Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Abdülhamid-HAN

Yurda Kul Yurdakul

Recommended Posts

“Biz gençler de yürekleri kollarından,

Ve kolları kılıcından güçlü olan,

Bu cihangir ataların

Yetiştiği bu toprağın erleriyiz”

 

 

YURDA KUL YURDAKUL

( MEHMET EMİN YURDAKUL )

 

Yazar: Gülender DEMİR

Türk milleti kendi öz diline buğulu camlar ardından bakıyordu. Pusa bulanmış, yabana pusatlanmış bir Türkçe vardı avuçlarda. Dilimiz; Arapça, Farsça kelimelerle boğulmuş millet kendi sedasına hasret kalmıştı. Böyle bir dönemde ‘milli şair’ o buğulu camları kalemiyle silmeye çalıştı. Edebi Türkçülüğü meslek edinip, hasreti vuslata erdirmek için kalem kuşandı. Ben de haddim olmayarak bu savaşın nidalarından bahsetmeye çalışacağım.

Türkçü, Turancı, milliyetçi hüviyet sahibi, Türklüğün asil kanını damarlarında zerre zerre taşıyan Emin Yurdakul 1869 Mayıs’ında dünyaya geldi. Babası Balıkçı Salih Reis oğlunu Türk’e yakışan yaşam biçiminin emrettiği üzere “ zalime Yavuz mazluma Yunus olma” anlayışıyla, Battal Gazi Destanları ile yetiştirdi. Öğrenimine sırasıyla Sübyan Mektebi, Askeri Rüştiye ve Mülkiye Mektebi’nde devam etti .Bir süre Hukuk Mektebi’nde okuduysa da kimi aksilikler yüzünden öğrenimini yarıda bıraktı.

Yurdakul okullara çok az borçlu olduğunu söyler. Nitekim okul hayatında Said Bey, Abdurrahman Şeref Efendi gibi şahıslarla tanıştıysa da Yurdakul’un edebi şahsiyetinde onların siluetini dahi görmek mümkün değildir. Onun şahsi ve edebi kimliğinde yer eden asıl şahıs Şeyh Cemaleddin Afgani’dir. Afgani, uyuklayan İslam âlemini uyandırıp harekete geçirmek, İslam kavimlerine milli şuur vererek, hayat hakklarını anlatmak gayesiyle dolu bir İslam eridir. Şeyh’in İstanbul’a yerleştiği dönemde Mehmet Emin de onun istikrarlı müdavimlerindendi.

Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılma dönemi, Yunan Harbi, ikinci meşrutiyet ve milli mücadele… Türk Milleti’nin sabrının zorlandığı iltihaba gebe yaralarının sızladığı bir dönem. Gözyaşları sahipsiz, çığlıkları sessiz bir millet düşünün. Bir millet ki Yunus gibi Mevlana gibi vatan evlatlarına hasret. Türklüğünden utanan aciz sırtlanların türediği böyle bir dönemde Dömeke tepesinden bir nida:

“Ben bir Türk’üm dinim cinsim uludur

Sinem özüm ateş ile doludur

İnsan olan vatanının kuludur

Türk evladı evde durmaz giderim

 

Muhammed’in kitabını kaldırtmam

Osmancık’ın kitabını kaldırtmam

Düşmanımı vatanıma saldırtmam,

Allah’ın evi viran olmaz giderim” diye inledi, inletti ki bu ses Avrupa’ya ve Dünya Türkleri’ne kadar ulaştı. Altı asır vardı ki Türk’e hiç bu kadar Türk gibi seslenen olmamıştı. Milletim kendi sesini duydu, silkelendi ve kendine döndü. Milli mücadelenin bu şuurda devam etmesi için Yurdakul kalemini kınından çıkardı. O halkın içinde yaşıyordu, dönemin şairleri gibi hayatı İstanbul ve çevresinden ibaret değildi. Anadolu insanını tanıyor; kimsesizin, fakirin, çaresizin derdiyle dertleniyordu. Onlar gibi konuşup onlar gibi dinliyordu. Mitingler düzenliyor, Türk Milleti’nin kulağında Türkçe’yi inletiyordu. Birinci Dünya Savaşı sonunda İstanbul’un işgalini protesto etmek amacıyla tertiplenen Sultan Ahmet Mitingi’nde “Demir ve ateş; kardeşler ben bunlarla hiçbir vatan ve ırkın yok olduğunu işitmedim. Şerefli bir tarih ve medeniyete, sağlam bir fazilet ve ahlaka, zengin bir şiir ve edebiyata, dini ve milli ananelere, ırk ve vatan hatıralarına malik olan bir milletin mahvolduğunu tarih göstermiyor” diyerek bir kez daha gönüllere taht kurdu.

