Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
rembo

Evrim Teorisi

Recommended Posts

EVRİM TEORİSİ

 

Dedesini maymun sanmış akılsızın biri,

Peşinden sürüklemiş bütün beyinsizleri.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Manidar, güzel dizeler tebrik ederim..

 

Yalnız pek haddim değil ama şu ilk dizedeki 'akılsınızın biri', 'densizin biri' olsaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

Yine de şair en iyisini bilir..

Share this post


Link to post
Share on other sites

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM. HANİ BİR ATA SÖZÜ VAR YA: DELİNİN BİRİ KUYUYA BİR TAŞ ATMIŞ KIRK AKILLI ÇIKARAMAMIŞ.

NE YAZIK Kİ HALA BU ÇÖKMÜŞ TEORİYE İNANAN İLERİ ZEKALILAR VAR. NE DİYEM ...... YORUMSUZLAR!

Share this post


Link to post
Share on other sites

arkadaslar iyi hoş diyorsunuzda evrim tam manasıyla çökmüş değil

 

darwin denen sahsiyetin teorisi çökeli yıllar oldu ama yıllardır aksi ıspatlanamayan tezler teorilerle evrim sağlamlığını koruyor

 

mesela bir kaç örnek vermek gerekirse başkalaşıma ve körelmeye;

 

insan embriyosunda (tam zamanını hatırlamıyorum ama) solungaç görevi gören bir cisim oluşuyor ve sonra kayboluyor

insan apandisti (şimdiye kadar neye yaradığı ispatlanamadı) teoriye göre eskiden (ateş olmadığı zamanda) etleri sindirmek ve selülozu sindirmek görevi olduğu ateş bulunduktan sonra zamanla köreldi....vs...vs..bir sürü teori var ıspatlanamayan

 

son yıllarda bu evrime zıt görüşte çıktı "akıllı tasarım" bu teoride ise: evreni bir düzenleyen bir yaratan var bu yüzden akıllı tasarım olarak adlandırılıyor bu bakışla araştırılıyor

 

fakat ABD de evrimciler tarafından açılan davalarla "bilime mitolojiler ve inançlar katılarak bilim yönlendirilemez" denildi ve davayı kazandılar akıllı tasarımda büyük darbe yedi ve üniversiteler araştırma için kaynak alamadılar

 

kısacası arkadaslar evrime tam manasıyla kimse reddedemedi bunu ancak biz islam ülkeleri iradeli bir araştırma yaparak karşı durabiliriz ve aksini ispat edebiliriz

 

ve anlayamadığım "harun yahya" neden evrime karşı kendini güncellemiyor

yaptığı tek şey evrimi gündemde tutmak ve daha çok ilgi çekmesini sağlamak

 

herşeyi aklıyla ispat etmeye çalışana aklın yetersiz olduğunu anlatacak alim insanlar lazım yoksa bu evrim çürümez

bu benim üniversitedeki insanlarla uzunca muhabbetlerimden çıkan görüştür

özelikle yüksek lisans öğrenimi gören insanlarda "durum vahim" dinin mitoloji olduğunu öne sürenler çoğunlukta ve bunlar ileride üniversitede doçent olacak profesör olacak durum pek iyi değil arkadaslar

Share this post


Link to post
Share on other sites

sorulan suallere cavap veremeyen bir nazariyenin ayakta olduğunu savunmak insanın kibrini yenemediğinin ispatıdır.

 

adını hatırlayamadığım bir ingiliz fizikçi atomun yapısını inceledikten sonra şöyle diyor: "korkarım bir yaratıcımız var!"

 

yaratılmış olmak küçültücü bir durum. bunu kabullenemiyorlar.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yaratılmış olmak belki Batılı için küçültücü bir durum olabilir. Ancak Müslüman bilir ki, kendisi, Allah’ın yeryüzündeki halifesidir. Bundan büyük şeref mi olur insan için? İnsan sadece bunu düşündüğünde zangır zangır titrer de, bir ömür alnını secdeden kaldırmasa gene de şükrünü layıkıyla yapamaz. İnsan sonsuzluk için yaratıldı. Yokken, var edildi. Batılı uçurum yolcusu olduğu içindir ki, belki kendisine verilen hayata lanet ediyordur. Ne zaman hakikatin sırrına erer, sonsuzluk yolcularının kervanına katılır, o zaman her şeyi akıl zaviyesinden anlama ve açıklama cehdinden kurtulur da tökezlemeden, yerlere kapaklanmadan ilerleyebileceği bir yol tayin eder kendine.

