mürid 20 Report post Posted October 21, 2007 Dininde 163 yara açan ulus'un, Günde 163 kez Cehennemde ulusun! O'na deyin: Nemrutlar, su dökemez eline, Küfür tarihinde sen, erişilmez ulu'sun! (1965) Quote Share this post Link to post Share on other sites
süvari 3 Report post Posted October 22, 2007 bu şiir kime hitaben yazılmış? Quote Share this post Link to post Share on other sites
Muvazene 190 Report post Posted November 16, 2007 Öncelikle şiirdeki 163 sayısının neye delalet ettiğine bakmalıyız. Muhtemelen bu 163; CHP ve onun başında bulunan İnönü’nün laikliği korumak maksadıyla anayasaya dahil ettirdikleri, rahmetli Özal’ın 1991’de kaldırdığı ve kaldırmasıyla birlikte laiklerin ”irticai eylemler suç olmaktan çıkarıldı” diyerek kahroldukları, zamanında, İstanbul başsavcısının ” bu kanunlarla fatiha suresini tercüme etmeye kalkışsanız mahkemeye sevk edilirsiniz” dediği kanunların bir parçası olan ve İnönü’nün seciyesi ile CHP zihniyetine uygun olarak- ve A. Necdet Sezer’in de bir zamanlar hortlatmaya çalıştığı- Müslüman’ı baskı ve zulüm ile sindirme, yok etme politikasının bir semeresi olarak -ki bu maddeye dayanarak üstadın da mahkeme yollarını arşınlaması sağlanmıştır- Müslüman Türk milletinin hizmetine(!) sundukları meşhur 163. madde olsa gerektir. Maddede kısaca: “Laikliğe aykırı olarak, devletin sosyal veya ekonomik veya siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa dini esas ve inançlara uydurmak amacıyla cemiyet tesis, teşkil, tanzim veya sevk ve idare eden kimse sekiz yıldan on üç yıla kadar ağır hapis cezasıyla cezalandırılır” denmektedir. Şiire dönecek olursak; birbirinden farklı manâlar yüklenen “ulusun” kelimesiyle kafiyenin kurulduğu mısraların ilkinde, ulus’un yani milletin, ruh kökünü teşekkül ettiren, milletin her şeyin üzerinde tuttuğu dinini yani İslam’ı, İslam’ın değerlerini, en büyük İslam düşmanlarından olan İnönü’nün, tahrip etmek için var gücüyle çalışması ve dinle birlikte dine tâbi olanların da ruhlarında açtığı yaralar, bozulmalar, çürümeler işaret edilmiştir. Özellikle 163 sayısının seçilmesi de herhangi bir İslami faaliyet ile cemiyette boy gösteren Müslümanların bertaraf edilmeye çalışılması -ki bertaraf edilmeye çalışılanlardan biri de Üstaddı- 163. maddeye dayandırılarak yapıldığı içindir diye tahmin etmekteyim. Bu madde ile Müslüman’a kan kusturan bu adamın da günde 163 kez – 163. maddeye gönderme yapılarak- cehennemde uluması, dünyadaki hiçbir acı ile kıyaslanamayacak kadar büyük bir azabın olduğu cehennemde en büyük azabları çekmesi istenmekte, o azabların acısıyla feryad figan etmesi, acı çeke çeke kahrolması, uluması isteği, bir (bed)dua tadında şiirin ikinci mısrasını oluşturmaktadır. – ki bu duaya amin demeden geçmeyelim- Ona (İnönü’ye) deyin, zalimlikte zirveye çıkan nemrut bile senin eline su dökemez, dünyanın bütün zalimleri, kafirleri seni görseler hasetlerinden çatır çatır çatlarlardı biz neden bu kadar zalim olmadık, o neden bizi geçti diye.. dünya yaratıldığından bugüne değin, mutlaka temsilcilerinin yeryüzünde olduğu küfür milletinin, sen, evet sen, bir küfür abidesi olarak ulaşılmaz mümessili, yaptığın küfür icraatları ile kendisine erişilmez bir ulu’sun. Ulu’sun, büyüksün amma küfürde ulu ve büyüksün. Menfi cihette ulu olmanın, büyük olmanın mükâfatı da ancak günde 163 kez uluman istenen yerde verilecektir. Şekil bakımından ve muhtevasındaki nefis hiciv açısından şahane üstü şahane bir şiir. Bu şiirin üzerine İnönü’ye yazılan akrostişi de okumak için tıklayınız: http://www.n-f-k.com/nfkforum/index.php?showtopic=1121 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Turan 4 Report post Posted November 16, 2007 " Şairlerin Sultanı " ... Cinas, bir şiirde bu kadar güzel olabilir. