Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Vakıf Ahmet

Sigarayı Kurtarın Sigarayı

Recommended Posts

Daha tütüne helal değince kuduruyor mutassıb damarlarınız Ariflerin Kelamını açsam asarsınız herhalde bizi.Boşuna Dememiş Hazret:Erenler sırrını cahile açma! diye Pendnâmesinde...

 

O Arifler kimmiş?

 

 

sigaraya verilen para israf, israf dinimizde haram

 

Selçuk, indi mütalaalarda bulunmayalım.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Hayrettin Karaman'a da bakacak olursak haram(Ve H.K ile A.Ş. aynı bünyeye yakın kişilerdir.). Fakat biz tamamen üstadın bağlı olduğu yol ve o yolun görüşlerini kabul ediyor ve inanıyoruz. Diğerlerine yanlış demiyoruz. Ama bizler için o yolun söylediklerinden önce gelen bir kabul yoktur. Ve kabulümüz bu minvaldedir. Bu pencereden bakarak heralde işi daha netleştirebiliriz.

 

 

saygılarımızla

biz üstadın görüşlerini kabul ediyoruz ama onunda yanlış yapabileceğine inanıyoruz.ayrıca üstadın sigaraya başlaması ilk 30 yıl içindedir.ve onun yaşadığı dönemide ele almak gerekir ki o zaman babıalide herkes ya uyuşturucu bağımlısı idi yada zina bağımlısı idi.üstadın onların arasında sigaraya başlaması zayıflığını değil o zamanlar bile kendine ne kadar hakim olduğunu gösterir.ve sigara içmek yanlıştır.necip fazılın içmeside yanlıştır.ama yanlışının olması davasının erksikliği değildir.biz sigara içmeyi savunamayız.eğer sırf üstad sigara içiyor diye savunmaya kalkarsak üstadın davasına ihanet etmiş oluruz.çünkü bu teftişsiz taklittir.bunun yanında bizim sigara içmeyi savunmamamız kimseye üstadı sigara içtiği için eleştirme hakkını vermez üstad içinde bulunduğu koşullar içinde insanların %99 unda olmayan bir iradeye sahiptir.

ikinci olarak sigara konusunda islam alimleri ikiye ayrılıyor bir kısım islam alimide mekruh olduğunu söylüyor.ve üzerinde alimlerce ittifak sağlanamamış bir şeyin ortak hüküm gibi ele alınıp insanların bununla yargılanmasıda yanlıştır.diğer alimlerin görüşünü ele alıncada üstadın yaptığı suç değildir.haramdan korunmak için mekruha girmiş oluyor.son olarak herkes kafasına göre hüküm çıkarmayı bıraksın ömrünü bu işe adamış kişiler bile ortak bir şey söyleyemiyorsa bu mevzu çok hassas demektir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstad sigara içtiği için sigara içmeyi savunuyormuşuz gibi bir hava sezilmiş. Burada müdahale edelim. Biz üstaddan ötürü sigara içmenin doğru olduğunu veya sigara içilebileceğini savunmuyoruz. Konuyla ilgili İslam büyüklerinin bakışları doğrultusunda sigara içmenin bir beis getirmediğine ittifak edenlerin görüşlerini kabul ediyoruz. Bu görüş doğrultusunda da üstadın sigara içmesinde bir hata veya yanlış görmüyoruz. Ama içmek mi içmemek mi diye sorulursa, cevaben, elbette içmemek diyeceğiz. Tekrarlayarak belirtelim, sigara içmenin haram olduğuna veya mekruh olduğuna hükmeden görüşler de vardır. Fakat genel bir birlik sağlanmış değildir. Her görüş kendi içerisinde doğrudur. Bu ihtilaflarsa rahmettir. Bizse bu iki görüş dışında kalan diğer bir görüşü kabul ediyoruz, yani sigara içmek mübahtır görüşü...

 

Değerli kardeşlerimden de istirhamımızdır, hangi konu olursa olsun, sağlam bir diyalektiğe ve nakli delillere dayanmadan ilgili konuyla ilgili hüküm vermeye kalkışmayın, şu yanlıştır, bu doğrudur, böylesi uygun olmaz, şöylesi olur... Verecekseniz de izahını muhakkak yapınız, durumu ,akılda şüphe kalmayacak şekilde ve tersden bakıldığında da ortaya konulan bakışı yıkmayacak nitelikte, sağlam, hücceti aşikar olan metinlerle yapınız...

 

Saygılarımızla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstad,O ve Ben adlı kitabının 121.sayfasında Abdülhakim Arvasi Hz.nin kendisine verdiği nasihatleri sıralamış...sayfanın sonundakini konuyla alakalı olduğu için yazıorum:

 

-Sigara mübahtır.Günde 9 veya 11 sigara iç.

Share this post


Link to post
Share on other sites

bu cevap size değildi.bazılarının kendi kafasına göre hüküm çıkartması üzerine yazdım.adam kafasından birşeyler söylüyor ardından basit mantık oyunlarıyla yok haramdır haram değildir diyor.ben buna cevap verdim ömrünü bu işe adamış islam alimleri kesin birşey söyleyemiyorsa basit mantık oyunlarıyla böyle hükümler çıkartmanın tehlikeli olduğu kanaatindeyim.zira iki tarafın alimleride diğer bir görüşün olduğunu kabul eder ve ikisindede ayrı ayrı deliller olduğu için kesin bir hüküm verememişlerdir ve hala bu mevzu açıklığa kavuşamamıştır.onun için bu mevzu açığa kavuşuncaya kadar yok şöyledir böyledir demek yanlıştır.

"bdg" ye

Share this post


Link to post
Share on other sites

bunu şimdi bir internet sitesinden buldum:not :henüz tutarlılığını incelemedim

 

 

SİGARA İÇMEK HARAM MIDIR?

Sigaraya Haram Diyen Âlimler olduğu gibi mekruh diyenler hatta helal diyen Âlimler vardır.

a. Deliller

Şunu hemen belirtelim ki, sigara hakkında yazan ve konuşanların çoğu sigaranın haram olduğu görüşüne varmışlardır ve sigaranın "mutlak haram" olduğunu söyleyenlerin tutundukları deliller, onun mutlak mubah olduğunu iddia edenlerin delillerinden hem daha çok hem de daha tutarlıdır. İleride bunların tartışmasına girecek olmakla beraber bundan hemen şöyle bir sonuç çıkarmamız da mümkündür: Sigaranın hükmü "mutlak haram"la "mutlak mübah"ın orta noktasından "mutlak haram"a daha yakındır. Buna da "tahrimen mekruh" denebilir.

Mutlak haram olduğunu söyleyenler şu delilleri ileri sürüyorlar. (Sigaraya haram diyenler arasında şunları sayabiliriz: Surunbilali, Mesîri, ed-Dürrü'l-müntekâ sahibi; Salim es-Senhûrî, İbrahim el-Lekkânî, Muhammed b. Abdülkerim, Halid b. Ahmed, İbn Hamdûn; Necmeddin el-Gazî, Kalyûbî, İbn Allân; Ahmed el-Behûtî (el-Mevsû'âtü'l fıkhıye, Kuveyt X/101 -102))

1. Hadis-i şerife soğan ve sarımsak için: "şu iki bitkiden yiyenler mescidimize yaklaşmasın, çünkü insanların rahatsız oldukları şeylerden melekler de rahatsız olurlar" buyurulmuştur. (Bu ve benzeri hadisler için bk. Müslim, mesâcid 68-78.)