 

TÜRK OCAĞI

Yılmaz ruhlu ülkücü ozan, ömrü boyunca halkının ruh ve hayatından ilham alarak ‘kalbine ateş ve alnına alev koymak’ çilesini güttü. Pervane misali o; çileye, ateşe sevdalıydı. Öyle bir ocak olmalıydı ki orada hamlar pişmeli, kıvılcımlar yangınlara dönmeliydi. Bu ocakta İslam’ın Türk erlerinin milli terbiyesi, ilmi ilerlemesi, Türk dilinin olgunluğa erişmesi için çalışılmalıydı. Bu amaçla bu hevesle 1912 yılında Türk Ocağı’nı kurdu ve ilk genel başkan sıfatını da üstlendi. Bu şahlanışla düşmanın kuyruğuna basılmış olacak ki zehirini ocağa akıtmakta gecikmedi. İngilizlerin ocağı işgali üzerine yılmayan, vazgeçmeyen ‘milli şair’ Türk gencini yeniden davasına davet etti. “ Ey genç, bak senin ocağın bugün de seni çağırıyor, onun milli ruhu sana bugün de başka bir mücadele yolu gösteriyor.Biz dağlarla, derelerle, siyasi sınırlarla değil; feyz, ümran, kalem, sanat ile yeni bir vatan çizip ortaya çıkaracağız. Ocağın içinde gözlerin görmediği fakat ruhların sezdiği bir fikir mihrabı vardır.”

Bu çağrı bugün hala çığlık çığlık gökkubbede yankılanıyor. Allah(c.c.) Türk gençlerine bugün de bu çağrıya kulak vermeyi, omuz omuza verip Türk’ü Turan’a erdirmeyi nasip etsin, ülkünün bir olduğu ocakları söndürmesin…

 

ESERLERİNDE TÜRK KADINI

 

Bizim milliyetçiğimiz; kafatası, ırk, renk, cinsiyet ayıran bayağı anlayışlardan münezzehtir. Biz milletçe çileyi beraber sırtlar, sevdayı beraber gönülleriz. Gerekirse, bu milletin erkeği cephede can verirken, kadını da örtüyü bebeğinin sırtından alıp merminin üstüne örter. Bu kadın vatanın kara günlerinde ‘meçhule kazılan mezarlardaki serseri hayaller’ kadar matemli olur. Hakeza Mehmet Emin de bu şuuru eserlerine sindirmiştir. Kendi deyişiyle ‘vatan toprağını tepeleyecek düşmanı saçlarıyla boğacak kadar cesur ve metanetli’ asil Türk kadınını eserlerine konu edinmiştir.

O Türk kadınını tepeden tırnağa çok iyi tanıyordu. İstanbul’da büyümüş, Şebinkarahisarlı bir Türk kızıyla evlenmişti. Baba ocağında annesinin halk ninnileri, halk öğütleriyle yetişmiş, eşinin ‘saf ve asil Anadolu ruhunun kaynaklarından da Türklük aşkının kandırmaz Kevser’ini’ içmişti.

Şerife Bacılarla Nene Hatunlarla aşina olduğumuz Türk anasının fedakarlığını Mehmet Emin de şöyle terennüm eder:

 

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım,

Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım,

Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit.

 

Hadi yavrum bugün dertli ninen ağlasın,

Ayrılığın oduyla yüreğini dağlasın,

Kara yerin yüzünde ayağının bastığı,

Dağlar beller leş olsun,

Benim kanlı gözyaşım,

Düşman için kin olsun.

