gardenya 11 Report post Posted April 25, 2006 Lübnan'da Filistin'leyiz Bu yazı 9 defa okunmuştur. Salı, 25 Nisan 2006 - (11:35) Lübnan’dayız. Ortadoğu’nun küçük ama sorunları fazlasıyla büyük olan ülkesinde. Kemal Özdal Lübnan’dayız. Ortadoğu’nun küçük ama sorunları fazlasıyla büyük olan ülkesinde. Geçmişte yaşadığ iç savaş, artık iş göremez ilan edilen Şaron’un gerçekleştirdiği Sabra ve Şatilla katliamları ile kendisinden çok sık bahsettiren bir bölge. Başbakan Hariri’nin öldürülmesi ülkeyi yeni bir kaosun eşiğine getirmişti. Lübnan’da var olan kozmopolit yapı, Suriye’nin ısrarla kaosun içine çekilmek istenmesi dengelerin sarsılmasında hiç şüphesiz belirleyici unsurlar olarak göze çarpmaktadır. Tüm bu sorunlar yumağı çerçevesinde Lübnan’da yaşayan Filistinli mültecilerin durumuna şahitlik etmek için Beyrut’ta mihmandarlarımızla buluşuyoruz. Lübnan’dayız ama aslında Filistin’deyiz. Kuzeyden güneye kadar bütün Lübnan’da onlar var. Burası Ortadoğu’nun en modern ülkelerinden biri. Ancak Filistinliler en ağır koşullarda ve en çetin hayat koşullarıyla karşı karşıyalar. Başkent Beyrut, kuzeyde Trablus, güneyde Sur ve Sayda kentlerinde toplam 11 mülteci kampında yaşam mücadelesi veriyorlar. Bu kamplar onlar için sınırları belirlenmiş, etrafı çevrili ve giriş çıkışları kontrol altında olan birer açık cezaevi. Kamplara geldikleri ilk yıllarda 100 bin civarında olan sayıları zamanla nüfusun artması ve yeni göç edenlerle bugün 400 bin rakamına ulaşmış. Sınırlı ikamet alanları, birbirine bitişik binalar, neredeyse bir kişinin bile geçmekte güçlük çektiği daracık sokaklar, altyapısı çökmüş, elektrik kabloları ve su borularının uluorta etrafta olduğu ve %90’ı güneş görmeyen evleriyle bu kamplar, artık bu kalabalık nüfusa cevap veremeyecek durumda. Siyasi hiçbir hakları olmayan, sosyal statüsü halen belirlenmemiş, kamu kuruluşları ve özel sektörde kendilerine iş verilmeyen bu insanların aylık gelirleri, sadece 50 ila 100 dolar civarında. Çocukların sadece %15 i okula gidebiliyor, teşhisi konulan hastalar tedavi imkanı olmadığı için kör ya da yatalak kalıyor. Ve şehit vermemiş bir aileye, burada, neredeyse hiç rastlanmıyor... Tüm bu olumsuzluklara rağmen sokaktaki çocuktan en büyük mülteci kampı Aynel Hilve’deki cuma hutbesinde sabır, azim ve zafer telkinlerine hep bir ağızdan amin diyen cemaate, 4–5 yetimiyle kalakalmış annelerden direnişin önde gelenlerine kadar tüm Filistinliler tam bir teslimiyetle 'Filistin senauud' (Filistin döneceğiz) diyerek tek bir yürek olmuş durumdalar. Ve kendilerine kucak açmış vefakar ülke Lübnan’da yurtlarına dönecekleri günü sabırsızlıkla bekliyorlar. (İHH) Quote Share this post Link to post Share on other sites
