Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
gardenya

Abd Kurtlar Vadisinde

Recommended Posts

Kurtlar Vadisi Irak, ABD’yi kötüleyen en son örnek’

 

 

ABD'nin önde gelen gazetelerinden New York Times'ta yer alan bir haberde, ''Kurtlar Vadisi Irak'' adlı filmin, Amerikan aleyhtarlığını perçinlediği iddia edildi.

 

Haberde, bugüne kadar yapılmış en pahalı Türk filmi olarak tanımlanan filmde Amerikan askerlerinin bir düğünü basarak pek çok masum insanı öldürdükleri, sağ kalanları ise Ebu Garib cezaevine gönderdikleri belirtiliyor.

 

Gazetenin haberinde, Türklerin en eski NATO müttefiklerinden olan Amerikalılara karşı hissettikleri olumsuz duyguları körüklediği ileri sürülen film, ''ABD'yi kötüleyen yeni popüler kültürün son örneği'' olarak tanımlanıyor.

 

Haberde filmin, aylarca en çok satılan kitap olan ve ABD ile Türkiye arasındaki bir savaşı konu alan ''Metal Fırtına'' adlı romanın akabinde çekildiği de belirtiliyor.

 

New York Times gazetesinin haberinde, Türklerin yüzde 53'ünün Amerikalıları ''kaba'', yüzde 70'inin ''sert'', yüzde 68'inin ''hırslı'' ve yüzde 57'sinin de ''ahlaksız'' olarak tanımladıkları belirtilen ''2005 Pew Global Attitudes'' anketi sonuçlarına da gönderme yapılıyor.

 

Türkçe, Arapça, Kürtçe ve İngilizce diyaloglar içeren filmin biletlerinin Türkiye genelinde çoktan satıldığı ifade edilen haberde, filmin Türkiye dışında aralarında ABD, İngiltere, Almanya, Hollanda, Danimarka, Rusya, Mısır, Suriye ve Avustralya'nın da bulunduğu birçok ülkede de gösterileceği kaydediliyor.

 

Irak savaşından sonra Müslüman ülkeler arasında Amerikalı askerlere bakışın değiştiği belirtilen haberde, Türklerin Süleymaniye olayından dolayı Amerikan askerlerine özel bir garez duydukları vurgulanıyor.

 

Söz konusu olayın Türklerin milli gururuna dokunduğu ve Türk-Amerikan ilişkilerini zedelediği söylenen haberde, Türklerin geleneksel olarak askerlerini idealleştirdikleri ve oğullarını mecburi olan askerlik hizmetine memnuniyetle gönderdikleri belirtiliyor.

 

Filmin galasına katılan konuklardan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın gösterimden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Senaryo çok güzel. Film çok başarılıydı. Bir askerin onuruna zarar verilmemeli'' şeklindeki sözlerine de yer verilen haberde, filmin senaryosunu çok güzel bulan Kadir Topbaş ve diğer konukların, filmin ABD'de nasıl karşılanacağını konusunda endişe hissetmedikleri yorumu yapılıyor.

 

 

 

03.02.2006

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kurtlar Vadisi’nde ilk gün izdihamı

 

Kurtlar Vadisi-Irak filmi dün 460 salonda gösterime girdi. Yönetmenliğini Serdar Akar’ın yaptığı 10 milyon dolar bütçeli film vizyona girdiği ilk gün seyirciden büyük ilgi gördü.

 

Birçok ilde sabahın ilk ışıklarından itibaren sinema önlerinde uzun kuyruklar oluştu. Bursa’da sinema kapılarının açılmasıyla yüzlerce kişi kapıya hücum edince ezilme tehlikesi geçirenler oldu. İlgi karşısında şaşıran Konya Tüze Sinemaları Müdürü Hakan Baykal, “Özel sektör ve kamu kurumlarından salon kapatma konusunda bile talep alıyoruz.” derken Royal Trabzon Sinemaları Müdürü Sinan Çürük, “Cumartesi ve pazar günkü gösterimlerin gece saat 01.00’de olan seanslarında dahi yer yok.” dedi.