Share this post


Link to post
Share on other sites
arkadaslar iyi hoş diyorsunuzda evrim tam manasıyla çökmüş değil

 

darwin denen sahsiyetin teorisi çökeli yıllar oldu ama yıllardır aksi ıspatlanamayan tezler teorilerle evrim sağlamlığını koruyor

 

mesela bir kaç örnek vermek gerekirse başkalaşıma ve körelmeye;

 

insan embriyosunda (tam zamanını hatırlamıyorum ama) solungaç görevi gören bir cisim oluşuyor ve sonra kayboluyor

insan apandisti (şimdiye kadar neye yaradığı ispatlanamadı) teoriye göre eskiden (ateş olmadığı zamanda) etleri sindirmek ve selülozu sindirmek görevi olduğu ateş bulunduktan sonra zamanla köreldi....vs...vs..bir sürü teori var ıspatlanamayan

 

son yıllarda bu evrime zıt görüşte çıktı "akıllı tasarım" bu teoride ise: evreni bir düzenleyen bir yaratan var bu yüzden akıllı tasarım olarak adlandırılıyor bu bakışla araştırılıyor

 

fakat ABD de evrimciler tarafından açılan davalarla "bilime mitolojiler ve inançlar katılarak bilim yönlendirilemez" denildi ve davayı kazandılar akıllı tasarımda büyük darbe yedi ve üniversiteler araştırma için kaynak alamadılar

 

kısacası arkadaslar evrime tam manasıyla kimse reddedemedi bunu ancak biz islam ülkeleri iradeli bir araştırma yaparak karşı durabiliriz ve aksini ispat edebiliriz

 

ve anlayamadığım "harun yahya" neden evrime karşı kendini güncellemiyor

yaptığı tek şey evrimi gündemde tutmak ve daha çok ilgi çekmesini sağlamak

 

herşeyi aklıyla ispat etmeye çalışana aklın yetersiz olduğunu anlatacak alim insanlar lazım yoksa bu evrim çürümez

bu benim üniversitedeki insanlarla uzunca muhabbetlerimden çıkan görüştür

özelikle yüksek lisans öğrenimi gören insanlarda "durum vahim" dinin mitoloji olduğunu öne sürenler çoğunlukta ve bunlar ileride üniversitede doçent olacak profesör olacak durum pek iyi değil arkadaslar

Evvela vurgulamak gerekir ki, hak-batıl mücadelesi devam ettiği sürece, yani kıyamet kopuncaya kadar küfür cephesi bazı hükümlere sahip olacak ve bu hükümlerle dine taarruz edecektir. Kendi zaviyelerinden baktıklarında, kendi önkabulleriyle hareket ettiklerinde onların da kullanacakları bir açıklama metodu, başvuracakları bir mantık örgüsü mevcut olacaktır. Mesela dine felsefe zaviyesinden bakanlar, dinlerin, insanların uydurmalarından ve teselli aramalarından ileri gelen kurumlar olduğunu ve bu kurumların zaman içerisinde tekamüle uğrayarak belirli noktalarda tebeddül gösterdiğini belirten bir diyalektik kullanır. Fakat bir inanana göre bu durum hiç de bu insanların kurduğu gibi değildir. Mesela semavî dinlerin hak zaviyesinden mevzuyu ele alırsak, inanma hadisesi karşı tarafın da ister istemez kabul ettiği gibi ilk insanla başlamaktadır (ki benim şahsen itibar etmediğim modern bilime göre de insanın insan olarak telakki edilmesini başlatan gelişme, taşa, toprağa da yöneltilmiş olsa, imandır) ve dini ilk getiren, insanın bu dünyada var olmasının yegane sebebi olan Allah'tır. Burada kesinlikle atlanmaması gereken nokta, dinin, insanın bu dünyadaki varoluş amacı ve aldığı yön hakkındaki temellendirmelerinin, bir kısım filozofun sınırlı aklıyla çizdiği tablodan daha mantıklı olduğu gerçeğiyle beraber, inkarın da bir şekilde kendi uydurduğunun peşinden gideceği gerçeğidir. Kısaca onların elinde bir şey olacaktır, fakat din taraftarlarının, özellikle 'dinlerin assolisti'ne inanan insanların da elinde kendi içerisinde nefis bir intizama sahip olan inanış sistemleri bulunacaktır. Burada bize düşen bu gerçeğin farkında olmakla birlikte, kendi inanışlarını yeterince tanımayanları veya karşı taraftan doğruyu bulma istidadında olanları kazanmak için, kendi düşünce sistemimizi en iyi şekilde temsil ederken karşı tarafın açıklarını yakalayarak ahmaklıklarını gözlerine sokmaktır.