Sigaranın kokusu soğan ve sarımsaktan daha az rahatsız edici değildir ve üstelik sürekli ve kalıcıdır. İnsanlarla devamlı beraber olmak zorunda olan melekler de vardır. Sigara içen insan kısa zamanda ağız kokusunu gideremez. Ağzı kokarken de camiye gelmesi yasaklanmıştır. Bu da onun sürekli camiye gelmemesini gerektirir. Böyle sonuçlara sebep olan birşeyin haram olmaması düşünülemez.

2. Buna bağlı olarak her türlü canlıya ve öncelikle de insana eziyet vermek haramdır. Ayet-i Kerime'de : "Mü'min erkekler ve Mü'min kadınlara haketmedikleri bir şeyle eziyet edenler şüphesiz açık bir buhtan ve günah yüklenmişlerdir" (Ahzâb (33) 58) buyurulmuştur. "Her eziyet veren ateştedir" denmiştir. Sigara içenler içmeyenler için küçümsenmeyecek bir eziyettir. Özellikle de sigara içen bir es, içmeyen hayat arkadaşı için bitmez tükenmez bir eziyettir.

3. Eza veren şey aynı zaman da pisliktir. Pis olan bir şeyin hakkı ise haram kılınmaktır. Ayette "habis (murdar) şeylerin haram kılındığı bildirilmiştir.? (A'râf (7) l57) Hz. Peygamber de soğan ve sarımsağa kokularının ağır olmasından ötürü "şu iki habis bitki" diye tabir etmiştir. (Bk. Müslim, Mesacid 76) Rahatsız edici koku sigarada da fazlasıyla vardır. Öyleyse o da "habis"tir. Habis olan şeyleri ise Allah haram kılmıştır.

4. Sigaranın teneffüs edilen kısmı dumandır, yani ateştir. Oysa bunların yenilmesi ve içilmesi haramdır. Ayette haksız yere yetim malı yiyenlerin karınlarıyle ateş yiyecekleri söylenirken, (Nisa (4) 10.) ateşin bir ceza aracı olduğu anlatılıyor. Bu ise helâl bir nimet olamaz. Keza "Artık semanın açıkça bir duman getireceği günü gözle" (Duhân (44) l0.) denirken dumanın (duhân) yine bir ceza ve tenkit aracı olduğu anlatılır. Suçlulara ceza aracı olarak yaratılan şeyler insanlar için nimet olamazlar. Hz. Peygamber'de sıcak yemekten hoşlanmazlar ve "Allah bize ateş yedirmemiştir" derlerdi. (Benzer hadis için bk. el-Hindî, Kenz. VN/109)

5. Sigara hiçbir faydası bulunmayan safi bir israftır. Allah'ın insanların kıyamını (yaşayabilmelerini) sağlaması için bahsettiği "mal'ın (Nisâ (4) 5.) ziyanıdır. Bazen çoluk çocuğunun nafakasını kısmaktır. Oysa pekçok ayet ve hadislerle hem israf hem de malı ziyan etmek yasaklanmıştır. (Bk. En'âm (6) l41; A'râf (7) 31; Hadis için bk. Buhari, zekât 18; Müslim, Akdiye 14.) yani haram kılınmıştır. Dolayısı ile bu durumda olan sigaranın da haram olması iktiza eder.

6. Sigara abesle iştigaldir. Allah ise insanları boş yere (abesle iştigal için) yaratmadığını bildirmiştir. (el-Mü'minûn (23) 115)

7. Sigara "bid'at" tır. Çünkü bid'atın bir göstergesi de, yapıldığında ona karşılık bir sünnetin kaybolmasıdır. Sigara için insanlarda önemli bir sünnet olan ağız temizliği kaybolmaktadır. "Her bid'at ise dalalettir. Her delalet de cehennemdedir". (Müslim, Cum'a 43; Ebu Davud, Sünnet 5.) Cehenneme müncer olan bir şeyin haram olması gerekir.

8. Sigara İslam âlemine Hıristiyan ve Yahudilerden geçmiştir ve onların bir uygulamasıdır. Oysa müslümanlar başkalarına benzemekten menedilmişlerdir. Binaenaleyh, sigara bu açıdan da menedilmiş yani haram kılınmış olur.

9. Hepsinden önemlisi, sigara insan için zararlı bir şeydir. "Bütün zararlılar ise haramdır" Gerçekten de bu gün artık sigaranın kimseye yarar sağlamadığı, aksine pek çok zararlarının olduğu tıp uzmanlarınca ortaya konmuştur. (Sigaranın zararları konusunda ISAV'da tertib edilen (26.10.1991) sempozyuma sunulan tebliğlere ek olarak ayrıca bk. en-Nesîmî, age. I/343 vd.) Zararlılarda aslolan hükmün "haram" olacağında ise İslâm âlimleri arasında adeta ittifak vardır. Çünkü "zarar ve zarara mukabil zarar yoktur. (Mecelle md. 19) Allah "Kendi kendinizi öldürmeyin" (Nisâ (4) 29) "Kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın" (Bakara (2) 195) buyurmuştur.

10. Sigara bütün bütün sarhoş etmese dahi bir nevi gevşeme ve uyuşturma tesiri yapmaktadır. Bütün sarhoş ediciler haram olduğu gibi, uyuşturucu ve fütur verici şeyler de haramdır. Ne var ki, sigara içene, sarhoş edicilere verilen ceza verilemez.

11. Hadis-i şerifte "Helâlın da haramın da belli olduğu, aralarında şüpheli şeyler bulunduğu, onlardan sakınanın dinini ve ırzını koruduğu, onlara düşenin ise harama düşecegi..." bildirilmiştir. (Buharî, İman 39; Müslim, müsâkât 107.) Sigara ise en azından böyle bir durumdadır ve netice itibariyle harama götürür.

12. Sigara konusunda İslâm Halifesinin yasaklaması mevcuttur. şeriata muhalif olmayan konularda veliyyu'l-emrin isdar edeceği buyruklara şer'an uyma zorunluluğu vardır, aksine hareket ise naslarla haram kılınmıştır. Binaenaleyh, sigaranın da haram olması gerekir.

13. Sigara insanı, Allah'ı zikretmekten ve O'na karşı kulluk görevlerini ifa etmekten alıkoyar. Sigara tiryakisi oruca çok zor tahammül eder. Bu yüzden pek çok kişi oruç tutmaz. Itikata hiç cesaret edemez. Allah'ın zikrinden alıkoyan birşey ise batıldır, haramdır.

 

b. İtirazlar

Mutlak haramdır diyenlerin delillerine de -her ne kadar diğerlerinden çok güçlü olsalar dahi- pek çok yönden itiraz edilebilir. Mesela :

Sigaranın soğan-sarımsağa kıyas yoluyla haram görülmesi biraz önce açıkladığımız sebeplerden ötürü mümkün değildir.

