Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
babalarkulu

Kaygusuz Bâbam!

Recommended Posts

Kaygusuz Bâbâm

 

Kaygusuz Bâbacığım"Kuddise Sirruh" hazreti; Bursanın fethine Katılmış gazi dervişlerden, Hacı Bektaş Akrabasından ve Abdâlânı Rumun Pîrlerinden Olan Abdal Musâ Hazretlerinin "Kuddise Sirruh" en tanınmış halifelerindendir.Asıl adı Alâî Gaybidir ve Teke(Antalya) beyinin oğludur.Birgün dağda bir geyiği okla vurmuş ve onu kovalamış geyiğin Abdal Musâ tekkesine girdiğini görmüş, içeri girmiş dervişlerle tartışırken Abdal Musâ Hazretlerinin okla vurulu olduğunu görmüş ve o geyiğin aslında o hazret olduğunu anlamış ve o keramet sayesinde Hazreti Pîre büyük bir aşkla bağlanmıştır. 40 sene tekkeye hizmet etmiş, sonra Abdâl Mûsa Baba hazretlerinin emriyle Hac vazifesini yapmıştır.O da pîri gibi Osmanlı Ordusunda Dervişgazilik yapmıştır.Meczûb bir velidir.Görünümünü anlatan kitaplar kendi gibi meczûb bir veli olan Barak Babâm "Kuddise Sirruh" gibi saçı sakalı birbirine karışık kimi zamanda tüm tüyleri kırkık biri olduğunu yazmıştır.Ömrünün sonuna doğru Mısırda bir Dağda tekke açmış bu tekke ünlenmiş ve ölünce tekkenin yakınındaki bir mağaraya gömülmüştür.Bu tekkenin Bektâşî olan Yavuz Sultan Selim Hazretleri tarafından ziyaret edildiği Evliya Çelebinin kitabında yazılıdır.(Buda ilk dönem bektaşileriyle Bektaşi kılığına girmiş safevi-batınilerinin farkını açıkca gösteriyor.)Meczub bir veli olduğundan neredeyse her şiirinde şatahat görülür.Yunus Emre hazretleri gibi avamın tekerleme sandığı aslında tasavvufi ma'nalar içeren şiirleri çoktur.Ne yazıkki şuan Aleviler bu büyük pîri sahiplenmiştir.Şiirlerinden örnekler:

 

Bir kaz aldım ben karıdan

Boynu da uzun sorudan

Kırk abdal kanın kurudan

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

 

Sekizimiz odun çeker

Dokuzumuz ateş yakar

Kaz kaldırmış başın bakar

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

 

Kaza verdik birkaç akça

Eti kemiğinden pekçe

Ne kazan kaldı ne kepçe

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

 

Kaz değilmis be bu azmış

Kırk yıl kaf dağını gezmiş

Kanadın kuyruğun düzmüş

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

 

Kazı koyduk bir ocağa

Uçtu gitti bir bucağa

Bu ne haldir hacı ağa

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

 

 

 

Kazımın kanadı selki

Dişi koyun emmiş tilki

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

 

Kazımın kanadı sarı

Kemiği etinden iri

Saglık ile satma karı

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

 

Kazımın kanadı ala

Var yürü git güle güle

Başımıza kalma bela

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

 

Suyuna biz saldık bulgur

Bulgur Allah deyü kalgır

Be yarenler bu ne haldir

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

 

Kaygusuz Abdal n’idelim

Ahd ile vefa güdelim

Kaldırıb postu gidelim

Kırk gün oldu kaynadırım kaynamaz

 

Dokuz felek bizim sayvanımızdır

Yedi kat yeryüzü seyranımızdır

 

Zira insan suretidir tonumuz

Kamu alem bizim hayranımızdır

 

Hakikat ol kadim sultan ki derler

Biz ona vücuduz ki canımızdır

 

Daim bu surete gelmeyi varmak

Yolumuzdur daim mihmanımızdır

 

Gözün aç bak bu vücut sadefinde

Kıymetli gevherüz Hâk kanımızdır

 

Senin hayale düştüğün ey münkir

Bizim bu suret-i imanımızdır

 

Bize bu saadet Hâktan erişti

Zira biz kuluz o sultanımızdır

 

Âşıklarız baş oynarız bu yolda

Hâk’ı inkar eden düşmanımızdır

 

Var ey münkir nice anlarsan anla

Severiz ışk bizim imanımızdır

 

Ser-âgâz eyle çağır el Sarayi

De ki bu ışk bizim imanımızdır

 

 

Beng(esrar otu: dinen kafa bulandırmayacak kadarını kullanmak helaldir.Eskiden sigara yerine tüketilirdi.) ile seyretmeğe ah bize bir bağ olsa

İssi soğuk olmasa havası hub sağ olsa

Pireden incinmesek kar ü yağmur olmasa

Sinek hey vızlamasa ana hem yasağ olsa

 

Dobruca Ovası’ndan büyük yağlı çörekler

Akkirman’ın yağından benzimiz hey ağ olsa

Cümle cihan koyunun semiz yahni etseler

Biz yemeğe başlasak engeller irağ olsa

 

Gaziler helvasından cihan dopdolu olsa

Zülbiye halkaları sütü dahi çoğ olsa

Kanda bir gül varisa badem paluze olub

Bir yanından diş ursak çevresi yağ bal olsa

 

Düpdüz bu yaş ovalar her biri boş durmasa

Sulu şeftalisi çoğ bin üzümlü bağ olsa

Kaygusuz Abdal otur kimin ye kimin götür

Sufiye koz kalmadı abdala kaymağ olsa

 

 

 

Beylerimiz elvan gülün üstüne

Ağlar gelür şahım Abdal Musa’ya

Urum Abdalları postun eğnine

Bağlar gelür şahım Abdal Musa’ya

 

Urum Abdalları gelir dost deyü

Eğnimize aba hırka post deyü

Hastaları gelir derman isteyü

Sağlar gelür şahım Abdal Musa’ya

 

Hind’den bazerganlar gelir yayınur

Pişer lokmaları açlar doyunur

Aşıklar gelir bunda soyunur

Erler gelür şahım Abdal Musa’ya

 

Her matem ayında kanlar saçarlar

Uyandırıb Hak çerağın yakarlar

Demine Hu deyüb gülbang çekerler

Nurlar gelür şahım Abdal Musa’ya

 

Meydanında dara durmuş gerçekler

Çalınur koç kurbanlara bıçaklar

Döğülür kudüm açılır sancaklar

Tuğlar gelür şahım Abdal Musa’ya

 

İkrarıdır koç yiğidin yuları

Muannidi çeksem gelmez ileri

Akpınar’ın Yeşilgöl’ün suları

Çağlar gelür şahım Abdal Musa’ya

 

Ali’m zülfikarın almış destine

Sallar durmaz Yezidler’in kastine

Tümen tümen Genç Ali’nin üstüne

Sırlar gelür şahım Abdal Musa’ya

 

Benim bir isteğim vardır Kerim’den

Münkir bilmez evliyanın halinden

Kaygusuz’um ayrı düştüm pirimden

Ağlar gelür şahım Abdal Musa’ya

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...