 

SON SÖZLER…

Mehmet Emin Yurdakul, Türk şiirini İstanbul’dan çıkarıp vatan toprağına yayan, edebi Türkçülüğü meslek haline getiren, bu milleti kadınıyla erkeğiyle en mahremine kadar tanıyan; askeri, ordusu, gelini, güveyi, kahramanıyla gözler önüne seren, doğuya batıya bakmadan Türk’ü Türk’e Türkçe anlatan Türk milliyetçisi, ‘mili şair’dir. 14 Ocak 1944’te İstanbul’da milletine ve ülküsüne karşı başı dik, gönlü rahat olarak hayattan ayrılmıştır.

Allah(c.c.) bu milletin avuçlarındaki mücadele ateşini söndürmesin, bizi böyle vatan evlatlarından da mahrum etmesin.

 

Vur

Ey Türk vur, vatanın bakirlerine

Günahkar gömleği biçenleri vur

Kemikten taslarla şarap yerine

Şehitler kanını içenleri vur

 

Vur güzel aşıklar cenazesinden

Kırmızı meşaleler yakanları vur

Şehvetin raksına yetim sesinden

Besteler şarkılar yapanları vur

 

Vur o katlin kızıl sapanlarıyla

Dünyaya ölümler ekenleri vur

Vur zulmün o kanlı urganlarıyla

Bir kavmi iplere çekenleri vur

 

Vur aşkın ve hakkın zaferi için

Vur dünya bak senden bunu istiyor

Vur yerde bak tarih senin seyircin

Vur gökten bak Allah sana vur diyor

 

Vur çelik kolların kopana kadar

Olanca aşkınla şiddetinle vur

Son düşman son kızıl ölene kadar

Olanca aşkınla kuvvetinle vur

 

Mehmet Emin Yurdakul

( Bu yazı YENİDEN SERDENGEÇTİ DERGİSİ KASIM-ARALIK SAYISINDA BULUNMAKTA OLUP, GÜLENDER DEMİR tarafından kaleme alınmıştır.)

Share this post


Link to post
Share on other sites

bence milliyetcilik cok yanlış bi kavram millet kavramı nedir ki ne işe yarar insanın beynindeki fikirleri degistirirmi

önemli olan hangi dine mensup oldugu biz birleşirken ancak ümmetçilik fikrine dayanarak birleşmeliyiz yoksa geri kalan her fikir türü bize zarar verir

Share this post


Link to post
Share on other sites

Alperen Baştürk isimli kardeşim. Yüce Allah herksei kavimleri ayırmıştır. birbirlerini tanısınlar ve sevsinler diye. ben sana şöyle bir misal veriyorum. senin gözünde senin annen ile başkasının annesi eşitmidir? "abartıyorsun!" diyebilirsin ama abarmıyorum. örneğin ben kendi annemi başkasının annesinden daha fazla seviyorum! peki bu sevgi beni dinden çıkarırmı? ya da yasakmıdır annemi diğer annelerden çok sevmem? ya da toplumda bir adaletsizşiğe yol açıyormu anneme olan aşkım? olayı genişlettiğimizde ben kendi ananemi senin anannenden daha çok seviyorum mesela. veya ananemin annesini senin ananemin annesinden daha da çok seviyorum! misal bu ya, benim akrabalarıma verilen isim "türk",biz milliyetçilikle bunu kastediyoruz, türk milletine olan mensubiyetimiz bizim bu milleti sevmemizi beraberinde getiriyor. peki silami kurallara göre komşuna ve akrabalarına öncelik tanımak zorunludur yardıma koşacağın zaman, öyle değil mi? ben kendi akrabalarıma yardıma koşarım ve gücüm yettiğince senin akrabalarına da yardıma koşarım, işte bir başka milliyetçilik yaklaşımı sana. örneğin ben pakistanlıları çok severim, neden mi? çünkü çok güç şartlar altında milyonlarca şehit vererek islam dinini o coğrafyada yaşatmayı Allah'ın izni ile başardılar. İsla'a hizmet etmiş olması benim o millete karşı sevgimi doruk noktasına taşımıştır. aynı şekilde farklı kavimlere mensup din alimleri Türk milleti'ni sevme gerekçeleri olarak islama bayraktarlık yapmalarını bildirmişlerdir. herkes kendi milletini sevse milletine hizmet aşkı ile dolu olsa ve bu milletler ümmetlik şuurun a kavuşsa keşke... ümmetçilik eğer bir ideoloji ise ki ondan daha kutlu birşey bir emirdir... ben ümmetçiliğin üzerine hiçbirşeyi koymam, bizim türk milliyetçilğimiz islam'a ve müslümanlara hizmeti gaye edinen bir milliyetçilik anlayışıdır. dinimiz ve din alimlerimiz milletimizi sevmemizde bir kusur görmüyorken, hiçk,mse bize milletimizi sevmememizi söyleyemez. "ben öyle milliyetçiliği kastetmiyorum, ben bir ırkı başka ırka üstün tutan milliyetçiliği kastediyorum" diyorsan eğer sevgili kardeşim, git ve milliyetçiliği senin dediğin şekilde algılayanlarla tartış. bizim milliyetçiliğimiz milletimi,zi sevmek , milletimizi eğitip yetiştirmek ve islam'ın bayraktarlığını üstlenip bütün ümmete hizmet etme aşkıyla dolu bir milliyetçiliktir. başka türlü milliyetçilikleri başka türlü milliyetçilik yapanlarla tartışabilirsiniz. burada bu konunun altında polemik yaratılması bir fayda sağlamaz. sizin kastettiğiniz türden milliyetçilik yapanlar bu ve benzeri islam'a hizmet için açılmış sitelerde yazılarını paylaşmazlar. madem n-f-k . comda yazışıyoruz, o halde bu konu hakkında üstad'ın fikirlerinide bilmemiz gerekir.