Sigaranın her halükarda başkasına eziyet olacağı söylenemez. Bu illetten hareket edilirse başkaları ile hiç irtibatı olmayanlar, mescidlere belli bir özürden ötürü girmeyenler ve özellikle de kadınlar için bir hükmün geçerli olmayacağı sonucu ortaya çıkar ki, böyle muttarit olmayan bir hükme itibar edilmez. Sigaranın maddesinin pis olduğunu kimse söylememiştir. Yani üzerinde sigara taşıyan birisi, necaset taşıyor değildir dolayısı ile bu durum onun temizlik isteyen ibadetlerine, meselâ namazına engel teşkil etmez. Gerçi işaret edilen ayette Allah'ın (c:c) "habis" haramdır, ama soğan ve sarımsağın "habis" olan yönleri maddeleri değil, kokularıdır. Nitekim onlar için Hz. Peygamber'den "habis" nitelenmesini duyan sahabe "Haram kılındı! Haram kılındı" diye ilan edince Hz. Peygamber: "Ey cemaat ! Allah'ın bana helâl kıldığı bir şeyi haram etmek benim elimde değildir. Şu var ki, ben bu bitkinin kokusundan hoşlanmıyorum" (Bk. Müslim, mesâcid 76 (Davudoğlu N1/445)) buyurmuştu. Sigaranın onlara benzediği yönü kokusudur. Binaenaleyh. "habis" olan yönü de kokusu olmuş olur. Bu da aslını isti'mal etmenin haramlığını gerektirmez. Duman ve ateşle ilgili ayet ve hadisler ise fıkıh usulü ilmi ile bilinen hiçbir delalet yolu ile sigaranın haramlığına delalet etmezler. Öyle olsaydı bu konuda âlimler arasında zaten ihtilaf olmazdı. Sigaranın mutlak bir israf olduğu da tartışılabilir. Zira hayatı ihtiyaç bulunmamakla beraber helal gıdalardan pekçok çeşidi ile telezzüz haram görülmemiştir. Meselâ normal gıdasını alan bir insanın yanında sürekli ananas gibi birşey bulundurup ondan zaman zaman alması haramdır denemez. Sigara çoluk-çocuğun nafakasını keserek içilirse bu durumda da haram olan sigara değil, onların nafakalarını kısmak olur. Bunu kahvede çay içerek de yapsa yine böyledir. Sigara da -eğer bir başka delille haramlığı ya da mahzuru ispatlanmazsa- bu helâl telezzüz araçlarından biri sayılabilir. Kaldı ki tiryakiler için sigara ekmekten ve sudan daha öncelikli bir ihtiyaç halini alabilir. Yine bu durumda abesle iştigal olmaktan da çıkar.

Sigaranın bid'at olduğunu söylemek ise hiç mümkün değildir. Çünkü terim olarak "Bid'at"; sünnet karşıtı olarak, din koyucunun açıkça ya da dolayısı ile sözlü ya da fiili izni olmaksızın sahabeden sonra dinde görülerek ortaya çıkan eksiltme ya da fazlalaştırmalardır. (SBA Risale I/50 "Bid'at" md) Sigaranın hiç kimse tarafından dinden bir hareket olarak uygulanmadığı açıktır. Gayrı müslimlere benzeme konusunda yasak olan, onlara has şeylerde onlara benzemeye çalışmaktır. Mübah olan şeyleri tenavülde benzeme sözkonusu değildir. Sigaranın insanlar için zararlı olması iddiasi eğer ispatlanırsa ki bugün ispatlandığı söyleniyor bunu ciddiye almamak mümkün değildir. Ancak zararlar arasında da bir meratib (hiyerarşi) vardır ve haram olan zararlıların yanında mekruh olan zararlılar da bulunmaktadır. Helalın ve haramın belli olduğunu, aralarında ise şüpheli şeyler bulunduğunu söyleyen hadis zaten haramların belli olduğunu söylemekle sigarayı haramlar cümlesinden bizzat çıkarmıştır. Çünkü naslarla belirlenen haramlar arasında sigara bulunmamaktadır. İslam Halifesinin yasaklamış olduğu birşey, eğer naslarla sabit bir husus değilse tabii olarak "raiyyenin maslahatına menuftur" ve bu yüzden de sırf kendi zamanını ilgilendirir. Bir başkası bir başka hüküm israr edebilir. Bu defa da ona uymak zorunlu olur. Sigara Allah'a zikri ve kulluğu bazı konularda zorlaştırsa dahi insanların mükellef oldukları ibadetler öncelikle farzlar ve vaciplerdir. Pekçok sigara içen kimseler ibadetlerinde tamıtamına yapmaktadırlar. Binaenaleyh, bu da bir haram sebebi olamaz.

 

MEKRUH OLDUĞUNU SÖYLEYENLERİN DELİLLERİ

Haram ve mübah diyenlerin yanında. sigaranın mekruh olduğunu söyleyen âlimler de vardır. Onlar da şu delillere tutunurlar :

1. Sigaranın kokusu kerihdir. binaenaleyh, pırasa, soğan ve sarımsağa kıyasla mekruh olması gerekir.

2. Kesin haram olduğunu bildiren deliller bulunmamaktadır. Binaenaleyh, sigaranın hükmü şüpheli bir konudur, şüpheli olan şeyleri yapmak ise en azından mekruha götürür. Öyleyse sigaranın da mekruh olması gerekir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

bide bunu buldum :

İslam’ın evrensel helal ve haramları Kuran-ı Kerim’de ve onun açıklaması olan sünnette zikredilmiştir. ‘Evrensel helal ve haram’ derken kastettiğimiz şey, her zaman ve her mekana göre genel geçer olan helal ve haramlardır. Sigara konusu gerek sünnette, gerekse Kur’ân-ı Kerim’de yer almaz. Çünkü Kur’an’ın indiği zaman sigara denen bir şey yoktu. Sigara XV. Asırdan sonra ortaya çıkmıştır.

 

İslam’ın temel kaynaklarında adı geçmeyen bir şeyin hükmünü anlamak için İslam’ın bazı genel kuralları vardır. Bunlardan birisi şudur: “Eşyada aslolan, ibahadır”. Yani, her şey insanlar için yaratılmıştır. Bazı şeylerin ise haram olduğu açıklanmış, böylece hükmü bildirilmeyen şeyler de helal olarak kalmıştır demektir. Bir diğeri de şudur: “Temiz ve güzel olan şeyler helaldir, pis ve zararlı şeyler ise haramdır”.

 

Bu iki genel kural, beraberce düşünüldüğü zaman sigara için karşımıza şöyle bir sonuç çıkar: Sigara hakkında kaynaklarda bir şey söylenmediğine göre onun hakkında hüküm verebilmemiz için onun pis ve zararlı olup olmadığına bakmalıyız: Eğer onun pis ve zararlı olduğunu söyleyebileceğimiz özellikleri varsa haram olduğuna, yoksa, helal olduğuna hükmetmeliyiz.

 

İşte bu metodik anlayış sebebiyle tarihte bazı İslam alimleri sigaranın helal/mubah olduğu hükmüne varmışlardır. Çünkü, demişlerdir, biz sigaranın bir zararını görmüş değiliz, şu halde onun haram olduğunu söyleyemeyiz. Eğer bir gün zararlı olduğu ortaya çıkarsa biz de ona göre hüküm veririz. Oysa bu gün sigaranın 2000 civarında zehir içerdiğini, pek çok hastalığın sebebi olduğunu, içenlerin sadece kendilerine değil, içmeyenlere dahi zarar verdiklerini bilim kesin olarak ortaya koymuştur.

