Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
SİTARE

Peruk Bile Yasak:Üniversiteye Kafa Ile Girmek De Yasaklansın!

Recommended Posts

Peruk bile yasak: Üniversiteye kafa ile girmek de yasaklansın!

 

Başörtüsü yasağı nedeniyle peruk takan öğrencilere Gazi Üniversitesi "dur" demiş: Fakülte binalarının girişindeki "görevliler" öğrencilerin saçlarını kontrol ederek perukla içeriye girmek isteyenleri engellemişler!

 

Türban yasağı faşizminin hangi boyutlara vardığını gözler önüne seren bu "Peruk Avı" Ankara'daki Gazi Mahallesi'nde cereyan etmiyor; yasakçı rektör Prof. Kadri Yamaç'ın üniversite mahallinde/"Gazi"de yaşanıyor...

 

Şimdi şöyle bir düşünün: Türban zaten yasak, üstüne bir de akıllara ziyan peruk yasağı...

 

Bir yerden sonra bu da kesmeyecektir, yasakçıları...

 

Mutlaka uyanacaklardır: "Eyvah, bu öğrencilerin kafası içeriye giriyor" falan diyeceklerdir...

 

Bakalım Rektör Kuvvetleri "bu yaman soruna" nasıl bir çözüm bulacaklar, göreceğiz...

 

28 Şubat döneminde Nur Serter'in "İkna Odaları" Mahallesi'nden geçmiştik...

 

Peruk yasağını da Kadri Yamaç'ın "Gazi Üniversitesi Mahallesi"nde görmüş olduk...

 

Her iki mahalle de YÖK derebeyliğine bağlıdır: YÖK Komutanı Erdoğan Teziç "zaptiye zap zap, raptiye rap rap" kıvamındaki görevine geldiği zaman ne demişti?

 

Hatırlayalım: "-Aslında bir polis memuru sokaktaki bir türbanlı kadına kimlik sorduğunda orası o anda kamusal alan oluverir!"

 

Adı bende kalsın "şöhretli" bir emekli orgeneral de üç yıl kadar önce etrafındakilere şöyle sesleniyordu:

 

"-Aslında laiklik sokaktaki türbana, hatta evdeki türbana bile karışmalı; ama Türkiye'nin şartları buna müsait değil!"

 

O orgeneralin nasıl bir Türkiye arzuladığını "ulusalcı devreleri"nin "Darbe Günlüğü"nde okuduk: Muhtıralardan fal tutmuşlardı; ne çare ki, darbenin kapı kolu ellerinde kalmıştı...

 

Artık devir onların devri değildi; gün gelmiş "hesap" dönmüştü: Türkçesi, Sam Amcalarını kaybetmişlerdi...

 

Şayet bilmiyorsa; peruk yasağı emrini veren "türban yasakçısı rektör" de öğrenecektir, bu kaçınılmaz gerçeği!

 

***

 

Teknik direktör Mustafa Denizli bir gece ansızın telefonla katıldığı canlı yayında "Türbanlılar İran'a gitsin!" diye efelenmişti...

 

Kaderin garip cilvesi: Gün gelmiş, türbanlılar değil de Mustafa Hoca gitmişti, İran'a...

 

Sonra ne mi oldu? Denizli son birkaç yıldır İran'ı çok ama çok yanlış tanıdığımızı her fırsatta döne döne anlatıyor, ekranlarda...

 

Böyle bir örnek pişmiş aşa su katabilirdi: Muhtemelen bundan dolayı Egemen Medya geleneksel "Öcü İran" muhabbetini bir kenara bırakıp bu sefer "Malezya" çalıştı...

 

Resmen çamur attıkları Malezya'yı ağızlarına laik sakız yapıp üstüne günlerdir "mahalle baskısı" gözbağcılığını ekleyenler -bu milletin "yıllanmış laikçi baskı"nın muhatabı olduğu gerçeğini asla unutturamazlar...

 

Egemen Medya'nın imza attığı "mahalle baskısı" antetli yoğun Psikolojik Harekat'ın ardından ne oldu, peki?

 

Hafta başında Şişli'de üçü erkek ikisi kız beş kişilik bir grup, başörtülü bir hanıma saldırdı: Önce sözle taciz etmişler, ardından da hızlarını alamayıp türbanlı kızın başını açmaya çalışmışlar...

 

Hadiseye tanık olan Fenerbahçe Kulübü Disiplin Kurulu Başkanı Avukat Tuncer Erdoğan ise barbarlara müdahale ederek başörtülü kızın kurtulmasını sağlamış...

 

"Şişli" ne yana düşer usta?

 

Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur'da mıydı, Şişli: Yoksa Tahran'ın göbeğindeki bir ilçe miydi?