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Muvazene 190 Report post Posted December 19, 2007 İdeolocya Örgüsü'nden iktibas edilen aşağıdaki bölüm, Üstadın 163. maddeye yönelik yaptığı tenkidleri ihtiva etmektedir: " Bütün kanunlarınız ve ölçüleriniz hakkında isteyen, kendi şahsî mide gurultusunu bile esas tutarak bir kıymet hükmü koyabilirken, niçin sadece İslâm ve Şeriat böyle bir hak ve selâhiyetten memnû tutuluyor? Sâf ve hakikî kanun anlayışında; İslâmı medhetmekle, temel devlet nizamlarının onunla değiştirilmesini istemek arasında, eve girmesi yasak edilmiş bir kadının «içeriye girsin» demeksizin güzelliğini ve doğruluğunu övmek gibi, biri fiille teşvik ve öbürü sadece tefekkür ve tasavvur plânında tecelli gibi muazzam bir fark varken bu mevzuda «gık!» diyenin 163 numaralı torpile çarptırılışındaki facia nedir? Yasak olan, fiilî teşvik veya fiile teşvik halinde Müslümanlık mıdır? Eğer Müslümanlık yasak değilse; bir mü’minin kendi dâvasını «kanunlarınızı buna uydurun!» demeden savunmasından daha tabî ne olabilir? Yani siz, topyekûn İslamiyet’in, bu memlekette kanun dışı olduğunu, niçin apaçık söylemiyorsunuz? Bu toprağın sahipleri, üzerinde dolaşan 33 milyon insanı mı, onu idare eden 3300 kişi mi, yoksa altında yatan 3 milyar 300 milyon Türk mü? Bir memleketin hakikî sahiplerini, kendi öz ruh kökünden utandırmaya ve bu ruh kökünün hükümleri üstünde söz söylemeyi suç saymaya kadar giden bir ölçü, eğer o memlekete dışarıdan musallat bir işgal rejimine ait değilse, hangi idare şekline bağlanabilir? Hele demokrasya iddiası güdülen bir âlemde, Firavunlar asrının bile tanımadığı bu hürriyetsizlik havası; ve söz, tebliğ ve telkin hürriyetini tahdit edici şekiller, ne demektir? Şapkasının biçiminden potininin bağına kadar taklit ettiğiniz Amerikada Protestanlığın ağzına böyle bir gem vurulsa, yahut vurulacağı ihtimalinden bahsedilse, yahut da böyle bir mevzu açılıp açılamıyacağı sorulsa, acaba ne olur? Sizin, ey ilericiler, kanunlarınız ve ölçülerinizle cihan demokrasyasında vaziyetiniz, hiçbir fikir hakkını kanun dışı saymayan bu âlemde doğrudan doğruya kanun dışı sayılmanız olabilir! Biz, sağ, sol, bu tâbirlerden hiçbir şey anlamayız. Biz sade ve elhamdülillâh Müslümanız. Bu defa da küfür adına çalışan ruhundaki erimez nasır bakımından, asıl takibi gereken yobaz sizsiniz! Siz, dini anlamamak ve nefsine uydurmak bakımından isimlendirdiğimiz dünün yobazı karşılık, onun tersi ve aksülâmeli olan, halis ve mükemmel küfür yobazlarısınız! Ve elinizde demokrasya, iğneli fıçıda oturttuğunuz milletin, «Egemenlik Ulusundur» levhası altında, içinden kan ağlama ve dışarıya karşı gülümseme ve mutlu görünme işkencesinden başka bir şey olmamıştır." Quote Share this post Link to post Share on other sites
Metehan Osmanoğlu 0 Report post Posted June 12, 2008 Ufff. Çok müthiş bir nizam gerçekten. Tek kelimeyle harika... Quote Share this post Link to post Share on other sites
nurulhak 22 Report post Posted June 13, 2008 diycek ne varki harika..... Quote Share this post Link to post Share on other sites
***ahmet*** 0 Report post Posted October 13, 2008 her halinden nizam köpürmüyormu? Quote Share this post Link to post Share on other sites
e-selcuk 25 Report post Posted November 19, 2008 ÜSTAD' ın şiiri kadar REYHAN hocamın da açıklamaları mükemmel... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Hâcegân 226 Report post Posted November 19, 2008 Dininde 163 yara açan ulus'un, Günde 163 kez Cehennemde ulusun! O'na deyin: Nemrutlar, su dökemez eline, Küfür tarihinde sen, erişilmez ulu'sun! (1965) Özrümü bağışlayın, lütfen... Dininde 301 yara açan ulus'un, Günde 301 kez Cehennemde ulusun! O'na deyin: Nemrutlar, su dökemez eline, Küfür tarihinde sen, erişilmez ulu'sun! Quote Share this post Link to post Share on other sites
yunuscoskun 4 Report post Posted April 4, 2009 üstadım yapıyor kim dur diyecek allahın kelamına o EBUL KELAM o yüce o ulu efendimiz (sav) ışığından bize yansıttıkları küfre karşı korkmadan dikine konuşması bayılıyorum ya allah seninle haşreylessin bizi üstadım Quote Share this post Link to post Share on other sites