 

Konya’da Tüze Sinemaları’nda filmin ilk seansı 11.00’de olmasına rağmen sabahın erken saatlerinden itibaren birçok kişi gişe önünde bekledi. Sinema Müdürü Hakan Baykal, filmin bilet satışlarına 1 hafta önceden başladıklarını ve şu anda 3 salonda birden Kurtlar Vadisi-Irak’ın gösterimde olduğunu söyledi. Hiçbir filmde bu kadar yoğunluk yaşamadıklarını ifade eden Baykal, filmin vizyonda kalacağı 12 hafta boyunca kapalı gişe oynayacağına inandığını kaydetti.

 

Royal Trabzon Sinemaları Müdürü Sinan Çürük, Kurtlar Vadisi-Irak filmini Türkiye’de en az 5 milyon kişinin izleyeceğini savundu. Çürük şöyle konuştu: “Bu film, ülkemizde seyredilme rekorunu, 4 milyonu aşkın seyirci ile elinde bulunduran G.O.R.A’nın rekorunu aşacaktır. Filme olan talebi karşılamak amacıyla, günde 3 salonda 28 seans oynatıyoruz. Uzaktan gelen sinemaseverleri geri çevirmemeye çalışıyoruz. Film, sinemamızda 1,5 ay gösterimde kalacak, ilginin sürmesi halinde süre uzatılacaktır.’’ Sinema gişelerine bilet almaya gelen bazı sinemaseverler ise biletlerin tükendiğini öğrenince haftaya yer ayırtıyor.

 

Bursa’daki Setbaşı Prestij Sineması önünde kapıların açılmasına saatler kala 500 kişilik kuyruk oluştu. Kapıların açılmasıyla birlikte içeriye akın eden vatandaşlar ezilme tehlikesi yaşadı. Salon yetkilileri, biletlerin günler öncesinden satılmasına rağmen büyük bir ilgiyle karşılaştıklarını ifade etti. Sırada bekleyenlerin çoğunluğunun genç olması dikkat çekti. Bu arada, film biletlerinin günler öncesinden satışa çıkarılmasıyla biletlerin karaborsaya düşebileceği belirtildi.

 

Türkiye’nin en yüksek bütçeli filmi

 

Yapımcılığını Raci Şaşmaz’ın yaptığı “Kurtlar Vadisi-Irak”ın senaryosu dizinin de senaristleri olan Raci Şaşmaz ve Bahadır Özdener tarafından kaleme alındı. Başrollerini Necati Şaşmaz ile Bill Zane’in paylaştığı film dün gösterime girdi. Türkiye’nin en yüksek bütçeli (10 milyon dolar) filmi Kurtlar Vadisi-Irak sinema filmi Almanya, Belçika, Hollanda, Avusturya, İngiltere, Danimarka, İsviçre, Rusya, Mısır, Suriye, Kırgızistan, Kazakistan, Amerika ve Avustralya’da da sinemalarda vizyona girecek.

 

Fatih Karakılıç, Bursa; Trabzon, Konya, aa

Share this post


Link to post
Share on other sites

Allah akıl fikir versin efendim millete bakınız ki (altı üstü bir) film için nelere katlanıyorlar,bu azmi nerelerde kullanmamız gerekirdi halbuki.Amaçlarımız çok değişti çoook.

Share this post


Link to post
Share on other sites

S.a arkadaşlar,

Şimdi, genel olarak şöyle bir eleştiri yöneltikmekte film ile ilgili:

Bu film, yüz karartıcı çuval hadisesini örtemez. Gerçekte yaşanmış yüz kızartıcı, aşağılayıcı bir olayı, Film ile örtpas edilmeye, unutturulmaya, çalışılıyor.

 

Aynen Amerika'nın çevirdiği Vietnam, Irak, Afganistan ile ilgili filmlerde, mağlubiyetini de, katliamını da, hatalarını da örtpas edebilmek, kendini haklı çıkarabilmek, bazı şeyleri örtpas edebilmek, kendini acındırarak karşı tarafı suçluymuş gibi gösterip; yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışması gibidir.