 

Düşünce çevrelerinde olduğu gibi, bilim çevrelerinde de bu iki görüşü temsil eden gruplar zaman zaman yön verici kuvvet olma mertebesine yükselebilir. Zaman zaman dinî çevreler bilime hakim olmuş ve bilimin ilerleyişinde çığır açıcı mahiyete sahip roller oynamıştır. Avrupaî manada konuşursak; Orta Çağda dini kesimin tahakkümündeki bilim, bu kesimin bazı aksaklıklarının öncelikle fikir planında tespit edilmesinden sonra (bakınız bu nokta önemlidir, zira bilim insanların fikirlerini değil, insanların fikirleri bilime hakim olan zihniyeti değiştirmiştir) materyalist bakış açısına sahip olan insanların kontrollerine geçmiş, onlar da zaman zaman sahtekarlıklara başvurarak, zaman zaman hadiseleri kendi diyalektikleriyle yorumlayarak bilimi kendi inanç eksenlerinde bugüne kadar getirmiştir. Bilimin izlemekte olduğu yola bakarsak, bugün için materyalist zihniyetin 20. yüzyılın başında olandan daha geride olduğunu ister istemez kabul etmek zorunda kalırız. Dünyada söz sahibi olan bilim çevreleri, hala bu zihniyet tarafından idare edilmekle birlikte, karşıdaki tarafın 20. yüzyılın başındaki çaresiz tutumundan bugün eser yoktur.

 

Teoride kalmış, pratiğe katkısı olmamış olan bilim asla muteber değildir. Ehemmiyetlidir, çünkü pratiğe giden yolu açar fakat asla katîyet belirtici, insanların fikirlerini şekillendirici bir mertebeye eriştirilmemelidir; 20. yüzyılın başında tartışılamaz olarak telakki edilen ve bedahet derecesinde kabul edilen Newton kanunları bugün kanun halinden çıkmış ve yalnızca tartışılan bir hipotez halini almıştır. Einstein denen adamın ortalığı karıştırması... 100 yıl sonra insanların bilimsel kabul ettiği görüşlerin bugünkünden tamamen farklı olmayacağını, sözgelişi ayın dünyanın uydusu olmadığının "ispatlanmayacağını" kim iddia edebilir? Her daim değişmesi mümkün olan bir görüşü, hayatımıza anlam verebilecek, bakış açımızı yönlendirebilecek bir mevkiye oturtmak ne kadar mantıklı olabilir? Elcevap, tabii ki olamaz. Buradan bilimin terk edilmesi gerektiği anlaşılmamalıdır. Bilakis insanların hayat standardını yükselten, teknolojiye yönelen bir yönü de vardır bilimin. Ayrıca bu alana gereğinden fazla itibar eden ve hayatlarını bilimin dediğine göre kuran, en azından bilimin dedikleriyle imanını güçlendiren veya pörsüten, destekleyici olarak bilime ihtiyaç duyan yetersiz bir kesim var. Bu kesimin hak yola yöneltilebilmesi için bilimin teorik kısmında da söz sahibi olmak şarttır. Fakat ne akıl, ne insanların akıllarına göre yorumladığı bilim; insanı imana götüren bedahetlere vakıf olabilmek bir nasip ve üstün seziş meselesidir, diğerleri yalnızca yardımcı.

 

Darwinizm tamamen bitmiştir. Yani Darwin'in iddia ettiği şekilde değildir bugün evrim teorisi. Neodarwinizm daha fazla revaçtadır. Bu sisteme karşı yapılan itirazlar gayet mantıkî olmakla beraber, yazının başında da vurguladığımız gibi materyalizm cephesi elindeki son kalesini vermemek için çabalamakta. Çünkü bilim çevrelerinde neodarwinizmin çöküşü kabul görürse materyalistin yapabileceği birşey kalmaz. Sansürcü zihniyetin bilim çevresine egemen olmaya başlaması da bu durumla alakalı. bilim çevrelerinde söz sahibi olabileceğimiz bir duruma gelmemiz gerekiyor. Bilim de, aslında tabiatın hakikatinden ziyade ona hakim olan çevrenin temayülüne göre yol alır ve kadrolaşma esası, bu saha için de geçerlidir. İyi bir çalışma ve söz sahipliği mevkiinin elde edilmesi ile Evrim safsatası nihayetlendirilebilir.

