Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Ü.Y.

"medya"

Recommended Posts

Arkadaşlar, Türkçe dersi için çalışmamız var.. Vize ve Final notumuzu doğrudan etkileyecek bir çalışma bu...

 

Konu medyanın oluşturmak istediği insan tipi.. Olumsuzluklarını belirteceğimiz gibi olumlu yanlarını da belirtmek istiyoruz... Fakat içinizden geçirdiğiniz gibi, olumsuz tarafları, olumlu taraflarından biraz daha fazla.. Elinizde "faydalı", "güzel", "keyifli", "düşündüren" , ........ "vs" videolarınız, slaytlarınız, tavsiyeleriniz var ise..

 

Lütfenn:) bekliyorum..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sen daha çok beklersin Ü.Y diyeceğim ama smile.gif Aslında güzel ve ciddi bir konu: Medyanın oluşturmak/görmek istediği insan tipi/profili. Bu konu hakkında pek malumat sahibi sayılmam, yani medyayla pek bir alakam yoktur.

 

Fakat sana şunu söylüyeyim: İstersen meseleye 'İnsanların medyadan almak ve görmek istedikleri nedir' sorusundan başlayabilirsin. Yani sen nasıl bir medya anlayışı görmek istiyorsun, yahut sana hangi mesajları vermesini bekliyorsun?

 

Bu kısımdan yola çıkarsan işin biraz daha kolaylaşacak gibi.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Medyanın oluşturmak istediği insan tipi...bu konuya bizim ısteklerımız dogrultusunda degil de onların ne yapmak ıstedıgı ölçüsünde bakmak ıstedım..medya:karşısında robotlaşmış,onun komutlarıyla haraket eden bir insan modelı olusturmak ıstemektedır...insanlar, gündemdekı haberler,olaylar ve hayatı dolrdurdugunu düşündügümüz ne varsa bunları takıp ederken artık kendı ısteklerı dogrultusundan cıkacak ve cogu sey medya elınde olacak..cevaplar medyanın elınde..sorular medyanın elınde...ve karsısında görmek istediği ınsan modelı:izlediği görüntünün sesini duyduğu halde,aynı seslerın altyazısını hecelemekle gecıren ınsan tıpı..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yazınızı okuyunca ve medyanın olumsuz tarafı denince hatırıma yıllar önce bir dergide gördüğüm, olaya mizahi zaviyeden bakmasının yanında müthiş bir tenkid sunması ile de hayli güzel bir karikatür geldi. Belki işinize yarayabilir diye gidip tarattım. Derginin adı: İnsan ve Kâinat. Eylül 1992 sayısı.

 

Karikatürde de gördüğünüz gibi televizyonun yani medyanın sunduklarını seyretmekte olan bir insana muhtelif cihazlar takmışlar ve tv izleme esnasındaki beyin fonksiyonlarını ölçüyorlar. Asistanın tesbiti takdire şayan: olamaz hocam, beyinde hiçbir faaliyet göremiyorum :)

 

Şimdi eğitimde görsel materyal kullanmak açısından en kıymetli araç televizyon iken bu araçla insanları uyuşturmak, fikir ve duygu cihetlerini kendi istedikleri gibi şekillendirmek, eşref-i mahlukatın cihan üzerindeki hakiki gayesini ona unutturmak cehdinde olanlar, elbette ki, kafalardaki fikrî, zihnî, ruhî ve topyekun manevî faaliyetlere kibrit suyu dökmekte ve başarılı olmaktalar. Günümüzde şu bir gerçektir ki, medya, eğitici, terbiye edici, ahlak aşılayıcı bir yapıyı kendine vazife telakki etmemektedir. Sebebi de medya organlarını ellerinde bulunduranların zihniyetidir. Medya hangi telakkinin eline geçerse, o dava uğrunda bir şekil alacaktır. Yahudi’nin eline geçerse, onun yakmak, yıkmak, bozmak, çatlatmak emellerinin aracı olacak, Müslüman’ın eline geçerse de sonsuza varmak çerçevesine uygun olacak şekilde icraatlere imza atılacaktır.

 

Medyanın insanlar, cemiyetler üzerinde öyle muazzam bir tesiri var ki, medya için dördüncü kuvvet teşbihi bile yapılıyor.

