tutsak 4 Report post Posted August 16, 2007 Düşünün, ben ne büyük bir rütbeye tutkuluyum! Çünkü O'nun kulunun kölesinin kuluyum! Çile- 1973 Arkadaşlar Üstad bu şiirinde ne anlatıyor..Yorumlarınızı bekliyorum Quote Share this post Link to post Share on other sites
Abdulhamid 6 Report post Posted August 16, 2007 selam aleykum üstadın bir çok şiirinde olduğu gibi bu şiirdede,derin bir aşk var.ikinci mısrayı görmeden ilk mısraya bakacak olursak ,üstad önüne bir hedef koymuş ve bu yolda ne yapılması gerekirse hedefe ulaşmak için yapacaktır.bu hedef üstadın deyimiyle en büyük rütbe ulaşılması en zor makamdır. ikinci mısrayı kendimce 2 şekilde yorumlayabilirim.birincisi : O 'nun kulu yani peygamber efendimiz (S.A.S)in kölesinin kulu olmak üstadımızın telakki ettiği en büyük rütbedir. ikincisi ise:O'nun kulu Abdulhakim arvasi hz. nin yanında bulunan en düşük rütbedeki hizmetkarının hizmetkarı olmak arzusu üstadımızın en büyük arzusudur.ben ikinci yorumun daha ağır bastığına inanıyorum.çünkü birinci rütbe o kadar büyük bir rütbeki bunu istemiyecek hiçbir veli,ve islam önderi yoktur.onun için 2.yorumun daha ağır bastığı kaatindeyim Quote Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted August 17, 2007 İkinci dizeyi kelime kelime açıp tetkik etmek lazımdır.. "Çünkü O'nun kulunun kölesinin kuluyum!" Üstad, insanoğlunun doğuştan sahip olduğu kulluğun, hakikatte ne büyük bir kurum olduğunu, O'na yaklaşan zincirin halkalarını(O-Onun kulu-Kulunun kölesi-kendisi) teker teker analiz ederek bu mefhumun azametini çerçeveliyor.. O; yaratıcı, O'nun kulu; Allah resulü, Resulün kölesi; Abdülhakim Arvasî Hz. ve Onunda kulu; Üstad... Zincirin sonundaki Abdülhakim Arvasî Hz. ile Üstad arasındaki kul mefhumunu kölelik olarak bellemek lazımdır.(diye düşünüyorum) Tartışmaya açık bir konu..Bu ilişkiyi kafasında daha net cem eden varsa fikirlerini sunabilir.. saygı ve selamlarımla.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
NFK-Fan 285 Report post Posted August 25, 2007 Selamlar, Aslında şiirin manası açık olmakla ve arkadaşlarımız tarafından yeterince vurgulanmakla beraber, Herkese ve Bana Göre Ben başlığındaki "Ben Onun Kölesinin Kölesiyim" ismindeki yazıyı okumak, biraz daha net fikir verebilir diye düşünüyorum. Hatta muhtemelen bu beyit de, sözkonusu yazıdan alınan ilhamla oluşturulmuştur. Saygı ve selamlarımla Quote Share this post Link to post Share on other sites
hafsa_89 0 Report post Posted August 26, 2007 İnsanlık tarihi boyunca kölelik, insan sınıflarından en aşağı mertebedir... ama üstad bunu iftihar vesilesi yapıyor... O'nun kölesinin kulu olarak aslında birçok kraldan daha üst mertebeye ulaşıyor.... Quote Share this post Link to post Share on other sites
mfselma 0 Report post Posted December 4, 2008 O'nun kuluyum ve kuluyuz matematiksel ve mantıksal işlem(lojik) olarak düşünmek istedim; kümeler konusun da ki evrensel kümeyi biliriz kul kelimesine= A dersek Kulunun kölesiyim A' (A nın tümleyeni )olur kulunun kölesinin kuluyum yani ( A'+A=1) dir.Bu da evrensel kümedir. Herşey O'nun emrinde sonuçta tekden de tek bir tek O.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
e-selcuk 25 Report post Posted January 19, 2009 s.a. gönül dostları... ben şimdiye kadar 2. mısranın şöyle olduğunu düşünüyordum. O' nun kulunun kölesinin kuluyum O; Allah... Kulu; Peygamber Efendimiz (SAV)... Kulunun kölesi Hz.Mevlana... ve Üstad.... Quote Share this post Link to post Share on other sites
bradypus 0 Report post Posted April 29, 2010 Bu konu geçen hafta Pazar günü TRT 1'deki iki cihan güneşi programında, Sayın Tuğrul İnançer tarafından da yorumlanmıştı: Benim anlayabildiğim kadarıyla; mahluk olmak ile kul olmak arasında kavramsal bir fark var. Yani kul olabilmek aslında çok da kolay bir derece değil. Efendimiz SAV "Makam-ı Mahmud" mertebesinde yer alan o yücelerin yücesi bu "kul" olma mertebesini hakkıyla yerine getiren zât olarak anlatılıyor... Yani etten, kemikten var edilmiş olmaktan öte bir "kulluk" tarifi bu... İlk 'kulluk'ta; zirvede olan gerçek kulluk kast ediliyor... O mübarek'in kölesi olmak bile, o kadar yüce bir mertebe ve o kadar zor ki; ancak Abdulhakim Arvasi Hz. gibi