yavuzlenk 26 Report post Posted April 4, 2009 üstadın kalemine sağlık.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
turkerdokur 3 Report post Posted April 5, 2009 Reyhan Hocam, bu siteye üye olduğum günden beri, yazılarınız, iktibaslarınız ve yorumlarınızı mümkün olduğunca takip etmekteyim. Hatta şöyleki; bir konuya çok fazla yorum yazılmış ise bakıyorum, reyhan ve BDG'nin yorumu var mı? Onları okuyorum ve konuyu anlamama yetiyor. Şimdi "İdeolocya Örgüsü"nden iktibasınızı okuyunca İdeolocya Örgüsü'ne halen başlayamamaış olmama hayıflandım. Üstad'ın şu ana kadar 14-15 kitabını okudum. Ama okumalarıma bir öncelik sıralaması koymuş değilim. Numara sırasına göre okuyorum. En Son 11. kitap olan İlim Beldesinin Kpısı Hz. Ali'yi bitirdim ve inşallah 12. kitap olan Tanrı Kulundan Dinlediklerim'e başlayacağım. Arada Çöle İnen Nur ve Esselam'a iltimas geçtim, anlatılan güzele (s.a.v.) hürmeten. Şimdi burada yazılanları okudukça numara sırası yerine, bir öncelik sırası bir kıymet sırası oluşturmalı ve ona göre okumalıyım diyorum. Üstadın eserlerinin her biri çok kıymetli ancak bunlardan öncelikle okunması gerekenler İdeolocya Örgüsü, Son Devrin Din Mazlumları, Ulu Hakan, Babıali, Aynadaki Yalan, Öfke ve Hiciv, Mektubat, .......... diye düşünüyorum. Eğer 11. kitap sonrası için önerebileceğiniz bir sıralama var ise 2 yıl evvel başlayan NFK okumalarıma farklı bir yön vermek isterim. Yaşınızı öğrenmek için profilinize baktım 24'ü görünce şardım doğrusu. NFK'yı kundakta mı tanıdınız. Ben de 25 yaşındayım ama 2 yıl evvel okumaya başladım. Üstad'ı bilirdim fakat 23'üme kadar çok seçici bir okuyucu olmadığımdan geç farkına vardım. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Muvazene 190 Report post Posted April 5, 2009 Estağfurullah kardeşim, hocalık sıfatı şöyle dursun, talebe olmak liyakat ve ehliyetinde bile değiliz. Kundak içinde, anne kucağındayken Üstad şiirlerinin anne sesinden ninniye dönüştürülen hâlini dinleyerek Üstad ile tanışmış olmayı dilerdim kardeşim, amma ve lakin Üstadı şuurlu bir şekilde okumaya başlamam iki yıl öncesine dayanıyor. Teveccühünüze teşekkür ederiz, Allah razı olsun. Buradaki kıymetli ehl-i kalem, ehl-i fikir, ehl-i şuur kardeşlerimizin yanında Üstad'ın ziyafet sofrasından nasiplenme nimetini buluyorum. Allah onlardan razı olsun. Öncelik sırasında acizane tavsiyem Üstadın konferansları, tiyatro eserleri, Aynadaki Yalan, Batı Tefekürü ve İslam Tasavvufu, Mümin Kafir eserleri yönünde. Kendi hususi ilgi alanınıza göre de kitaplar arasındaki öncelik sırasını değiştirebilirsiniz. Bilhassa tarihi meselelere değinen kitaplarda (Yeniçeri, 2. Abdülhamid gibi) geçen bazı noktaları başka tarih kitaplarından da kıyaslı okumak faydalı olacaktır. Hayırlı okumalar dilerim. Quote Share this post Link to post Share on other sites
turkerdokur 3 Report post Posted April 5, 2009 Tiyatro eserlerinin 4-5 taneini okudum/izledim. Şahsi ilgi alanım elbette dinim, baştacım, herşeyim, İslam. Bu nedenle Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu'na da öncelik vermeliyim. Hoş, üstadın her kitabı İslam odaklı ve iman dairesinde. Mümin Kafir'in de süzülmüş bir hali olan Filmini izledim. İlginize teşekkürler. Selam ve dua ile. Dağılmasına sebep olduğum konuyu tekrar "İnönü ve 163" merkezli şiire ve mezkur şiir hakkında yazılanlara/yazılacaklara çevireyim. Ben bu şiire Çile'de rastlamadım. Burada da Öfke ve Hiciv'de olduğunu okuyunca onu da öncelik sırasına aldım. İnönü'nün gafletini ortadan kaldıran merhum Özal'dan Allah razı olsun. Quote Share this post Link to post Share on other sites
mumin 414 Report post Posted September 10, 2014 Ne müthiş ne muhteşem! Hakkın hakkı işte böyle bağırılır. Bugünün iktidar öven, hataya dahi dalkavukluk hastalığına tutulanları tutacaksınız kafasından hâcet taşını öptüreceksin! Quote Share this post Link to post Share on other sites