 

Harun Yahya takımı hakkında kısaca yazayım, aslında bu alandaki bir boşluğu doldurduğu ve yer yer isabetli atışlar yaptıkları hakikat olmakla beraber "Darwinizmin Türk Düşmanlığı", "Savaşların Altında Yatan Sebep tam da Darwinizm", "Terörün Gerçek Kaynağı Darwinizmdir" gibi temalar üzerine kitap ve makaleler yazıp laubalilikle bunları sağda solda yaymaları sadece popülariteyi arttırıyor. Bu çalışmaların ilim nazarında bir değer taşımayacağı da bedahettir. Darwinizmin Türk düşmanı olması hiçbir şey ifade etmez, bu konunun saptırılmasıdır ve oldukça zararlı bir tutumdur. Evrimin kendisini hedef alan çalışmaları ise dikkate şayan... Keşke işi sulandırmayıp giriştikleri işi ciddiyetle, adam gibi yapsalar.

Share this post


Link to post
Share on other sites

yaratılmak...

 

bu fiilin anlamının hafifletilmeye çalışıldığının farkında mıyız? son 3 yıl içersinde muazzam bir kullanım genişliği yakalamış olması dikkate değer.

 

"yoktan var etmek" anlamından hızla uzaklaşıyor. herkes hiç tereddütsüz yaratmak fiilini kullanıyor.

 

eğer bu hızla giderse çok yakın bir zamanda bu fiil çok sıradan bir mana ihtiva edecek. işte o noktaya gelindiğinde evrimciler de yaratılmışlık gerçeğini kabul edecekler. ama o zaman ki yaratmak fiili bugünküne ne benzeyecek ne de bugünkünün zihinde oluşturduğu tasavvura denk bir halet olacak.

 

yani yaratmak çok sıran bir şey olunca -haşa- Allah da sıran bir iş yapmış olacak.

 

Allah o günleri göstermesin. kelimelerimize sahip çıkalım. "yaratmak" fiilinin hiç değilse çevremizdeki insanlar tarafından yanlış kullanılmasına müsade etmeyelim, uyaralım, meseleyi tatlı dille anlatalım.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Çok afedersiniz ama buna okkalı bir "çüş"ten başka hiçbir şey denemez...

 

Ökseye tutulmuş bülbül gibiyim, şoktayım; zaten yoruma gerek duyulacak bir durum da yok ortada... Saygısızlık mı dersiniz, eblehlik mi, cehalet mi? Hepsinin alaşımından ortaya çıkan bir rezalet mi bu yoksa?

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

NFK-Fan kardeşim sana katılıyorum başka bişeyde diyemiyorum :S

Share this post


Link to post
Share on other sites

unutmamak gerekir ki, darwinizm günümüzde yalnızca ideolojik bir görüş olarak savunulmaktadır. gerçekte ise bilimsel delillerin yanısıra, insanın vicdanına başvurarak da yanlışlıgını kolayca fark edebilecegi anlamsız bir teoriden ibarettir.

Share this post


Link to post
Share on other sites
rembo kardes ya buna ne demeli :rolleyes:

http://tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F889...mp;Kelime=Allah

 

Türk Dil Kurumu ?

 

:)

 

Kendilerini tdk olarak idrak edebilirler ama biz öyle olmadıklarına kanaat getirdik. Başka birşeyin kurumu olduklarını düşünmek hoşumuza gidiyor. Öyle düşündürüyorlar çünkü.

Share this post


Link to post
Share on other sites

ismini hatırlayamadığım bir alime sormuşlar;

 

- biliyor musunuz insanların atası maymunlardır

 

alim;

 

- o mantığa göre; maydonoz da çınar ağacının atasıdır....

