serdengeçti 10 Report post Posted August 2, 2007 NECİP FAZIL KÜLLİYATI ABDÜLHMİT HAN YıldızdakiAHŞAPKONAK da AT'A SENFONİ'yi dinlerken AYNADAKİ YALAN'I yakalayabilseydi,acaba kaderin akışında bir değişme olur muydu olmaz mıydı? BABİALİ, BAŞBUĞ VELİLERDEN içinde,BAŞ MAKALELERİM de ifadesini bulan öze uygun biçimdeBATI TEFEKKÜRÜ VE İSLAM TASAVVUFU gerektiği gibi özümseyebilseydi,BENİM GÖZÜMDE MENDERES ,milleti tersliklerden kurtaracak BİR ADAM YARATMAK için daha farklı ve daha kalıcı şeyler -hizmetler-yapabilirdi.BÜYÜK KAPI nın da şanına yaraşan da buydu. Biz CİNNET MUSTATİLİndeÇERÇEVEye aldığımız ÇİLE leri ÇÖLE İNEN NUR çizgisinde DOĞRU YOLUN SAPIKLARI na gereği gibi taşıyabilseydik ,şimdi DÜNYA BİR İNKILAP BEKLİYOR olmaktan ziyade ,beklediğini hayata geçirebilirdi belki de. Vakit geçti mi? Hayır böyle birşey yok .Şimdi herkes birbirieneESSELAM çekerek,tam birHAC-ı ekber meydanı olan hayatın eksileri ve artıları içinde,kendi kendimizle olan HESAPLAŞMAlarımızda HAZRETİ ALİ yiğitliğini örnek alabilirsek HÜCUM VE POLEMİKlerde HİKAYELERİMiz ve HİTABELERimiz daha tesirli olur. İBRAHİM ETHEM Hazretleri gibi bizim için taht ve baht durumunda bulunan kaygılardan arınabilirsek İDEOLOGYA ÖRGÜSÜ,İMAN ATLASI nın geniş coğrafyasında ,kendiliğinden İHTİLALe dönüşür! İşe o zaman ,bizim KAFA KAĞIDI meselemiz ,KANLI SARIK maceralarına ve uzun KONUŞMALARa gerek kalmadan çözülür ve böylece herkes kendi KÜNYEsine kavuşur. Bizim gerek MEKTUBATımızda ve gerekse MÜDAFALARIMızda ana gaye ,MUKADDES EMANETi MOSKOF bozuntularına çarçur ettirmeden MÜMİN KAFİR tartışmalarını ,herkes için hayırlı olacak şekilde neticelendirmekti. Fakat,NAMIK KEMAL ve NAMIDİĞER PARMAKSIZ SALİH tavırlarından öteye geçemediğimiz için ,NUR HARMANIndaki herkese yetecek dermanı yerince ve yeterince değerlendiremedik İşte o sebeple O VE BEN ,ÖFKE VE HİCİV de boğduk kendimizi. O şaşkınlık içinde PARAya takıldık bir ara.Halbuki paraya değil de PEYGAMBER HALKASI nın batında ön,zahirde son olan baş halkasına takılmamaız gerekiyordu. RABITA-İ ŞERİFEmiz buna çok müsaitti ama RAPOR larımızdaki REŞAHATi ,REİS BEY i tam olarak erinde kullanamadı. İ şte ondan SABIR TAŞImız çatlayınca SAHTE KAHRAMANLAR sokaklara dökülerek SENARYO ROMANLARIM ımızdaki SİYAH PELERİNLİ ADAMlar SON DEVRİN DİN MAZMUNLARIna SOSYALİZM ,KOMİNİZM VE İNSANLIK teri döktürdüler. TANRIKULUNDAN DİNLEDİKLERİM ,TARİH BOYUNCA BÜYÜK MAZLUMLAR a TASAVVUF BAHÇELERİnde TÜRKİYENİN MANZARASI nı izah etmemizi sağladı. ULU HAKAN 2. ABDÜLHAMİT HAN ötelerde yalnız değildi. VATAN HAİN DEĞİL VATAN DOSTU VAHİDÜTTİN de yanındaydı. VELİLERİN ORDUSUNDAN 33 halkanın pırıltıları arasında ,ötelerden berilere-buraya-şu mesajı gönderiyorlardı: -YENİÇERİnin başına tiiiz bir YUNUS EMREgetirilsilsün!... MUSTAFA ÖZDAMAR Quote Share this post Link to post Share on other sites
Muvazene 190 Report post Posted August 2, 2007 Üstadın kitaplarının isimlerini bir zincirin halkaları gibi ekleye ekleye oluşturulan bu yazı, sadece kitap isimleriyle bile Üstadın ne kadar geniş mevzuları ele aldığını gösteriyor. Konuların hassasiyeti sebebiyle bilhassa Üstadın Osmanlı dönemini ele alan, padişahlara temas eden tarih kitaplarını ve yorumlarını başka kaynakları da mütalaa ederek kıyaslı okumak iktiza ediyor. Bilhassa Abdülaziz Han, Abdülmecid Han, 2. Selim han, Yıldırım Bayezid Han gibi padişahlar hakkında yazdıklarında bazı hatalar olduğunu düşünüyorum. Bilhassa padişahların içki içme meselesi, harem, kardeş katli gibi hassas meseleleri bir de arşivler eşliğinde araştırma yapan tarihçilerden okumanın faydalı olacağını düşünüyorum. 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