 

Açık ve net olarak diyebilirim ki, İslam davasına hizmet etmeyen medya teşkilatlarının oluşturmak istediği insan tipi, tanzimattan bu yana üzerimize yapışmış olan Batı mukallitliğini en üst seviyeye çıkarmaktır. Tv’de gösterilen yerli ve yabancı dizilerden, filmlerden, saçma sapan programlardan tutalım da (ki bilhassa bunlar büyük bir seyirci kitlesi toplamakta ve çocukların, gençlerin, kadınların, erkeklerin ruh ve davranış yapısını şekillendirmektedir) izlettirilen haberler bile bir zaman sonra göz görür beyin alışır düsturunca duyarsız, hissiz, dini değerlerine sahip çıkmayan, Avrupaî yaşam tarzına göre bir hayat çizgisi belirleyen bir cemiyet yapısının temellerini yıllar önce atmıştır. Annelerimize soralım, bir Dallas dizisi ne kadar meşhurdur o devirlerde. Bin türlü ahlaksızlığın sergilendiği bu diziler nasıl oluyor da Müslüman bir milletin gözünden beynine kadar ulaşabiliyor, nasıl oluyor da böyle iğrençliklerin seyredilmesine dahi tahammülü olmayan kalabalık bir kitle işçi maaşlarının yetersiz olduğunu grev yaparak sesini duyurmak istemesi gibi bir ses çıkarma faaliyetine girişmek istemiyor... Evet, kartel medyası teşekkül etmesi için azami gayret gösterdiği bozuk cemiyetin karşısına geçmiş zafer kahkahaları atmakta. Medya, şuurlu Müslümanların eline geçmediği yahut Müslümanların bu cihete de el atmaları gerektiğini takdir etmedikleri vakit, kendini o bataklıktan koruyan bir grup insan bir yana, o diziden bu diziye, o yalan haberden bu yalan haberin cereyanı içerisinde kuru yaprak gibi savrulmaya mahkum bir millet içre olma hakikati müspet istikamette değişmek için can atıp duracaktır.

 

 

 

111.jpg

Share this post


Link to post
Share on other sites

Karikatür icin tesekkürler Reyhan , eline saglik ... Mükemmel ifade etmisler istifade edebilenlere ..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Medyanın oluşturmak istediği 3 insan tipi var:

 

1)Aptal insan

 

2)Daha aptal insan

 

3)Müthiş Aptal

 

Bu aptal etmeye çalıştıkları ve büyük oranda muvaffak oldukları insanlar; normal insan zekası seviyesinde. Bunu söyleyeyim deme sıfır alırsın :)

 

 

Bu vesileyle medya hakkında ki görüşlerimi belirteyim. Önce gazetelere bakalım.

 

Zaman AKP'nin yaptığı her hamleyi doğruymuş gibi gösteriyor, diğer gazetelere nispetle ''iyi'' olsa da sağ partilere aynı uzaklıkta olması lazım. Zaman gazetesinin asıl amacı AKP'yi yanlışsız anlatmak.

 

Cumhuriyet'i bir kaç kez aldım, iyice göz gezdirdim, gazete değil ''Küfür Yuvası''. Zaten Genel Yayın Yönetmeni Ergenekon'a karışmış. Yaparlar adamların vaziyeti herşeye müsait.

 

Hürriyet, çok sinsi gazete, onlarında vaziyeti herşeye müsait, Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan bedava adamlar.

 

Posta, ''Müthiş Aptal'' insan tipini oluşturmada ki en başarılı gazete. Hatırlıyorum ülkemizin Genel Kurmay Başkanı seçilecekken manşetleri eften püften birşeydi. Genel Kurmay Başkanı seçimini arka sayfalarda kısaca yer vermişler. Posta gazetesi Temmuzda ki seçimden sonra önemli gündem maddeleri var birtane ''Cehennem Zebanisi Kadın'' eski Rektör mü neymiş, başörtüsü Üniversiteye gelirse erkekler başı açık kızlara manken mi oldunuz dermiş? Bu gazete çok okunuyor ve bu tür haberlere inanan, başörtüsü düşmanı olmayan ''Müthiş Aptal'' insan tipi de azımsanamaz. Bu ülkede en çok satan gazete bu. Bu gazeteyi alanların aklından şüphe ediyorum(Sürekli alanlar için söylüyorum)

 

Bizim Ortaddoğu gazetesine bakalım, MHP şöyle böyle, AKP hakkında asılsız söylemler, CHP'ye ne desek doğru zaten :P

 

Vakit gazetesi çok abartıyor, muhafazakar değerleri bilinçsizce koruyor ''yangına körükle gidiyorlar'' desek yeridir. Ama kalitesi çoğu gazeteden bir beden fazla. Ahmet Necdet Sezer'e devamlı olarak koydukları fotoğraf ''tosbağa''ya benziyordu :P ve benim çok hoşuma gidiyordu.