 

bu evrim denen teoriye inananlar oldukça, daha çok başımız ağrır. darvin denen adamı savunmak için söylemiyorum; darvin kendi çapında bir araştırma yapmış olabilir. yanlış olsa da mesleği gereği bir takım çalışmalar içinde olmuş olabilir. yaptığı çalışmalar ve araştırmalar -ki en başta evrim teorisi- bugünkü bilime ve dinimiz İslam'a göre yanlıştır. onun savunduğu her teorinin yanlış olduğu ispatlanmıştır. hadi diyelim darvin o zamanda bu araştırmaları yapmış. bugün onun yaptığı araştırmalara inanan ve savunanlara ne demeli. bilenlerimiz vardır. eski çağlarda ilim adamları da dünya ile ilgili araştırmalar yapmıştır. kimisi dünya tepsi gibidir demiş. kimisi dünya 4 tane filin üstünde dönüyor demiştir. nitekim bugün ilimin ve teknolojinin gelişmesiyle gerçekler ortada. ne yazık ki halen sapık teorilere inananlar ve savunanlar var....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet hala bu teorilere inananlar,inanmaktan öte savunanlar var.Hele bunlar özellikle bizleri aydınlatmakla yükümlü olan öğretmenlerimiz olunca olay farklı bir boyuta taşınmakta malesef.Sekizinci sınıftayken Fen Bilgisi öğretmenimiz bu saçmalığın arkasında olanlardandı ve dolayısıyla bizlere de bunu aşılamaya çalışıyordu,dersten çok yaptığı buydu.Çok şükür etkilenmedik mantığımızı ve bildiklerimizi kullanabildiğimiz için ama bazı arkadaşlar için aksi de oldu tabi.Ne diyeyim Allah mantığı kullanabilme yetisi versin :rolleyes:

Share this post


Link to post
Share on other sites

bugün evrim sınavı olduk, evrim ders kitabını okumak zorundaydık birçok cümlesi çok komikti..

Biyolog adayı olarak şunu söyliyim darwin tanrıyı inkar etmemiş sadece yaradılışın kökenini ve sebebini araştırmak için hipotezler sunmuş.. darwin diğer bilim adamlarına göre daha mantıklı, mesela lamark ın bu konuda daha komik savları var, darwinin bu hipotezini yanlış yönde kullanarak bazı inkarcılar insanları kandırmaya çalışmış..

tabiki insan maymundan gelmiyor ama en çok benzer taraflar maymunda olduğu için böyle bir sav ileri sürmüş darwin.. herşeyin kökeni aynı, hücreyi bırakın herşey hidrojen atomundan yaratılmışmı zaten, dünya bile..ALLAH OL DEDİMİ OLUR ....fazla düşünmeye ve sorgulamaya gerek yok..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Neredeyse bütün sorulara cevabı harun yahya eserlerinde veriyor.

Bunun dışında evrim çökmedi diyen kendini kandırır (Allah muhafaza imanından da olur), evrim bir teori değil bir ideoloji oldu artık.

 

NOT= O solungaç gibi görünen yarıkların bir açıklaması vardı harun yahyanın eserlerinde.

 

ve trradomir sana bir ayet yazayım:

 

Küfür bir millettir sizde bir millet olmadıkça onlara üstün gelemezsiniz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

insanlar bırakın kendilerini insan görmek istemiyorsa görmesinler allahın onlara verdiği halifelik görevinden vazgeçiyorlarsa geçsinler bir söz vardır kendi düşen ağlamaz maymun kabul ediyorlarsa kendilerini biz hayata insanlarla devam edelim onlarada arada çerez atıverelim...

Share this post


Link to post
Share on other sites
rembo kardes ya buna ne demeli :D

 

 

http://tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10F889...mp;Kelime=Allah

 

bazı mevzulara doğrudan radikal yaklaşımlar sergilemek taraftarı olmadım hiçbir zaman. her has(özel) isim aynı zamanda da cins isimdir.umumiden kısmileşmede diyebiliriz. Allah kelimesi arapçadır ve ilah kölünden gelir. arapçada -e,-a zarfları vardır ve kelimenin başına gelir. nadir=ender, cemal=ecmel, hüsn=ahsen örnekleri çoğaltmak mümkün.

 

işte ilah kelimesinde de bu durum söz konusudur. çok, daha, en gibi manaler veren -e,-a zarfı ilah kelimesine getirilerek Allah kelimesi oluşturulmuştur. "ilah"kelimesi türkçede yer alan "uz" anlamına da gelmektedir.

 

yani cins isim olarak allah kelimesi en uz, en usta anlamına da gelmektedir. tdk sözlükte geçen de budur. keza bu uzantısı verilen sözlükte sadece cins isimler bulunur.