EŞREF 2 Report post Posted August 26, 2007 " sadece kitap isimleriyle bile Üstadın ne kadar geniş mevzuları ele aldığını gösteriyor. " Quote Share this post Link to post Share on other sites
turkerdokur 3 Report post Posted January 19, 2009 Benzer bir çalışma yapmak aklıma gelirdi hep, siz yapmışsınız elinize sağlık... Quote Share this post Link to post Share on other sites
HİÇ 542 Report post Posted September 6, 2012 Üstadın kitaplarının isimlerini bir zincirin halkaları gibi ekleye ekleye oluşturulan bu yazı, sadece kitap isimleriyle bile Üstadın ne kadar geniş mevzuları ele aldığını gösteriyor. Konuların hassasiyeti sebebiyle bilhassa Üstadın Osmanlı dönemini ele alan, padişahlara temas eden tarih kitaplarını ve yorumlarını başka kaynakları da mütalaa ederek kıyaslı okumak iktiza ediyor. Bilhassa Abdülaziz Han, Abdülmecid Han, 2. Selim han, Yıldırım Bayezid Han gibi padişahlar hakkında yazdıklarında bazı hatalar olduğunu düşünüyorum. Bilhassa padişahların içki içme meselesi, harem, kardeş katli gibi hassas meseleleri bir de arşivler eşliğinde araştırma yapan tarihçilerden okumanın faydalı olacağını düşünüyorum. aynı kanaatte olduğumu beyan ederim... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Miralay 81 Report post Posted September 7, 2012 Üstadın kitaplarının isimlerini bir zincirin halkaları gibi ekleye ekleye oluşturulan bu yazı, sadece kitap isimleriyle bile Üstadın ne kadar geniş mevzuları ele aldığını gösteriyor. Konuların hassasiyeti sebebiyle bilhassa Üstadın Osmanlı dönemini ele alan, padişahlara temas eden tarih kitaplarını ve yorumlarını başka kaynakları da mütalaa ederek kıyaslı okumak iktiza ediyor. Bilhassa Abdülaziz Han, Abdülmecid Han, 2. Selim han, Yıldırım Bayezid Han gibi padişahlar hakkında yazdıklarında bazı hatalar olduğunu düşünüyorum. Bilhassa padişahların içki içme meselesi, harem, kardeş katli gibi hassas meseleleri bir de arşivler eşliğinde araştırma yapan tarihçilerden okumanın faydalı olacağını düşünüyorum. Bilhassa bu konuda en itidalli davranan tarihçimiz Sayın Ahmet Akgündüz'ün yazısını okumanız gerekir diye düşünüyorum. Benim en hoşuma giden yanı şudur, Osmanlı tarihinde tartışmalı ve hassas konuları incelerken, çünkü söylediğimiz sözler bizi vebal altında bırakabilir. Bunlar sıradan insanlar değil, peygamber efendimizin sözüne mazhar olmuş ulvi ailedir. Bu gibi tartışmalı ve hassas konularda en incesine kadar koruyucu olmak zorundayız. Bence bu konuda, en iyisini yapan Sayın Ahmet Akgündüz(prof)dür. Bunların bu gibi olaylara karşı yazdıkları yazıları okuyunca çok değişik tarihçilerden farklı farklı sözler olduğunu anlıyorsunuz. Birisi diyor, şunu yaptı, birisi diyor, şunu yapmadı. Biz ne yapmalıyız, başta dediğim gibi Osmanlıdan yana ve padişahlardan yana tavır almalıyız. Hatalı olsak bile, öteki tarafta biz hatalıysak vebalden kurtulamayız, osmanlı'dan ve padişalardan yana tavır almalıyız. Quote Share this post Link to post Share on other sites