 

Peki ya "Gazi Üniversitesi" hangi başkenttedir? Tamam, şimdi hatırladım: "Çıkarın peruklarınızı Laiklik'ten yazılı yapıcam!"

 

 

Tamer Korkmaz

(Zaman Gazetesi)

28 Eylül 2007, Cuma

Share this post


Link to post
Share on other sites

BU ZÜLUM NE ZAMAN SONA ERECEK..

DUA EDELİM ARKADASŞLAR.

VE BİR ALINTI DAHA..

ADI:

BİZ DIŞARDAKİLER BURDAYIZ

 

Biz içeriye almadıklarınız, kapıdan döndürdükleriniz, dışarı attıklarınız, adamdan saymadıklarınızız.

 

Biz, sınavlarınıza, derslerinize, toplantılarınıza, törenlerinize almadıklarınızız.

 

Biz, kimi zaman soğukta, kimi zaman güneşin altında, kimi zaman yağmurda, karda, kimi zaman kalabalıkların gözü önünde, kimi zaman tenhada gözyaşları içinde, ama nihayetinde dışarıda beklettikleriniziz.

 

Biz, onurunu vestiyere bırakıp içeri girmekten de, hakkını bir kenara atıp yoluna devam etmekten de, yalvarmaktan da, bana ne demekten de kaçınanlarız.

 

Ne kapıda lütuf bekleyen, ne içeriye gıptayla bakan, ne hoşgörünüze sığınarak içeride kalmak isteyen, ne başını uzatıp dışlandığımız dört duvar arasında ne olup bittiğini merak edenleriz.

 

Biz dışarıdakileriz. Bizim için eğitim de, tören de, ağıt da, neşe de, hayat da o kapının ardındakilerden ibaret değildir.

 

Konuşmak için kürsüye, kutlamak için protokollü törenlere, öğrenmek için duvarların aşılması gerektiği binalara ihtiyacımız yok.

 

Yok saysanız da varız.

Küçümseseniz de kocamanız.

 

Değersiz görseniz de değerliyiz.

 

Yüzdelerde küçük rakamlarla ifade etseniz de, ifade edemediğiniz rakamlardayız.

Biz dışarıdakileriz.

Ve dışarısı her zaman o güvenlikli girişi olan içerilerden daha büyüktür.

 

İçeri daha güvenli görünse de, tüm güvenliği en ufak bir sarsıntıyla riske girecek kadar güvensizdir.

 

Sıcaklığı da, serinliği de kendinden değildir. Üstündeki çatı semayla bağlantıları keser, daima arzîdir. Hangi pencere açılmışsa, hayata ancak o pencereden bakabilecek kadar, bakış açısı sınırlanmıştır.

Dışarısı ise geniştir. Emniyetlidir. Gökyüzüyle ilişkisi daimidir. Her şeyi tüm boyutlarıyla gösterir, araya duvarlar koymaz.

 

Dışarıdakiler, kapısında bekçiler olan sizin içerilerinizden daha kalabalıktır. Daha eğlencelidir. Daha öğreticidir. Daha kuşatıcıdır. Daha samimidir. Daha bizdendir. Ve daha özgürdür.

 

Biz dışarıdakiler. Buradayız.

Murat Çetin

Share this post


Link to post
Share on other sites

yazık günah mı desem... KOMİK bir durum desem...

 

allahım sen bu dalkavuklardan bize de fırsat ver .... onlara islamın gücünün nasıl olduğunu gösterelim..

Share this post


Link to post
Share on other sites

KATILIYORUM SİZLERE ÖZ VATANIMIZDA ÜVEY EVLET MUAMELESİ GÖRÜYORUZ ALLAH NASİP EDERSE DÜZELECEK İNŞALLAH B)

Share this post


Link to post
Share on other sites

güzel ülkemin güzel insanlarının avrupalaşma merakı bitmedikçe bu sorun düzelmez, ne zamanki resmen artık siz bizden değilsiniz, gidin başka kapıya derler, belki o zaman onların dalkavuklarının bu ülkede sözü geçmez, o zaman belki birşeylerin değişmesi için çok güzel tabanlar oluşur. yoksa ya bu ülke kayıp gidecek yada arada biz

Share this post


Link to post
Share on other sites

biz okulun sınırındaki alış veriş merkezine kapalı giremiyoruz okul dahiliymiş orası..

yasak yasak yasak..

allahın emrini kim ne oluyo da yasaklıyosa..

trajikomik

allah sonunumuzu hayır etsin.

Share this post


Link to post
Share on other sites

bu konuda tesettürü hakkıyla giyinenlerin her zaman arkasındayım.yasakçı zorbalar gün gelip cehennemde uyanacaklar ama iş işten geçmiş olucak. KAFİRLER İSTEMESE DE ALLAH NURUNU TAMALAYACAKTIR!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...