üstad'dan:

 

"Her tavus kuşu mutlaka bir yumurtadan çıkar; ve tavus yumurtasından her çıkan, mutlaka tavus kuşudur; öyle amma, gaye, tavus yumurtasından çıkmış olmak değil, tavus kuşu olmaktır... İşte milliyetçiliğimizin tek ve kesafetli bir misal içinde mânası!

 

Tavus kuşu, sebepte değil, neticede tavus kuşudur; bu bakımdan tavus kuşunun şahsiyeti, geriye doğru manasız ve değersiz yumurta kırıklarında değil, ileriye doğru müstesna bir renk ve çizgi heyetindedir... İşte milliyetçiliğimizin tek ve kesafetli bir misal içinde ruhu!...

 

İsterse karga veya devekuşu yumurtasından çıkmış olsun, neticede bütün şartlariyle tavus kuşu olabilen her varlık, tavus kuşunun bütün hakkına maliktir... İşte milliyetçiliğimizin tek ve kesafetli bir misal içinde kıymet ölçüsü!..

 

......

 

Bu demektir ki, biz tarih plânında fışkırışımıza zemin teşkil eden ırk ve toprak şartlarını geride bırakmış; her türlü ırk ve toprak hakikatine ilgili, fakat her türlü ırk ve toprak yobazlığına düşman, ileri bir görüş ve anlayış içinde milliyetçiyiz." İdeolocya Örgüsü, N.F.KISAKÜREK(kardeşlerim eğer yapmış olduğum alıntıda bir hata var ise bunu belirtirseniz sevinirim, sağolun)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Milliyetçiliğin bencesi sencesi olmaz. Sizcesi yanlışsa başkasınca doğru ise ne yapmalıyız o zaman? Kelime cambazlığı yapıp da kelimenin mahiyetini yoksaymak kof bir anlayıştır. Milliyetçilik tüm manasıyla kendisini İslamda bulmuştur. Ve milliyetçilik anlayışı İslam sınırlarındaki sınırsız bir milliyetçiliğe kendini bağlamıştır. Tüm mesele bunu idrak edebilmekte...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Selamlar,

 