 

http://www.tdk.gov.tr/TR/SozBul.aspx?F6E10...5A79F75456518CA

 

Bu linke tıkladığınızda göreceksiniz ki cins isim olan allah küçük has isim olan Allah büyük yazılmıştır. malumatfüruşluğum için özür dilerim lakin yiğidi öldür hakkını yeme.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sayın Rembo, evet sizinde şuurunda olduğunuz gibi biraz malümatfüruşluk yapmış bulunuyorsunuz, fakat sizin ifadenizden yola çıkarak otobüse oturgaçlı götürgeç ismini veren deruni tdk'mızı bir nebze de olsa haklı bulmak abesle iştigal olur ki zira vurgunuzdan yola çıkarak misalen ''Kitaplık'' ile ''Kitap'' kelimelerini birbirileriyle tanımlayabilme hakkı kazanmış olabileceğiz! Oysa kitaplık, kitaptan veye kitap kitaplıktan farklı manalara işaret etmektedir, ilah kelimesinden kürettiğin Allah, yalnızca birtek manaya işaret etmektedir buna delilimiz ise ''La ilahe illALLAH'tır... tdk'nın tanımı ise bu realiteden hareketle elbetteki kasıtlı ve malumdur, neyse...

 

Konu evrim, evrim vesilesiyle ismi geçen Harun Yahya'ya dönmek istiyorum ve bu vesileyle arkadaşınız Selahaddin'in cümlesine...

 

*)Neredeyse bütün sorulara cevabı harun yahya eserlerinde veriyor.

 

Değerli kardeş, dini ilme ve akla uydurmanın mantıksız bir hareket olduğunu sanırım H.Yahya'nın kendisine nihayet anlamış olmalı, anlamadıysa kendisini bir hayli sorgulaması da elzem!

 

Bakın, H.Yahya göz ile alakalı olarak evrimcilerin tezini çürütmeye çalışırken, yine onların çelmesine takılmış ve tezine karşı antitez bulmuştur! Tasavvur edebiliyor musunuz bu nasılbir mesuliyettir, Allah'ın sonsuz yaratma kudretini sözde inkarcılara karşı pozitif ilimlerle ispatlamaya çalışırken göstermiş olduğun yetersizliğin, karşı güruha ne çok pirim yaptırdığını. Oysa ki bilim adamları sadece gözde, şuana kadar, 7 (yedi) ihtisas alanı tespit etmişler! Bu örnek Yahya'nın davranışının yanlışlığını şekillendirebilmek adına verilmiş müşahhastır ve işin özünde ise evrim ve yaradılış teorileri kadarda safsatadır, işin özünde ise İMAN TESLİMİYETTİR VE PAZARLIK KABUL ETMEK, aksinin ise kendi yonttuğun taşlara tapınmaktan farklı bir tarafı da yoktur!

 

Sevgili hifa evet maalesef sizin de söylediğiniz gibi batının bir ürünü olan ve yine batı tarafından çoktan çöp tenekesine atılan evrim, batı taklitcisi bizlerin maarifinde entellektüel olabilmenin veya bilim adamı olabilmenin ön şartıymışcasına hala öğretiliyor, sizin hatıratınızdan vesile kendi öğrenciliğim aklıma geldi, fakültenin ilk yılı güzel sanatlar zorunlu seçmeli (yahu seçmelinin zorunlusu mu olur diye çok sordum aman siz sormayın, yanıtı yok) neyse dedim bardağın dolu tarafından bakalım en azından basit derstir, kredimizi yükseltiriz, ders notlarını elime aldım ilk sayfa insanın atası maymun başlığı ve homosapiyan resmi, o başlık ve resimden sonra ne notlar ne de o dersin hocası beni gördü ne de ben onları, tabii geçme zarureti de var o işide kopya ile hallettik oldu bitti...

 

Herkese bakii selamlar, hürmetler..

Share this post


Link to post
Share on other sites

ESSELAM...

 

_Nevada adamı ve pettown adamı diye isimlendirdikleri kendi imalatları fosilleriyle insanlık ehramını kandırmaya çalıştı bu şarlatan evrimci antropologlar..foyaları ortaya çıkınca kepazelikleri paçalarından aktı sahtekarların..Ama dewam diyorlar geçiş döneminin fosilllerini aramaya , bir bulduk mu işte o zaman yakacağız tüm insanlığın çırasını hayalleriyle..Evet arıyorlar , maymun - insan arası bir yaratık fosiline ulaşmaya çalışıyorlar , harıl harıl..çünkü başka çareleri yok bu zawallıların ve mutlaka bir somut örnek ortaya koymak zorundalar , çünkü tüm alfabeleri yalama olmuş , dumura uğramış vaziyette..kazıyorlar kazıyorlar..toprakların altlarında , bataklıkların diplerinde yarı maymun yarı insan bir türev peşindeler..kolay gelsin..buyursunlar kazmaya dewametsinler..meydanlar onları bekliyor..Ulan kaza kaza bunlar köstebeğe dönüşmesinler , tam evrim olur valla..evraka!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ya arkadaşlar lütfen yapmayınız ya...