 

Bazı örnek filmler; Rüzgarı Fısıldayanlar ( Nicolas Cage) Bir Zamanlar Askerdik (Mel Gibson) Vb. (Aklıma gelenler bunlar)

 

Yoksa, filmin görselliğine, maliyetine, efektlerine, müziklerine ilgi farklı boyutta olabilir. Lakin bu da göz ardı edilemiyecek bir durum gibi gözüküyor perdeler arkasından..!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kurtlar Vadisi Irak Türk’ün kırılan onuruna teselli olur mu?

 

05.02.2006

OSMAN ÖZSOY

 

 

 

11 EYLÜL’de İkiz Kule’ye uçaklar saldırdığında, Amerikan Başkanı Bush’un ilk icraatı, Hollywood yapımcılarını Beyaz Saray’a davet ederek, Amerikan halkının kırılan onurunu tamir etmelerini istemek oldu. Nitekim, yapımcı Alain Brigand, 11 ülkeden seçtiği 11 yönetmenle, tarihi olayın gününe vurgu yapmak üzere, 11 dakika 9 saniyelik kısa filmlerle hemen işe koyuldu. Şu an vizyonda olan ve izleyicilerin yoğun ilgisini çeken iki film var sinemalarda. İlginçtir, afişleri yan yana duran her iki film de aynı temayı işliyor: İntikam.

Bunlardan ilki yabancı yapım. 23 Aralık’ta dünyada sessiz sedasız girdi vizyona. 2005’in önemli yapımlarından sayılan ve daha şimdiden Oscar’a aday gösterilen Münih filminden bahsediyorum. Steven Spielberg imzalı film, 1972’de Filistinlilerin Münih Olimpiyat Köyü’nü basarak İsrailli sporcuları öldürmelerinin ardından, İsrail’in bir intikam timi kurarak, olaydan sorumlu tuttuğu 11 Filistinli’yi öldürmek için harekete geçmesini konu ediyor.

Bahsini edeceğimiz ikinci film, Cuma günü vizyona giren Kurtlar Vadisi Irak filmi. Kurtlar Vadisi’nin televizyonlarda yayınlanan bölümlerini hiç izlemedim. Fakat akademik çalışma alanım kitle psikolojisi ve kamuoyu oluşturma teknikleri olunca, Kuzey Irak’ta 11 Türk askerinin başına çuval geçirilmesi olayının intikamını almayı konu eden filmin, izleyici üzerinde nasıl bir etki oluşturacağını doğrusu merak ettim ve kayıtsız kalamadım. Türk izleyicisinin, yüzlerce defa seyrettiği halde Kemal Sunal filmlerinden neden usanmadığını da, sosyolojik bir analiz çerçevesinde kitaplaştırmıştım.

Nasıl bir gençlik...

FİLME iyi ki gitmişim. Doğrusu ilginç gözlemlerle ayrıldım. Tıklım tıklım dolu olan sinema salonuna göz gezdirdiğimde ilk dikkatimi çeken, en az yüzde 80’inin 25 yaş altında olmasıydı. Kız erkek oranı yarı yarıyaydı. Uzun yıllardır yediği, içtiği, giydiği, izlediği, dinlediği müziğe varıncaya kadar Amerikan kültür bombardımanı etkisinde olan gençliğin, nasıl oluyor da, Amerika’dan bu kadar nefret etme noktasına geldiğini film süresince hayretle gözledim. Bunu sadece çuval olayına bağlamak yanlış olur.

Amerika’nın Irak’ta sergilediği vahşeti gözyaşlarıyla izlediler. Dikkat çekici olan, Müslümanlara zulmeden, sivil halkı katleden Amerikan askerlerinin öldürüldüğü sahnelerde salonda alkış sesleri yükselmesiydi. Seyircinin en gerildiği an da, Amerikalı komutanın, “Biz İsa’nın çocuklarıyız...” sözüne karşılık, Polat Alemdar’ın ekip arkadaşı Memati’nin söylediği; “O.... çocukları” sözü salonda uzun süre alkışlandı. Film boyunca gergin dakikalar geçiren seyircinin sinemadan çıkarken mutlu ayrılmasını sağlayan en önemli kare, Polat Alemdar’ın, eline aldığı hançeri, izleyicinin “vur, vur” sedaları arasında, Türk askerinin başına çuval geçiren Amerikalı komutana saplamasıydı.

Amerika’yı kendi silahıyla...