Abdülhamid Han arkadaşımız çok güzel bağlamış, sadece şunu ekleyeceğim: İçinde yaşadığınız milletinizi duygusal olarak daha çok sevmeniz ve onun başarısını içten içe temenni etmeniz normal bir şeydir fakat iş daha geniş bir kitle için edilmesi mümkün olan dualara geldiğinde, "kendiniz için istediğinizi Mü'min kardeşiniz için de istemediğiniz sürece tam manasıyla iman etmiş sayılmazsınız" mealindeki hadisi de hatırlamak gerekiyor. "Tanrı Türk'ü korusun" "aforizma"sını cümlelerin sonuna nokta koyarcasına birkaç kelimede bir tekrarlayan, yani bir yandan cihanşumul bir dine gönderme yaparken (Göktanrı'nın Tanrısının kastedilmediğini düşünüyorum) diğer yandan kavmiyetçiliğin zirvelerinde gezinme imkanından istifade eden, üstüne bir de "Noolmuş yani, milletimin iyiliği için dua ediyorum şurda" diye savunmaya geçen bir zihniyeti kabul etmek de mümkün değildir. Bir de Osman Yüksel'e ait olan "Tanrı Türk'ü, Allah Müslümanları korusun" gibi bir söz var ama korkarım o zaman biz zararlı çıkarız :) Allah'ın has ve dillerüstü ismini telafuzdan imtina eden milliyetçilik anlayışı zaten mevzumuz değil, üzerinde durmaya gerek yok. (Osman Yüksel'inki bir nükte olsa gerektir. Zaten kendisinin Atsız milliyetçiliği ekseninden Müslüman-Türk'ün davasını savunmaya geçmesi zaman almıştır.)

 

Yani demem o ki siz, Abdülhamid Han arkadaşımızın dediği gibi kendi milletinizi gayriihtiyari olarak daha çok seversiniz, onun iyiliğinin temini için üzerinize düşen vazifeleri yerine getirirsiniz, hatta duygusal olarak onun diğerlerinden daha üstün olmasını da dileyebilirsiniz, İslam'a göre milliyet bir hakikattir; fakat iş akl ile duaya geldiğinde dünya çapında kardeşliği amaç edinen, hatta küfrü ve iman edenleri tek bir millettenmiş gibi tasvir eden bir dinin bağlıları olarak bu iyi dilekleri mümkünse tüm müslümanlar için niyaz etmek durumundasınızdır.

 

Saygı ve selamlarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Abdul hamit han arkadas dün benim ismime birşeyler demişsin sen ismine bakacak olursak 2. abdulhamit han hazretleri ümmetciliğe en büyü hizmet eden insandi alperen demek ahmet yesevinin müridlerine denir

sen hizmet ettik diyorsun sen bu hizmete mecbursun zaten istersen etmeseydin Allah nurunu tamamlıyacaktır zaten

baska milletlerin elindede yükselir bu din

mehmet emin yırdakul diyorsun o ziya gökalp atsız gibi adamlar bu ükleye neleri gösterdi türkçe boğulmuşmuş o dönemde

halk günlük hayatta binlerce kelimeyle konusurken bizler en fazla 200-300 kelimeyle konusuyoruz arapca farsca

olsa dilimizde kutsal kitabımızı anlasaydık fena mı olurdu yoksa bi iranlı arkadsla bi filistinli ile konusurken birseyler anlayabilseydik kötümü olurdu

 

türklüğünden utanan aciz sırtlan demişşin ya insallah bu bana degildir

eger öyleyse bizde sıfatlar kullanmaya baslıyalım

 

turanmış bunun içinde macarlar bulgarlar hristiyanlarını hazaryahudi türkleri budist türkleri de kapsıyormu

Share this post


Link to post
Share on other sites
Abdul hamit han arkadas dün benim ismime birşeyler demişsin sen ismine bakacak olursak 2. abdulhamit han hazretleri ümmetciliğe en büyü hizmet eden insandi alperen demek ahmet yesevinin müridlerine denir

sen hizmet ettik diyorsun sen bu hizmete mecbursun zaten istersen etmeseydin Allah nurunu tamamlıyacaktır zaten

baska milletlerin elindede yükselir bu din

mehmet emin yırdakul diyorsun o ziya gökalp atsız gibi adamlar bu ükleye neleri gösterdi türkçe boğulmuşmuş o dönemde

halk günlük hayatta binlerce kelimeyle konusurken bizler en fazla 200-300 kelimeyle konusuyoruz arapca farsca

olsa dilimizde kutsal kitabımızı anlasaydık fena mı olurdu yoksa bi iranlı arkadsla bi filistinli ile konusurken birseyler anlayabilseydik kötümü olurdu