nur silsilesinden gelen yüce bir zâta layık görüyor bunu Üstad. Son kulluk ise, sadece terminolojiye bakarak, yüzeysel değerlendirme yapan kardeşlerimize ters gelebilecek bir ifade. Burada yine Tuğrul Bey'in ifadesiyle; kul olmanın sadece Allah cc'ya mahsus olmayacağı; hatta ona kul olabilmek için, önce İki Cihan Güneşi SAV'e kul olmak gerektiği; ona kul olabilmek için de, onun kölelerinden birine kul olabilmek gerektiği vurgulanmıştır. Burada kesinlikle Cenab-ı Hakk ile insan arasına aracı koymak söz konusu değildir Tasavvuf düşmanlarının iddia ettiği gibi... Aksine; zaten bir olan, birbirinden ayrı olmayan tek gerçeğe ulaşabilmek için, kesret perdesiyle gizlenmiş dünya hayatında nasıl bir yol takip edileceğini bulabilmek için rehberlik edinilmesi söz konusudur. Bugün dünya içinde bir ülkeye gitmeden bile birçok tur şirketinden, Internet'ten ya da diğer kaynaklardan araştırma yaptığımız gerçeği yanıbaşımızda dururken; gönüllerin derinliklerine giden ve sayısız tuzaklarla kaplı bir yolculuğa sınırlı insan aklı ve iradesiyle çıkmak; zaten ilk kurallardan olan 'benliğinden sıyrılmak' ilkesiyle de ters düşecektir. Bana Üstad'ın mısraları bunları hatırlattı... Es-Selam... Quote Share this post Link to post Share on other sites
duruşah 0 Report post Posted April 29, 2010 Tuğrul Bey'in ifadesiyle; kul olmanın sadece Allah cc'ya mahsus olmayacağı; hatta ona kul olabilmek için, önce İki Cihan Güneşi SAV'e kul olmak gerektiği; ona kul olabilmek için de, onun kölelerinden birine kul olabilmek gerektiği vurgulanmıştır. Mükemmel bir ifade.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Nebioğlu 0 Report post Posted May 27, 2010 Kesinlikle muhteşem iki satır... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest Bir Kereye Mahsus Report post Posted July 16, 2010 Şiirin doğrusu duraklarıyla ve heceleriyle birlikte aşağıdaki gibi olmalı: "Düşünün ben ne büyük / rütbeye tutkuluyum, Çünkü O'nun kulunun, / kölesinin kuluyum." Peki niçin bu beyiti bu şekilde sanki size ders verir gibi -haşa, amacım ders vermek değil aslında- açık açık yazma gereği duydum? Oradaki "bir" kelimesi, hece ölçüsünü resmen alaşağı ettiği için! Bunlara dikkat etmeliyiz dostlar. Öteki türlü olduğu zaman 7+7=14 lü hece kalıbına uygun düşmüyor ve şiirde mana bozukluğu, düşüklük gibi çirkinlikler meydana geliyor. Bizzat şiirle uğraşan birisi olduğum için haddime olmadan sizleri uyardığım için kusuruma bakmayınız... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Eşref Bey 58 Report post Posted July 17, 2010 Şiirin doğrusu duraklarıyla ve heceleriyle birlikte aşağıdaki gibi olmalı: "Düşünün ben ne büyük / rütbeye tutkuluyum, Çünkü O'nun kulunun, / kölesinin kuluyum." Peki niçin bu beyiti bu şekilde sanki size ders verir gibi -haşa, amacım ders vermek değil aslında- açık açık yazma gereği duydum? Oradaki "bir" kelimesi, hece ölçüsünü resmen alaşağı ettiği için! Bunlara dikkat etmeliyiz dostlar. Öteki türlü olduğu zaman 7+7=14 lü hece kalıbına uygun düşmüyor ve şiirde mana bozukluğu, düşüklük gibi çirkinlikler meydana geliyor. Bizzat şiirle uğraşan birisi olduğum için haddime olmadan sizleri uyardığım için kusuruma bakmayınız... Şiirdeki mana ve Üstadın kastettiklerinin sizin bahsettiğiniz iki mısranın ölçü durmundan daha önemli olduğu kanısındayım. Bu güzel şiirdeki anlamı bir kenara bırakıp bu noktaya takılmanız garip... Quote Share this post Link to post Share on other sites
uçurtma 0 Report post Posted August 12, 2010 Gerçekten muhteşem satırlar Allah rahmet eylesin... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest Bir Kereye Mahsus Report post Posted August 23, 2010 Şiirdeki mana ve Üstadın kastettiklerinin sizin bahsettiğiniz iki mısranın ölçü durmundan daha önemli olduğu kanısındayım. Bu güzel şiirdeki anlamı bir kenara bırakıp bu noktaya takılmanız garip... Fakat üstad hece ölçüsüyle şiir yazmış olduğu için, bu konu da en az şiirin manası kadar önemlidir. Bu noktaya takılmam garip değildir. Tam aksine, çok önemli bir mevzudur. Orijinal kitapta nasıl yazıyor, merak ettim şimdi. :) Elimde kitap olsa da baksaydım ama yok... :) Quote Share this post Link to post Share on other sites