 

Evrimin bittiği falan yok ya. Biyoloji Fen Enstitüsünde Yüksek lisans yapan arkadaşım var, bu konuyu bilimsel olarak konuşma, konuları tartışmak adına yakınından geçemiyorum, ki bunu bir kere kabul etmek gerekiyor bilim artık mahalle ortasında tartışılma, öğrenilme mevzusu olmaktan çoktan çıktı. Bilim tarihi uzadıkça yeni bulgular kuramlar bilgiler artıyor bir çırpıda çözümlenmiyor herşey. Haaa bu arada "sen bilmiyorsan bilimi......" gibi bir tanımda getirmeyin buraya, gerek yok :D

 

Yapmayın böyle, duygusal yaklaşıyorsunuz.

 

Biz müslüman gençlerinin evrim tartışmasında yapacağı tek şeyin, yaklaşımının biraz sosyolojik olmalı, harun yahya tarzı klasikleşmiş[dikkat: yanlış, doğru demiyorum....bilgi hakimiyetinden uzak, klasikleşmiş bir tavır] biraz , bir nevi karınları tok artık harun yahyaya.

 

Evrim konusu uçsuz bucaksız bir daire, biraz teorik bilgiyle oturup sen bile teoriler üretebilirsin ve buna ıspatta bulabilirsin.

Düşünün her gün yeni tür hayvanlar bulunabiliyorken teoriye farklı bir bakış açısı mı bulunamayacak.

Neden sosyolojik dersek ise bir kere insanın birşeyi kabul etmesi gerekiyor, bu da:

Allah var mı yok mu??

Bizim bu yaklaşımla ilerlememiz lazım. Allah ı kabul etmeyen insan bilime zaten sarılmaya zaten devam edecek, atomlarla cartla curtla birşeyler bulmaya kendini adayacak.

Dün darwinin teorisi kısmi biter bugün bir diğeri gelir.

 

Trrdomir arkadaşımızın dediği çok doğru ve güzel birşey var; evrim artık hak-batıl mücadelesi, batıl tarafı ise bir yere sığınmak zorunda ve sığıntısını koruyorlar bize göre yanlış ama onlara göre doğru (ki bu sadece türkiyede değil abd başta olmak üzere ab'de de büyük bir kitleyle devam etmekte)

 

Yüksek lisans yapan arkadaşımın durumunu sorarsanız, Allah var ama nasıl?? aşamasında, kafası ciddi karışık...

Gidipte bu insana "bir kumanda nasıl mühendissiz olmazsa kainatta yaratıcız olmaz" gibi bir varsayım ile yaklaşırsanız bu insanı kazanamazsınız. Sonuçta doğru bir varsayım ama takıldığı yer orası değil, yanlış yerde ıspatlamaya çalışıyoruz..

 

Ki İslam dini; kaybetmeye değil kazanmaya yönelik bir yolu doğru olarak bize belirtiyorsa "lan aptallar evrim çöktü" gibi bir yol değilde anlamaya yönelik kazanma amaçlı onlarla konuşalım düşünelim araştıralım ince ipleri sallarken kalın iplerimize dokunmayalım..

 

Onların kalbine hitap edelim , beyinlerinde bir devrim gerçekleştirmeye çalışalımki, akılları kalbine yönelsin.....

 

Nasıl bilimle maneviyatı ıspatlayamazsak, onlar öyle yolu seçiyor ve tıkanıyorlarsa, bizde maneviyata ıspat olarak bilimsel çalışmayalım yoksa harun yahya gibi çuvallarız, bir bakımdan da onların yaptığını yapmış olmaz mıyız??

Bilim güzel şeydir üstünde duralım, önyargıyla yaklaşmayalım , Allah'ın bir lutfüdür, uçaklar arabalar olmasa Hacca kim giderdi ki :D

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sayın Rembo

 

Anlıyorum sizi..Fakat ben farklı yaklaşıyorum "Allah" ihlas süresinde de belirtildiği gibi Tektir. Ona bir eş, benzer,denk yoktur.