 

Bununla birlikte Hanefî gelenekte şöyle bir anlama metodu vardır: “Kıyasa/kurallara göre haram olan, ancak Kuran-ı Kerim’de ve sünnette adı ve hükmü açıkça zikredilmeyen şeylere haram yerine, tahrîmen mekruh demek daha uygundur. Gerçi bununla kastedilen de haramlıktır, ancak bir şeye haram ya da helal hükmü vermek sadece Allah’a (cc) ait bir hak olduğu için, haram olduğu kesinkes anlaşılsa bile, Kur’an’da haram denmeyen şeylere nezaketen, tahrimen mekruh demek daha güzeldir.” Bu sebeple son dönem Hanefîler sigara için “tahrimen mekruh” hükmünü tercih etmişlerdir. “Tahrîmen mekruh”, kanun hükmünde kararname gibi, haram hükmünde mekruh demektir.

 

Ayrıca sigara insanın kendisini tehlikeye atmasıdır. Oysa Allah (cc): “Kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın” buyurmaktadır. Bu sebeple sigara, insanın kendisini tehlikeye atması demektir. Sigara içmek ayrıca çok önemli bir kul hakkıdır, çünkü içenler içmeyenlere zarar vermekte ve onları rahatsız etmektedirler. Kul hakkının affedilmesi de ancak, hakkı olan insanların bağışlamasına bağlıdır. Bunu temin etmek ise çok zordur.

 

Sigaranın hükmü?

 

Tütün, 15. asırdan sonra, İslâm ülkelerine girmiştir. O zamandan beri, İslâm uleması onu içmenin hükmü üzerinde durmuşlardır. Şöyle ki:

 

a- Bâzı âlimler, tütünün mubah olduğunu söylemişlerdir. Bunusöyleyenler, tütünün zararı olmadığını ve Şâri' (Şeriatı koyan, yani Allah) tarafından yasaklanmadığını ileri sürmüşlerdir.

 

Halbuki, bugün tütünün zararları ilmen kesin şekilde ortaya çıkmıştır. Zararsız olduğu söylenemez. Şâri'nin yasaklamadığını söylemek de doğru olmasa gerektir. Zira Sâri', her haramı ismen tek tek zikretmemiştir. Hüküm, sadece sarih ve hususî naslarla değil, nas-larda geçenlerin haram kılınış illetlerine bakarak yapılan kıyas ve istidlal yollarıyla da verilebilmektedir. Bu bakımdan hakkında sarih nas olmayan bir nesne hakkında kıyas ve istidlal yoluyla bir hüküm verilmesinde hiçbir mâni yoktur.

 

b- Bâzıları da sigara içmek mekruhtur, demişlerdir. Bunlar, kıyasla sabit bir hükme, haram demekten çekinmeleri ve sigaranın zararları hakkında kesin bilgi sahibi olmamaları yüzünden bu hükmü vermişlerdir.

 

c- Bâzıları da sigara içmek, özellikle tiryakisi olmak haramdır, demişlerdir. Bunların dayanağı ise, sigaranın vücuda zarar vermesi, israf olması ve nafaka mükellefiyetinde darlığa yol açması gibi sebeplerdir.

 

Bu 3 sebepten biri gerçekleştiği yer ve durumda, sigara içmek haramdır. Bunlar gerçekleşmez ise, mekruhtur.

 

Özellikle dindar ve uzman bir hekimin vereceği bir karar çok önemlidir. Böyle bir doktor bir kimseye sigarayı mutlaka terketmesini söylerse onun sigarayı içemesi dinen de helal olmaz.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sitemizde sağdan soldan kopyala-yapıştır yöntemiyle yazı ekleyerek bunları bürhan niteliğinde bizlere sunmayın. Bunlar bizim için hiçbir delil niteliği taşımaz. Hele de yazıları okumadan ekleniyorsa ve cevap yetiştirme gayesi güdülüyorsa. Delil ne demektir?.. Bu iyice kavranmalı, delilin inancımızdaki yeri ve hassaslığı konusuna haiz olunmalı, bu kurallar içerisinde bize kaynak sunulmalı. Yoksa dediğim dedik, inanmayan güdüktür mantığını reddetmek bizim tavizsiz akidelerimizdendir.

 

Sitemize yeni geldiğiniz için belki sitemizin mahiyetini ve mistik işleyişini tam kavrayamamış olabileceğinizi düşünerek siz, fikircilesi kardeşimize de tavsiyede bulunuyorum, sitede, bu dediğim bdg'ye, şu sözlerim ise sezer'e, son dediklerimse ...ya gibi fikir ortamını sabote edebilecek, tartışmalara mahal verebilecek veya seviyeli giden tartışmanın kalite seviyesinin artmasına mani olacak tarzda mesajlar atmamanızı da istirham ederim.

 

Saygılarımla...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Sitemizde sağdan soldan kopyala-yapıştır yöntemiyle yazı ekleyerek bunları bürhan niteliğinde bizlere sunmayın. Bunlar bizim için hiçbir delil niteliği taşımaz. Hele de yazıları okumadan ekleniyorsa ve cevap yetiştirme gayesi güdülüyorsa. Delil ne demektir?.. Bu iyice kavranmalı, delilin inancımızdaki yeri ve hassaslığı konusuna haiz olunmalı, bu kurallar içerisinde bize kaynak sunulmalı. Yoksa dediğim dedik, inanmayan güdüktür mantığını reddetmek bizim tavizsiz akidelerimizdendir.

 

Sitemize yeni geldiğiniz için belki sitemizin mahiyetini ve mistik işleyişini tam kavrayamamış olabileceğinizi düşünerek siz, fikircilesi kardeşimize de tavsiyede bulunuyorum, sitede, bu dediğim bdg'ye, şu sözlerim ise sezer'e, son dediklerimse ...ya gibi fikir ortamını sabote edebilecek, tartışmalara mahal verebilecek veya seviyeli giden tartışmanın kalite seviyesinin artmasına mani olacak tarzda mesajlar atmamanızı da istirham ederim.

 

Saygılarımla...

birincisi ben dediğim dedik düdüğümdüdük demedim ikincisi haram veya helal olduğu hakkında birşey demedim.sadece bu meselelerin böyle her kafadan bir ses çıkarken açıklığa kavuşamayacağını anlatmak istedim .üçüncüsü sen sana yazdığım cevabı okumamışsın galiba sadece bdg'ye yazan yerine bakmışsın dördüncüsü ben o yazıları okudum ama kaynaklarını kontrol etmediğimi söyledim.ve senin bir hatan daha var o da benim haramlığı helalliği hakkında tek kelime söylememe rağmen bunlardan birini iddia ediyormuş gibi cevap yetiştirme gayesinde olduğumu iddia etmendir.ve son olarak bir iddiada bulunmadığıma göre siz benden delil isteyemezsiniz.tavizsiz akidelerinizi benim için çiğnemenize gerek yok mistik işleyişiniz bozulmasın göreviniz ne ise yapmaktan çekinmeyin.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Güzel kardeşim, yazım geneldir. Bunun herhangi bir saiki olabilir. Ama yazdığımı tamamen şahsınıza ithaf gibi alınması yersizdir. Yazımda siz, sadece sizinle ilgili kısmı üzerine almanız yeterlidir. Sizinle ilgili olmayan kısma dair de cevap vererek saplantılı ve gereksiz çizginizi devam ettiriyorsunuz. Dünkü kibar tavsiyemizden sonra üslubunuzu aynı çerçevede devam ettirdiğiniz için bu tavsiyemiz uyarıya dönmüştür. Uyarı aldığınızı buradan bildiriyorum.