 

Yeni Şafak ve Tercüman gerçekten kaliteli gazeteler.

 

Televizyona ve Televizyon Kanallarına geçelim, Televizyonlar muhabbet düşmanı, aile bağlarını zayıflatan, insan beynini ''boşlarla'' dolduran. Ev hanımlarını lüzumsuz dizilerle evden barktan habersiz koyan, dostluk ve aile bağlarına kökten saldıran azılı katil.

 

Genel olarak T. kanallarına bakarsak vermek istedikleri ne diye düşünüyorum, vermek istediklerine direk şu diyemeyiz ama benim farkettiklerim derin yaralar ve her yere mikrop gibi dağılmış. Bir dizi var o dizide abi, abla, baba, anne yok, ecnebiler gibi babasına ismiyle hitap ediyor çocuk. Buna RTÜK nasıl göz yumuyor anlamıyorum. Bunu izleyen ufak çocuklar da yarın babasına ismiyle konuşursa şaşılmasın.

 

Televizyonun ev hanımları üzerinde ki etkisi, yıldırımın ağaca etkisinden daha fazla. Bizim Anadolunun ev hanımlarını bilirsiniz, yemeğini yapar çocuklarına ''Kurban Olurum'' lafını hiç esirgemez. Ama dizi vakti gelmişse ne kocaya bakarlar, ne ev işine, ne de televizyonun çerçevesinden dışarısında bulunan bir nesneye. O diziyle sevinirler, o diziyle ağlarlar, kadınlarla konuşurken o dizinin akabinde dedikodu yaparlar. ''He gııı şunun şu herifide onu doğyomuş'' '' Vıııı boyu devrilesice'' falan. Arkadaşımın teyzesini acıklı bir sahnenin ardından hastaneye kaldırmışlar, bu gerçek.

 

T. kanallarında Stv, Mehtap gibi kanallar hariç. Dizilerde, kontrolun Kanal'da olduğu için söylüyorum. Herhangi bir evde ''Allah'' yazısı olsun. Yaşlı kadınlar bari başörtülü olsun. Bir birine yardım edince ''Allah razı olsun'' desin. Ülkemizin genelinde evlerde ''Allah'' yazısı var, toplumumuzda biri birine yardım edince ''Allah razı olsun'' dillerden düşmez, Annelerimizin, kardeşlerimizin başı kapalı. Ama kanalların istediği halk, modern, çağdaş, laik olacağı için bunlar yakışmaz!

 

Televizyonda Hac'dan gelenleri gösteriyolar. 7 8 yaşlarında ki kız çocuğuna başörtüsü takmışlar, çocuk Hac'dan gelirken onla gelmiş. Haber kanalında ki adam böğrüyor, 21. yüzyıl Türkiyesin de bunlar mı olacaktı, çok üzücü vesaire vesaire. E bu çocuk heves edip giyemez mi, mukaddes diyardan gelmiş, anne babası o halle dönmesini isteyemez mi, hepsinden öncesi sanane. 21. yy Türkiyesi başörtüsüyle mi gerileyecek ... Hac'dan dönen insanlara mikrofonu uzatıyorlar, dikkat ettim mikrofon uzattıkları insanlar hep bizim saf Anadolu İnsanı. Hiç mi belagetli, şık giyimli, kültürlü, örnek insan tiplerinden hiç mi Hac'a giden yok? Elbette var ama bu kanı bozuklar göstermez.

 

Çizgi filmlere bile bakın. Çocuk izliyor, gülüyor, seviniyor tamam harika. Ama bunlarla beraber çocuğa birşeyler katsana. Bu Batı'nın masalları, masallarından uyarlanan çizgifilmler sadece hayal dünyası, çocuğa ne katıyor hiç. Kırmızı başlıklı kız, kurt, pamuk prenses, bari sonunda iyiler kazanır, sizde iyilik yapın çocuklar mesajı verilse o da yok.

 

Diziler canımı çok sıkıyor. Bir yakışıklı züppe, birde güzel bayan, biraz duygusallık biraz, biraz heyecan, milyonlarca ''Aptal İnsan'' tipi ekran başında.

Birde kutu falan açıyorlar, ismi ne hatırlamadım programın, hepsi kazanılacak para helalmiş gibi bastıra bastıra ''İnşallah'' diyor. Ne ''İnşallah''ı sana ''İnşallah'' dedirten Allah'a kurban ol, haram para için köşede biri dua ediyo, sağolsunlar, istedikleri insan tipleri bir bir zuhur ediyor. Bu aptal insan tipleri zuhur ettikçe ötekiler en iyi okullarda okur, biz uyuruz, böylece sürer gider.