YAZININ başında da belirttiğim gibi, Hollywood Amerika için sadece bir film endüstrisi değildir. 1991’i takip eden 10 yılda Amerikan yönetimi, ülke ve dünya kamuoyunu öncelikle 11 Eylül saldırılarına, sonra da, Avrasya operasyonlarına Hollywood aracılığıyla ustaca hazırladı. 11 Eylül saldırılarının hemen öncesinde Amerikan milliyetçilik duygularını perçinleyen Pearl Harbour filmi ABD Savunma Bakanlığı desteğiyle yeniden çekildi. Irak işgali öncesinde de, yine Savunma Bakanlığı destekli Black Hawk Down (Kara Şahin Düştü) ve We Were Soldiers (Bir Zamanlar Askerdik) adlı Amerikan milliyetçilik duygularını zirveye taşıyan büyük yapımlar ardı ardına vizyona girdi. Son aylarda vizyona giren Hollywood Filmleri, 2005 yılı ve sonrası Amerikan dış politikasının ipuçlarını veriyor. Türkiye ilk kez, gerçek hayatta uğradığı bir saldırının sanal dünyada intikamını alma peşinde. Filmi izlerken gözlenen bir gerçek var ki, çuval olayının Türk halkının yüreğinde açtığı yara derin görünüyor. Bana sorarsanız, bu film bu acıya merhem olmaya yetmez.

 

http://entellektuel99.myfreebb.com/viewtopic.php?t=1174

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kurtlar Vadisi'ni izledim...

 

Şaron, Bush, Blair veya Fetullah gülen mantığıyla konuşan ve direniş eylemlerinin çok büyük günah olduğunu, bunu yapan direnişçilerin de cehenneme gideceklerini söyleyip duran tarikat şeyhi tipi olmasaymış güzel bir film olacakmış... Belki de filme pazar açmak ve ABD ve İsrail'e yaranmak için filme sokuşturulan bu tip her şeyi bozmuş...

 

http://www.amorfistan.net/forum/forum_post...=264&PN=1&TPN=3

Share this post


Link to post
Share on other sites
Kurtlar Vadisi Irak Türk’ün kırılan onuruna teselli olur mu?

Bu film aslında onurumuzu reelde kurtaramadığımızın acı bir ibaresi.Gerek Avrupa ve gerekse Amerika 'da her gün bir sürü hakaretvari açıklamalar yapılıyor yöneticilerce ,her gün eylemler düzenleniyor,Danimarka ve Fransa 'daki gazetelerin son alçaklıklarını hatırlatmamıza gerek yok,filme konu olan Irak'daki çuval olayı bunlardan sadece biri ve biz ne yazık ki bu onur kurtarma işini sadece filmlerde yapabiliyoruz ,düşünüyorum da aynı şeyleri İran veya Benzeri bir başka zayıf ülke yapmış olsaydı tepkimiz hala bu kadar yumuşak mı olurdu yoksa hazır güçsüz devlet bulmuşken bizim siyasetçiler ,askerler verip veriştirip tehditler mi savururdu etrafa.Şu halde bir de etrafa bakıyoruz ,millet sokakta AB'ye bizi alsalar da biraz "adam" olsak diye konuşuyor.Bu şartlarda bile Arupa'ya hasret insanlarımız var ise bizim Osmanlı'dan sonra başlayan sancılı kimlik bunalımımız hat safhaya ulaştı demektir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

aslında gerçek üzerine kurulan yapay bir senaryo arkadaşlarında bahsettiği gibi türklere yapılan bir çuval operasyonu var

bunu karşısında tepkiyi kimler(devlet içinde) nasıl tepki verdi tabiki bilemiyoruz ama sinemada izlediğimiz senaristlerin tepkisini görüyoruz

belli olmaz

kim bilir belki tepkiler çakışıyordur

Share this post


Link to post
Share on other sites

Türkiye sanatla gurur duyuyor!

 

Kurtlar Vadisi Irak filmi ile yeni bir kuyruk dalgasına maruz kalan ülkemiz, bunun sinyallerini Picasso İstanbul’da sergisinde vermişti. Sergilenen tabloları görmek için gecelere kadar kuyrukta bekleyenlerle Kurtlar Vadisi Irak filmini görmek için gece yarısı seanslarında bile sinema salonlarında kuyruğa girenler arasındaki fark neydi?!.