 

Eee peki türkçemiz en eski dillenden birisi ise ve bu millet uzun zamandır müslümansa hassas oldukları konuda başka bir kelimeye mi anlam yükleyemiyorlar ya da üretemiyorlar.

 

Sözün özü tdk hep böyle yapıyor. Ya önemsemiyor ya da bilinçli bir şekilde o işi yapıyor.

 

Ben isterdimki devletimin dil kurumu "Allah" sözcüğünü aratınca böyle bizi bir uyarsa mübarek bir tanım açılacak doğru düzgün oturuluşa geçin :D , bizi bir uyarsa saçma sapan müzikleri kapatsak :D böyle bir saygıyla okumaya koyulsak, alimlerimizin en güzel tanımlarıyla, sığdırabildiği kadar "Allah" sözcüğünü bize bir anlatsa. Ne güzel olurdu di mi? Hadi aza rıza edecek haldeyiz bari tek cümleyle tanrı de bırak..!!

 

Ne o saçma sapan örnek cümlesi, Amerikanların........

 

Gerek yok böyle şeylere tdk

Share this post


Link to post
Share on other sites

eee, ne yapalım sayın eko bu da bilimin cilvesi değil mi? Kendini yanlışlayarak ancak ileleme sarf eden bir olgudan bahsediyoruz, yoksa hala dünyanın tepsi şeklinde olduğuna inanırdık değil mi? Ortaya bir hipotez atıp bunu her koşulda sağlanabildiğini kanıtlamak için yanlışlama yoluna gidilir ve hipotez herkoşulda kendini doğrularsa bu hipotez olmaktan çıkar kanun olur oysa evrim kendini sağlayamamız bir hipotezdir, kendine örnekler bulabilmesi için iddiası gereği araformları bulması icab ederdiki bunun için yukarıdaki arkadaşında iddia ettiği gibi çeşitli sahtekarlıklara başvurmuşlar ve bu sahtekarlıklarıda yine deşifre edilmiştir. Esasında ise evrime bilim gözüyle bakmamak da icab eder, o Haşa Allah'ı inkar için başvurulan romantik bir çabadır ve bugün çöp tenekesindedir dememizdeki maksad da budur!

 

Bunun yanında Termo dinamik yasası ise dünyanın gidişatının düzenliden düzensize olduğunu söyler öyleyse bu kurama göre evrim teorisini zaten çöpe atmamız gerekmez mi zira evrim basit tek hücreliden, mutasyon sonucu insan dediğimiz karmaşık yapının oluştuğunu iddia eder yani entropinin tersine! Ve sayın eko evrimin tamamlanması içinde insanların kanatlarının çıkması icab etmektedir, yani mutasyon devam edecektir ve en üst yapıya kanatlara sahib olacağız, işte fantazi, zira bilmekteyiz ki dnadaki ufak bir değişimin bile insanoğlunda çeşitli anomolilere sebebiyet vermektedir (down sed vs örnektir) insan dna sı ile maymun dna sının birbirine benzerliği aynı atadan geldiğinin isbatı olamaz gen bilimine göre ise sadece %1'lik bir far bile türlerin çeşitliliğini sağlamaktadır, buna mukabil insan dnası büyük ölçüde balina dnası ilede benzerlik göstermektedir, fakat şekil itibariyle en ufak benzerlik yoktur, hipoteze göre ise balina ilede akraba olmamız icab etmiyor mu?

 

Ve hepsini toparlarsak ,sonsuz yaratma kudretine sahip Allah için birşeyin var olabilmesi için kün demesi yeterlidir, yani insanı oluşturmak için solucandan ara formalarla insana ulaştığını iddia etmek abesle iştigal, Kur'anı kerimde Allah (c.c), Biz Adem'i birden bire yarattık der, evrime onay bu ayete (haşa) inkar değil midir? Ayrıca cennetten kovulan Adem'i de haşa görmemezlikten gelmektir.

 

Bütün bunlar bilimi inkar veya red demek değildir, biz şuna inanırız ki bütün ilimlerin kaynağı Kur'andır ve ilimin amacı hakikatin hakikatine ulaşmak olmalıdır yoksa ilim bir nokta idid onu cahiller büyüttü kelamının sahibi Hz. Ali'yide biliriz...

 

bakii selamlar hürmetler

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...