 

Saygılarımla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

internetteki birçok sitenin forumlarına tartışmalarına baktım..en son üstadın adıyla açılmış sitenin forumunda ne tartışıyorlar bakayım dedim..belki üstadın kitaplarını okuyup bişeyler öğrenmişlerdir diye düşündüm..ama baktım diğer sitelerde ne kadar gevezelik yapıyorlarsa aynen burada da var..sizin bu durumunuzu yine üstad tarif ediyor..arı balını lezzet ve şuur sahibi insan için yapar..ama ne yazıkki balın etrafında insandan çok sinek görünüyor..

Share this post


Link to post
Share on other sites
Güzel kardeşim, yazım geneldir. Bunun herhangi bir saiki olabilir. Ama yazdığımı tamamen şahsınıza ithaf gibi alınması yersizdir. Yazımda siz, sadece sizinle ilgili kısmı üzerine almanız yeterlidir. Sizinle ilgili olmayan kısma dair de cevap vererek saplantılı ve gereksiz çizginizi devam ettiriyorsunuz. Dünkü kibar tavsiyemizden sonra üslubunuzu aynı çerçevede devam ettirdiğiniz için bu tavsiyemiz uyarıya dönmüştür. Uyarı aldığınızı buradan bildiriyorum.

 

Saygılarımla...

benim uslubumdasizin alınmanızı gerektirecek bir durum söz konusu değil siz üstünüze alıp bana taş atarsanız cevap vermek benim hakkım olur.yazdıklarımı tekrar gözden geçirin .(bundan bir önce ki mesajım istisnadır.o sadece cevap mahiyetindedir.)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Biz üzerimize almıyoruz, cevabımız da bu doğrultuda değil. Cevabımız, ortaya atılan yeni ve kof bakış açılarına hitabendir. Yoksa şahsımıza yönelik yazdığınızı sandığımız düşüncesinden değildir.

 

Lütfen artık konuyla alakalı olmayan mesajlar yazmayınız.

 

Saygılarımızla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Son mesajımızda konuyla alakası olmayan iletilerin yazılmaması gerektiğini belirttik. Yukarıdaki genel uyarımızdan sonra gelen mevzu dışı mesajlar silinecektir. Devam edenler uyarılacaktır, 3 kez uyarı alanlara gerekli işlemler uygulanacaktır. Ayrıca herhangi bir üye herhangi bir üyeye yönelik birşey söyleyecekse bunu öm ile belirtsin, ilgili konunun gidişatını bozmasın. fikircilesi kardeşim, sizin de bu kurallara riayet etmeniz gerektiğini belirtirim.

 

Saygılarımızla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Şimdi ideolocya'yı bizzat okuyan biri olarak dinde reform yapanlara karşı şiddetli bir üslup takınan üstad dine dışarıdan hiç bir şey eklenemeyeceğini de gerek ayet gerek hadis ve gerekse fikri düşünceleriyle açıkça belirtmiştir....

Bunları bilen bir insanın(ki hele bu üstad ise) bile bile günah işleyeceğine zerre kadar ihtimal vermiyorum zaten kendiside iman ve islam atlasında da gereken açıklamaları yapmıştır

İslam bütün hudutlarını çekmiştir; haram olmayana haram ve helal olmayana da helal demenin dinden çıkarmaya kadar gittiğini de unutmayalım... kısacası yorum yaparken biraz daha dikkat arkadaşlar saygılarımla

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hocam bende mubah olduğuna inanıyorum ama anlatılmıyor kimseye napalım o yüzden kapanması gerekli bu konunun ben neler çektim sırf bu konuda mubah dediğimden neyse....

Share this post


Link to post
Share on other sites

s.a. benim düşüncem şu: Üstad büyük bir düşünce ve dava adamıdır. Ülkenin tüm sorunlarının yegane kökenini görebilmiş ve çözümlerini de açıkça izah etmiştir. burada hepimiz hemfikiriz.

ancak, Üstad, (haşa) Peygamber değildir. bu yüzden "Üstad şöyle yaptıysa muhakkak doğrudur" anlayışı yanlıştır. Hz. Peygamber bile Kur'an-ı Kerimde uyarılmıştır. yani Hz. Peygamber bile UFAK hatalar yapmıştır. bu yüzden Üstadı HATASIZ görmek yanlıştır. Üstad sigara içtiyse bu, sigarayı güzelleştirmez. hepimiz biliyoruz ki sigara içen insanın ağzı, üstü başı kokar. diğer insanların bundan tiksinmesi yadırganamaz. en basit örneği, ben camiye gittiğimde, yanımdaki kişinin üzeri sigara kokunca tiksiniyorum. "bak üstad sigara içti onun için tiksinmeyeyim" diyemem ki. peki bu kul hakkı olmuyor mu aynı zamanda? içenin zahirlenmesinden vaz geçtim, üzerindeki kokudan tiksinen insanların sigara içen kişiye hakları geçmiyor mu? ya da sigara içen filtresiyle içiyor, yanında bulunanlar direk filtresiz solumak durumunda kalıyor. bu da kul hakkı değil mi?

evet Üstadın sigara içmesi onun düşünce yapısına, ideallerine zarar vermez, onun fikirlerini çürütmez/kötüleştirmez ama Üstad içti diye de kimse sigarayı savunma lüksüne sahip olamaz. kanser yaptığı bilim adamlarınca tescillenmiş, kendi üzerinde bile "sağlığa zararlıdır" ibaresi bulunan bir maddenin de "mübah"lığı ayrıca bir tartışma konusudur. Üstad, çok sıkıntılıydı, çok fikir sancısı çekti, bu yüzden bir de sigarayı bırakmak ağır gelmiş olabilir. bu yüden bunu bir kusur olarak görmemek lazım. ya da hatasız kul olmaz. selametle..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sigara haram değildir

 

 

Sual: Bir tasavvuf kitabında, (kahve, tütün, tömbeki, esrar, şaraptan daha kemdir) deniyor. Kahve, tütün, şaraptan daha kötü nasıl olabilir?

CEVAP

Kitaptaki ifadelerde bir nakil hatası olabilir. İstanbul Üniversitesi yayınlarından Gıda Kimyası kitabında deniyor ki:

(Çaydaki tein ile, eskiden ayrı bir alkaloit olarak kabul edilen Kafeinin aynı olduğu tespit edildi. Çayda %2,5-3, kahvede ise %1,3 oranında kafein bulunur.