 

türklüğünden utanan aciz sırtlan demişşin ya insallah bu bana degildir

eger öyleyse bizde sıfatlar kullanmaya baslıyalım

 

turanmış bunun içinde macarlar bulgarlar hristiyanlarını hazaryahudi türkleri budist türkleri de kapsıyormu

 

 

"türklüğünden utanan aciz sırtlan" diye nerede demişim? hayır yazdıklarımkı tekrar tekrar okuyorum göremedim gerçekten. konuyu değiştirme ve uzatma maksatlı yazıların davamıza ne kazandırır onu merak ediyorum. Türk milliyetçiliğini hala bir ırkın diğer ırka üstünlüğü olarak algılamaktasın. "Biz İslam dairwsi içerisinde sonsuz bir milliyetçiliği savunanlardanız." mehmet emin yurdakul'u beğenmiyorsun öyle mi? kardeşim, bizim geçmişimizde yer almış tarihimize mühür vurmuş herkesden alacağımız birşeyler var, seni öncelikle ecdadını sevmeye ve tatlı bir dille "bakınız şu şu makalelerine katılmamakla beraber, şu makalelerinin gençliğin eğitiminde faydalı olabileceğine inanıyorum" gibi eleştiriler yapabilsek öyle değil mi? mehmet emin yurdakul'dan, ziya gökalp'den, atsız'dan, serdengeçti'den, üstad'dan, mehmet akif'den,cemil meriç'den, sseyyid ahmet arvasi'den,osman turan hocamızdan, galip erdem'den hepsinden alabileceğimiz birşeyler var. şunu diyebiliriz; "üstad'ın her sözünün altına imzamı atarım!" ne kadar güzel... ancak inanki diğer taraftanda "cemil meriç'in şu sözleri yolumuzu aydınlatıyor" demek bize birşey kaybettirmez, kazandırır! "ilim çin'dede olsa alınız" bu kutlu sözü biliyorsun öyle değil mi? ilim bizim içimizde, neden o içimizdeki ilim adamlarının alabileceğimiz artılarını hanemize eklemeyi düşünmüyoruzda, bir anda silip atıveriyoruz kendilerini? karrdeşim alperen , konuyu aşırı bir şekilde dağıtmış ve iki cümle kuararak en aşağı üç farklı konuda tartışma açma yoluna gitmişin. bu başlığın konusu "mehmet emin yurdakul" , bu konuyu dağıtmazsak, ve bu konu başlığı üzerine konuşursak daha iyi olur.eğer farklı konular tartışılacaksa , farkjlılıkların tartışılabileceği yer olan "serbest kürsü" bölümünde görüşler ortaya atılabilir -site yöneticilerinin uygun bulduğu ölçülerde-. abdülhamid-han ümmetçiydi diyorsun, evet bir halife heralde ırkçı olacak değildiya, abdülhamid-han bir türk'tü aynı zamanda öyle değilmi? işte kardeşim aslında benim bir türk milliyetçisi olarak abdülhamid-han'ın ismini gururla taşımam sana türk milliyetçiliği'nin neyi gaye edindiğini ve neye hizmet amaçlı yürüdüğünü anlatması bakımından yeterlidir. ben ned iyorum sana? - bizim türk milliyetçiliğimiz İslam'a ve dolayısıyla ümmete hizmeti gaye edinir. alperen ismine gelince; kısacası "biz İslam'la şereflene kadar alp'dik, İslam'la birlikte alperen olduk hamd olsun. Aslen bir türk olan ve türk milletinin İslam'ı doğru şekilde anlamasını sağlayan alperenlerin alperen'i hova ahmet yesevi hazretlerinin batıya doğru(başta anadolu) gönderdiği velilere verilen isim alperen idi. alperenlerin amacı gittikleri yerleri türk kültürüyle ve İslam ahlakıyla donatmak idi,anadoluyu ve avrupayı fetheden asıl kahramanlar bu alperenler idi. şimdi neredeyse tamamına yakını türk milleti'nde olan bu alperenleri görüp, ismini alperen olarak alıp, burada türklük düşmanlığı yapmak herhalde milletimize ve ümmetimize değil bizi bölmek isteyen hainlerin işlerine yarar. ayrıca türkçe aşkı olan türk aydınlarını bu yönden eleştiriyorsun, peki alperen, hoca ahmet yesevi'nin bir türkçe aşığı olduğunu biliyormusun? alperen dediğim gibi senin sorduğun sorular ümmet içerisine fitne tohumları atmaktan başka bir işe yaramaz, senin uslubun çok az bilgili birini ümmete düşman edebilecek derecede yanlış ve sert. bizi beğenmiyorsan, yani türk milliyetçilerine ve türk islam davasını güdenlere karşı bir düşmanlığın varsa bunu geniş bir çerçevede tartışmak gerekir, burada alakasız konuların altında alaksız tatışmalar yapmak inan kötü bir görüntü oluyor. "biekeresinde çeçen bir arkadaşla bir internet sitesinde karşılaştık ve adam bana durduk yere küfretmeye başladı, nedenini sorduğumda benim bir türk olduğumu ve türklerin ırkçı olduğunu, türk milletinin ümmetle alakası olmadığını söyledi", bende kendisine "en türkleri sevmeyebilirsin ama ben çeçenleri çok seviyorum dedim" ve "adam inatla ben türkleri sevmem diyordu ve küfrediyordu, üstüne üstlük çeçenlerin bizden üstün olduğunu söylyordu", inanamadım şok oldum adamı ikna etmeye çalıştım olmadı. en sonunda birkaç farklı isimlerle bu kişiyi tespit ettik ve kendisinin türkiyede yaşayan bir rus olduğunu öğrendik. adamın amacı çeşitli forumlara yazmak ve türklerdeki çeçen sevgisini engellemek! " yani anlatmak istediğim alperen, sana ajansın demiyorum ama bilinçsizce yaptığın bu yorumlar ümmete birşey kazandırmaz, ümmete birşeyler kaybettirir. lütfen tartışmayı uzatmayalım, yer kaplamayalım, benim bu son sözümdü, birdaha yorum yapmayacağım.