 

Kısacası medya Reyhan Ablanın söylediği gibi medya İslam davasına'' hizmet edenlerin eline geçmedikçe bizde böyle yanar yakılırız.

 

Sabahlarını Seda Sayanla açan, akşamlarını ... dizisiyle kapatan toplumdan.(Aklıma Üstad'ın şu mısrları geldi)

 

Allahım sen acı bu saf millete,

Akşam yatar sabah kalkar başı boş.

 

Hele ki çocuklarını geleceğe hazırlayan annelerin böyle olduğu toplumdan, nereye kadar bir şey bekleyebilirsin. Bu söylediklerimin hepsine Aydın Doğan denen herifin katkısı var. Böylelerini adam eden, bu kadar etkili olmalarını sağlayanlar utansın.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Medyanın oluşturmak istediği 3 insan tipi var:

 

1)Aptal insan

 

2)Daha aptal insan

 

3)Müthiş Aptal

 

Bu aptal etmeye çalıştıkları ve büyük oranda muvaffak oldukları insanlar; normal insan zekası seviyesinde. Bunu söyleyeyim deme sıfır alırsın :)

 

 

Bu vesileyle medya hakkında ki görüşlerimi belirteyim. Önce gazetelere bakalım.

 

Zaman AKP'nin yaptığı her hamleyi doğruymuş gibi gösteriyor, diğer gazetelere nispetle ''iyi'' olsa da sağ partilere aynı uzaklıkta olması lazım. Zaman gazetesinin asıl amacı AKP'yi yanlışsız anlatmak.

 

Cumhuriyet'i bir kaç kez aldım, iyice göz gezdirdim, gazete değil ''Küfür Yuvası''. Zaten Genel Yayın Yönetmeni Ergenekon'a karışmış. Yaparlar adamların vaziyeti herşeye müsait.

 

Hürriyet, çok sinsi gazete, onlarında vaziyeti herşeye müsait, Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan bedava adamlar.

 

Posta, ''Müthiş Aptal'' insan tipini oluşturmada ki en başarılı gazete. Hatırlıyorum ülkemizin Genel Kurmay Başkanı seçilecekken manşetleri eften püften birşeydi. Genel Kurmay Başkanı seçimini arka sayfalarda kısaca yer vermişler. Posta gazetesi Temmuzda ki seçimden sonra önemli gündem maddeleri var birtane ''Cehennem Zebanisi Kadın'' eski Rektör mü neymiş, başörtüsü Üniversiteye gelirse erkekler başı açık kızlara manken mi oldunuz dermiş? Bu gazete çok okunuyor ve bu tür haberlere inanan, başörtüsü düşmanı olmayan ''Müthiş Aptal'' insan tipi de azımsanamaz. Bu ülkede en çok satan gazete bu. Bu gazeteyi alanların aklından şüphe ediyorum(Sürekli alanlar için söylüyorum)

 

Bizim Ortaddoğu gazetesine bakalım, MHP şöyle böyle, AKP hakkında asılsız söylemler, CHP'ye ne desek doğru zaten :P

 

Vakit gazetesi çok abartıyor, muhafazakar değerleri bilinçsizce koruyor ''yangına körükle gidiyorlar'' desek yeridir. Ama kalitesi çoğu gazeteden bir beden fazla. Ahmet Necdet Sezer'e devamlı olarak koydukları fotoğraf ''tosbağa''ya benziyordu :P ve benim çok hoşuma gidiyordu.

 

Yeni Şafak ve Tercüman gerçekten kaliteli gazeteler.

 

Televizyona ve Televizyon Kanallarına geçelim, Televizyonlar muhabbet düşmanı, aile bağlarını zayıflatan, insan beynini ''boşlarla'' dolduran. Ev hanımlarını lüzumsuz dizilerle evden barktan habersiz koyan, dostluk ve aile bağlarına kökten saldıran azılı katil.

 

Genel olarak T. kanallarına bakarsak vermek istedikleri ne diye düşünüyorum, vermek istediklerine direk şu diyemeyiz ama benim farkettiklerim derin yaralar ve her yere mikrop gibi dağılmış. Bir dizi var o dizide abi, abla, baba, anne yok, ecnebiler gibi babasına ismiyle hitap ediyor çocuk. Buna RTÜK nasıl göz yumuyor anlamıyorum. Bunu izleyen ufak çocuklar da yarın babasına ismiyle konuşursa şaşılmasın.