Kafein, zihni açar, kan dolaşımını artırır, vücuda sıcaklık verir, yorgunluğu giderir, sindirimi kolaylaştırır. Fazlası sinir sistemi üzerinde etki yapar. Kalb hastalıklarında, sinirleri zayıf insanlarda ve çocuklarda az miktar kahve bile fena etki yapabilir.) [s. 658]

 

Çaydaki kafein, kahvedekinden iki misli fazladır. Kahvedeki kafeine haram denirse, çaydakine de haram denmesi gerekir. Çoğu zarar veren şeyin, zarar verecek miktarını kullanmamalıdır! Vücuda zarar verecek kadar çok yemek de haramdır. Bazı gıdalar, bazı hastalara zararlıdır. Vücuda zarar verdiği bilinen şeyleri kullanmak doğru değildir. Bir kimseye kahve ve çayın fazlası zarar veriyorsa az içmeli, azı da zarar veriyorsa hiç içmemelidir! Hastaya haram olan bir şey, sağlama da haramdır denmez. İmam-ı Münavi hazretleri, Camius-sagir şerhinde kahve içmenin haram ve mekruh olmadığını bildirmiştir. (Hadika s.143)

 

Çay ve kahvedeki kafein, tütündeki nikotin, fazla alınırsa elbette zararlı olur. Çoğu zarar veren mubah bir şeyin, zarar vermeyen az miktarının kullanılması haram değildir. Alkollü içkilerin ise, hiç zarar vermese de, damlası haramdır. İmam-ı Nevevi hazretleri buyuruyor ki:

Sıvı içkilerin azı da haramdır. Esrarın sarhoş etmeyen miktarını ilaç olarak kullanmak caizdir. (Mühezzeb)

 

Afyonun da sarhoş etmeyen az miktarı haram değildir. (Feth-ur-rahim s.30)

 

İbni Hacer-i Mekki hazretleri buyuruyor ki:

Afyon ve diğer zehirli otların alınan çok miktarları haramdır, fakat az miktarlarını ilaç olarak kullanmak caizdir. (Zevacir)

 

Uyuşturucu benc otu mubahtır. Bununla sarhoş olmak haramdır. (Dürr-ül Muhtar c.3, s.166)

 

İbni Abidin hazretleri, bunu açıklarken buyuruyor ki:

Benc otunu ilaç olarak kullanmak caizdir. Sarhoş edici miktarı caiz değildir. (Çoğu sarhoş edenin azı da haram olur) hadis-i şerifi sıvı içkilere mahsustur. Zehirli bitkileri ve sarhoş edici katı ilaçları az miktarda kullanmak haram olmaz. (Redd-ül Muhtar c.5, s.295)

 

Ali Echuri hazretleri, (Tütün içmek aklı giderir veya nafaka temininin terkine sebep olursa, haram olur. Böyle bir durum olmazsa haram olmaz) buyuruyor. (Gâyet-ül-beyan)

 

Tütün mubahtır. (Essulh-u beynel-ihvan, El-ukudüddürriyye, Tahtavi, Berika)

 

Bursalı İsmail Hakkı hazretleri, ilk yazdığı kitaplarında, tütüne haram diyordu. Çünkü zamanın padişahınca tütün yasaklanmış, içene ceza veriliyordu.

 

Tütüne israf yönünden hiçbir âlim haram dememiştir. Fakirin su yerine meşrubat içmesi israftır, fakat alıştığı için çay, kahve veya tütün içmesi israf olmaz.

Şafii âlimlerinin çoğu, sigaraya tenzihen mekruh dedi. Hanefi’de, soğan sarmısak gibi, tenzihen mekruhtur. (Tahtavi)

 

Büyük bir âlim, mubah olan bir şeyi yasaklarsa, talebelerinin itaat ederek, o şeyi kullanmamaları gerekir. Fakat bu herkese şamil edilemez.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir tasavvuf kitabında, (kahve, tütün, tömbeki, esrar, şaraptan daha kemdir) deniyor.

 

bir tasavvuf kitabında öyle diyor

 

peki hz. peygamber ne diyor:

 

"İçki kötülüklerin anasıdır." demiyor mu

 

sigara konusuna gelince de haram olup olmadığını bizler kesin bi şekilde haram değildir veya haramdır diye tescil edemeyiz.sigara haram olmasa bile mekruhtur.üstadın sigara içmesi de kendini ilgilendirir.her yaptığı doğrudur diyemeyiz.çünkü hz. peygamberin bile günde kaç kere tövbe ettiği rivayetlerle anlatılıyor selametle...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mustafa Bey, verdiğiniz örnekle sigara arasında bir bağ kuramadım.

"Afyon ve diğer zehirli otların alınan çok miktarları haramdır, fakat az miktarlarını ilaç olarak kullanmak caizdir. "(Zevacir)

gördüğünz gibi verdiğiniz örnekte "ilaç olarak kullanmak" ibaresine dikkat çekmek istiyorum. Sigara ilaç olarak kullanılmıyor yani verdiğiniz örnek sigarayı meşrulaştırmıyor. Tütün, 15. asırdan sonra, İslâm ülkelerine girmiştir. Dolayısıyla Kur'an'da adı geçmemesi normaldir. Hüküm, sadece sarih ve hususî naslarla değil, naslarda geçenlerin haram kılınış illetlerine bakarak yapılan kıyas ve istidlal yollarıyla da verilebilmektedir. Bu bakımdan hakkında sarih nas olmayan bir nesne hakkında kıyas ve istidlal yoluyla bir hüküm verilmesinde hiçbir mâni yoktur.

Alimlerden bazıları mekruh görmüşlerdir, kıyasla sabit bir hükme, haram demekten çekinmeleri sebebiyledir.

Hakkında bu kadar şüphe bulunan bir nesneden kaçınmak en iyisidir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Belki birilerinin melalini avutur, bu nedenle yola cikarak sizlere bu konu hakkinda muhtevali bir sohbet aktariyorum.

Hersey sarahaten konusulmus ve bildirilmisdir, ve iki tarafda birbirlerine sirayla mukabelede bulunmuslardir, Insallah tenezzul edip okursunuz. Bu konunun bu yaziyla biraz daha olsun aciga cikmasini Allah-u tealaden niyaz ederim. Bu arada kendimi sizlere takdim etmek istedim. Bu foruma daha yeniyim ve Ustadi yeni yeni tanimaya basladim. Yurt disinda okuyorum ve yasim su an 18. Ingilizceyi edebi derecede bilmesemde guzel derecede konusdugumu ve bildigimi soylesem riyakarlik etmedigim, beni taniyanlar tarafindan teyit edilir . Yanliz tek zaafim, Turkcemin, yasimdan ve 8 yildan beri yurt disinda olmam vasitasi ile bana yeterince kifayet etmemesi. Bu hususda sizlerden yardimlarinizi rica edecegim. Edepsizligimden dolayi benim taksiratimi mazur gorun. Sizden tek istegim benim Turkcemin gelimesine yardimci olabilmeniz ve Ustadin kim oldugunu bana muhtevali bir bicimde aktarmanizdir. Allahdan tek istegim ise Ustadin bayragini kendi ellerimle dalgalandirmakdir.

 

Ve Buyrun,

 

Sigara üzerine bir gençle yapılan diyalog

 

Genç: Hocamız, sigaraya haram dediği için, hiçbir delil olmasa da biz sigaraya haram deriz. Üstelik sigaranın haram olduğuna dair delilimiz de çoktur.