 

Muzır arkadaşımız H.Salih Zengin merceğini eline aldı, yollara düştü. Picasso İstanbul’da ile Kurtlar Vadisi Irak arasındaki 7 fark ve 7 benzerliği ortaya koyan arkadaşımız, Türk insanının gazyağı, tanker, tüp, kömür, ekmek, su, SSK, fatura ve emekli maaşı kuyruğu tecrübelerini sanat kuyruğu bağlamında irdeledi. Buyrun kuyruğa, yalnız kaynak yapmayın...

 

Yurdum insanı sanat söz konusu olunca nasıl aslan kesilip kuyruğu uzattığının sinyalini ilk kez Picasso İstanbul’da sergisinde verdi. Dörtlüleri yakarak sanat uğruna yağmur-tipi demeden sahile kadar uzayan kuyrukta saatlerce sanat kritiği yapan kübist bakışlı halkımız, sanatın pusetteki bebelerden bastonlu dedelere kadar ne denli birleştirici rolü olduğunu dosta düşmana gösterdi. Picasso, bizzat mezardan kalkıp İstanbul’a gelse bu kadar yoğun ilgi görmezdi. Nereden mi biliyorum? Ülke olarak yıllardır süregelen uygulamalarımızdan. Bizim insanımız sanatçının dirisini sevmez. Biraz yüz verse şımaracağını, yüklemi olmayan uzun entel-dantel cümleler kurarak kafasını ve ülkeyi karıştıracağını düşünür. O yüzden saygısını ölüsüne saklar. Milletimizin bu huyu misafirperverliğimiz gibi bilinen ahlaki değerlerimizdendir. Sanatçı kişisi bunu bildiğinden elli-yüz kişinin kokteyl uğruna geldiği sergilerinin ardından elini at kuyruğuna atıp “Benim eserlerim ancak ölümümden sonra anlaşılacaktır.” diye beyanat verirler ki ilgisizliğin sanatsal izahatı yapılsın, hem de üstadlık payesine bir çivi çakılsın.

 

Sakıp Sabancı Müzesi’nde 135 eseriyle görücüye çıkan 20. yüzyılın en büyük ressamlarından Pablo Picasso’nun sergisi alışkanlık yapmış olacak ki, halkımız 20. yüzyılın sanatı sayılan sinemanın önünde yeni bir kuyruğa daha girdi. Biz ki her kuyruğun bir nevi abonesiyiz. Yıllardır gazyağı, tanker, ekmek, tüp, kömür, su, SSK, fatura, emekli maaşı kuyruklarında inim inim inleyerek büyük tecrübeler kazanan insanımızın bile isteye girdiği bu son iki sanatsal kuyruğunu o açıdan sevinçle karşılandık. Allah kuyruk acısı vermesin.

 

Yaşasın sanat, yaşasın Rambo Polat!

“İspanyol’un Pablo Picasso’su neyse bizim Polat Alemdar’ımız da o” diyeceğim ağır kaçacak. Sözümün değeri ancak ben öldükten sonra anlaşılacak. O yüzden bir fenomen haline gelen Kurtlar Vadisi için gişeler önünde gece yarılarına kadar kuyruk yapan halkımızın teveccühünü makul cümlelerle izah etmeye çalışacağım. Milli birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu kritik günlerde, bütün ülke sathında gösterime giren Kurtlar Vadisi Irak filmi, skor meraklısı halkımızın duygularına tercüman oluyor. “Hatice’ye değil neticeye bak” tarzında sanatsal bir bakış açısına sahip sinemaseverler Süleymaniye’de Türk askerinin kafasına geçirilen 11 çuvalın intikamını Polat Alemdar’ı sinema salonlarında alkışlara boğarak alıyor. Hollywood’dan devşirdiği aksiyon numaralarını takım elbisesinin ütüsünü bile bozmadan ABD’ye iade eden milli kahramanımız, özellikle hançerini Mr. Sam Marshall’ın böğrüne sokup, sinirlerini etten ayırdığı sahnede bol puan topluyor. Alkışlar gırla gidiyor. Karanlıktan faydalanan bazı yeniyetme gençler ıslık çalıyor. Yaşlılar “Allah belanı versin geberesice” mırıldanmalarıyla ıslığa eşlik ediyorlar. Şahsen filmden çok halkı izlediğim iki sinema salonunda da durum aynı: Yaşasın sanat, yaşasın Rambo Polat Alemdar!

