BDG 76 Report post Posted July 8, 2007 YÜK Bu yük senden Allah'ım, çekeceğim, naçarım ! Senden sana sığınır, senden sana kaçarım ! 1 Share this post Link to post Share on other sites
serdengeçti 10 Report post Posted July 8, 2007 Haleti ruhiyemize nasıl da kısa ve öz bir biçimde tercüman olmuş değil mi? Share this post Link to post Share on other sites
mürid 20 Report post Posted August 4, 2007 Kulluk bilincinin ve Rab sevgisinin son raddede hissettirildiği, dinde sabır mevhumunun kitaplık çapta anlatıldıldığı, Allah'ın rahmet ve gazap dengesinin dillendirildiği, kemmiyette iki mısra keyfiyette kitaplara özdeş bir şiir... Bizleri rahmetinle yargıla Allah'ım. Share this post Link to post Share on other sites
SR&HN 0 Report post Posted April 30, 2008 bende bunu soracaktım.. bu şiir üstadın mı diye. ben kaynağı belli olmayan bir yerde okuyup ezberlemiştim.. ama artık kaynağını biliyorum.. teşekkürler Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted April 30, 2008 yer-gök kardeşimizin (Yük) ve (Hep O) şiirlerinin tahlilllerini ihtiva eden incelemesini okumak için tıklayınız. Share this post Link to post Share on other sites
nurulhak 22 Report post Posted May 11, 2008 senden sana kaçarım ! derken ne demek istediğini TAM olarak anlayamadım.üstadı anlamak kolay değil.cahilliğim yüzündendir :) Share this post Link to post Share on other sites
nurulhak 22 Report post Posted May 11, 2008 "Devamında gelen "Senden sana sığınır, senden sana kaçarım" mısrası ise aynı hüviyete sahip. Yine ilahi söze dayalı bir özü temsil ediyor. Rahmetim gazabımı geçti buyurmuştur kâinatın rabbi. Buradaki ince çizgiyi anlayıp da sonraki kerteye kavuşturan ve bunu nizamlaştıran islamın inanışını bu mısrada iki ucu da gözükmeyen sonsuzluk kulvarından sesler olarak niteleyebiliriz. Yukarıda ana hatları ile anlatmaya çalıştığımız “bu yük” diyerek kastedilen ifadeyi özel manada düşündüğümüzde; Üstadın "çile" diye bahsettiği ve uğruna tüm hayatını ortaya koyduğu davasını remzlendirdiğini de görebilmek ve hissedebilmek muhtemeldir. Ve yaratanın lütfuyla, Üstad, tohumlarını attığı estetik ve diyalektik bakışı İslam potasında bizlere sunmuş ve bu yolda gelebilecek her türlü derde göğüs gereceğini, bunu inanışının sağlam olmasından kaynaklanan ulvi bir karakter yapısıyla taşıdığını; dini mefhumları en ince çizgide seyreden, sevgiyi korkunun merkezine yerleştiren İslam nizamının aynen rahmet ve gazap meselesinde de muvazeneyi koruma prensibini Üstadın tüm ruhuyla yaşamaya çalıştığını çok rahat anlayabiliyoruz." artık anladım.cok özür dilerim. Share this post Link to post Share on other sites
provezza 0 Report post Posted August 16, 2008 Öncelikle tüm Müslüman'ların Berat Kandil'i mübarek olsun diyorum. "Senden sana sığınırım" peygamber efendimizin berat gecesinde kıldığı iki rekatlık namazda secdedeyken okuduğu bir duada geçiyor. Üstat buradan alıntı yapmış olmalı. Olay rivayetlere göre şöyle vuku bulmuş ; Berat Gecesi Namazı Berat gecesi kılınan namazlardan biride iki rekat olarak kılınır. Birinci rekatta Fatiha okunduktan sonra kısa bir sure okunarak rükuya gidilir. Rükudan doğrulur ve secdeye gidilir. Secdede uzun sure kalınır, bu konuda belli bir tahdit yoktur, ne kadar dayanabilirsen. İkinci rekatta da aynı şekilde Fatihadan sonra kısa bir sure okunur. İlk rekatta olduğu gibi secdeye gidildiğinde yine uzun sure secdede kalınır. Gücünüzün yettiği kadar. Secdeden kalkılır tahiyatta okunacaklar okunur ve selam verilir. Selam ile birlikte eller dua için alemlerin Rabbine kalkar... Bu namaz hakkında Hz. Aişe Radıyallahu An-hum'a validemiz, Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in şöyle buyurduğunu nakletmiştir. -"Ya Aişe, bu gecenin nasıl bir gece olduğunu bilir misin? Bende -"En iyisini, Allah ve Resulü bilir." Dedim. Şöyle buyurdu: -"Bu gece şaban ayının yarısıdır. Dünya işleri ve kulların işleri bu gece Yüce Hakka arz edilir. Bu gece cehennemden azat edilenlerin sayısı; kelb kabilesinin koyunları sayısı kadardır. Bu gece bana izin verir misin"? -"Olur" dedim. Kalkıp namaza durdu. Ayakta durması hafif oldu. Fatiha suresini okudu; sonra da küçük bir sure okudu. Gecenin yarısına kadar secdede kaldı. Daha sonra ikinci rekata kaktı. Ayakta iken, birinci rekatta okuduğu kadar bir şey okudu. Sonra yine secdeye vardı. Bu secdede dahi, tan yeri ağarıncaya kadar kaldı. Secdede o kadar kaldı ki, bunun için Yüce Allah ruhunu aldı sandım. Bana gelmesi uzayınca, kendisine yaklaştım. Hatta ayaklarına elimi sürdüm. Hareket ettiğini görünce rahatladım. Secdesinde şöyle dediğini işittim: "Azabından affına sığınırım. Dargınlığından rızana sığınırım. Senden sana sığınırım. Şanın yücedir. Sen kendi zatını övdüğün gibi, seni övemem..." Sonra kendisine sordum: "Ya resulullah, bu gece secdende bir şeyler okuduğunu duydum. Bunları daha önce okuduğunu hiç duymamıştım. Böyle demem üzerine, bana sordu: "Sen onları öğrenebildin mi"? Bu sorusuna karşılık: "Evet" deyince, şöyle buyurdu: "Onları hem sen öğren, hem de başkalarına öğret." buradan alıntıdır > http://www.islamiyet.gen.tr/mubarek_gun_ve...rat_kandili.php Selametle... Share this post Link to post Share on other sites