CEVAP

Kendiniz haram deseniz de, bunu bütün Müslümanlara şamil edemezsiniz. Delilsiz konuşmanın vebali büyüktür. Çok delil nedir?

 

Genç: Sigara israf ve zararlı olduğu için haramdır. (İsraf haramdır) ve (Kendinizi tehlikeye atmayın) âyetleri bunun delildir. Akıl ve mantık ilmi de, bunun haram olduğunu gösteriyor. Mesela İsaguci mantığından örnek vereyim:

 

Zarar yönünden bakalım:

Dava: Sigara haramdır.

Süğra: Her vücuda zarar veren haramdır.

Kübra: Sigara zararlıdır

Netice: O halde sigara haramdır.

 

İsraf yönünden bakalım:

Dava: Sigara haramdır.

Süğra: İsraf haramdır.

Kübra: Sigara içmek israftır.

Netice: O halde sigara içmek haramdır.

CEVAP

Bu kıyası hangi İslam âlimi yaptı ki? Âyetlere böyle mana vermek, mantıkla açıklamak, hangi mezhepte vardır? Herkes haddini bilmelidir. Yanlış kıyas yaparak, mubaha haram diyerek küfre düşmekten çok korkmalıdır. İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:

Kur'an-ı kerimin tefsiri, Resulullahtan işitildiği gibi yapılabilir. (Kur'an-ı kerimi, kendi görüşüne, anlayışına göre tefsir eden kâfir olur) hadis-i şerifi, bunu bildirmektedir. (1/234)

 

Başka bir hadis-i şerifte de, (Kur'an-ı kerimi, kendi görüşüyle açıklayan, doğru olsa dahi, mutlaka hata etmiştir) buyuruluyor. (Nesai)

 

Kur’an-ı kerimi kendi kafasına göre tefsir edip sigaraya israf ve haram diyen kimse, iki hadis-i şerife göre hata etmiştir. Her iki kıyasta, dava da, kübra da yanlıştır. Aynı bozuk mantıkla şu kıyaslar yapılabilir:

 

Dava: Sigara mubahtır.

Süğra: Mubah haram değildir.

Kübra: Sigara mubahtır.

Netice: O halde sigara haram değil, mubahtır.

 

Burada dava yanlıştır. Sigara mubah diye dava olmaz. Dava, sigara haram mı, değil mi diye olur.

 

İsraf yönünden bakalım:

Dava: Çikolata haramdır.

Süğra: İsraf haramdır.

Kübra: Çikolata israftır.

Netice: O halde çikolata haramdır.

 

Yukarıda davalar yanlış olduğu gibi; (Kübra) denilen önermeler de yanlış olduğu için, (Netice) yanlış oldu. Şimdi sigara yerine çikolata koyalım, neticeye bakalım:

 

Dava: Sigara haramdır = Çikolata haramdır

Süğra: İsraf haramdır = İsraf haramdır.

Kübra: Sigara israftır = Çikolata israftır.

Netice: Sigara haramdır = Çikolata haramdır.

 

Kübra yanlış olduğu için, netice yanlış çıktı. Sigara veya çikolatanın israf ve haram olduğunu kim söyledi? Burada mantık ilminin suçu yok. Suç mantık ilmini kullanamayandadır. Bir kıyas daha:

 

Dava: Memeli hayvanlar uçar mı?

Süğra: Yarasa memeli hayvandır.

Kübra: Memeli hayvanlar uçmaz.

Netice: O halde yarasa uçmaz.

 

Burada Kübra yanlış olduğu için, netice yanlış çıktı. O halde Kübraların doğru olması şarttır. Kübra denilen önermeye, sigara israftır diye yanlış koyunca netice yanlış olur.

 

Genç: Sigara israf olduğu gibi, zararlı olduğu için de haramdır.

CEVAP

Bu kendi kıyasınızdır. Hiçbir âlimin böyle kıyası yoktur. İslamiyet, böyle indî kıyasları reddeder. Kıyası ancak müctehid yapar. Bu iş size, bize düşmez. Bir insan, çok iyi otomobil kullansa; fakat ehliyeti yoksa kaza yapmasa bile cezalanır. Sizin kıyasınız, tamamen indidir. Buna rağmen doğru olsa bile, müctehid olmadığınız için, İslam âlimlerinden nakil yapmanız gerekir. İslamiyet mücerret [yalnız] akıl dini değil, selim akla uygun nakil dinidir. Akıl Şiilerde hüccettir. Kıyasınız tamamen akla, mantığa dayanıyor. İlmi hiçbir kıymeti yoktur. İlmi kıymetinin olması için, naklen bildirmek gerekir. Mesela (İbni Abidin, Mevlana Halid-i Bağdadi sigaraya haram dedi) demek gerekir. Böyle diyen hiçbir âlim olmadığına göre sözünüzün hiç değeri olmaz. Bir de, mubahlarda delil aranmaz, haramlarda aranır. Mesela çayın, kahvenin, mübahlığı için delil aranmaz. Biz yine, delil gösterelim. S. Ebediyye’de deniyor ki:

(Şeyhul İslam Ebülbeka, Ahmed bin Ali Hariri, İsmail Meraşi, kadı Abdürrahim, Ganim bin Muhammed Bağdadi, Şeyhul İslam Behai, Muhammed Tarsusi, Muhammed Kehvaki, Mısır âlimlerinden Yusuf Decvi ve Muhammed bin Abdülbaki Zerkani, allâme Abdülgani Nablusi, Abdurrahman bin Muhammed İmadi, âllame Ali Echüri, Mahmud-i Samini, Osman Bedreddin, seyyid Abdülhakim efendi ve büyük âlim, veliyyi kâmil Mevlana Halidi Bağdadi’nin buyurdukları gibi, zarar ve alışkanlık yapmayacak kadar az içilen tütüne, haram ve mekruh demekten sakınmalı, kesesine ve sıhhatine zarar vermeyecek kadar az içenleri günahkâr bilmemelidir.)

 

Bu âlimlerin hocanız kadar ilimleri yok mu idi? Hocanız kadar takva ehli değil miydi?

 

Genç: Bugün çok kimse, sigaranın zararlı ve israf olduğu için haram olduğunu söylüyor. Çoğunluğun yanılması mümkün müdür?

CEVAP

Çoğunluğun içinde İslam âlimi yoksa kıymeti olmaz. İnsanların çoğuna uyan zarardadır; çünkü Kur’an-ı kerimde mealen, (Yeryüzündeki insanların çoğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar) buyuruluyor. (Enam 116)

 

Genç: Sigara israfın tarifine uyduğu için, sigaraya haram diyoruz.

CEVAP

Sigaranın israfın tarifine uyduğunu nasıl biliyorsunuz ki? Sigara israf olduğu için haram diyen bir tek İslam âlimi var mı? İslam âlimi israfı bilemezse başka kim bilir ki? Dini bize onlar bildirdi. Siz diyorsunuz ki:

 

İsraf haramdır.

Sigara israftır.

Öyleyse sigara haramdır.

Bu ayetle sabittir.