 

Seyirci sayısının beş milyonu geçip tüm gişe rekorlarını altüst edeceği beklenen filmin sanatsever yeniyetme gençlerimize gaz verdiği ortada. Moskova’dan gelen doğalgazda sıkıntı yaşansa da Irak’tan gelen gaz iki üç seneyi çıkarır. Özümce bir filmle sütten kesilmeyen gençler aynı filmi iki üç kez izleyerek izleyici sayısını yedi milyona çıkararır. Film ayrıca ‘ABD’yi niye sevmemeliyim?’ sorusunu kafasında evirip çevirenlerin psikolojisini düzeltir, ikilemlerini giderir. İslam ülkelerinden ve Avrupa’dan hayır dualar alır.

 

Sanatın eleştiriye tahammülü olmaz. O yüzden çok laf edip başıma bela almak istemem. Hele ki işin içinde sanat fanatikleri varsa hepten susmak, konuşuyorsan da yağ çekmek lazım. Durduk yerde niza çıkarıp, sanatsal tartışmalara girmenin alemi yok. Herkesin sanatı kendine sonuçta... Bağcılar’dan filmi izlemek için arkadaşıyla ikinci kez Bakırköy’e gelen 16 yaşındaki Murat Baştürk’le sinema çıkışında ayaküstü bir fikir telakkisinde bulununca muallak görüşüm iyice netleşti. Filmi ikinci kez izleyen Baştürk “Polat Alemdar’ı çok seviyorum. Karizmatik ve etkileyici. ABD’lilere de gereken dersi veriyor. Onun gibi olmayı çok isterdim.” diyor. Şimdi Murat’ın jöleli saçlarını okşayıp “Oğlum Polat olacağına Picasso gibi ol” desem, delikanlı ağır küfürler savurduğumu düşünüp diklenecek, belki de çorabının içinde sakladığı emaneti bir yerime geçirecek.

 

Kurtlar Vadisi Isparta!

Kurtlar Vadisi acep izleyen gençleri nereye sürükler diye kukumav kuşu gibi düşünürken Isparta’dan haber geldi. Isparta Belediye Başkanı Hasan Balaman, ta diziden bu yana Polat’ın çizdiği profille özdeşleşmiş olacak ki, Zaman Gazetesi temsilcisi Arif Bayram Taş ile muhabir Mustafa Altıntaş’a iki korumasıyla Rambo misali sille tokat girişmiş. Helal başkan, Türkiye seninle gurur duyuyor.

 

Picasso’nun ziyaretçi sayısı nasıl artar?

Kübizmin temellerini atan Picasso’ya karşılık, şovenizmin sofrasına çatal sallayan Polat’ın bundan sonra Necati Şaşmaz olarak hayata devam edemeyeceği de ortada. O bu rolden sıyrılmak istese bu kez kene gibi yapışan halkımız bırakmaz onu. Cumhurbaşkanı adayı olsa gözünü kırpmadan destekler, seçime girse anamuhalefet kadar oy alır. Endişe duyduğum tek nokta Oscar adaylığı. Alamayacağından değil... Bu kadar ABD karşıtı olup da ardından ABD Oscar ödülüne tamah eylemesi büker belimi... Özümce Polat’ı sadece bu bitirir.

 

Kurtlar Vadisi ve Picasso ziyaretçi rekoruna koşuyor. Sanata destek çıkmak ve varoşları da Picasso ile tanıştırmak adına bir teklifim var. Picasso ile ilgili üç ayrı filmin oynatıldığı SSM sergi salonlarında arada bir Kurtlar Vadisi Irak filmi gösterime sokulursa ziyaretçi sayısında büyük artış yaşanır. Hem böylece sanat şeysine susamış halkımız iki sanat etkinliğini bir arada yaşama fırsatı bulur. Fena da olmaz hani?