son sözümüzü seyyid ahmed arvasi hazretleri söylesin :

"Ben, İslâm imân ve ahlâkına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, büyük Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece İslâm'ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim.

İnanıyorum ki, hem Türk, hem Müslüman olmak, hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür. Ecdadımız bütün tarihleri boyunca bunu denediler ve başarılı oldular. O halde bizler niye bu tarihi misyonumuzu yerine getirmeyelim.”

SEYYİD AHMET ARVASİ (r.a.)

Share this post


Link to post
Share on other sites

M.Emin Yurdakul yukarıda bahsi geçmiş olduğu gibi mevzumuz ve davamız açısından kayıtsız kalamayacağımız şahsiyetlerdendir. Kendisinin tesirinde kaldığı şahsiyetlerin (C.Afgani gibi) bazılarına müphem ile bazılarına da şüpheyle baksak bile ana kaideleri ile dilde, fikirde işte birlik diyen Gaspıralı efendi gibi bizim mayamızdan çıkmış ve zamanın şartları içinde değerlendirildiğinde II. Abdulhamid'in saray bahçesinde Türklük'üğünü söylemekten utanan saray çalışanına karşı II. Abdulhamid'in ben de Türk'üm diyerek mukabelede bulunması gibi önemli bir misyonu üstlenmiştir,icra etmiştir.

Belki herşeyi ile kabul edileyebilir, ama niyetinin temizliği,gayesi ve uğruna öldüğü davası yadsınamaz. Meselemiz Türklük diye tabir ettiğimiz kavramın her türlü hasis ve habis ruhlu anlayışların ötesinde yer aldığı inceliğine vakıf olabilmektir.

Yazının sitemize eklenmesi ve Yurdakul'u da bu vesile ile hatırlamamızı sağladığınız için teşekkür ederim.

 

saygılarımızla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...