet gelecek, biz sadece bunu hızlandırma yolunda olalım... Quote Share this post Link to post Share on other sites