 

 

Picasso İstanbul’da ile Kurtlar Vadisi Irak arasındaki 7 fark

1- Her iki etkinlik için uzun kuyruklar oluştu. Picasso İstanbul’da sergisini 371 okulun öğrencileri gezdi. Sergideki resmî devlet kuyruğuna karşılık 479 sinemada birden vizyona giren filmde derin devletin kuyruğu etkili oldu.

 

2- Picasso sergisi 24 Kasım 2005 günü açıldı. İlk dört günde 10 bin ziyaretçiye ev sahipliği yapan sergi aradan geçen 80 gün boyunca 125 bin kişiyi ağırladı. Kurtlar Vadisi Irak filmini ise ilk üç günde 1 milyon 100 bin kişi izledi.

 

3- Avrupa’da ‘Picasso İstanbul’da’ manşetleriyle yer bulan sergiye karşılık Kurtlar Vadisi Irak yabancı basına ‘Rambo Polat Hollywood’u sallayacak’ nidalarıyla manşet oldu. Financial Times “Türkiye, Picasso’ya ev sahipliği yaparak Avrupalılığını kanıtlıyor.” derken, Time dergisi “Türk Rambosu Polat” diye başlık attı.

 

4- Picasso sergisine 26-35 yaş arası insanlar yoğun ilgi gösterirken, Kurtlar Vadisi Irak’ın seyirci kitlesini ise ekseriyetle 15-30 yaş arası insanlar oluşturuyor.

 

5- Emirgan’da açılan Picasso İstanbul’da sergisine giriş ücreti yetişkin 10, indirimli 3 YTL iken, Erbil’de geçen Kurtlar Vadisi filminin gişe ücretinin en düşüğü yetişkinler için 7, indirimli 5 YTL.

 

6- 26 Mart tarihine kadar açık kalacak Picasso Sergisi’ni 200 bine yakın insanın gezmesi beklenirken Kurtlar Vadisi’ni 5 milyon kişinin izleyeceği tahmin ediliyor.

 

7- Sergi hafta sonları gece 22’ye kadar gezilebilirken, film gösterimleri hafta sonu gece 02.00 seansına kadar uzuyor.

 

Picasso İstanbul’da ile Kurtlar Vadisi Irak arasındaki 7 benzerlik

 

1- Uzayan her iki kuyruk da sanat aşkına. Resim ve sinema sanatına yoğun ilgi göz kamaştırıyor.

 

2- Picasso İstanbul’da sergisi, Türkiye’ye gelen en maliyetli sergi. Kurtlar Vadisi Irak filmi ise Türk yapımı en maliyetli film.

 

3- Başbakan R. Tayyip Erdoğan, hem Picasso sergisini gezdi, hem de Kurtlar Vadisi Irak’ı izledi. Her ikisini de olumlu buldu.

 

4- Picasso Sergisi, sanatsal kaygılarla ziyaretçilerine ‘Adam ne çizmiş abi’ dedirtirken, Kurtlar Vadisi Irak da aynı sanatsal kaygılarla “Amerika Birleşik Devletleri’ni iyi çizmişler abi” dedirtiyor.

 

5- Sergi, ziyaretçisine ‘Picasso demek buymuş!’ cevabını verirken, film “Peki Polat Alemdar kimmiş?” sorusunu bir kere daha sorduruyor.

 

6- Her ikisi de Rönesans’la mukayese ediliyor. 16 yaşında Rönesans’ın büyük ustaları gibi desen çizebilen ve figüratif resmin en lirik örneklerini ortaya koyan Picasso’ya karşılık Kurtlar Vadisi’nin çekeceği büyük seyirci için de “Bu, Türk sinemasında bir Rönesans habercisidir” yorumu yapılıyor.

 

7- Picasso’nun sahte tabloları yıllardır Türkiye’de cirit atıyor. Kurtlar Vadisi’nin korsanı ise tilkiler tarafından piyasaya çoktan sürüldü.

 

 

 

 

 

 

H. SALİH ZENGİN

(TURKUAZ)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kurtlar Vadisi Irak, ABD değil savaş karşıtı bir film

 

Kurtlar Vadisi Irak filminin Avrupa’daki tanıtım kampanyaları çerçevesindeki gala Belçika’nın en büyük sinema merkezi Anvers Metropolis’te gerçekleşirken gurbetçiler filme yoğun ilgi gösterdi.

