Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
SİTARE

Ömer Lütfi Mete

Recommended Posts

GÜLCE

Uçurumun kenarındayım Hızır

Ulu dilber kalesinin burcunda

Muhteşem belaya nazır

Topuklarım boşluğun avucunda

Derin yar adım çağırır

Dikildim parmaklarımın ucunda

Bir gamzelik rüzgar yetecek

Ha itti beni, ha itecek

Uçurum kenarındayım Hızır

Cihan hazır

Divan hazır

Ferman hazır

Kurban hazır

Uçurumun kenarındayım Hızır

Güzelliğin zulme çaldığı sınır

Başım döner, beynim bulanır

El etmez

Gel etmez

Gülce'm uzaktan dolanır

Uçurumun kenarındayım Hızır

Gülce bir davet

Mecaz değil

Maraz değil

Gülce bir afet

Peri değil

Huri değil.

Gülce beyaz sihir

Gülce ölümcül naz

Buram buram zehir

Yar gözünde infaz

Bir gamzelik rüzgar yetecek

Ha itti beni, ha itecek

Güzelliğin zulme çaldığı sınır

Uçurumun kenarındayım Hızır

Ben fakir

En hakir

Bin taksir

Ateşten

Kalleşten

Mızrakla gürzden

Dabbet'ül-arz'dan

Deccalden,yedi düvelden

Korku nedir bilmeyen ben

Tir tir titriyorum Gülce'den

Ödüm patlıyor Gülce'ye bakmaktan

Nutkum tutuluyor,ürperiyorum

Saniyeler gözlerinde birer can

Her saniyede bir can veriyorum...

Share this post


Link to post
Share on other sites

YİĞİDİ GAM ÖLDÜRÜR

Yiğidi gül ağlatır gam öldürür

Nice namert ava çıksa

Tuzak kursa kurşun atsa

Yiğidi çökertmez kahır

Bir dem yar hüzünle baksa

 