 

Bu mantığı hiçbir İslam âlimi bilemedi de, onun için mi sigaraya haram değil dediler? Siz israf âyetinden, sigaranın israf olduğunu söylediniz. O âyet yeni mi indi? İslam âlimleri niye bilmiyordu?

 

Genç: Haramın azına helal denmez. Mesela şarabın azı helal olamaz. Sigara da böyledir.

CEVAP

Maazallah… Sigara şarapla mukayese edilemez. Şarabın damlası haramdır; ama ömründe bir tek sigara içene haram işledin demek koyu cehaletin veya taassubun bir alametidir.

 

Genç: Sigara tedrici olarak ölüme götürdüğünden açıkça intihardır.

CEVAP

Hangi İslam âlimi böyle benzetmeler yaptı ki? Şarapla mukayese etmek, intihar demek hangi din kitabında yazıyor ki? İndî görüşlerin dinde yeri olur mu hiç?

 

Genç: Sigaranın zararlarını inkâr mı ediyorsunuz?

CEVAP

Sigaranın zararı inkâr edilir mi hiç? Bunu sormak bile gereksiz. S. Ebediyye’de sigaranın zararları yeteri kadar bildiriliyor. Kahvedeki kafein, çaydaki tein çok alınırsa insanı öldürür; ama az kahve veya çay içmeye, şaraptan kötü denmez.

 

Genç: Her zehrin faydası da olur; ama faydasız olarak yaratılan tek bitki tütündür.

CEVAP

Nikotinin öldürücü zararları yanında, güldürücü faydaları da vardır. Bugün fen, nikotinin hafızayı kuvvetlendirdiğini keşfetmiştir. Hafızanın yeniden kazanılmasını için başarılı araştırmalardan biri de Harvard Üniversitesi’nde yapıldı. Nikotinin beyni nasıl etkilediğini araştıran bilim adamları, nikotinin hafıza merkezindeki beyin hücrelerini uyardığını keşfetti. Bu beyin hücreleri aynı zamanda hafıza kaybını da engelleyen proteini üreten beyin hücreleriydi. Nikotinin uyardığı hücreleri ayıran bilim adamları, aynı uyarılmayla hafıza kaybını önlediğini keşfetti. (Newsweek)

 

Yaprağından hazırlanan infüzyonlar, vücut parazitlerine karşı kullanılır. Nikotinin sülfat tuzları tarımda böcek öldürücü olarak kullanılır. Ayrıca tütün yaprağı fermente edilerek kokulandırılıp, enfiye adı verilen keyif verici ve aksırtıcı bir ürün elde edilir. Tütün tohumları yağ bakımından da zengindir. Tütün yağı boya ve sabun sanayiinde kullanılır. (Wikipedia)

 

Allahü teâlâ faydasız hiçbir şey yaratmamıştır. Ayrıca, sigaranın zararları eski âlimlerce bilinmiyordu da, hocanız, nereden bildi de haram dedi?

 

Genç: Hocamız, sadece fetvaya değil, takvaya uyar, ince eler sık dokurdu. Tasavvuf ehli, şüpheli şeylere, haram muamelesi yapar. Onun için hocamız, sigaraya haram demiştir.

CEVAP

Eğer sigaraya bu sebepten haram denirse cahillik olur. Şüphelilerden kaçmak ayrı, şüpheliye haram demek ayrıdır. Hazret-i Ömer, (Harama ve şüpheliye düşerim korkusuyla yetmiş helalden el çektim) buyuruyor. Helalden el çekmek ayrı, helale haram demek ayrıdır. El çekmede takva olur; helale haram demek ise küfür olur. Her tasavvuf ehli, el çektiği şeylere, mekruh veya haram derse, ortada din mi kalır? Peki, sigaraya mubah diyen tasavvuf ehli âlimler, hocanız kadar takva ehli değil miydi? Onlar şüpheli şeylerden mekruhlardan israftan kaçmazlar mıydı? Niye sigaraya haram demediler? Demek ki, hocanızın sigaraya haram demesi, tarikatçı ve takva ehli olduğu için değil, (Sigara israftır, israf haramdır, o halde sigara haramdır) fasit mantığıyla hareket ettiği içindir.

 

Genç: Sigaranın zararı 20 yıldır biliniyor. Onun için eski âlimler sigaraya haram dememiştir.

CEVAP

Peki, Bursalı İsmail Hakkı Efendi, 300 yıl önce tütünün zararını nasıl bildi de haram dedi?

 

Genç: O, tasavvuf ehli büyük bir evliya olduğu için haram demiştir.

CEVAP

Sigaranın zararı, diğer âlimlerce ve diğer mutasavvıflarca bilinmediği halde, bu âlim nasıl olmuş da bilmiş ki? Bütün ulema ve evliya zatlar zararını niye bilememiş de haram değil demişler? İşin doğrusu S. Ebediyye kitabında şöyle bildiriliyor:

 

(İsmail Hakkı hazretleri, önce tütünün haram olduğunu yazmıştı; çünkü sultan Murad, tütünü yasak etmişti. İçenler cezalanıyordu. Bu âlim, tütünü değil, tütün içmek suç olduğu için, suç işlemeye haram demişti. Hükümet, tütün yasağını kaldırdıktan sonra, yazdığı kitabında, tütünün haram olmadığını bildirmiştir. Mütercim fakir, Bursa’da Orhan kütüphanesinde tütüne mubah dediğini bildiren bu kitabını gördüm.)

 

Genç: Namaz kılmasa da, sigara içmeyen, kıymetlidir, içen ise, namaz kılsa da kıymetsizdir.

CEVAP

Böyle söylemek Allah saklasın namazı önemsememek anlamına gelir. Taassup, sizi böyle tehlikeli sözlere sürüklüyor. Sarı Lütfi denilen Tokatlı Molla Lütfi, (Namazı doğru kılmıyoruz. Kıldığımız namazlar, yatıp kalkmaktan ibarettir) demiş ve bu sözü namazı önemsiz görmek kabul edilerek, 1495’te idam edilmişti. Sizin sözünüz ise Molla Lütfi’ninkinden çok daha kötüdür. Bu kör taassubu bırakmak gerekir.

 

Genç: Sigaraya mubah diyen âlimlerden hangisi kimyager, hangisi tabip, hangisi eczacı veya araştırmacıdır? İçlerinde bir tek fen adamı var mıdır?

CEVAP

Elbette vardır. S. Ebediyye’nin yazarı, icazetli, yetkili bir din adamı olduğu gibi aynı zamanda, Arapça, Farsça yanında, Fransızca ve Almanca da bilen, yüksek kimya mühendisi, eczacı, araştırmacı ve öğretmen olan bir fen adamıydı. Çeşitli araştırmalar yaparak, (Fenil-siyan-nitrometan) cisminin sentezini yapmış ve formülünü bulmuştur. Binlerce kitaptan araştırarak hazırladığı S. Ebediyye’deki bilgiler ve kaynakları da, yetkili bir din ve fen adamı olduğunun canlı ispatıdır.

 

Vesselam

Share this post


Link to post
Share on other sites

Üstadımın sigara hakkında şöyle bir nüktesi de vardır:‘Helalse içiyorum, haramsa yakıyorum’

 

Buda güzelmiş :)

 

 

"Sigarayı kurtarın" demesi nednse çok hoşuma gitti :D

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...