Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
cihangircihat

Ölüme Bakış

Recommended Posts

Ölüm konusu, en fazla işlenen konulardandır. Ama her insanın ölüme bakışı farklıdır. Ölüm Mevlana için şeb-i arus'dur. (düğün gecesi) Yunus Emrenin ise ölüme bakışını şu mısralardan anlamak yeterlidir:

 

Ölümden ne korkarsın

Korkma ebedi varsın

 

Ölüm için Üstadın sözü de çok hoş:

 

Öleceğiz müjdeler olsun müjdeler olsun

Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun

Ölüm güzel şey budur Perde ardından haber

Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber

Mana ehli için ölüm bir tebdil-i mekandır. Bostan-ı cinana göçtür. Rabb'lerine kavuşmaya vesiledir. Zaten onları diğer şairlerden ayıran da budur.

 

Ölüm konusunu Cahit Sıtkı sona erme olarak görür. Ölüm bitiştir. Yok olmadır. Nitekim şiirinden de bunu anlarız.

 

Ne doğan güne hükmüm geçer

Ne halden anlayan bulunur

Ah aklımdan ölümüm geçer

Sonra bu kuş bu bahçe bu nur

Ve gönül Tanrısına derki

Pervam yok verdiğin elemden

Her mihnet kabulüm yeter ki

Gün eksilmesin penceremden

 

not: şiirleri hatırladığım kadarıyla yazdım. Yanlış varsa hakkınızı helal edin.

Edited by reyhan

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ölüm:başlangıç.. dogum günümde,ölüm günün kutlu olsun demıstı kardesım...doğmakla ölümün kapısını aralamışız meger..hanı yalan dünya derler ya,katılmıyorum..o kadar gerçek kı tekrar başlangıcı olmayacak kadar gerçek ve soğuk...artıların her zaman eksılerı götürmediği bır dünya..geçecegını bıldığımız bu kadar etkılıyse ya ebed??mevlam güzel başlangıçlar nasıp etsın cümlemıze...ve şu zamanda ınancımızla tutundugumuz her seye o kadar ıhıtyacımız var kı...ölüm güzel olmasaydı hiç ölür muydu PPeygamber?? Ey sevgılı o zaman uzatma dünya sürgünümüzü..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet ölüm bir başlangıçtır hem de sonu olmayanın başlangıcı...Hepimiz aynı şekilde merhaba demeyiz,diyemeyiz belki de...Kimine göre hoştur,istenendir,kimine göre ise gelmesi istenmediğinden hiç gelmeyeceği düşünülen ya da umut edilendir...

 

Allah bizlere yaşanılan günah dolu ahir yaşantılardan dolayı O'na döneceğimiz günde duyacağımız utancı düşünerek ölümden korkanlardan değil de o günü hasretle bekleyenlerden olabilmeyi nasip etsin...

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi,

Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi"

 

Yahya Kemal Beyatlı

 

Ölüm deyince aklıma geldi de bu dizeler,ekleyeyim dedim :rolleyes:

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ölüm bize ne uzak ne yakın bize ölüm

Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm

 

ERDEM BEYAZIT

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bütün mefhumlarda olduğu gibi, ölüm mefhumunun da kafalarda hakiki mânasını bulması, İslam’ın topyekûn mücerret ve müşahhasa şamil huzmelerinin ruhu, gönlü, fikri ihata etmesiyle ve bir hayat nizamı oluşunun feyzinin ferd ve cemiyet sahasına yayılmasıyla zuhur etmektedir.

 

Edebiyat ve fikriyat, şairin yahut yazarın ruh iklimlerinden bir esinti, iman sandığından bir esans, tahassus zaviyesinden bir nefes, tefekkür arsasından bir cevher ve dava cihetinden bir katre taşımaktadır bizlere. Ve biz Üstaddan, hakikatın hakikatine sımsıkı bağlı bir ruhtan, ölümün esasını teşkil eden zerrelerin nokta nokta resmini görmekte, belki kasesinden yudum yudum içmekte ve adım adım yaklaştığımız ölüme ve bize adım adım yaklaşan ölüm meleğine kıymeti namütenahi buudda olan bir âlemin davetçileri nazarıyla bakmaktayız. O yüzden ölüm, mümin için, bedenin hayatının sona ermesinden çok daha fazla anlam taşımaktadır.

 

“Kalblerin cilası ölümü çok hatırlamak..”[beyheki] gibi bir düstura muhatap kılınan beşer, gafletin şahikalarında gezinmeye başladığı demlerde, Üstadın Aynadaki Yalan isimli eserinde de Naci’nin dilinden ortaya döktüğü gibi her işte ölümü unutmak cehdine gark olmaktadır.

 

İslam’ın sarmalamadığı ruhlardan çıkan ölüm hakkındaki yazılarda bir nevi insanı boğan bir atmosfer vardır. Menfi bir halin, istenmeyen, kötülenen, gelmesi acıdan, gözyaşından başka bir şey getirmeyen bir durumun tasviri yapılmaktadır çoğu kez. Lakin Üstad ve Üstad gibi yazarlar ölüm mevzusu işlerken de kalemlerinden bal damlamakta, bir mefhumun gönüllere nakış nakış işlenmesi bahis konusu olmaktadır..

 

(Bakınız: Çile’de Ölüm)

Share this post


Link to post
Share on other sites

ölüm bir ezan ile bir sala arasında bir yolun son bulmasıdır yalanın gerçekle kuçaklaşması yokluğun varlıkla yer değiştirmesi tırtılın kozaya girip kelebek olmayı beklemesidir... ölüm aslında diriliktir...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...