 

Başrol oyuncusu Necati Şaşmaz, filmde Amerikan karşıtlığının işlendiği ve Türk askeriyle Amerikalı askerlerin karşı karşıya getirildiği yönündeki iddialara, “Kurtlar Vadisi, Amerikan değil, savaş karşıtı bir film.” cevabını verdi. Şaşmaz, seyircinin ilgisi devam ederse yeni dizi ve film çekeceklerinin müjdesini verirken, “Amerikalıların Rambo’su varsa artık Türkiye’nin de Polat’ı var.” dedi.

 

Son günlerin popüler filmlerinden Kurtlar Vadisi Irak filmininin Belçika’daki galasına başrol oyuncuları Necati Şaşmaz (Polat Alemdar), Gürkan Uygun (Memati), Kenan Çoban (Abdulhey) ve Erhan Ufak birlikte katıldı.

 

Filmi beşinci salonda seyreden, filmin başrol oyuncusu Necati Şaşmaz, arkadaşlarıyla birlikte salona geldiğinde ayakta alkışlandı. Necati Şaşmaz, film sonunda basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Filmin bu kadar tutulmasının sebebinin sorulmasına, Şaşmaz, “Seyirci kendini filmin içinde görüyor. Gerçekleri ifade etmesi ve hayattan kesitler sunması seyirciyi belki de kendine çeken en önemli özellikler.” cevabını verdi. Gurbetteki seyirci ile Anadolu’daki seyirci arasındaki farklılıkların sorulması üzerine ise, “Tabii ki gurbetteki seyircimiz daha duygusal ve filmin gurbette geçmesi onu daha da kendine yakın bulmasına sebep oluyor. Türkiye’de insanlar tepkilerini dışa yansıtmazken gurbetçilerimiz sanki filmin içinde kendilerini birer oyuncu olarak görüyor ve tepkilerini dışa yansıtabiliyorlar.” diye konuştu. Şaşmaz, filmi Amerikan karşıtı bulanlara da, “Bizden daha fazla Amerika’nın yaptıklarını eleştiren Amerikalı film yapımcıları var. Bizim verdiğimiz mesaj, savaş olmaması ve barışın temin edilmesi. Filmde medeniyetler ve dinler arası çatışmaları körüklemek değil, bu çatışmaları engellemeyi hedefledik.” cevabını verdi. Brüksel, Cihan

Share this post


Link to post
Share on other sites

ABD askerlerine Kurtlar Vadisi filminden uzak durun uyarısı

 

Kurtlar Vadisi Irak filmiyle ABD’de üç sezondur büyük ilgiyle izlenen ve Türkleri ‘terörist’ olarak gösterdiği için eleştiri alan ‘24’ adlı diziyi karşılaştıran makalede, ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilerin zorluğuna dikkat çekildi.

 

Washington Post gazetesinde “İki müttefik-İki görüş açısı” başlığıyla kaleme alınan makalede, bu dizilerin iki ülke arasındaki gergin ilişkileri ve farklı bakış açılarını yansıttığı yorumu yapıldı. Makalede, “Çoğu zaman karşılıklı saygılarını dile getiren iki NATO üyesi Türkiye ile ABD’nin ekranda birbirlerine ‘kötü gözle’ bakmalarının iki ülke arasındaki gerginliğe işaret ettiği belirtilirken, filmin ABD’nin niyeti konusundaki şüpheleri yansıttığı ifade edildi. ABD askerlerine, Kurtlar Vadisi Irak filminden uzak durmaları uyarısının da hatırlatıldığı makalede filmi izleyenlerin görüşlerine de yer verildi. Makalede, filmi izleyenlerin gazetelerde okudukları iddiaları beyaz perdede görünce çok da şaşırmadığı belirtilirken, 2003’te Süleymaniye’de yaşanan ‘çuval’ krizinin ‘Türk kamuoyunu küçük düşürdüğü ve kızdırdığı’ ifade edildi.

 

Washington, Cihan

 

 

 

15.02.2006

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...