Yiğidi gül ağlatır gam öldürür

Düşman yılan olup soksa

Dokuz kavim taşa tutsa

Yiğidi çökertmez kahır

Bir dem yar hüzünle baksa

Yiğidi gül ağlatır gam öldürür

Share this post


Link to post
Share on other sites

YUSUF İDİM

Öfkem volkan lavlarım güneş boyu

Deniz dediğin ne, bir ufak kuyu

Şu deli yüreğimi söndürmez suyu

Buzullar tutamaz bu ateşi

Kestim işi koydum başı

Bir oldu beş duyu

Hepsi de ateş duyu

Sildim dünyayı

Kara sevdayı

Kuru sevdayı

Koptu deli yüreğim

Koptu kıyamet

Çıkma önüme koca dap yıkıl git

Budur benim tufan olup yağdığım vakit

Hangi güç vurabilir bana kilit

Yusuf idim Davut oldum

Bulut oldum barut oldum

Bir oldu beş duyu

Hepsi de ateş duyu

Sildim dünyayı

Kara sevdayı

Kuru sevdayı

Koptu deli yüreğim

Koptu kıyamet

Share this post


Link to post
Share on other sites

ŞEHİDİN DESTANI

Fişekler patlıyor, güneş tutuk, hilal berrak,

Dağ taş can evinden tekbir tekbir çağlayarak

Sultanım seni uğurlar bu ebedi bayrak

Sen ki kevseri namluyla içtin ırmak ırmak

Sen bir köprü düştün de geçit verdi uçurum

Al kanlar içinde boyuna kurban olduğum

Şehidim,yiğidim, melek yüzlüm, Aktuğ'um

Al beni, al al beni

Nur yüzün, gök alnın boyadı al ben

Cennet tanıdım bağrındaki al beni

Al beni, al al beni

Uçtu bulut yeleli civanım gökten emin

Kanından tapusuyla ocağımdır bu zemin

Yemin, dövüşte secdeye kırılan kalemin

Silahın, bayrağın, Kur'an'ın üstüne yemin

Cephanem hatırandır, gece-gün yudum yudum

Sen gayret pınarım, suyuna kurban olduğum

Şehidim,yiğidim, melek yüzlüm, Aktuğ'um

Yüreğim, kor yüreğim

Pir yandı bir daha sönmez kor yüreğim

Kim demiş haini canda kor yüreğim

Yedi kat yerin dibine kor yüreğim

Yüreğim, kor yüreğim

Gördüğüm tabut mu, köy ufkunda seher vakti

Tabut değil, yıldız yıldız mahyam yola çıktı

Dağ dağ omuzlarda geliyor ecelin tahtı

Semalar kıskanır ey makber sendeki bahtı

Sabrında vurulan, iç içe bin kerre mazlum

Varını vakfetmiş, huyuna kurban olduğum

Şehidim,yiğidim, melek yüzlüm, Aktuğ'um

Özür özüm kanayan

Özümün özü bu girdapta kanayan

Sen asıl yar için akmayan kana yan

Oyar o gözü kim bakar bu kana yan

Özüm özüm kanayan

Müjde ey toprak tubadır bu fidan, bu civan

Şehidim ölümsüz fani, gönüllerde divan

Onbinler, yüzbinler göz göz, saf saf Hakk'a revan

Diyet alacağız billah, topyekün bir cihan

Ölmedin sen, bir oluştur bu, bir şanlı doğum

Kütüğü göklerde, soyuna kurban olduğum

Şehidim,yiğidim, melek yüzlüm, Aktuğ'um

Yakın ha candan yakın

Kardaş bil şehidimi öz candan yakın

Bugün sana tatlı gelen candan yakın

Sönmesin bu ak ateş, ta candan yakın

Yakın ha candan yakın

İşte namazındayım, işte veda bayramı

Sundular bu mercan sükûtta sonsuz meramı

Gayrı rahatta buldum canıma ilk haramı

Yalnız senin rütbene hasret sarar yaramı

Kalmayacak gümüş hilal okçusundan mahrum

Irz diye devraldık, yayına kurban olduğum

Şehidim,yiğidim, melek yüzlüm, Aktuğ'um

Senden aldım kanadım

Her çağda uçmak için sel sel kanadım

Boy adım, soy adım, can adım, kan adım

Yâdınla gerilir, gerilir kanadım

Senden aldım kanadım

Share this post


Link to post
Share on other sites

KAYLULE SULARI

Toprak döşek, taş yastık

Huzme emziren ağaç

Dünyayı dala astık

Bir saatlik bir ilaç

 

Oruç bozmayan su

Peygamber uykusu

Peygamber uykusu

 

Büründük gölgemize

Güneş bakarken dimdik

Uzandığımız göze

Gönül dağında gedik

 

Yar eteğinde su

Peygamber uykusu

Peygamber uykusu

 

Birkaç pamuk bulutla

Sarılır göz yaramız

Ten kavgasına mola

Dalıp dolmak sıramız

 

Rüzgâr gezdiren su

Peygamber uykusu

Peygamber uykusu

 

 

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

SAHUR SINIRLARI

Sultan ay göz kırpar bize yıldız yıldız

Kaf sırrından üstün

Melekler sofrasına çağırır, yalnız

Sıçramak ne mümkün

Şefkat duvarının ardında rüyamız

Cennette bir öğün

Cennette bir öğün

Gecenin simyasıyla şu bakır sini

Altından bir zembil

Uykuda duyarız gül besmelesini

Bir sürahi bülbül

Bardağa döker gönül şelalesini

Sofada bir menzil

Sofada bir menzil

Sonra sağılır karanlıkların balı

Fecir avuç avuç

Biz hissederiz, onlar yaşar masalı

Yol başında sonuç

Yükselir şuracıktan bir uçan halı

Ver elini oruç

Ver elini oruç

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üç Ayak Bir Şafak

 

 

Kahpe kayışında bileniyor bıçak

Üç ayak

Bir şafak

Celep örfü ahkâm olmuş

Babam kasap vezir

Eloğluna bayram olmuş

Kuzular sağ enir

Üç ayak

Bir şafak

 

Ahdetmiş babam babam beni boğazlayacak

Topal tahteravalli hak

Fidyeler takas olmuş

Binilen dala iner nacak

İntihar kısas olmuş

Usûl bitirim

Esas bitirim

Kabul bitirim

Kıyas bitirim

Sarışın değilmişim

Kara kaş, kara göz yasak

Has anadan gelmişim

Öz ocağında öz yasak

Üç ayak

Bir şafak

Birkaç sefil

Gözde nesil

Yırtılan nazlı sancak

Gözüme bağlı mendil

Ben kırk kere İsmail

Babam İbrahim değil

Babam ortada mutlak

Babam adil

Babam katil

 