 

Televizyonun ev hanımları üzerinde ki etkisi, yıldırımın ağaca etkisinden daha fazla. Bizim Anadolunun ev hanımlarını bilirsiniz, yemeğini yapar çocuklarına ''Kurban Olurum'' lafını hiç esirgemez. Ama dizi vakti gelmişse ne kocaya bakarlar, ne ev işine, ne de televizyonun çerçevesinden dışarısında bulunan bir nesneye. O diziyle sevinirler, o diziyle ağlarlar, kadınlarla konuşurken o dizinin akabinde dedikodu yaparlar. ''He gııı şunun şu herifide onu doğyomuş'' '' Vıııı boyu devrilesice'' falan. Arkadaşımın teyzesini acıklı bir sahnenin ardından hastaneye kaldırmışlar, bu gerçek.

 

T. kanallarında Stv, Mehtap gibi kanallar hariç. Dizilerde, kontrolun Kanal'da olduğu için söylüyorum. Herhangi bir evde ''Allah'' yazısı olsun. Yaşlı kadınlar bari başörtülü olsun. Bir birine yardım edince ''Allah razı olsun'' desin. Ülkemizin genelinde evlerde ''Allah'' yazısı var, toplumumuzda biri birine yardım edince ''Allah razı olsun'' dillerden düşmez, Annelerimizin, kardeşlerimizin başı kapalı. Ama kanalların istediği halk, modern, çağdaş, laik olacağı için bunlar yakışmaz!

 

Televizyonda Hac'dan gelenleri gösteriyolar. 7 8 yaşlarında ki kız çocuğuna başörtüsü takmışlar, çocuk Hac'dan gelirken onla gelmiş. Haber kanalında ki adam böğrüyor, 21. yüzyıl Türkiyesin de bunlar mı olacaktı, çok üzücü vesaire vesaire. E bu çocuk heves edip giyemez mi, mukaddes diyardan gelmiş, anne babası o halle dönmesini isteyemez mi, hepsinden öncesi sanane. 21. yy Türkiyesi başörtüsüyle mi gerileyecek ... Hac'dan dönen insanlara mikrofonu uzatıyorlar, dikkat ettim mikrofon uzattıkları insanlar hep bizim saf Anadolu İnsanı. Hiç mi belagetli, şık giyimli, kültürlü, örnek insan tiplerinden hiç mi Hac'a giden yok? Elbette var ama bu kanı bozuklar göstermez.

 

Çizgi filmlere bile bakın. Çocuk izliyor, gülüyor, seviniyor tamam harika. Ama bunlarla beraber çocuğa birşeyler katsana. Bu Batı'nın masalları, masallarından uyarlanan çizgifilmler sadece hayal dünyası, çocuğa ne katıyor hiç. Kırmızı başlıklı kız, kurt, pamuk prenses, bari sonunda iyiler kazanır, sizde iyilik yapın çocuklar mesajı verilse o da yok.

 

Diziler canımı çok sıkıyor. Bir yakışıklı züppe, birde güzel bayan, biraz duygusallık biraz, biraz heyecan, milyonlarca ''Aptal İnsan'' tipi ekran başında.

Birde kutu falan açıyorlar, ismi ne hatırlamadım programın, hepsi kazanılacak para helalmiş gibi bastıra bastıra ''İnşallah'' diyor. Ne ''İnşallah''ı sana ''İnşallah'' dedirten Allah'a kurban ol, haram para için köşede biri dua ediyo, sağolsunlar, istedikleri insan tipleri bir bir zuhur ediyor. Bu aptal insan tipleri zuhur ettikçe ötekiler en iyi okullarda okur, biz uyuruz, böylece sürer gider.

 

Kısacası medya Reyhan Ablanın söylediği gibi medya İslam davasına'' hizmet edenlerin eline geçmedikçe bizde böyle yanar yakılırız.

 

Sabahlarını Seda Sayanla açan, akşamlarını ... dizisiyle kapatan toplumdan.(Aklıma Üstad'ın şu mısrları geldi)

 

Allahım sen acı bu saf millete,

Akşam yatar sabah kalkar başı boş.

 

Hele ki çocuklarını geleceğe hazırlayan annelerin böyle olduğu toplumdan, nereye kadar bir şey bekleyebilirsin. Bu söylediklerimin hepsine Aydın Doğan denen herifin katkısı var. Böylelerini adam eden, bu kadar etkili olmalarını sağlayanlar utansın.

Share this post


Link to post
Share on other sites

bu ne,kamera şakası falan mı,,,:)

güzel yurdumun güzel insanları,bi teoman için böyle kavga edilir mi hiç:)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...