Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
eko

Sevgili İnsanlık

Recommended Posts

Senin gerçek halini en son, Sevgili yle (S.A.S) beraber kol kola görmüşler.

Merhamet, şefkat, hoşgörü ve sevgi de yanınızdaymış.

Zaman zaman bir görünüp bir kaybolsan da o gün bu gündür hiç kimse

görmemiş gerçek halini.

Bir yerlerde saklanıyorsun, bunu biliyoruz. Koluna girecek dost yürekler

arıyorsun belli ki ortaya çıkmak için. Belli ki bir hayli dargınsın bize.

Sevgili İnsanlık,

Biliyoruz ki şu yaşlı yeryüzü, senin en berrak hâlini Sevgili nin(S.A.S) ışığıyla

gördü.

Daha önceleri de görülmüştün, Yusuf(A.S), Musa(A.S), İsa(A.S) ve birçok sevgi

dostlarıyla.

Ama hiç bu kadar güzel tecelli etmemiştin dünyamızda.

Hep böyle defalarca saklanmışken, defalarca belirmiştin yeryüzünde.

En son saklandığında yeryüzünde bir mağarada, Sevgili yle (S.A.S) inmiştin dağın

zirvesinden insanların arasına.

İnsanlar sana muhtaçtı çünkü, insanlar sana en fazla muhtaçtı.

Ve O Sevgili yle (S.A.S) beraber, milyonlarca parçaya bölünerek yerleşmiştin

yüreklere.

Sevgili İnsanlık,

Biz biliyoruz ki şimdi, sen Sevgili den (S.A.S) önce diri diri toprağa gömülen

körpe kız çocuklarının feryatlarıyla terk etmiştin insanları ve de şehirleri.

Sırtında kırbaçlar şaklayan çaresiz kölelerin iniltileriyle terk etmiştin.

Alkol kokan, hoyrat şehvet hırıltılarına kulak tıkayarak terk etmiştin.

Zalimin gürleyişleri, mazlumun inleyişleriyle terk etmiştin bizi.

Ve daha önceleri sevgili insanlık,

Yusuf (A.S)la beraber kuyuya atılmış, Eyyüb la (A.S) mağaraya sürülmüş,

Yunus la (A.S) balıklara yem edilmiştin.

Ve her gidişinden sonra; gözyaşlarıyla döndün insanların arasına, bir Sevgilinin

kolunda.

Sevgili İnsanlık,

İnsanlar zaten seni, Sevgilinin (S.A.S) gözyaşlarında gördüler önce.

Ve biz gözyaşlarıyla beslendiğini, gözyaşlarıyla büyüdüğünü biliyoruz

yüreklerde.

Ve biz; bir tarafının, bir gözü yaşlıyla sürgünde olduğunu da biliyoruz,

şimdilerde.

 

Sevgili İnsanlık,

Şimdilerde sana o kadar muhtacız ki... Hangi mağaranın içinde, hangi

kuyunun dibinde, hangi denizin ortasındadır diğer yarın, bilemiyoruz?

Hani çocukluğumuzda; elma dersek çıkar, armut dersek çıkmazdın orta yere.

Sevgili İnsanlık,

Bugünlerde sana muhtacız. Sana en fazla muhtacız bugünlerde. Ne olur

ortaya çık da göster bizlere gül cemâlini.

Ne olur bir gözü yaşlıyla in artık şehirlerimize. Ne olur karakışa dönmüş

yüreklere bir sıcaklık getir.

Masum bir çocuk edasıyla çağırıyoruz şimdi seni.

Sevgili insanlık,

Elma diyoruz, ne olur ortaya çık!

Sevgili İnsanlık,

Nedendir bu yüreğimdeki inleyişler bilir misin? Bugün yine; acıyı vurmak

isterken sapan taşlı çocuklar, acıyla vuruldular.

Bugün yine, binlerce çocuğun ekmekleri elinden alındı. Bugün yine, yeni

doğan binlerce bebeğin beşiğine borç senetleri iliştirildi.

Ve bugün yine, siyah tenli çocuklar korkuyla baktılar beyaz tenli adamın

elindeki silaha.

Ve bugün yine, sen girmeyesin diye Filistin kentlerini tanklarla kuşattılar. Ve

kuyulara betonlar döküldü ve mağaralar bombalandı ve denizler yakıldı sen

dönmeyesin diye.

Sevgili insanlık,

Bir çocuk masumiyetiyle çağırıyoruz şimdi seni. Elma diyoruz, çık artık!

Sevgili insanlık,

Akıllar senden uzaklaşmakta senin yokluğunda.

Sen biliyorsun ki; sevgi, merhamet, şefkat ve gözyaşının eşlik etmediği bir

akıl, et yığınından başka bir şey değildir.

Şimdi, et yığınlarının inşa ettiği çelik paletler arasında ezilmektedir merhamet.

Ve merhametin öldüğü bu dünya, kanlı bir dünya oldu.

Ve gözyaşlarından mahrum bu dünya, kurak bir çöle döndü.

 

Sevgili insanlık,

Gözyaşları sendedir bunu biliyoruz artık. Elma diyoruz, ne olur ortaya çık!

Sevgili İnsanlık,

Sen gittin; cimrilik, cehalet, kabalık, budalalık, enâniyet, nefsâniyet,

şehvâniyet boy verdi gönül vadilerinde.

Ayrık otları gibi sardılar ruhları. Ve sevgi, bir kuş gibi uçup gitti beden

kafeslerinden.

Sen gittin; dertsizler dertlileri, sağlıklılar hastaları, zenginler fakirleri, sahipliler

sahipsizleri unuttu.

Sen gittin, büyük balıklar küçük balıkları yuttu. Sen gittin; benlikler nefislere

kaptırıldı ve ruhların içi boşaldı.

Ve benlikler, içi boşalmış ruhlara put olarak dikildi. Ve şimdi insanlar kendi

benliklerinin firavunluğunu yaşıyorlar.

Ve dünün putperestlerinden daha vahim bir durumdalar.

Sevgili İnsanlık,

Bizler de sensizlikten düşen payımızı aldık. Elma diyoruz, ne olursun çık artık!

Sevgili İnsanlık,

Belki bir yetim yürekte büzülüp kaldın, belki başı okşanası masum bir çocuğun

yüreğinde.

Belki sürgün yemiş gönüllerin içine akıttığı gözyaşlarında saklısın, belki bir

kutlunun hüzünlü yüreğinde.

Yine insanların yüreğindesin, biliyoruz. Ve seni, kavminin Yunus u (A.S) araması

gibi arıyoruz.

Sevgili insanlık,

Bir çocuk masumiyetiyle bir kez daha elma diyoruz. Ne olur, dön artık!

alıntı

 

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!

 

Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!

Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi Noel ağacı;

Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,

Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,

Geride ne varsa bırak utansın!

Ey bin bir tanede solmayan tek renk;

Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!

 

Necip Fazıl KISAKÜREK

Share this post


Link to post
Share on other sites

Elma diyoruz, ne olur ortaya çık!

İnsanlık öldü, katili menfaat dedirtme insanoğluna.. :)

Çok güzel ve anlamlı bir alıntıydı, Allah razı olsun eko

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...