1982

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yar

 

 

Yara beni, yara beni

Aşkın oku, yara beni

Bıraksınlar, yara beni

Atsın yardan, yara beni

Yaram yarimdir

Yarim yaramdır

Azığım zehir

Bineğim gamdır

Yaram yarimdir

Yarim yaramdır

 

Yaraydın gönül yaraydın

Her yer karanlık, yar aydın

Hem ilaçtın hem yaraydın

Sırrımı deşip yaraydın

Yaraydın gönül yaraydın

Azığım zehir

Bineğim gamdır

Yaram yarimdir

Yarim yaramdır

 

2002

Share this post


Link to post
Share on other sites
YİĞİDİ GAM ÖLDÜRÜR

Yiğidi gül ağlatır gam öldürür

Nice namert ava çıksa

Tuzak kursa kurşun atsa

Yiğidi çökertmez kahır

Bir dem yar hüzünle baksa

 

Yiğidi gül ağlatır gam öldürür

Düşman yılan olup soksa

Dokuz kavim taşa tutsa

Yiğidi çökertmez kahır

Bir dem yar hüzünle baksa

Yiğidi gül ağlatır gam öldürür

 

 

Bu zatın şairlik tarafını bilmezdim. Daha çok dizilerde çeşitli görevlerde adını görmüşlüğüm vardı, özellikle bu şiirini öle sanıyorum bestelenmiş halini Zara seslendirmişti ve çok beğenmiştim. Gayet güzel şiirleri varmışşş

Teşekkürler

Share this post


Link to post
Share on other sites

Veda Sahneleri

 

Anam tatlı açmıyor artık

İşi yok

Aşı yok

Ne su taşır

Ne çamaşır

Ne bulaşık, ne sökük, ne yırtık

Gece gün

Büsbütün

Susması tunç

Sözü korkunç

Anamın secdesi gözle şimdi

Namazı

Niyazı

Yüreğinde

Yürek zinde

Anamın teninde sır belirdi

Ocakta

Bucakta

Casus gezer

Anam kanser

 

Anamın alnında akşam ter ter feyizden

Anam bir gaybın sırdaşı

Anamın dilcağızı da sessiz sessizden

Benim anam sabır taşı

Bir soğuk güneş renk alır uçuk benizden

Sualdir anamın kaşı

Sorar hala mutfaktan

Hala evlat telaşı

Alır karanlığı gökler hanemizden

Hanemiz deryaya karşı

Köpük köpük saflar yürür Karadeniz'den

Bu bir tevekkül savaşı

 

Bir gam eser şimdi yamaçlardan aşağı

Yola düşer lambalar

Yolların zar zar ağlayışı bu kırağı

İz bırakır arabalar

Çözülüp savrulur bacaların sac bağı

Daha gür yanar sobalar

Taşıyor her biri bir değişik merağı

Efkar yüklenmiş babalar

Çekerler haneden artık eli ayağı

Uzak yakın akrabalar

Anam pişirmemiş buzdur bu aşın yağı

Kaşıkta donar çorbalar

 

Göz bebeklerim genişler

Durup durup

Toz altında menevişler

Vurup vurup

Pencerem bir kasvet işler

Sorup sorup

Adına akşam demişler

Grup grup

 

Anamın odasında akşam

Odası gam

Sedası gam

Edası gam

Anamın odasında akşam

 

En son ümide izin bitti

Gözler karabiber

Akşam kılındı, yasin bitti

Anamla beraber

 

Selaya tırmanır bu ezan

Ölüm kaç basamak

Görünür alnımıza yazan

Bir görünmez parmak

Yok yok böyle konuşmaz insan

Nedir bu yüz asmak

Hele baba bu nasıl lisan

Ne söyler bu susmak

 

Anamın benzi mehtap mehtap

Şekli var hazzı yok

Anamın gözü kitap kitap

Zeyli var yazı yok

Anamın gözü hitap hitap

Dili var ağzı yok

Anamın özü bitap bitap

Eli var nabzı yok

 

Ömer Lütfi Mete

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...